Eski Bakan Taner Yıldız: 'Uzan Grubu AK Parti iktidarını tehdit etti'
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Uzan Grubu'nun AK Parti iktidarını tehdit ettiğini söyleyerek, Kimse AK Parti iktidarını, AK Parti milletvekilini tehdit edemez' dedim. Kendisi şirkete el koyacağımızı sandı ama biz onun imtiyaz haklarını kaldırdık dedi.
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Uzan Grubu'nun AK Parti iktidarını tehdit ettiğini söyleyerek, 'Kimse AK Parti iktidarını, AK Parti milletvekilini tehdit edemez' dedim. Kendisi şirkete el koyacağımızı sandı ama biz onun imtiyaz haklarını kaldırdık' dedi.
AK Parti Adıyaman İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, partililere hitaben yaptığı konuşmada, 2003 yılında yaşadığı ilginç bir anısını paylaştı. 2003 yılında Cem Uzan'ın babası Kemal Uzan'ın kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Yıldız, AK Parti iktidarını tehdit ettiğini belirtti.
Yıldız, 'Cem Uzan'ın babası Kemal Uzan görüşmek istediğini söyledi. Kanunu gereği yerine getirmeden, başka şirketin hakkından yiyorlar. O şirket de geldi Başbakanımıza şikayette bulundu. Daha önce de şikayette bulunulmuş ama çok fazla işlem yapılmamış. Yanıma geldi çok kibar konuşuyor. Sabah namazından sonra yürüyüş yapmanın sağlığa çok faydalı olduğundan bahsediyor. Ben de çok nezaketli olduğunu ve göründüğü gibi olmadığını düşündüm. Ben kendileriyle alakalı başka bir şirketin şikayette bulunduğunu, mevzuata aykırı davrandıklarını söyleyince, biraz evvel ki o kibar adamın üslubu değişti. Dedi ki, 'mevzuatlara aykırı olabilir. Biz hancıyız sizler yolcu. Biz çok fazla iktidar gördük, çok fazla milletvekili gördük.' 'Burası aşiret devleti değil, kanun neyi gerektiriyorsa yapılır' dedim. Biraz sonra benimle alakalı istikbalimi parlak gördüğümü, konuşmalarıma dikkat etmem lazım geldiğini söyledi. Ben de kendisine 'Senin sağlığınla ilgili ciddi endişelere kapıldım. Kimse AK Parti iktidarını, AK Parti milletvekilini tehdit edemez' dedim. 'Biz çok gördük bunları' dedi. Ben de kendisine 'siz hiç kaybedecek şeyi olmayanlarla hayatınızda karşılaştınız mı?' dedim. Recep Tayyip Erdoğan, 'biz kefenimizle çıktık bu yola' diyor. Bu lafın gereği değil, bir mizahi cümle değil, yüreğiyle söylediği sözdür. Bizler onun yanındayız. Giderken 'senle görüşeceğiz' dedi. Ben de kendisine 'Ben sana tavsiye etmem' dedim. Kendisi şirkete el koyacağımızı sandı ama biz onun imtiyaz haklarını kaldırdık. Şu anda Uzan denen kene Türkiye'nin sırtından bir kambur olarak inmiş oldu. Bu güçlü iradeyle oldu. Bizden önce 3 defa daha böyle bir şey oldu. Saat 09.00'da şirkete girdiler, 09.20'de tekrar çıktılar. Bir hakimin, emeklilikle alakalı, kıdem tazminatları dahil alacağı para 18 bin dolar idi, kendisine 286 bin dolar rüşvet verdi. O kararları çıkardı. Bize dava açtılar sonra, açtıkları davanın tutarı toplam Türkiye'nin gayri safi yurt içi milli hasılası 232 milyar dolardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Polonya Davası, Amerika Davası, Kıbrıs Davası olmak üzere bize toplam 232 milyar dolarlık dava açtılar. Yani Türkiye'nin kendisi kadar istediler. Çok şükür o davaları bir bir kazandık' diye konuştu.
Danışma Meclisi toplantısına Milletvekili İbrahim Halil Fırat, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, İl Başkanı Mehmet Erdoğan, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Can Erdoğan ve parti yöneticileri ve partililer katıldı.
AK Parti Adıyaman İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, partililere hitaben yaptığı konuşmada, 2003 yılında yaşadığı ilginç bir anısını paylaştı. 2003 yılında Cem Uzan'ın babası Kemal Uzan'ın kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Yıldız, AK Parti iktidarını tehdit ettiğini belirtti.
Yıldız, 'Cem Uzan'ın babası Kemal Uzan görüşmek istediğini söyledi. Kanunu gereği yerine getirmeden, başka şirketin hakkından yiyorlar. O şirket de geldi Başbakanımıza şikayette bulundu. Daha önce de şikayette bulunulmuş ama çok fazla işlem yapılmamış. Yanıma geldi çok kibar konuşuyor. Sabah namazından sonra yürüyüş yapmanın sağlığa çok faydalı olduğundan bahsediyor. Ben de çok nezaketli olduğunu ve göründüğü gibi olmadığını düşündüm. Ben kendileriyle alakalı başka bir şirketin şikayette bulunduğunu, mevzuata aykırı davrandıklarını söyleyince, biraz evvel ki o kibar adamın üslubu değişti. Dedi ki, 'mevzuatlara aykırı olabilir. Biz hancıyız sizler yolcu. Biz çok fazla iktidar gördük, çok fazla milletvekili gördük.' 'Burası aşiret devleti değil, kanun neyi gerektiriyorsa yapılır' dedim. Biraz sonra benimle alakalı istikbalimi parlak gördüğümü, konuşmalarıma dikkat etmem lazım geldiğini söyledi. Ben de kendisine 'Senin sağlığınla ilgili ciddi endişelere kapıldım. Kimse AK Parti iktidarını, AK Parti milletvekilini tehdit edemez' dedim. 'Biz çok gördük bunları' dedi. Ben de kendisine 'siz hiç kaybedecek şeyi olmayanlarla hayatınızda karşılaştınız mı?' dedim. Recep Tayyip Erdoğan, 'biz kefenimizle çıktık bu yola' diyor. Bu lafın gereği değil, bir mizahi cümle değil, yüreğiyle söylediği sözdür. Bizler onun yanındayız. Giderken 'senle görüşeceğiz' dedi. Ben de kendisine 'Ben sana tavsiye etmem' dedim. Kendisi şirkete el koyacağımızı sandı ama biz onun imtiyaz haklarını kaldırdık. Şu anda Uzan denen kene Türkiye'nin sırtından bir kambur olarak inmiş oldu. Bu güçlü iradeyle oldu. Bizden önce 3 defa daha böyle bir şey oldu. Saat 09.00'da şirkete girdiler, 09.20'de tekrar çıktılar. Bir hakimin, emeklilikle alakalı, kıdem tazminatları dahil alacağı para 18 bin dolar idi, kendisine 286 bin dolar rüşvet verdi. O kararları çıkardı. Bize dava açtılar sonra, açtıkları davanın tutarı toplam Türkiye'nin gayri safi yurt içi milli hasılası 232 milyar dolardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Polonya Davası, Amerika Davası, Kıbrıs Davası olmak üzere bize toplam 232 milyar dolarlık dava açtılar. Yani Türkiye'nin kendisi kadar istediler. Çok şükür o davaları bir bir kazandık' diye konuştu.
Danışma Meclisi toplantısına Milletvekili İbrahim Halil Fırat, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, İl Başkanı Mehmet Erdoğan, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Can Erdoğan ve parti yöneticileri ve partililer katıldı.