Çocuklar Anne ve Babaların Ortak Eseridir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Anne Üniversitesi eğitim programında yaptığı konuşmada, Özgecan Aslan kızımızın yaşadıkları hiç içimizden çıkmıyor.

Çocuklar Anne ve Babaların Ortak Eseridir
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Onun başına gelenler bir caninin eseri değil midir? Günahsız doğmuş insanın hangi noktalara gelebileceğini bu olayda net olarak görebiliyoruz” dedi. 
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Elazığ ziyaretinde bulunan eşi Emine Erdoğan, Fırat Üniversitesi ve Elazığ Belediyesi'nin birlikte Elazığ Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi salonuna Anne Üniversitesi eğitim programına katıldı. Emine Erdoğan, Anne Üniversitesi akademisinde okuyan anneler tarafında çiçeklerle karşılandı.
 
Programda konuşan Emine Erdoğan, 0-6 yaş arasının, insan hayatındaki en önemli devre olduğuna dikkat çekerek, "Uzmanlar beyin gelişiminin yüzde 70’inin bu devrede oluştuğunu ve zeka, kişilik ile sosyal davranışların bu süreçte bilinçlendiğini ifade ediyorlar. İnsan hayata dair tecrübelerini ilklerini bu yaş aralığında yaşıyorlar. Bu dönemde insana yapılan yatırım ileride katlanarak, topluma dönmektedir. 0-6 yaş arası eğitimin önemi çok inanan birisi olarak geçtiğimiz yıllarda bir sivil toplum kuruluşun öncülüğünde yedi çok geç adlı bir kampanya yapmışlardır. Toplumsal bir bilinç oluşturmak istenmiştir. Memnuniyetle görüyorum ki toplum artık 0-6 yaş arası öneminin daha çok farkında" diye konuştu.
 
"ÇOCUKLARDAN SADECE ANNELER SORUMLU DEĞİLDİR BABALARININDA BU NOKTADA SORUMLUKLARINI YERİNE GETİRMESİ GEREKİR"
 
Çocuklardan sadece annelerin sorumlu olmadığını aktaran Emin Erdoğan, "Çocuklar anne ve babaların ortak eseridir. Çocuk eğitiminde babanın da sorumluluklarını yerine getirmesi çok önemlidir. İşte sizler bu hususların farkında olarak Anne Üniversitesi'nde insan yetiştirmek gibi ulvi bir amaca odaklanıp gerektiğinde bu farkındalıkları yayarak toplumun da öğretmenleri olacaksınız. Bizim medeniyetimiz din ve medeniyet anlayışımız içinde insan masum ve günahsız doğmaktadır. Zaman içinde aile ve çevre onu değiştirmektedir. Bazen bir cani bazen ise masum yetiştiriyoruz. Günlerdir içimizde taşıdığımız bir acımız vardır. Özgecan Aslan kızımızın yaşadıkları hiç içimizden çıkmıyor. Onun başına gelenler bir caninin eseri değil midir? Bir günahsız doğmuş insanın hangi noktalara gelebileceğini bu olayda bile net olarak görebiliyoruz. Aile ya da çevre bir masumdan bir katil yetiştirebiliyor.
 
Bu vesile ile Özgecan Aslan’a Allah'tan rahmet ailesine ise sabırlar diliyorum. İnsanın doğuştan getirdiği masumiyeti Allah hepimize nasip etsin. Bu noktada sürekli eğitimin bir kez daha ortaya çıkıyor. Sadece ne anne ne baba nede aile tüm çevre eğitimin paydaşı haline gelmektedir. Sadece kendi çocuğumuzun eğitmeninin annesi olmadığı ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
 
"ÇOCUK SAHİBİ OLMAYAN KADINLARDA TOPLUMA KATKI SAĞLAYABİLİRLER"
Çeşitli sebeplerde anne sahibi olmamış veya olamamış anneler gibi nice kadınların olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, "Onlarda toplumun annesi olarak insanlığın yetişmesine türlü şekillerde katkı sağlayabilirler. Anne üniversitesinin kapılarını sadece annelere değil, henüz çocuk sahibi olmamış yada olamamış kadınlarımıza açmış olmasını da ayrıca önemli buluyorum. Bu okul kadının sahip olduğu annelik potansiyelinin bir şekilde toplum ve insanın yararına kullanmak üzere herkese eşit fırsatlar sunan bir vizyonu temsil ediyor. Toplumun bu vizyona çok ihtiyacı var. Zira kendi çocuğunuz olmaya bilir, ama bizim şefkatimize ve merhametimize muhtaç nice çocuk var dünyada. Sevgi evlerimizdeki çocuklarımız bu toplumun iyi yetişmiş donanımlı kadınlarının ilgi ve sevgisini bekliyorlar. Potansiyellerimizi oralara kanalize edebiliriz. Tüm toplumu bir açık hava okulu haline getirebiliriz.
 
Dünya tarihinde son 50 yılda olduğu kadar bir değişimden geçmedi. Zamanın ruhunu yakalamış, donanımlı ve birikimli annelere daha çok ihtiyacımız vardır. Annelerin kuşaklar arası köprü olarak insanlık değerlerinin bir nesilden diğer nesile aktarımında önemli bir misyonu vardır. Bu vesile ile bir ricada bulunacağım, annenizden onun en iyi yaptığı şeyi öğrenin. Sizde onu çocuklarınıza aktarın. Çok iyi bir yemek veya sanat olabilir. Ne olursa olsun iyi bir şeyi çocuklarınıza taşıyın ki insanlık tecrübesi kar topu gibi büyüsün güzel geleneklerimiz sürsün. Tüm toplumsal sorunlarımızın kaynağında eğitim problemi yatmaktadır. Dünyaya vesile olduğumuz ve yetiştirdiğimiz insan topluma karışırken bizim eksikliklerimiz bilinç sorunlarımızı topluma taşımaktadır. Çocuklarımızla kurduğumuz ilişkiye dikkat edelim" ifadelerini kullandı.
 
Konuşmaların ardından Fırat Üniversitesi Rektörü Kutbeddin Demirdağ ve Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın eşi Melahat Yanılmaz tarafından Emine Erdoğan’a plaket ve tablo hediye edildi.
 
GÜLLÜ NİNEDEN ERDOĞAN'A DUA 
Programdan ayrılırken Emine Erdoğan’a yaklaşan 70 yaşındaki Güllü Gökalp, bakmakta sorumlu olduğu torunları ve kendisi için yardım talebinde bulundu. Emine Erdoğan’a sarılan Güllü nine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dualar ettiğini söyledi. Emine Erdoğan, kadınların sevgi seli ile karşı karşıya kalırken aracına binmekte zorluk çekti.