Darbe mağdurları maaşlarıyla umut oldu

1980 darbesi döneminde Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde yıllarca kötü muamele ve işkence gören Mim Yavuz Binbay'ın, 17 yıl önce 5 arkadaşıyla birlikte, 15 çocuk için maaşlarının yarısını koyarak kurdukları Şiddet ve Göç Mağdurları İçin Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi Derneği (Sohram-Der), binlerce vatandaş ve mülteciye umut oldu.

Darbe mağdurları maaşlarıyla umut oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

1980 darbesi döneminde Diyarbakır 5 Nolu Cezaevinde yıllarca kötü muamele ve işkence gören Mim Yavuz Binbay’ın, 17 yıl önce 5 arkadaşıyla birlikte, 15 çocuk için maaşlarının yarısını koyarak kurdukları Şiddet ve Göç Mağdurları İçin Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi Derneği (Sohram-Der), binlerce vatandaş ve mülteciye umut oldu.

1980 askeri darbesi döneminde Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde yıllarca kötü muamele ve işkence gören, ardından 1994 yılında kendisine yönelik düzenlenen “öldürme” amaçlı saldırının ardından Cenevre’ye yerleşen Mim Yavuz Binbay, 2000 yılında 5 arkadaşıyla birlikte, 15 yoksul ve dar gelirli çocuğa eğitim vermek amacıyla maaşlarının yarısını koyarak Sohram-Der’i kurdu. Diyarbakır’da kurulan dernek, 17 yılda binlerce vatandaş ve mülteciye ulaştı. Dernek, ulaştığı kişilere gıda, giyim, eğitim, hukuk ve psikolojik destek verdi.

Derneğin Genel Başkanı Mim Yavuz Binbay, Sohram-Der’in temel amacının her türlü şiddet, işkence, savaş, iç karışıklık, sosyal çalkantı, aile içi şiddet ve tacizden etkilenmiş kişilere sosyal yardım, eğitim desteği, hukuksal destek, psikolojik ve fiziksel rehabilitasyon hizmeti vermek olduğunu belirtti. Derneklerinin her türlü politik yapılanmadan bağımsız olmasının ise temel ilkeleri olduğunu anlatan Binbay, mütevazı çalışmalarla insan olma erdemine ulaşmayı istediklerini dile getirdi. Derneğin, nereden gelirse gelsin her türlü şiddete karşı mücadele ettiğini kaydeden Binbay, çalışmalarında kadın, çocuk ve yaşlılara öncelik tanıdıklarını vurguladı.

Binlerce kişiye yardım

Derneğin faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Binbay, “Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacılara kurumumuzca psikolojik, sosyal, hukuksal, eğitim, sağlık, bebeklere haftada 4 litre süt desteği, gıda yardımı, dil kursu, giyecek, yiyecek destekleri çerçevesinde çeşitli hizmetler sunuluyor. Bebeklere gösterilen özel hassasiyet çerçevesinde 332 bebeğe haftada 4 litre süt dağıtıldı. Mültecilere 150 civarında halı, kilim, battaniye, soba, yatak, ev malzemeleri dağıtıldı. Butiğimizden ücretsiz olarak 15 bin 326 mülteci yararlandı. 52 kişi hukuksal danışmanlık desteğimizden yararlandı. 184 aile gıda yardımı yapıldı. Suriye ve Irak’tan gelen yetişkin mültecilere etraflarıyla ilişki kurabilmek ve iş aramalarını kolaylaştırmak amacıyla Türkçe kurslar düzenlendi. Bu kurslarımızdan bugüne kadar toplam 457 kişi yararlandı. 46 mülteci çocuğa da eğitim desteği verildi. Bu destek çocukları eğitim sürecinde tutabilme bağlamında geleceklerinin şekillenmesinde önem arz ettiğine inanmaktayız. Ayrıca yoksul vatandaşlarımıza da derneğimiz bünyesinde kurulan butikten elbise, gıda ve eşya dağıtımı yapıldı. Bu amaçla sadece 2017 yılında 9 bin 367 kişi elbise, gıda ve eşya bağışladı. Bu sayede yaklaşık 42 bin parça elbise, gıda ve eşya dağıtıldı, bu dağıtımlardan 15 bin 326 kişi yararlandı” dedi.

Eğitim desteği

Bugüne kadar yaklaşık bin 508 öğrenciye eğitim desteği, psikolojik destek ve sosyal hizmet destekleri sunduklarını aktaran Binbay, “Bu çocuklarımızın eğitimlerini devam ettirebilmelerine olanak sağlandı. İlkokul, lise, ortaokuldan beri destek verdiğimiz çocuklarımızdan bazıları üniversiteyi bitirip bizi gururlandırarak başarıyla hayata atıldı. Üniversiteye giremeyen lise mezunu çocuklarımız toplumla barışık ve eğitimli birer birey olarak yaşama daha güçlü tutundu. Kurumumuz burs amaçlı bir fon oluşturdu. Ancak ne yazık ki, bugüne kadar bu fon daha işlevli hale getirilerek üniversiteyi kazanan tüm öğrencilerimize simgesel boyutta da olsa burs verebilecek bir konum kazandırılamadı. Bu sebepten dolayı, üniversiteyi kazanan tüm öğrencilerimiz burs desteği ihtiyacı hissetmesine rağmen bu öğrencilerimizden çok azına simgesel oranda bir burs verebilmekteyiz. Bu konuda duyarlı çevremizin desteğine ihtiyaç duyuyoruz ve desteklerini bekliyoruz” diye konuştu.

Psikolojik destek

Derneğin bugüne kadar 3 bin 312’yi aşkın mağdura da psikolojk destek verdiğine dikkat çeken Binbay, şunları kaydetti:

“Derneğimiz bölge halkımıza bu hizmeti benimsetmiştir. Bu etkinliğimiz sonucunda psikoterapinin önemi bölgemizde önemsenir bir gerekliliğe dönüşmüştür. Şiddet, işkence, savaş, aile içi şiddet, taciz veya cinsel istismar mağdurlarının psikolojik destek süreci sonucunda elde ettikleri en büyük ortak kazanım kendilerinin maruz kaldıkları her ne olursa olsun affedilmez gerçekler olduğu ve bu gerçeklerle mücadele edebilecek bir öz güven, benlik ve ego güçlerinin olması gerekliliğidir. Nitekim uzun yoğun ve sabırlı bir süreç sonucunda bu kazanımlar ile bireysel ve toplumsal ruh dinginliği bununla birlikte farkındalığı yüksek daha huzurlu uyumlu ve üretken bir yaşama dönüşmesidir. Başvurucularımızın bir bölümü tıbbi ve hukuki yardım ihtiyacı dışında sosyal yardım ve çocuklarına eğitim desteği isteğinde de bulunmaktadırlar. Bu yardımları içeren destekler sağlanabildiğinde daha olumlu sonuçlar alınmaktadır. Mağdurların tüm tedavileri derneğimizce ücretsiz olarak karşılanmaktadır. Psikolojik destek servisimiz sürekli çok sınırlı bir bütçeyle çalışmalarını sürdürmek durumunda kalmaktır. Her ne kadar hizmetlerimize bunu yansıtmamaya gayret göstersek de her geçen gün hizmetlerimize devam edebilmemiz için ciddi bir ek desteğe ihtiyaç duymaktayız. Bu konuda tüm duyarlı kişilerin ve kurumların desteklerini beklemekteyiz. Bu konuda duyarlı olan herkesi ve kurumları katkıda bulunmaya çağırıyoruz.”

Sohram-Der’in eğitim desteğini, rehabilitasyon ve sosyal yaşama katılımını, dinler ve kültürler arası işbirliğini, mültecilere yardımı komple bir çalışma olarak ele aldığını da vurgulayan Binbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kurumumuz hizmet verdiği bireylerin topluma özgür ve etkin bir birey olarak katılımını sağlamayı amaçlamaktadır. Hizmet verdiği şiddet mağdurlarının, psikoterapi, sağlık rehabilitasyonlarının yanı sıra bu mağdurların aile bireylerini de aynı kapsamda ele alarak çocuklarına eğitim yardımlarının yanı sıra aileye sınırlı da olsa sosyal yardımlar yapmayı amaçlamaktadır. Eğer işsiz duruma düşmüş bir işkence mağduruna iş imkanı bulunmazsa, mülteci duruma düşmüş bir savaş mağduruna sığınacağı bir yer, sarılabileceği bir battaniye umudu verilmezse psikoterapinin pek etkisi olmaz. Bu sorunlara ortak bir sistemle yaklaşılmadığında sonuca ulaşmanın mümkün olamayacağına inanmaktayız.”