Fatih Çakar'ın albümü çıktı

Elazığlı sanatçı Fatih Çakar'ın büyük emekle hazırladığı 'Terk ettiler' adlı albüm piyasaya çıktı. Çakar'ın ilk albümü 'Terk ettiler' Stüdyo Kemaliye'de satışa sunuldu. 5 eserden oluşan albüm sosyal medyada da müzikseverlerin beğenisine sunuldu.

Fatih Çakar'ın albümü çıktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ halkının radyo ve televizyon ekranlarından tanıdığı Fatih Çakar, müzik sektöründe de başarılı çalışmalara imza atıyor. Müzik sektöründe basamakları tırmanan Fatih Çakar, ‘Terk ettiler’ isimli albümüyle yeni başarılara imza atmaya hazırlanıyor.

Fatih Çakar ile müzik serüvenini ve ‘Terk ettiler’ isimli albümünü konuştuk…

FATİH ÇAKAR, KISACA KENDİNİ TANITIR MISIN?

1977 yılı Elazığ merkez doğumluyum. 1995’li yıllarda radyoculukla tanıştım ve 23 yıllık radyo ve televizyon sunuculuğum var. Mesleğime halen devam ediyorum. Radyoculukla tanışmam şöyle oldu; Sürsürü minibüs hattında 189’un kaptanı Fuat abi vardı. Ben o dönem liseye gidiyordum. Ayrıca Fuat abinin yanında muavinlik yapıyordum. Fuat abi bir akşam minibüste nöbetçi iken bana bir kağıt verdi. Dedi ki ‘Bunu Radyo Hazar’da Vahap Yüzgeç’e götürür müsün.’ Radyoya gittim, kapıyı çaldım. Kapıyı Vahap Yüzgeç açtı. İstek kağıdını verdim. O dönem kış mevsimiydi. İstek kağıdını verirken bir el temasımız oldu.  Vahap Yüzgeç bana ‘üşümüşsün gel içeri ısın’ dedi. Elektrik sobasının yanına oturdum. Bu arada sevgili Vahap Yüzgeç’le sohbete başladık. Bana ne iş yaptığımı sordu. Ben de öğrenci olduğumu, ayrıca minibüste muavinlik yaptığımı anlattım. Bana ‘Gel radyoda çalış. Telefonlara bak’ dedi. Radyonun sahibi İbrahim Taşel’le konuştu. Bu arada sevgili İbrahim Hocama da selam olsun buradan. İbrahim Hocam radyoda çalışmamı uygun gördü. Ondan sonra telefondan istekleri almaya başladım. Bir süre sonra yayınlara başladım. Gelinen süreç içerisinde kendimi geliştirdim. Sevgili Vahap Yüzgeç benim hocamdır, bana çok destek oldu. Sevgili Yunus Üstündağ, sevgili Bircan abla bana destek oldular. 23 yıl geçti, halen radyodaki görevime devam ediyorum. Bu arada Kanal 23 televizyonunda bazı kademelerde görevlerim oldu.

MÜZİK SERÜVENİN NASIL BAŞLADI? KISACA ANLATIR MISIN?

Radyo ve televizyon sunuculuğunun yanısıra müzikle de ilgileniyordum. Müziği çok seviyorum, çok ilgiyim. Çocukluğumdan beri şarkı söylüyorum. İlkokul yıllarında müzik derslerinde öğretmenlerim tarafından şarkı söyletilen biriydim. Tam içinde değildim ama bana destek olan insanlar vardı. Ben her zaman söylerim; beni müziğe alıştıran, bana notaları öğreten, bana usulü öğretenlerin başında sevgili Oğuz Acar ve Onur Kıstak gelir. Bana müziği öğreten insanlardır. Bunların hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Bunların yanında bana destek olan birçok isim var. Allah hepsinden razı olsun.

‘HELE BAKIN KİM GELMİŞ’ ŞARKISINI OKUYARAK MÜZİK SEKTÖRÜNDE YERİNİ ALDIN. BU SÜREÇTEN BAHSEDER MİSİN?

Müziğe olan ilgim dolayısıyla geçtiğimiz aylarda sözü ve müziği Cengiz İmren’e ait olan ‘Hele Bakın Kim Gelmiş’ şarkısını seslendirdim. Okuduğum bu şarkı çok ses getirdi. Tv’8’de yayınlanan ‘İşte Benim Stilim’ programında ve birçok ulusal medyada gündeme geldi. Abartısız söylüyorum Dünyanın her yerinde çalınmaya başlanan bir şarkı oldu. Çünkü bu şarkı henüz piyasaya çıkmış değil. Cengiz İmren’in ama albümünde okunan bir eseri değildi. Bunu bir televizyon programında okumuştu. Ben de oradan dinleyerek stüdyo ortamı dışında bir kayıt yaparak sosyal medyada paylaştım. Okuduğum bu şarkının 3 sayfada toplam 7 milyon tıklanması var. Bu bir albüm değildi. Hani düğünde okunan bir şarkının kopyası gibi düşünün. Biz de bunu okuduk ve paylaştık. Aklımızda olmayan bir patlaması oldu bu şarkının. Birçok gittiğimiz yerde insanların arabasında, cep telefonunda bu şarkıyı duyuyoruz.

ALBÜM YAPMAYA NASIL KARAR VERDİN?

Sevgili Oğuz Acar ve Onur Kıstak, ‘Artık bir albüm yap. Yeri zamanı geldi’ dediler. Albüm kolay bir şey değil. Maddi konuda insanları zorlayan bir olay. Sağolsun destek veren ağabeylerim, arkadaşlarım oldu. Kah onlardan, kah benden derken ‘Terk Ettiler” isimli ilk albümümü çıkardım.

ALBÜMÜNDEN BAHSEDER MİSİN? KAÇ ŞARKIDAN OLUŞUYOR. HANGİ ESERLERİ SESLENDİRDİN?

Albümümüz 5 eserden oluşuyor. ‘Terk ettiler’ adlı eserimizin sözü, müziği Ertuğrul Polat’a ait. Yine sevgili Bünyamin Eroğlu ağabeyimizin ‘Vazgeçilmiyor’ eseri var. Bu eseri daha önce rahmetli Göğebakan okumuştu. Vesile oldu biz de okuduk. İnşallah bu albümde favori eserlerimizden biri. Sevgili Ömer Danış güzel bir eserini verdi ve başına da çok güzel bir şiir okudu; ‘Senden Gidiyorum’ parçası. Bir de anonim bir eser ‘Ninno’ var. Ninno hariç şarkılarımın hepsinin geçmişi 20 yıldır. Ben radyoculuğun da vermiş olduğu bir etkenle ‘nabza göre’ derler ya’ bunu ortaya katarak hep eskilere gittim. Mesela terk ettiler eserinin 20 yıllık mazisi var ve Ertuğrul Polat’tan başkası okumadı. Ebru Yaşar ‘Bu sahilde’ isimli şarkıyı 20 yıl önce okudu. ‘Senden gidiyorum’ parçası hakeza 20 yıllık bir eser. Ömer Danış’tan başkası okumadı. Müzik camiasında tabiri caizse ‘ölen eserleri tekrar diriltme’ tabiri vardır. Bakalım biz de bunları okuduk. Albümde iki tane hareketli eser var. Diğerleri slow eserler.

ALBÜM NE ZAMAN PİYASAYA ÇIKACAK. MÜZİK SEVERLER ALBÜMÜNE NASIL ULAŞABİLİR?

Albümüm 13 Kasım Pazartesi günü piyasaya çıkacak. Albümüm Stüdyo Kemaliye’de satışa sunulacak.

Albümünü dinledim. Bütün eserleri gerçekten çok güzel okumuşsun. Sesinin güzelliği yanında orkestra da çok güzel bir iş ortaya koymuş. Kimlerle çalıştın bu albümde?

Aranjörüm Sedat Sakarya’dır. Çok güzel, çok büyük bir aranjördür. Bana yol gösteren kılavuzum Sedat Sakarya’dır. Sazların hepsi birbirinden üstad isimler. Kemal Adaçayır gibi bağlama üstadıyla çalıştım. Kanun ve klarnette Kutsal ve Aykut Sütoğlu var. Sayamadığım birçok usta isimle çalıştık. İyi oldu. Rabbim bu konuda ‘yürü ya kulum’ dedi. İnşallah hayırlısı olur.

SEVGİLİ FATİH, BU SEKTÖRDEKİ HEDEFİN NEDİR?

Bu yola artık çıktık. Bu yola çıkmaktaki amaç meşhur olmak, yeni bir İbrahim Tatlıses olmak değil. Albüm çıkarmak bana lazım olan bir şeydi. Çünkü ben şarkı söylüyorum. Bir yere gittiğim zaman ‘albümünüze nasıl ulaşabilirim’ dediği zaman ‘albümüm yok’ diyordum. Bu bir sanatçı için kötü bir şeydir. Albüm bir sanatçının ehliyeti ve ruhsatı gibidir. Ben bunu o amaçla çıkardım. Albümü çıkartmamdaki amaç ticaret yapmak değil. Rabbim ne derse o olur. Bir bakarsınız bir belediyenin, bir üniversitenin etkinliği, konseri olur; biz de oraya gider eserlerimizi seslendiririz. Bunlar olursa ne mutlu bize.

ALBÜM YAPMAYA DEVAM EDECEK MİSİN?

Yeni albüm hazırlıklarımız tabiki olacak. Ama önceliğim tek eser üzerinden yola devam etmek.  Yani her ay bir veya iki şarkıyı sosyal medyaya yükleyerek bu şekilde ilerlemeyi düşünüyorum. Dediğim gibi amaç meşhur olma havası değil. Bu da bir ekmek kapısıdır bizim için. Ben 25 yıllık radyocuyum. Bugüne kadar hep sunucuydum. Artık sunum görevini de bitirmiş durumdayım. Çok nadir olsa da hatır gönül işi anlamında sunum yapabilirim . Ama sunum işini yüzde 99 oranında bitirmiş bulunuyorum. Yüzde birlik oranını hatır gönül için bırakıyorum. Radyoculuğu da gittiği yere kadar sürdüreceğim. Çünkü radyoculuk benimle özdeşleşen bir şey. İnsanlar beni radyocu Fatih Çakar olarak tanıdı. Son zamanlarda şarkı söyleyerek gündeme geldim. Ama bir anda radyoculuktan Türkiye’nin en büyük sanatçısı olunmuyor. Bunlar evre evredir. Düğünlerde şarkı söylemeye başladık. İstanbul’da bar programlarımız oldu. Kıbrıs’a gidip geliyorum. Kıbrıs’ta bir restoranda program yapıyorum. Bunlar birbirini takip eden şeyler. Bakalım, inşallah Rabbim gönlümüzdeki en güzeli en hayırlısını versin diyorum.

ELAZIĞ TÜRKÜLERİNİ DE SESLENDİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUN?

Tabiki. Gittiğimiz her yerde Elazığ türkülerini de seslendiriyorum. Sahneye çıktığımda ben Elazığlıyım diyorum.

KONSER TEKLİFLERİ ALIYOR MUSUN?

Görüşmeler oluyor tabiki. Mesela önümüzdeki günlerde Edremit’te bir programda sahneye çıkacağım. Bahsettiğim gibi İstanbul’da ve Kıbrıs’ta sahne alıyorum. Bu işi yavaş yavaş büyüteceğiz inşallah. Festivaller, düğünler, konserler hepsine açığız.

TARZIN NEDİR? HANGİ MÜZİKLERDEN HOŞLANIYORSUN?

Tarzım çalışmış olduğum radyodan da belli. Arabesk, fantazi ve halk müziği. Ama bir sanatçı bunlarla mı sınırlı kalır? Değil tabiki. Sanatçı dopdoludur. Tarz olarak belirgin bir tarz seçmedim. Ama görünen tarz arabesk, fantazi ve halk müziği yönünde. Ama bu hiçbir zaman bir sanatçının pop şarkısı okumayacağı anlamına gelmez, mahalli müzik yapmayacağı anlamına gelmez. Dediğim gibi bu albüm benim için bir ehliyetti. Benim bunu almam gerekiyordu. Çok şükür piyasaya albümümüz çıktı. Herkesten destek bekliyorum. Herkesin evinde arabasında Fatih Çakar albümü olsun. Zaten herkesin evinin, arabasının radyosunda Fatih Çakar vardı, ses olarak. Yine Fatih Çakar olmaya devam etsinler.

BAZI İNSANLAR YAPTIĞI İŞTE İDOL BELİRLER VEYA BİRİNE BENZEMEYE ÇALIŞIR. SENİN BÖYLE BİR DÜŞÜNCEN OLDU MU?

Ben stüdyoya girdim. Eserleri okudum. Aranjörüm Sedat Sakarya şarkının yarısında kesti, beni yanına çağırdı. Bana dedi ki ’Çok sanatçı gelip geçti buradan. Herkes birine benzetti kendisini ses olarak. Sen kendinsin. Senin sesinde kimse yok.’ dedi. İdol konusunda şunu söyleyebilirim. İdol olacak çok sanatçı var. Ancak ben onların yanında Sanatın S’si bile etmem. Bu bakımdan İdolüm yok.

BU İŞİ YERELDE Mİ ULUSAL ALANDA MI SÜRDÜRMEK İSTİYORSUN?

Hedefim Ulusal. Eğer yerel bir albüm yapmak isteseydim, Elazığ’daki bir firmadan albümü yapardım. Büyük bir harcama yaptım. Hedefim ulusal tabiki. Büyük düşünmek zorundayız. Ben sadece Elazığ’da olmayacağım. Biz her tarafa gideceğiz inşallah.

TÜRKİYE’DE MÜZİK PİYASASININ MEVCUT DURUMUNU DEĞERLENDİR MİSİN?

Türkiye’de müzik piyasası öldü. Bu bir gerçek: Eskiden albüm çıkarmak çok zordu. Paran olsa bile albüm yapmazlardı. Ama şimdi birçok albüm var. Şimdi gidin albüm basan firmalara, habire çalışıyorlar. O yüzden müzik piyasası ölmüş durumda. Biz dostlarla yürüyeceğiz inşallah. Bu iş böyle yürüyor. Sanal alem artık çok önemli. Albümü sanal ortamda da paylaşacağız. Elazığ halkı inşallah destek olacak. Herkes sosyal medyada paylaşırsa bu iş yürüyecektir.

Sevgili Fatih Çakar, albümünün hayırlı olmasını dilerim. Yolun açık olsun. Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

Röportaj: Vedat Yetik