Gelin Şehrimizi Birlikte Yönetelim..!

Ak Parti’de temayül öncesi yeniden bir araya gelme fırsatı yakaladığımız Metin Bulut kendi seçim kampanyasına ve genel olarak sürece dair değerlendirme ve tespitlerini bizlerle paylaştı. 

 

Daha önce” Metin Bulut Dikkatli Adımlarla İlerliyor” başlığıyla haberleştirdiğimiz bir önceki söyleşimiz kamuoyunda beklenenin çok üstünde ilgi görmüş ve farklı tartışmalara zemin hazırlamıştı. 

 

Bugün yine farklı tartışmalara kapı aralayarak ses getireceğine inandığımız Metin Bulut’un süreç analizlerini çok net ifadelerle ihtiva eden söyleşisini sadeleştirerek sizlerle paylaşıyoruz.

 

Bizim için hizmet iyiliğin egemenliği için durmaksızın çalışmaktır. Bu sebepten kendisinde hayır gördüğüm hiçbir hizmetten geri durmadım durmayacağımda:  

 

Bizim siyasetimiz ancak ve ancak hayır, iyilik ve hizmet siyasetidir. Ben siyasetin hizmete bakan yüzüne talip oldum. Ve bu can bu bedende durdukça insanımın faydasına olan her hizmetin küçük büyük demeden taliplisi olmaya devam edeceğim. Aile ocağımızda Hakka giden yolun hizmetten geçtiğini öğrendiğim günden bugüne kendisinde hayır gördüğüm hiçbir hizmetten geri durmadım. Durmayacağım da.

 

Bizim siyasetimizde Millete hizmet yolunda verilen emek kutsaldır: 

 

Millete hizmet yolunda hiçbir fedakârlıktan asla kaçınmadım. Hizmet yolunda dün, iş dünyasının içinde, sivil toplum kuruluşlarının hemen hemen tüm kademelerinde canla başla çalıştım. Bunu hamd ile söylüyorum, gün geldi yağmurlarda çamura bulaşmış ayaklarımızla muhtaç kardeşlerimizin kapısında umut olduk. Birlikte ağladık birlikte güldük…  Gün geldi iş adamlarımızla memleketimize iş, aş, istihdam getirebilmek için ülke ülke gezdim. Memleketin hükümetimizin hizmetlerinden daha çok yararlanması için her kademedeki bürokratlarla, milletvekilleriyle birlikte tabir caizse çalmadık kapı bırakmadım. Bu çabalar sonunda birçok hayırlı ve güzel iş gerçekleşti.  Bizim siyasetimizde Millete hizmet yolunda verilen emek kutsaldır. Harcanan vakit kutsaldır. Akıtılan ter kutsaldır. Bizi biz yapan ve değerli kılan bu kutsallardır. 

 

Bir önceki genel seçimlerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Metin Bulut bugüne kadar kamuoyuyla paylaşılmamış önemli detayları bizlerle paylaştı: 

 

 Bu mübarek topraklara, bu mübarek millete daha fazla hizmet getirebilmek için geçen dönem milletvekili adayı oldum. Ülkemizin “Yüz Akı” büyük lideri başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın ve partimizin kurmaylarının stratejisi gereği beşinci sıra milletvekili adayı oldum. Bizi beşinci sıraya yazanlar şöyle düşünmüşlerdi: Elazığ’da beş milletvekili çıkarmamızın yolu ancak Metin Bulut gibi çalışkan ve disiplinli bir adayı beşinci sıraya yazmamızdan geçer. Partimizin oyları ancak böylece katlanır. Böylece hem seçimden her halükarda güçlü çıkarız hem de Elazığ’a Metin Bulut gibi nitelikli bir değer kazandırmış oluruz.

 

  Seçimler sonucunda partimiz dört milletvekili çıkarmış ve oylarını katlamıştı. Oy sayımındaki düzenleme değişiklikleri sonucunda az bir farkla liste dışında kalmıştık. Bizim seçimlerde nasıl çalıştığımıza hepiniz şahitsiniz! Nasıl mücadele ettiğime hepiniz şahitsiniz! Çünkü bu çabanın içinde, bu mücadelenin içinde, bu alın terinde tüm art niyetlerden uzak çalışanlar vardı. Canla başla çalışan teşkilatım vardı. Yani hep birlikte biz vardık.

 

Bir yaşlıdan Metin Bulut’a hayati önemde tavsiye ve nasihatler: 

 

Seçim sonrası gezilerde bizi bağrına basan, sonuca kendisini ortak görüp bize motivasyon yükleyen herkes ile kurduğumuz diyalogların her biri unutulmaz ve önemlidir. Bu diyaloglardan biri var ki siyaset hayatım boyunca bana ışık tutacak ve asla unutulmayacaktır. Yaşlı bir amcanın kulağıma fısıldadığı bir şey var ki asla unutamam şunu dedi: Sakın bu hizmet yolundan dönme. Sen hizmet etmek için bizden oy istediğinde bu işlerde ter dökeceğine bize söz verdin, ahit verdin. Allah sözünü bozanı, Allah ahdini bozanı sevmez. Sen ahdini, sen sözünü sakın bozma.  Unutma, sen bozmazsan millette bozmaz.  Vefa gösterene Allah’ta vefa ile muamele eder. Evet, ben de inanıyorum ki; benim milletim ahdini bozmaz. Benim milletim vefalıdır. Ve vefasının gereğini yapar.

 

Belediye Başkanlığı Makamı ile ilgili çok net bir profil ortaya koyan Metin Bulut’un “Koltukta Bir İcrada Bin” vurgusu oldukça ilgi çekiciydi. Bulut çarpıcı açıklamalarına şunları ekleyerek devam etti: Elazığ’ın sorunları bellidir. Çözümde bellidir. Bu şehrin acilen iktisadi durumunun programlandırılması lazım. İsraf bilançosu çıkarılmalı. Gereksiz iş ve yapılardan bir an önce kurtulmalıyız. Acilen yönetime çıkar guruplarının değil halkın dâhil edilmesi gerekiyor. Behemehâl sosyal yapıya dokunmak gerekiyor. Belediyenin sosyal doku haritası eşliğinde adım adım kararlılıkla sosyal alanı doldurması gerekiyor. “Kaldırım Belediyeciliğinden Kalkınma Belediyeciliğine” geçmezsek süslü kaldırımlarımızla birlikte geriye gidişimiz katlanarak büyür. Belediye başkanı vakit kaybetmeden şehrin büyüğü pozisyonuna geri dönmelidir. Sevk ve idaredeki liderliği ikinci üçüncü adamlara asla havale etmemelidir. “Koltukta Bir İcrada Bin Başkanın” olduğu yerde neler olacağını bilmek için kâhin olmak gerekmez. Organize etmek, takip etmek ve yönetmek o makamın asli kimliğidir.

 

Metin Bulut’tan Tüm Elazığlılara Çağrı: Gelin Şehrimizi Birlikte Yönetelim. Bunun için, Kararınız Kararımız/Kararımız Kararınız olsun: Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Ben siyaset hayatım boyunca kamuoyundan, teşkilatımdan bağımsız hareket etmedim. Etmem de. Çünkü biz aynı derdi, Millete hizmet derdini kendimize dert- dava edinmiş dava arkadaşlarıyız, aynı yolun yolcularıyız. Bizim derdimiz daha güzel ve daha adil yaşanabilir Elazığ. Daha güzel ve daha adil bir ülke. Daha güzel ve daha adil bir dünya.  Derdi ve davası bu kadar büyük olan bir anlayışın iş yaparken ve karar verirken hassasiyetlerinin de aynı büyüklükte olması gerektiğine inanıyorum. Bu sebeple bu yolda birlikte çalıştığımız herkese ve aziz hemşehrilerimize şunu söylüyorum: Biz bir yükü birlikte omuzlamış dava arkadaşlarıyız. Kararınız Kararımız/Kararımız Kararınız olsun. Gelin birlikte Memleketimizin önünü açalım. Gelin yarım kalmış bir işi tamamlayalım. Gelin emaneti ehline, emaneti sahibine birlikte verelim. Ve birlikte yöneterek emanetimizin ardı sıra birlikte gidelim.