Genç MİAD hedefe ulaştı

Gençleri işadamlarıyla buluşturarak önemli bir atılım yapan Genç MİAD, birçok sivil toplum kuruluşunun gençlik örgütlenmesine örnek oluyor. MİAD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İrfan Aslan, Türkiye genelinde gençlik oluşumlarına Genç MİAD’ın verdiği katkılarını anlattı.

2004 yılında Malatya İşadamları Derneğinin (MİAD) Genç MİAD bünyesinde göreve başladığını belirten Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İrfan Aslan ilk olarak İstanbul’daki Malatyalı işadamları ile öğrencileri bir araya getirdiklerini söyledi. Önemli işadamlarıyla gençleri aynı mekanda buluşturmayı başardıklarını ve tecrübe paylaşımları ile gençlerin ufkunu açmaya çalıştıklarını ifade eden Aslan, daha sonra MİAD Akademi’yi faaliyete geçirdiklerini belirtti. Eğitim konularına ağırlık verdiklerini ve güçlü bir ekip oluşturduklarının altını çizen Aslan, “Bu ekibin yaptıkları ulusal derneklerin gençlik yapılanmalarına örnek oldu" dedi.

-“En çok üye bizden seçildi”

TOBB’un İstanbul Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesine en fazla üyenin Genç MİAD’tan seçildiğini kaydeden Aslan, “Şu anda da TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi üyesiyim ve üye kurul işlerinden sorumluyum. Gençlerin eğitilmesi, ikinci neslin MİAD’a hazırlanması ve birliktelik oluşturması amaçlanmıştı. Bunu da başardığımıza inanıyorum. Genç MİAD’da yapılan tüm işler, hedefe ulaştı" şeklinde konuştu. Türkiye’deki hukuk sisteminde yaşananları bir hukukçu olarak da değerlendiren Aslan, ülkede hukuk sisteminin en büyük sorununun, mahkemelere yansıyan uyuşmazlıkların gereğinden fazla olması olduğunu ifade etti. Bu yoğunluğu karşılayacak etkin ve hızlı bir hukuk sisteminin hala oluşturulamadığını kaydeden Aslan, sitemde ki sorunun hukuk fakültelerinden başladığını ve yukarıya doğru devam ettiğini söyledi.

Yargıdaki aşırı yükün hafifletilmesi gerektiğini de belirten Av. Aslan son birkaç yıldır arabuluculuk müessesesini yaygınlaştırmak için ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi. Arabuluculuk uygulamasında geç kalındığını da kaydeden Aslan, “Bakın dünyanın en büyük adliyeleri Türkiye’dedir. Her şeyin en iyisi en güzeli ülkemizde olsun tabi ki ama adliye saraylarının büyüklüğü anlaşmazlıkların da çok olduğunu gösterir. Gerek insanımız gerekse de kurumlarımız yargıdaki aksaklıklar nedeniyle ciddi zaman kaybı yaşamaktadır. Dolayısıyla belirli uyuşmazlıkların arabuluculuk veya uzlaştırıcılık gibi alternatif çözüm yolları ile çözülmesi önemli bir zaman tasarrufu sağlayacaktır. Bu tür çözüm yollarının toplumsal barışa da katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.