Kahvede oturmayı içine sindiremedi, taşlara tarihi kazıdı

Diyarbakır'da 14 yıl önce emekli olan ve kahvede oturmayı içine sindiremediği için taş işleme sanatı ile uğraşan öğretmen Nurettin Medyelioğlu'nun büyük uğraş vererek ürettiği eserler, görenlerde hayranlık uyandırıyor. Kentin tarihi yapılarını taşlara kazıyan Medyelioğlu, bunları satmaya kıyamıyor.

Kahvede oturmayı içine sindiremedi, taşlara tarihi kazıdı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diyarbakır’da 14 yıl önce emekli olan ve kahvede oturmayı içine sindiremediği için taş işleme sanatı ile uğraşan öğretmen Nurettin Medyelioğlu’nun büyük uğraş vererek ürettiği eserler, görenlerde hayranlık uyandırıyor. Kentin tarihi yapılarını taşlara kazıyan Medyelioğlu, bunları satmaya kıyamıyor.

Diyarbakırlı öğretmen Nurettin Medyelioğlu, 14 yıl önce emekli olduktan sonra taş işleme sanatına merak sardı. Kendini geliştiren Medyelioğlu, kısa sürede ustalaştı. Bir dükkan kiralayan Medyelioğlu, burada çekiç ve keskiyle kentin tarihi yapılarını taşlara kazımaya başladı. Medyelioğlu, görenlerde büyük hayranlık uyandıran eserlerini kirasını ödemek için bile satmaya kıyamazken, bunları sergilemeyi düşündüğünü anlattı.

“Büyü bozulmasın diye makine kullanmıyorum”

Emekli olduktan sonra kahvede zaman geçirmeyi içine sindiremediğini anlatan Medyelioğlu, “Bir güzellik oluşturmaya çalışıyorum. Dükkanım kira. Hem kıyamıyorum hem de emeğin karşılığı yok zaten, o yüzden satmıyorum. İleride sergileme amaçlı bir şeyler düşünüyorum. Bazı girişimlerde bulundum ama samimi bir ilgi görmedim. Aslında hem tanıtım, hem eğitim hem de üretim amaçlı projem var. Ama ilgilenen olursa bir şeyler yapmaya çalışacağım. Sadece geniş bir mekan istiyorum. Orada hem bu işin eğitimini vermek hem de yetiştirdiğimiz elemanlarla üretime dönük çalışmalar yapmak istiyorum. Umarım olur. Diyarbakır’da makine kullanmadan çalışan benden başka kimse yok. İşin büyüsü bozulur diye makine kullanmıyorum. Çekiç ve keski ile devam ediyorum. İlk başladığımda Diyarbakır ile ilgili motifler, kabartmalar, Dört Ayaklı Minare, Çan Kulesi, eskiden sokaklarda kullanılan çeşme, şadırvan gibi şeyler yapıyordum. Sonra farklı şeyler denedim. Farklı şeyler yapmaya çalışıyorum” dedi.

“Çok sabır isteyen bir iş”

Dükkanı sayesinde kahveden kurtulduğunu anlatan Medyelioğlu, “İmkan bulursam bir müze düşünüyorum. Onun yanında eğitim, öğretim amaçlı bir atölye düşünüyorum. İmkan bulursam gerçekleştirmek istiyorum. Bir grup öğrenci yetiştirdim ama sahip çıkan olmadı. En kötü eseri 3-5 gün arasında bitiriyorum. Bir yıl uğraştığım şadırvan var mesela. Çok sabır isteyen bir iş. Bana bir tane daha yap deseler, onu aynısından yapamam. Çekiç ve keski ile çalışıyorum. Herhangi bir elektrikli alet kullanmıyorum. Kullanmak da istemiyorum. Çünkü makine ile o keyfi alamam” diye konuştu.

“Satmıyorum diye kızanlar oluyor”

Atölyesini görüp içeri girenlerin yüz ifadesinin değiştiğini ve mutlu olduklarını anlatan Medyelioğlu, “Satın almak istediklerinde satmıyorum deyince kızanlar da oluyor. Ama satmaya kıyamıyorum. Bunları sergilemek istiyorum” dedi.