MHP Genel Başkanı Bahçeli Elazığ'da

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin prangalarını sökeceklerini söyledi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli Elazığ'da
TAKİP ET Google News ile Takip Et

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisi tarafından Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Partililer ve milletvekili adayları tarafından karşılanan Bahçeli, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşmak için sahneye çıktı. "Aziz Gakkoşlar" diyerek sözlerine başlayan Bahçeli, "Eminim ki Elazığ İstasyon Meydanı hiç böyle bir coşku görmemiş, gönül ve sevda seferberliğine tanık olmamıştır. Gakkoş'larım yine tarih yazıyor ve milliyetçi harekete kucak açıyorsunuz. Yiğitliğiniz Türkiye'ye şevk veriyor, milli mücadelemize destek veriyor" dedi.

25. dönem milletvekilliği genel seçimlerinin Türkiye'nin birliği, insanın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını isteyen Bahçeli, "Seçimlerin barış, güven, huzur ve demokratik geçmesini temenni ediyor, adaylarımıza başarılar diliyorum. Değerli vatandaşlarım, 6 Mayıs'tan beri yurdumun her yerindeyiz. 6 Mayıs'tan bu yana meydanlardayız. Milletimizin huzurundayız. 48. açık hava toplantımızı Elazığ'da yapıyoruz. Yürürken Fırat Nehri gibi coşacağız, attığımız her adımda biraz daha hızlanacağız. Hızlandıkça büyüyeceğiz, büyüdükçe Türkiye'nin prangalarını sökeceğiz. Zalime boyun eğmeyeceğiz. Haine teslim olmayacağız. Şiddet severlere eğilip, bükülmeyeceğiz. Küresel boyunduruğa diz çökmeyeceğiz. Oyunları bozup senaryoları buruşturup atacağız. Yürüyüşümüz umut çığlığı, uğur çağrısı, ufuk parıltısın, uyanış ışığı, uyanış hamlesidir. Hırsızlara karşı yürüyoruz, sizde var mısınız? Haram kervanına, rüşvete, soygun kervanına karşı yürüyoruz, sizler de katılır mısınız? O halde diyorum ki bizimle yürü Elazığ. Bin yıllık kardeşliği korumak, bizimle yürü Elazığ. Kin ve kan koalisyonunu, silah ve ölüm ittifakını bozguna uğratmak, milli çıkar ve bekamızı muhafaza etmek için  bizimle yürü Elazığ" diye konuştu.

Türkiye'nin koyu bir karanlıkta kör bir çıkmazda olduğunu ifade eden Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sizler işsiz ve yoksulken Ankara'da bir avuç imtiyazlı sonradan görme hazineyi hortumlamakta, kaçak saraylarda yaşamaktadır. Sizler, darlık ve yokluk çekerken AK Parti milli servet ve kaynakları zimmetine geçirmektedir. Elazığlı çiftçinin cebi boş, borcu çoktur. Elazığlı esnafın geliri yok, gideri fazladır. Elazığlı emekli işçi, dul öksüz ve yetim feryat etmektedir. Hayat pahalılığı Elazığ'ın her hanesini yangın yerine çevirmiştir. Ekonomik girdap her evladımızı, her insanımızı içine almıştır. Açıkça söyleyiniz AK Parti iktidarında sorunlarınız bitti mi, şikayetleriniz dindi mi, geliriniz arttı mı? Hal böyle ise büyüdüğü söylenen ekonomi kimlere hizmet etmiş, kimleri büyümüştür. Ekonomiyi ithalata bağlayan, kaçakçılığı teşvik eden, sıcak paracılar, faiz, rant ve silah lobilerini memnun eden AK Parti'nin Elazığ'ı dert ettiği yoktur. Erdoğan ve Davutoğlu'nun aklında siz değil, küresel güçlerin kanlı çıkarları vardır. Çöken dış politikaya bakınız ülke olarak düştüğümüz acınası duruma dikkat ediniz, bunları açıkça göreceksiniz. Elazığlının kazanması, Erdoğan'ı rahatsız etmektedir. Çünkü tek kazananın kendisi olmasına alışmıştır. Asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin düzlüğe çıkması, belini doğrultması Erdoğan'ı da, Davutoğlu'nu da bu ürkütmektedir."

"ASGARİ ÜCRET BİN 400 LİRA SÖZÜMÜZ, ONLARI PANİKLETMİŞTİR"
Asgari ücretin bin 400 liraya çıkarma sözlerinin Erdoğan ve Davutoğlu'nu paniklettiğini söyleyen Bahçeli, "Davutoğlu apar topar iş adamlarını toplamış, bizim teklifimize itiraz etmelerini istemiştir. Yakın bir geçmişte TÜSİAD'ı ihanetle özleştiren bu zihniyet asgari ücretlere karşı cephe almış ve müttefik arayışına girmiştir. Davutoğlu, bin 400 lirayı yüksek bulmuş, asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın ekmeğinin büyümesine aşırı tepki göstermiştir. Kriz olur demiş, abartılı bulmuştur. Sayın Davutoğlu, asgari ücretin bin 400 liraya çıkmasından niye rahatsızsın, niye gocunuyorsun. Sağa sola koşuşturarak MHP'nin teklifine niçin itiraz bloğu oluşturmaya çabalıyorsun. Asgari ücretlinin gezmeye, karnını doyurmaya, temel ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan yapmaya hakkı yok mu? Hep yandaşlarınız mı yiyecek? Hep bakan çocukları mı sefa sürecek?  Böyle bir haksızlık, adaletsizlik inançlarımızın ve  kültürümüzün neresinde var? Davutoğlu boşuna kendini yorma, boş yere çırpınma nasıl olsa 7 Haziran'dan sonra yoksun, olmayacaksın. AK Parti iktidardan kayıp düşecek. MHP iktidarında asgari ücret tutarının derdi seni almasın.  Erdoğan diyor ki, asgari ücret bin 400 lira olursa istihdamda tıkanma olur. Erdoğan asgari ücretin ne kadar olduğunu bilmiyor. Bir türlü doğru rakamı telaffuz edemiyor. 949'lirayı bulamıyor. Çünkü böyle bir derdi yoktur. Asgari ücretle geçinen 5 milyona yakın kardeşimizle gönül ve vicdan bağını koparmıştır. Erdoğan'ın gözü banka hesaplarındaki milyar dolarlarda, ayakkabı kutularındaki paralardadır. Gündeminde devletin kasasını boşaltmak vardır. Asgari ücretlinin nasıl geçindiği, ne yiyip ne içtiği merak sahasında bulunmamaktadır. Somali'ye para yağdıranlar, emekliye cimridir. Myammar'a servet akıtanlar çiftçiye gaddardır. Suriyeli sığınmacılara milyar dolar harcayanlar mazlumlarımıza duyarsızdır. Filistin ve Libya'da Elazığ'ın hakkını havale edenler, asgari ücretle çalışanlara acımasız ve zalimdir. Erdoğan bir kaç gün önce, 2 bin Filistinli çiftin toplu nikahını finanse ettiklerini söylüyor, hastane ve stat yapacaklarını da ilave ediyor. Peki Elazığlı kardeşlerime yuva kurarken parayı kim verecek. Merak etmeyin MHP, AK Parti'nin yapamadığı ne varsa yapacak. Elazığ yatırım bekliyor. Müflüsler dar ve kısıtlı imkanlarımızı başka coğrafyalarda harcıyorlar. Sonrada dönüp asgari ücret bin 400 lira olur mu diye eleştiriye başlıyorlar. Evet Erdoğan, evet Davutoğlu, asgari ücret bal gibi bin  400 lira olur, olacaktır. 7 Haziran'dan sonra asgari ücret artışının önüne hiç bir güç geçemeyecektir. MHP sözünü unutmaz, vaatlerini unutmaz, yeminlerinden dönmez" şeklinde konuştu.

BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A 5 SORU
Elazığ'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sorularının olduğunu dile getiren Bahçeli, "1- İmralı canisiyle mektuplaştın mı? Öcalan canisinin İmralı adasından günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi ve şahsen temas kurdun mu? 2- Kandil’deki PKK’lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi? Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı? 3- Bülent Arınç’a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti? Şu anda Türkiye’nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir? 4- KCK’nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı? 5- PKK ve HDP’ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi? Daha sorularımız vardır" dedi.

Bahçeli, iktidara geldiklerinde yapacaklarını da anlattıktan sonra konuşmasının bitirdi.