Sevgili Malatyalı hemşerilerim, evet ‘’hemşerilerim’’ diyorum.
Çünkü gerek başka bir şehirde üniversite okurken gerek başka bir şehirde iş hayatımı sürdürürken o şehirlerde kaç Malatyalı gördüysem hepsiyle arkadaş olduk, hemşeri olduk, can ciğer olduk.
Malumunuz Elazığ - Baskil sınırlarında, 9 milyon yıllık olduğu söylenen kanyonlar keşfedildi. Daha doğrusu yöre halkı tarafından bilinen bu kanyonlar, sayın valimizin gayretleri neticesinde gün yüzüne çıkarıldı ve isimleri yine sayın valimiz tarafından verildi.
Bu keşiften sonra da ülkemizin ulusal basınının hemen hepsinde ‘’Elazığ’da Yeni Kanyonlar Keşfedildi’’ diye haberlere konu oldu.
Hatta ve hatta sevgili dostum, sevgili kardeşim Aygün Çam tarafından türküsü bile yakıldı.
Ancak birkaç gün öncesinde Malatya valimiz Sayın Aydın Baruş Bey, kanyonları ziyaret ederek buraları adeta Malatya’ya aitmiş gibi lanse etti ve Malatya valiliği olarak buraya projeler düzenleyeceğini bildirdi.
Sevgili Malatyalı hemşerilerim. Maksadım yıllardan beri süre gelen ve adeta kısır bir döngü içerisine girmiş Elazığ-Malatya kavgasını körüklemek değil.
Kendinizi bir an için Sayın Valimiz Çetin Oktay Kaldırım beyin yerine koyun ve düşünün. Bir şeye emek veriyorsunuz, tanıtımını yapıyorsunuz ama sonrasında emeklerinizin üzerinden bir dozer gibi geçiliyor. Ne hissederdiniz?
Bakın ben ziraat mühendisiyim ve geçen hafta Malatya’daydım. Kayısı Araştırma Enstitüsünden Malatyalı hocamız Yusuf Bayındır dünyanın en kaliteli kayısısının Baskil’de olduğunu söyledi. Elazığlı olarak gurur duymaktan çok hocamızın böylesi bir gerçeği hiç kompleks yapmadan, açık bir dürüstlükle dile getirmesine hayran kaldım.
Değerli Malatyalılar. Sizler ki ülkemizin kayısı konusunda söz sahibi olmasında tartışılmaz emekleri olan bir şehirsiniz.
Sizler ki başta Kemal Sunal olmak üzere Yasemin Yalçın, Kenan Işık gibi tiyatrocuları ülkemize hediye etmiş bir şehirsiniz.
Malatya’nın sivil toplum kuruluşları, dernekleri, vakıfları, siyasi kuruluşları, kanaat önderleri, büyükleri, küçükleri vs. vs.
Sizlere yakışan tıpkı Yusuf hocanın yaptığı gibi Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmektir.
Sizlere yakışan kanyonlara sahip çıkanlara çıkıp da,‘’Aslantepe höyüğü olan, Somuncu Babası, Yeşilyurt’u olan Malatya’mızın bunlara ihtiyacı yok’’ demektir.
Demin bahsettim, rahmetli Kemal Sunal ne diyordu ‘’100 Numaralı Adam’’ filminde? Herkes birbirine kazık atıyor, sonra kendi canı yanınca veryansın ediyor.
Tam da buradan yola çıkarak şunu soruyorum: bu yapılar Malatya’da bulunmuş olsaydı ve de Elazığlılar sahiplenmeye kalksa idi tepkiniz ne olurdu?
Hadi sahip çıktınız diyelim. Bundan sonra Karagöz ile Hacivat’ı, baklavayı kendine mal eden Yunanistan’ı bir Türk olarak hangi yüzle eleştireceksiniz?
Yine Kemal Sunal’ın aynı filminin aynı sahnesinden bir sözüyle bitireyim sözlerimi.
Ben derim ki karşılıklı olarak SAYGILI olalım haklarımıza.
