'Bu ülkenin başbakanı uçaklara alçakları vurun demiştir'

Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlarla ilgili, "Anamuhalefet partisinin hatibi benim tanklar eşliğinde evimden çıkarıldığımı, emniyetli bir yere götürüldüğümü ifade etmiştir. O gecenin gerçeği şudur; o gece tanklar senin genel başkanına yol verirken bu ülkenin başbakanı uçaklara 'alçakları vurun' demiştir." diye konuştu.

Meclisin açılışının 98. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunda AK Parti ve CHP Grupları arasında sözlü tartışma yaşandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hale ilişkin eleştirileri sonrasında AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, yerinden söz aldı.

TBMM'nin kuruluşunun 98. yılının kutlandığı bir günde olunduğunu hatırlatan Elitaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını eleştirdi.

Elitaş, "Sayın Genel Başkan burada meseleleri idrak ederken, anlatırken, anlaşılan o ki 15 Temmuz günü kahramanca burada direnen milletvekillerinin yaptığı direnci gösteremeyip, Bakırköy Belediye Başkanının evinde kahvesini içerken, 'sonuç ne olacak' diye beklerken, o milletvekillerine yaptığı kıskançlığı burada 20 Temmuz tarihinde aldığı talimatla efelik yapmaya kalkıyor." ifadelerini kullandı.

19 Temmuz günü tüm siyasi parti grup başkanvekillerinin 20 Temmuz tarihinde olağanüstü halin edileceğine dair bilgisinin bulunduğunu bildiren Elitaş, "Ama Sayın Kılıçdaroğlu demek ki grup başkanvekiliyle benim bizzat yaptığım görüşmenin farkında değil. Çünkü sonuçları farklı bekliyordu." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun TBMM çalışmaları hakkında da yanlış bilgi verdiğini söyleyen Elitaş, 26. dönemde 24 bin 287 yazılı soru sorulduğunu bunlardan 10 bin 75'inin cevaplandığını bildirdi. Elitaş, yazılı soru önergelerinin en fazla yanıtlandığı dönemin, AK Parti iktidarları dönemi olduğunu da söyledi. 26. dönemde bin 226 sözlü soru sorulduğunu 568'inin yanıtlandığını aktaran Elitaş, bugüne kadar hiç olmamış araştırma komisyonlarının da kurulduğunu vurguladı.

"GÖRDÜĞÜM, MİLLETVEKİLLERİNİ KİRAYA VERMENİN HUZURSUZLUĞU"

Elitaş, "Bugün benim sayın Kılıçdaroğlu'nda gördüğüm hadise şu; milletvekillerini kiraya vermenin huzursuzluğunu bugün, bu kürsüde yansıtmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in de söz talebi üzerine böyle bir günün polemiklerle geçirilmemesi, meramların daha sakin bir şekilde ifade edilmesi ricasında bulundu.

Özgür Özel söz alarak, şunları kaydetti:

"15 Temmuz akşamı hepimiz buradaydık. Hepimiz birbirimizin şahidiydik. Sayın Genel Başkanımız bize Meclise gitme, demokrasiye, seçilmiş hükümete sahip çıkma konusundaki talimatı vermiş, kapalı olan havayolu yüzünden Ankara'ya ulaşamamış, ilk fırsatta Ankara'ya geleceğini söylemiştir. Ancak 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunda İstanbul Vali Yardımcısı ve İstanbul Emniyet Müdürünün kanıt altındaki tutanakları ortaya koymaktadır ki dönemin Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı sayın Binali Yıldırım Tuzla'daki evine bırakılmış, tankların Tuzla'ya hareket ettiği vehmi üzerine kendisi evinden alınmış, bilinmeyen bir yola çıkmış, jandarmanın çakarları görüldüğünde Ilgaz Tüneli'ne saklanmış, geceyi Ilgaz Tüneli'nde geçirmiştir. Ankara, İstanbul Emniyet Müdürü bugünkü Genel Başkanlarının kendisini defalarca aradığını tutanak altında söylemiş, kule temizlendikten sonra darbeciler havaalanından ayrıldıktan sonra inişe karar vermiş, inişten sonra hangarda geçen dört saat hala izaha muhtaçtır."

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, siyasi konuşmalarda herkesin fikrinin kendine ait olduğunun altını çizerek, tüm bunların yanında birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. Kahraman, "Bizim birlikte, bütünlükte, bayrağımızın altında hep beraber yürüme noktasındaki irademiz beraber olmasaydı, 15 Temmuz'da burada beraber olmazdık, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da bir arada olmazdık. Bunları ötelemeyelim, örselemeyelim. Topyekun güzel bir demokrasi imtihanı verdik. Cumhurbaşkanımız meydanlara çağırdı, parti farkı olmaksızın bütün millet meydanlarda toplandı. Bunu kalkıp malzeme gibi görmek yanlış olacak." diye konuştu.

Kahraman, Mecliste milletvekillerinin verdiği sözlü ve yazılı soruların cevaplandırılmaması gibi bir durumun da söz konusu olmadığını kaydetti.

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, tekrar söz alarak Türkiye tarihinde pek çok darbe olduğunu ancak ilk kez 15 Temmuz'da darbe girişimini milletin birlik ve beraberliğinin engellediğini söyledi.

Elitaş, "İlk defa bir millet ve hükümet, tankların arkasına saklanmak değil, tankın önüne göğsünü siper etmiş ve darbeyi durdurmuştur. Son söz budur." dedi.

"KAVGAYA HAYIR, DEMOKRASİYE YÜRÜ. DURMAK YOK, İLERİ"

Meclis Başkanı Kahraman da "O gece beraberdik, hep beraber olacağız, tamam. Demokrasiye devam. Kavgaya hayır, demokrasiye yürü. Durmak yok, ileri." ifadelerini kullandı.

Ardından Başbakan Binali Yıldırım yerinden söz aldı.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, Meclisin mehabetine yaraşır bir toplantıyı arzu ettiklerini belirten Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Burada anamuhalefet partisinin hatibi şahsımı hedef alarak darbe gecesi benim tanklar eşliğinde evimden çıkarıldığımı, emniyetli bir yere götürüldüğümü ifade etmiştir. O gecenin gerçeği şudur; o gece tanklar senin genel başkanına yol verirken bu ülkenin başbakanı uçaklara 'alçakları vurun' demiştir. Bu mücadeleyi yapmıştır."

Yıldırım'ın sözlerini AK Parti milletvekilleri ayakta alkışladılar.

Özgür Özel ise Başbakan Yıldırım ve 15 Temmuz gecesiyle ilgili sözlerinde Meclis Komisyonu tutanaklarında yer alan İstanbul Vali Yardımcısının ifadelerini aktardığını söyleyerek, "Ilgaz Tüneli'ne sığındığınızı cümle alem biliyor, tutanaklar yazıyor." dedi.

"DARBEYE TOPYEKUN DİRENDİK"

TBMM Başkanı Kahraman ise siyasi partilerin, bir elin aynı bileğe bağlı parmakları olduğunu belirterek, bu birliğin bozulmamasını istedi.

Kahraman, 15 Temmuz gecesi Meclis Genel Kurulunu açtığını ve hep birlikte demokrasi dersi verdiklerini kaydederek, Cumhurbaşkanının da Başbakanın da siyasi partilerin de topyekun darbeye direndiğini anlattı.

Türkiye'nin demokrasi savaşından alnının akıyla çıktığını ve bu başarının herkese ait olduğunu vurgulayan Kahraman, bunun bir malzeme haline getirilmemesini istedi.

Kahraman, "Türkiye eğer o günü atlatmamış olsaydı bugün bir felaket haline gelecektik. O yüzden herkese teşekkür ediyoruz." dedi.