'20 Aralık'ta Merkez Bankası tek kuruş satmamıştır'

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, 20 Aralık 2021'de döviz kurlarında meydana gelen düşüşte Merkez Bankası'ndan tek kuruş satılmadığını belirtti.

'20 Aralık'ta Merkez Bankası tek kuruş satmamıştır'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2022-I" bilgilendirme toplantısında yaptığı sunumun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kavcıoğlu, bilanço tablosunun dünyada en şeffaf ve farklı yapılarda açıklandığı nadir merkez bankalarından biri olduklarına dikkat çekerek, “Dolayısıyla bütün yaptığımız işlemler bilançoda gün gün takip edilebiliyor. 20 Aralık 2021’de biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın konuşmasının ardından vatandaşımızın gösterdiği büyük bir teveccüh var. O gün Merkez Bankası tek kuruş satmamıştır. Bireyseller ve kurumsallar, 2 milyar 250 milyon dolar civarında bir satış gerçekleştirerek, kuru oldukça düşük bir seviyeye getirmiştir” diye konuştu.

Merkez Bankası'nın para politikası araçlarını enflasyonda fiyat istikrarının sağlanması noktasında güçlü bir şekilde kullanılacağını ifade etmesindeki amacın son dönemde cari dengenin sağlanması ile uzun dönemde fiyat istikrarı sağlanacağına inanmaları olduğunu belirten Kavcıoğlu, “Bu yönde politikalarımızı oluşturduğumuzu söylemiştim. Bunun en önemli bacağından bir tanesi ‘liralaşma stratejisi’, Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Ekonomi Modeli temelinde sağlanıyor. Yani üretim, yatırım, ihracat ve istihdam. Dolayısıyla bu bizim de fiyat istikrarına engel olmayacak politikalarla hükumetin üretim, yatırım ve istihdam noktasındaki bu politikaları desteklemek önceliğimiz kanunla bize verilmiş bir yetki.

Bu politikaları biz öncelikleyerek, bunun gerçekleşmesi noktasında liralaşma stratejisidir. Tabii bunun Hazine ve Maliye tarafı var, Ticaret Bakanlığı tarafı var. Ama biz Merkez Bankası olarak üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın desteklenmesi noktasında öncelikle 20 Aralık’ta da Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Merkez Bankası'nın kur korumalı ürünü, özellikle dolarizasyonun bitirilmesi noktasındaki yaklaşımımız, enflasyonun düşürülmesi noktasında çok önemli bir katkı sağlayacak” dedi.

Kur geçişkenliğinin enflasyonun artmasında çok büyük etkisi olduğuna vurgu yapan Kavcıoğlu, “Bunu ekim-kasım-aralık döneminde de yaşadık. Türkiye, geçmiş dönemlerde bunun sıkıntısını yaşadı. Türkiye Ekonomik Modeli ile ve bunun temel olan liralaşma ve cari fazla ile Türkiye üretim ve ihracatı artırarak, bir daha bu anlamda hem üretim artması ile fiyatların düşmesi hem de kur korumalı modelimizle kurun üzerindeki oynaklığı tamamen kaldırmasıyla enflasyona olan etkisi sıfırlanacaktır. Kurda sağlanan bu istikrarla beraber enflasyona olan etkisi sıfırlanmış olacak. Enflasyonun indirilmesi noktasındaki en önemli ayaklarından bir tanesi bu. Bunu şu an gerçekleştirmiş durumdayız” şeklinde konuştu.

Kurun baskısıyla oluşan fiyat-davranış bozukluklarının hızlı bir şekilde giderilmesiyle enflasyonun aksine bir dezenflasyon sürecinin hızlıca başlayacağını düşündüklerini ifade eden Kavcıoğlu, şunları söyledi:

“Bu konularda çok yoğun bir çalışma yapıyoruz Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki talimatı ve ifadeleri üzerine. Enflasyon şu an Türkiye’nin gündeminde ve enflasyondaki bu köpük hızlı bir şekilde giderilmesinin ardından zaten dezenflasyon sürecine gireceği noktasında inancımız tamdır. Çünkü bununla ilgili kararları alıyoruz ve uyguluyoruz.

Bunun en önemlisi 20 Aralık’ta alınan enflasyona en önemli baskı yapan kur baskısının şu an itibarıyla giderilmiş olması. Liralaşma stratejisi ile enflasyon hedeflediğimiz gibi tek haneli rakamlara inecek ve Türkiye’nin gündeminden enflasyon kalkacak. Çünkü biz Türk lirasına güveniyoruz, ülkemize güveniyoruz. Bu kararları aldığımızda vatandaşımızın bu konuda desteğine güveniyoruz. Bunu çok yakın zamanda hep beraber görüp yaşayacağız.”

Bankacılık sektörünün 2 trilyon TL mevduatı olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, “1 trilyon ben Merkez Bankası olarak günlük yüzde 14 ile bankaları fonluyorum. Sağladığım fon kaynağı olarak maliyeti yüzde 14. Swaplarla verdiğim paranın yarısından fazlası üç ay. Yani bankaların mevduat olarak topladığı vadeden daha uzun bir süreçte ben bankaları fonluyorum. İkincisi, bankalar kendi kaynaklarında vadesiz mevduatları 500 milyar lira civarında. Bu da önemli bir derece maliyetleri düşürüyor.

Diğer tarafta bizim 20 Aralık’ta başlattığımız kur korumalı ve döviz tevdiat hesabından dönüşüm mevduatının 16,6’lık maliyeti var. Bu rakam bugün itibarıyla 209 milyara ulaşmıştır. Bu dolarizasyon etkisinin yanında fiyatlara yansıyacak önemli bir analizi de yapmanız lazım. Türkiye’deki mevduatların ortalama süresi 45 gün ve altıdır. Üzeri değildir. Bugün 209 milyar yüzde 50’den fazlası üç ay, yüzde 25 civarında 2 ay. 6-9 ve bir yıla uzanan bir vadeye doğru gidiyoruz. Yani sektörde hem maliyetler düşüyor hem de vadeler uzuyor.

Bu konuda yavaş davranan bankalarımız var. Onlara da sesleneyim. Herkes bu işe çok gönülden sıkı bir şekilde sarıldığında hem vatandaşımızın tasarruflarını enflasyon karşısında korumuş olacağız, hem bankaların yapısını maliyet anlamında korumuş olacağız hem Türkiye’nin yıllardır muzdarip olduğu vade konusunda mevduatı daha uzun vadeye yayarak TL’leşeceğiz” diye konuştu.