5G'de en büyük sorun kapsama alanı olacak

Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişiyor...

5G'de en büyük sorun kapsama alanı olacak
TAKİP ET Google News ile Takip Et

1980’lerde geliştirilen 1G teknolojisi sayesinde ‘hücresel telefonlar’ ceplerimize girerken, 2G ile telefonlar mesaj gönderip, almaya ‘WAP’ gibi basit ağlara bağlanmaya başladılar. 3G’nin hayatımıza girmesiyle telefonlarımız akıllanırken, 4G ile veri hızı evde kullandığımız internete yaklaştı. Endüstri 4.0 ve tam otomasyon gibi kavramların tartışıldığı günümüzde 5G teknolojisinin ‘nesnelerin internetini’ getirmesi bekleniyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yazılım Mühendisliği (İNG) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Taner Çevik, 5G teknolojisini ve değiştireceklerini anlattı.

5G teknolojisinin tarihini anlatan Doç. Dr. Taner Çevik, “Aslında olayın özüne baktığınızda kısır bir döngü yaşandığının farkına varıyorsunuz, diğer bir deyişle, kaynaklar arttıkça bu kaynakları tüketmek üzere yeni uygulamalar ve ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçlar, sağlanan yeni kaynakları bir süre sonra tüketiyor ve yeni kaynak oluşturma arayışına giriliyor. Çok değil bundan 30 sene öncesinde cep telefonu kavramı yoktu. 1G ile ilk analog iletişim sağlayan cihazları kullanmaya başladık. Sonrasında ise GSM, CDMA, ve TDMA gibi teknolojileri kullanan 2G ile dijital iletişime geçildi. Ardından, EVDO, HSPA, ve UMTS gibi teknolojileri kullanan 3G 'ye evrildik. 3G ile veri iletim hızı 200 kbps’den mbps’lere geldi. WiMAX ve LTE gibi 4G teknolojisiyle birkaç yüz mbps’leri hatta gbps’leri (bir saniyede bir gigabayt) görür olduk” şeklinde konuştu.

“NESNELERİN İNTERNETİYLE HER ŞEY MÜMKÜN”

5G ile nesnelerin interneti çağına gireceğimizi belirten Doç. Dr. Çevik, “Gerek günlük hayatımızda, gerekse endüstride yeni ihtiyaçların doğmasıyla, haberleşme için yani veri alışverişinde daha fazla kaynak gereksinimine ihtiyaç duyulmakta. Endüstri 4.0 da aslında üretim hatlarında makinelerin birbiriyle haberleşmesi, gerektiğinde üretim ile bilgileri ilgili yerlere raporlaması gibi üretim sırasında veri haberleşmesinin entegre edilmesi ön plandadır. Aslında bu konu sadece endüstri ile sınırlı değildir. Günlük hayatımızda da elektrik enerjisine sahip her cihazın bir şekilde haberleşme imkânına sahip olması ve sadece bilgisayarların ve cep telefonlarının kullandığı bir yapı olarak kabaca tabir edilen internet altyapısını artık tüm elektronik cihazların kullanmasına IOT (nesnelerin interneti) diyebiliriz. İnsanlar trafikte araç kullanırken artık araçlar birbirleriyle haberleşebilecek ve insanların müdahalesini en aza indirgeyerek, hatta yeri geldiğine gerek bile olmadan kendi aralarında sağladıkları iletişim sayesinde kazalar ortadan kalkabilecek. Aracınız arıza yapmadan önce sisteminde bir kusuru önceden tespit edip servisinize sizin yerinize haber verip gerekli desteği sizin yerinize talep edebilecek” ifadelerini kullandı.

“KAPSAMA ALANI BAKIMINDAN KISITLI”

5G teknolojisinin kapsama alanı bakımından kısıtlı olduğunu belirten Taner Çevik, “Yukarıda bahsettiklerimizin hepsi veri iletişimi gerektirmekte, veri iletişiminin sağlanabilmesi için de bir kaynak gerekmekte. Bu kaynak sonsuz gibi görünen havadır. Ancak bu sınırsız gibi görünen kaynağı da fütursuzca kullanmak mümkün değildir. 5G ile birlikte daha yüksek frekanslı ancak daha küçük dalga boylu elektromanyetik dalgaları kullanarak iletişime geçilmektedir. Çünkü daha geniş bant aralıklarına daha fazla kapasiteye sahip oluyorsunuz. Ancak, burada bir sorun karşınıza çıkıyor: iletim mesafeniz kısalıyor. Çünkü yüksek frekans bantlarında bozulma çok daha fazla ve bu sinyallerin engellerden geçemiyor. Dolayısıyla da iletişim mesafesi sınırlı olacak. Bu da başka zorlukları beraberinde getirecek: Çok daha küçük çok daha fazla baz istasyonunu koordine etmek. Örneğin bir kullanıcı otobüs ile seyahat ediyor ve telefonundan internet üzerinden video izliyor. Bir hücreye bağlıyken diğer bir hücreye geçerken bağlantısının kesilmemesi gerekir. Aslında arka planda olan, kullanıcının bağlantı bilgilerinin eski hücreden dolayısıyla eski baz istasyonundan yeni hücreye ve baz istasyonuna kullanıcıya hissettirmeden aktarılmasıdır” dedi.

“TÜRKİYE İÇİN HENÜZ ERKEN”

5G teknolojisine bir anda geçilemeyeceğinin altını çizen Taner Çevik, “Almanya ve ABD’de de 5G bazı şehirlerin kısmi bölgelerinde pilot uygulamalar olarak kullanılmaya başlandı. Ancak tüm altyapının 5G ye geçmesi daha birkaç yıl daha alacak. Ayrıca 4G teknolojisi kullanan cihazların 5G’ye evrilmesi de bir anda olacak iş değil. Ülkemizde ne zaman 5G’yi göreceğiz sorusuna gelirsek; ABD ve Almanya’da henüz pilot bölgelerde test edilen 5G için bizim bir miktar daha beklememiz gerekecek” diye konuştu.