614G Hayatımızı değiştirdi
200'ün üzerinde ülkede ve bölgede görülen yeni tip corona virüs pandemisi nedeniyle vaka sayısı 60 milyonu geçti, ölü sayısı ise 1 milyon 500 bine yaklaştı.
Kış aylarına girilmesiyle dünya ikinci corona virüs dalgasıyla boğuşurken bilim insanları küresel salgına corona virüsün 614G adlı bir mutayonunun neden olduğunu keşfetti. Uluslararası araştırmacılar, 614G’nin ilk olarak Ocak ayında tespit edildiğini ve corona virüsün Wuhan’da ortaya çıkan orijinal versiyonundan çok daha bulaşıcı olduğunu açıkladı. Buna göre ilk olarak Çin’in doğusunda tespit dilen mutant virüs, aylar içinde Avrupa ve ABD’ye oradan da tüm dünyaya yayılarak küresl pandemiyi yarattı.
Yeni tip corona virüs vakaları ilk olarak geçen yılın Aralık ayında Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde tespit edildi. Geçen bir yıl içinde SARS-COV-2 adı verilen yeni tip corona virüsün onlarca farklı mutasyonu ortaya çıktı.
SALGININ TÜM DÜNYAYA YAYILARAK PANDEMİYE DÖNÜŞMESİNİN NEDENİ
Bununla birlikte mutasyonların birçoğunun hastalığın seyrinde önemli bir değişikliğe neden olmadığı belirtildi. Ancak küresel olarak yapılan çalışmaların bulguları ortaklaşa bir şekilde 614G adlı mutasyonu salgının günümüzde durdurulamaz hale gelmesinin sorumlusu olarak gösterdi.
DÜNYADAKİ HAKİM VİRÜS TÜRÜ
“614G” ilk olarak Ocak ayında Çin’in doğusunda fark edildi ve çok kısa bir sürenin ardından virüs tüm Avrupa’da ve ABD’nin New York kentinde ortaya çıktı. Aylar içinde varyant dünyanın birçok yerini ele geçirerek farklı orijinal corona virüs ile farklı mutasyonların yerini aldı.
Bilim insanları, aylardır 614G’nin dünyada hızlıca yayılmasının etkilerini tartışıyorlar. ABD Enerji Bakanlığı’na bağlı Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'ndaki araştırmacılar, Mayıs ayında varyantın insanları daha etkili bir şekilde enfekte etme kabiliyetine sahip olduğunu savundu. Ancak bir kısım bilim insanları, o dönem salgının merkezi olan Kuzey İtalya’da 614G’nin tespit edilmesine rağmen teoriye şüpheli olarak yaklaştı.
HASTALIĞIN ŞİDDETİNİ ARTIRDIĞINA DAİR KANIT YOK
Bununla birlikte, son zamanlarda fareler ve insan akciğer dokusu üzerinde yapılan bir dizi bilimsel çalışma, mutasyona uğramış virüsün, corona virüsün orjinalinden ve diğer varyantlarından çok daha fazla bulaşıcı olduğunu ortaya koydu. Ancak, 614G mutasyonunun enfekte insanlarda hastalığın şiddetini arttırdığına, ölüm riskini yükselttiğine ya da aşı çalışmalarını etkileyebileceğine dair herhangi bir kanıt bulunamadı. 614G’nin toplumdaki bulaşma katsayısını (R değeri) artırarak, pandeminin pimini çeken tür olduğu ifade edildi.
SALGINLARDA DEV BİR DALGALANMA ETKİSİ YARATTI
ABD’nin Arizona eyaletindeki Bulaşıcı Genomiklerin Analiz Enstitüsü’nden David Engelthaler, 614G ile virüsün genomundaki hassas değişikliğin dev bir dalgalanma etkisi yarattığını belirtti.
PANDEMİYİ 614G BAŞLATTI
Engelthaler, “Bizden önce yapılan çalışmalar ve kendi araştırmalarımızn bulgularına bakacak olursak, pandemiyi başlatanın 614G olduğunu görürüz” dedi. Bununla birlikte Engelthaler, virüsün değişmeye devam edeceğini ve bazı değişikliklerin çok önemli olabileceğini belirtti. “Corona virüsün bize anlatmak istediklerini sürekli olarak gözlemlemek durumdayız” diyen Engelthaler, corona virüsteki mutasyonların çok ciddi sonuçları olabileceğine dikkat çekti.
ORİJİNAL VİRÜSTEN ÇOK DAHA BULAŞICI
“Her şey iddia edildiğinde ve başarıldığında, bu mutasyonun pandemiyi ortaya çıkardığı çok iyi görülebilir. Virüsün birincil dalgasında olmasa da, özellikle Mart ayı ortasından şu andaki ikinci dalga da dahil olmak üzere corona virüsün tüm dünyada hızlıca etkisinde oldu. 614G, Wuhan'da 2019'un sonlarında ortaya çıkan orijinal corona virüsten çok daha bulaşıcı” ifadelerini kullandı.
İKİNCİ DALGANIN SEBEBİ
Diğer taraftan, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Scripps Araştırma Enstitüsü’nde genetik bilimci olan Kristian Andersen, 614G ile artan Covid-19 bulaşıcılığının, virüsü kontrol altına almakta başlangıçta kararlı olan bazı ülkelerin daha sonra neden ikinci dalga nedeniyle savunmasız hale geldiklerini açıklığa kavuşturduğunu söyledi.
"GELECEKTE DÜŞMAN GEÇMİŞİNİZDEKİ DÜŞMANLA AYNI DEĞİL"
Andersen, "Eskiden uygulanan politikalar ve sağlık tedbirleri artık salgını kontrol etmek için yeterli olmayabilir. Gelecekteki düşmanın düşmanın, geçmişte yendiğini düşündüğünüz düşman olmasını beklemeyin” açıklamasını yaptı.