AK Parti yeni Başbakan adayını açıkladı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın genel başkan adayı olduğunu açıkladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında, "Yeni bir aşamadayız, kongreye gidiyoruz. Başbakanımız aday olmayacağını açıkladılar, kendilerine verdikleri hizmetten dolayı teşekkür ediyoruz" dedi.
Çelik, genel başkan adayı sürecinde ortaya bir tablonun çıktığını kaydederek, "İzmir Milletvekilimiz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım genel başkan adayı olarak belirlenmiştir" açıklamasında bulundu.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA ARAMIZDA BİR DİRHEM MESAFE YOKTUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti arasında bir dirhem bile mesafe olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını kaydeden Ömer Çelik, "Türkiye Cumhuriyetinin tehdit altında olduğu bir dönemde, teröristlerin birlik ve kardeşliğimizi, ülkemizi tehdit ettiği dönemde terörle mücadele eden kahraman kardeşlerimiz var. Bütün şehitlerimize rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Gazilerimize saygılarımızı arz ediyoruz. Geçen gün tonlarca bombanın patlatılması sonucunda Diyarbakır'da şehit olan vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz. AK Parti'nin genel merkezi Türkiye'nin siyasi tarihinin yazıldığı, dünyanın siyasi tarihine katkıda bulunulduğu bir merkezdir. Tarihi yazar bu kadro, kurucu genel başkanımız, liderimiz, cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin yepyeni ufuklara ulaşmasını sağlamıştır. Buradan Cumhurbaşkanımıza saygılarımızı arz ediyoruz. Vakit kaybettiren, boş yere uğraşmak zorunda kaldığımız bir tartışma devam ediyor. Bu tartışmayı kapatmanın vakti gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızla, liderimizle AK Parti arasında bir dirhem mesafe yoktur, dün olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. AK Parti deyince dünya markası olmuş bir siyasi partiden bahsediyoruz. AK Parti sadece bir siyasi parti değildir, bizim kutlu ve büyük yürüyüşümüzdür. Referansların merkezini oluşturan bir siyasi partidir. Bu güçlü nefes, bu coğrafyayı bize vatan yapan, milletimizi millet yapan, tarihin, dinamiklerimizin siyasi vizyona dönüşmüş halidir" diye konuştu.
BİNALİ YILDIRIM’IN ULAŞTIRMA BAKANLIĞI DÖNEMİNDEKİ DEV PROJELER
Türkiye’nin en büyük özlemlerinden biri olan Yüksek Hızlı Trenle tanıştırdı. Ankara-Eskişehir, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Konya-İstanbul YHT hatları hayata geçirildi. Ülkemiz dünyada 8., Avrupa’da 6. hızlı tren işletmecisi ülke oldu. Asrın projesi Marmaray’ın temelini atmak da açılışını yapmak da kendisine nasip oldu. Denizin 60 metre altında iki kıta birbirine bağlandı. Egeray, Başkentray, Gaziray ve metro ulaşım sistemlerini hayata geçirerek büyükşehirlerdeki ulaşım sorununa büyük katkı sağladı. Pekin’den Londra’ya uzanan İpek Demiryolu’nun kayıp halkası Baku-Tiflis-Kars demiryolunun yapımına başlandı. 25 olan havaalanı sayısını 55’e çıkardı. Avrupa'nın deniz üzerinde inşa edilen ilk ve tek havaalanı olan Ordu-Giresun Havaalanı'nı inşa etti. Yerli bir demiryolu endüstrisi oluşturdu. İlk kez Türkiye hızlı tren setleri üretecek teknolojiyle tanıştı. Milli Tren ve Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi'ne start verdi. Sadece şehir girişlerine yapılan bölünmüş yolları şehirleri birleştirmek için yapılır hale getirdi. 79 yılda yapılan 6 bin 101 kilometre bölünmüş yola 18 bin 180 kilometre daha ilave etti. "Yolların kralı olmaz kuralı olur" diyerek, karayolu taşımacılığına bir düzen getirdi. Araç muayene istasyonlarını çağın gereklerine uygun hale getirdi. Karayolu taşımacılığını AB ile uyumlu hale getirdi. 12 hükümet, 16 bakan eskiten Bolu Tüneli'ni bitirdi. Havaalanı yapımında dünyada Türk modeli olarak anılan "yap-işlet-devret" sisteminin yerleşmesini sağladı. Havayolunu halkın yolu haline getirdi. Türkiye’nin Yerli Uçak Üretimi Projesi'ni başlattı. Türk denizciliğini kara listeden çıkardı, ülkemizi beyaz bayrak ülkesi haline getirdi. Tuzla bölgesine sıkışan Türk tersaneciliğini Türkiye’nin tüm kıyılarına yaydı. Türkiye’nin bilişim sektörünü serbestleştirdi. Türkiye’yi önce 3. nesil, sonra 4,5 nesil iletişim hizmetleriyle tanıştırdı. Ar-Ge desteklerini sağlayarak Türkiye’de yerli bilişim sektörünün kurulmasını sağladı. Türkiye’yi elektronik devletle tanıştırdı. 2008 yılı sonunda “Bürokrasiyi tuş eden” e-devlet kapısını açtı. Türkiye’ye geniş bant interneti getirdi. Türkiye’nin en büyük eğitim hamlelerinden birisi olan FATİH Projesi'ni hayata geçirdi. Alfabe okur yazarlığından bilgisayar okuryazarlığına geçişi sağladı. Türkiye’yi İnternetin kalbi haline getirecek ICANN’ın bir şubesinin İstanbul’da açılmasını sağladı. Zarar eden PTT’yi PTT-Bank uygulamasıyla ülkemizin gözde kuruluşlarından biri haline getirdi. Türksat 4-A ve Türksat 4-B uydularının yapımını gerçekleştirdi. Milli Haberleşme Uydusu yapımını başlattı. Dünyanın en büyük yap-işlet-devret projesi olan İstanbul Yeni Havalimanı Projesi'ni başlattı. İstanbul ile İzmir’i birbirine otoyol ile bağlayacak Gebze-Orhangazi- İzmir Otoyolu Projesi'ni başlattı. Türkiye’nin üçüncü boğaz köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yap-işlet-devret yöntemi ile Türkiye’ye kazandırdı. HGS ile ücretli yollara duraklama yapmadan girilmesini sağlayan hızlı geçiş sistemini hizmete verdi. Denizlerimizin güvenliğini sağlayacak Gemi Trafik Yönetim ile Gemilerin Uzaktan İzlenmesi Sistemlerini kurdu. Güvenceleri yeterli olmayan sigortalarla ticaret yapan binlerce tekne ve gemi için koruma-tazminat (P&I) sağlayacak Türk P&I kurulmasını sağladı. “Beni Marmaray’dan daha fazla heyecanlandırıyor” dediği sosyal sorumluluk projelerine büyük önem verdi. Engellilere ve yetiştirme yurdundaki gençlere çağrı merkezlerinde iş olanağı sağladı.
BİNALİ YILDIRIM'IN ÖZGEÇMİŞİ
20 Aralık 1955’te Erzincan’ın Refahiye’ye bağlı Kayı köyünde dünyaya geldi. Dursun Bey ve Bahar Hanımın 7 evladının ikincisi. Binali Yıldırım 16 yaşındayken 38 yaşındaki annesini kaybetti. Çocuk yaşlardaki en büyük zevki tarlalara uzanıp, gökyüzünden geçen uçakları seyretmek ve “Acaba bir gün ben de binebilir miyim, uçmak nasıl bir şeydir” hayalini kurmaktı. Babası, tarlada yardımcı olması için sık sık kendisini okuldan alırdı. Bir gün öğretmeni, “Dursun Bey, bu çocuk iyi okuyor. Bırak da okusun. Dersten alma artık” deyince bir daha dersi bölmedi. Hatta öğrenimine devam etsin diye İstanbul’da yaşayan dedesinin yanına gönderdi. Daha önce yalnızca haritadan gördüğü denizle İstanbul’da tanıştı. 1970 yılında Piri Reis Ortaokulu'nu, 1973 yılında Kasımpaşa Lisesi'ni bitirdi. Ailesi doktor olmasını istiyordu ama onun hayali makine mühendisliğiydi. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne girmek istedi. Fakültenin öğrenci işlerinde kayıt için beklerken sıra ona geldiğinde kayıtlar doldu. Durumu fark eden üniversiteden bir hocanın, Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'ni tercih etmesinin onun için iyi olacağını, zaten birçok dersin de makine mühendisliğiyle aynı olduğunu söylemesi üzerine bu bölüme kayıt oldu. Mezuniyet sonrası aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Daha sonra İsveç’te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesi'nde Denizde Can ve Mal Güvenliği konusunda ihtisas eğitimi aldı. Öğretmen Semiha Hanım’la 1975 yılında evlendi. Bu evlilikten Bülent, Erkam ve Büşra doğdu. Askerliğini 1980-81 yılları arasında denizci yedek subay olarak yaptı. Kamu alanında ilk deneyim olarak 1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Buradaki çalışmaları sırasında genç bir siyasetçi olan Recep Tayyip Erdoğan’la tanıştı. Erdoğan, çalışkan ve proje üreten bu genç mühendisten çok etkilenmişti. Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda, Binali Yıldırım’ı Deniz Otobüsleri İşletmeleri İDO’ya Genel Müdür olarak atadı. 1994-2000 yılları arasında bu görevi başarıyla yürüten Binali Yıldırım, İstanbul’da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde önemli projelere imza attı. İDO’nun alanında dünyanın en büyük şirketleri arasında yer almasını sağladı. 1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası SKAL Kulübü tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü. Erdoğan ile birlikte AK Partinin kuruluş aşamasında görev alan Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili ve Ulaştırma Bakanı oldu. Yıldırım, 58, 59, 60, 61, 62 ve 64’üncü hükümetler döneminde Ulaştırma Bakanı olarak cumhuriyet tarihinin en uzun süreli bakanlık görevinde bulunan siyasetçi ünvanını da taşıyor. Ulaşım ve bilişimle ilgili yıllardır çözüm bekleyen pek çok sorun bu dönemde çözüme kavuştu ya da çözüm aşamasına geldi. Hızlı trenden, Marmaray’a, Yavuz Sultan Selim Köprüsünden, üçüncü havalimanına, Körfez Geçiş Köprüsünden, Avrasya Tüneline kadar pek çok proje kendisinin bakanlığı döneminde hayata geçirildi veya temelleri atıldı. Sakin, çalışkan ve az konuşan, esprili kişiliği ile tanınan Binali Yıldırım, kendisini “Az konuşur, soyadım gibi iş yaparım” şeklinde tanımlıyor. En sevdiği tiyatro sanatçısı Nejat Uygur’dur. Yakın arkadaşları, gençliğinde en iyi yaptığı yemeğin karnıyarık olduğunu anlatır. Mehmet Akif ve Necip Fazıl Kısakürek’ten etkilenen Binali Yıldırım, Yunus Emre ve Mevlana hayranıdır. En sevdiği ozan olan Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” türküsünü dilinden düşürmez. Yürüyüş ve yüzme vazgeçilmezidir. Başkaları için yorucu olan uzun yolda araba kullanmak onun için bir dinlenme vesilesidir. Yıldırım, iyi derecede İngilizce bilmektedir.