16 yılda keneden 501 kişi öldü
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Seyit Ali Büyüktuna, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından 2002 yılından bugüne 10 bin 562 kişinin tedavi gördüğünü bunlardan 501'inin hayatını kaybettiğini söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Seyit Ali Büyüktuna, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından 2002 yılından bugüne 10 bin 562 kişinin tedavi gördüğünü bunlardan 501'inin hayatını kaybettiğini söyledi.
Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Büyüktuna, KKKA hastalığının 2002 yılından beri Sivas, Yozgat, Tokat, Çorum, Amasya, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane gibi illeri kapsayan geniş bir coğrafyada görüldüğünü söyledi. KKKA'nın Balkanlar'da, Orta Asya'da ve Afrika'da görülebildiğini ifade eden Büyüktuna, 2002 yılından itibaren 16 yılda 10 bin 562 kişinin KKKA'dan tedavi gördüğünü 501 kişinin ise hayatını kaybettiğini ölüm oranının yüzde 5 olduğunu belirtti.
KKKA'nın keneler yoluyla bulaştığını anlatan Büyüktuna, 'Özellikle kenelerin kan emmesiyle bulaşmaktadır. Bunun dışında kenelerin çıkartılması esnasında da hastalık bulaşabilmektedir. Ayrıca enfekte hayvanların vücut sıvılarına temas ya da bizim bölgemiz gibi yaygın olan yerlerde çalışan sağlık personellerin hasta bakımı sırasında yaralanmalar sonucunda bulaşabilmektedir' dedi.
'Çiftçiler risk altında'
En büyük risk altında olanların tarım ve hayvancılıkla uğraşan kişiler olduğunu aktaran Büyüktuna, 'Ülkemizde görülen vakaların yüzde 90'ı çiftçilerde görülüyor. Bunun dışında veteriner hekimler, veterinerlikteki teknisyen arkadaşlar, sağlık personelleri, hasta bakımı yapan kişiler, askerler, doğada kamp yapan kişiler risk altındadır' diye konuştu.
'Açık renkli elbiseler giyilmeli'
Hastalığın haziran ve eylül ayları arasında ortaya çıktığını belirten Büyüktuna, 'Özellikle ilimizde mart, eylül arasında görebiliyoruz. Hastalığın en yükseldiği dönem haziran ve temmuz ayları arasındadır. Hastalıktan korunmak için mümkün olduğunca kenelerin olabileceği bölgelerden uzak durmak gerekir. Ancak herhangi bir çiftçiye 'araziye gitme' deme lüksümüz yok. Eğer böyle bir durum söz konusuysa mutlaka kenelerin bulunduğu ortama gireceği zaman vücudun açık bölgesini kapaması gerekiyor. Açık renkli elbiseler giymesini tavsiye ediyoruz ve alandan döndüğü zaman mutlaka kene taramasını yapmasını öneriyoruz. Mutlaka koltuk altı, kasıklara, saça, vücudun derisinde kene aramasını yapmasını öneriyoruz. Kene teması olması durumunda kenenin bir an önce vücuttan uzaklaştırılması gerekiyor. Mümkün olduğunca çıplak elle ellenmemeli, bunun dışında profesyonel sağlık ekibinden yardım alabilecekse en kısa zamanda sağlık birimine başvurulmalı. Ucu kıvrık bir cımbız ile biran önce kenenin çıkarılmasını öneriyoruz' ifadelerini kullandı.
Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Büyüktuna, KKKA hastalığının 2002 yılından beri Sivas, Yozgat, Tokat, Çorum, Amasya, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane gibi illeri kapsayan geniş bir coğrafyada görüldüğünü söyledi. KKKA'nın Balkanlar'da, Orta Asya'da ve Afrika'da görülebildiğini ifade eden Büyüktuna, 2002 yılından itibaren 16 yılda 10 bin 562 kişinin KKKA'dan tedavi gördüğünü 501 kişinin ise hayatını kaybettiğini ölüm oranının yüzde 5 olduğunu belirtti.
KKKA'nın keneler yoluyla bulaştığını anlatan Büyüktuna, 'Özellikle kenelerin kan emmesiyle bulaşmaktadır. Bunun dışında kenelerin çıkartılması esnasında da hastalık bulaşabilmektedir. Ayrıca enfekte hayvanların vücut sıvılarına temas ya da bizim bölgemiz gibi yaygın olan yerlerde çalışan sağlık personellerin hasta bakımı sırasında yaralanmalar sonucunda bulaşabilmektedir' dedi.
'Çiftçiler risk altında'
En büyük risk altında olanların tarım ve hayvancılıkla uğraşan kişiler olduğunu aktaran Büyüktuna, 'Ülkemizde görülen vakaların yüzde 90'ı çiftçilerde görülüyor. Bunun dışında veteriner hekimler, veterinerlikteki teknisyen arkadaşlar, sağlık personelleri, hasta bakımı yapan kişiler, askerler, doğada kamp yapan kişiler risk altındadır' diye konuştu.
'Açık renkli elbiseler giyilmeli'
Hastalığın haziran ve eylül ayları arasında ortaya çıktığını belirten Büyüktuna, 'Özellikle ilimizde mart, eylül arasında görebiliyoruz. Hastalığın en yükseldiği dönem haziran ve temmuz ayları arasındadır. Hastalıktan korunmak için mümkün olduğunca kenelerin olabileceği bölgelerden uzak durmak gerekir. Ancak herhangi bir çiftçiye 'araziye gitme' deme lüksümüz yok. Eğer böyle bir durum söz konusuysa mutlaka kenelerin bulunduğu ortama gireceği zaman vücudun açık bölgesini kapaması gerekiyor. Açık renkli elbiseler giymesini tavsiye ediyoruz ve alandan döndüğü zaman mutlaka kene taramasını yapmasını öneriyoruz. Mutlaka koltuk altı, kasıklara, saça, vücudun derisinde kene aramasını yapmasını öneriyoruz. Kene teması olması durumunda kenenin bir an önce vücuttan uzaklaştırılması gerekiyor. Mümkün olduğunca çıplak elle ellenmemeli, bunun dışında profesyonel sağlık ekibinden yardım alabilecekse en kısa zamanda sağlık birimine başvurulmalı. Ucu kıvrık bir cımbız ile biran önce kenenin çıkarılmasını öneriyoruz' ifadelerini kullandı.