51 yıl önce maçta ölen Sivasspor taraftarları unutulmadı
17 Eylül 1967'de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında çıkan olaylarda ezilerek hayatını kaybeden 43 taraftar mezarları başında anıldı.
17 Eylül 1967'de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında çıkan olaylarda ezilerek hayatını kaybeden 43 taraftar mezarları başında anıldı.
17 Eylül 1967'da Kayseri'de oynanan Kayserispor - Sivasspor maçına Sivas'tan 40 otobüs, 20 minibüs ve trenle çok sayıda taraftar gitti. Maçın 20. dakikasında Küçük Oktay'ın golü sonrası karşılaşmada olaylar çıktı. Taşlı, bıçaklı ve sopalı kavgada taşlardan korunmak isteyen Sivasspor taraftarları tribünlerden çıkmak istedi. Çıkış kapısının içeriye doğru açılması nedeniyle çıkan izdihamda 38'u havasızlıktan olmak üzere 43 kişi hayatını kaybetti.
Olayın yıl dönümü nedeniyle Sivasspor'da o dönem forma giyen eski futbolcular ve taraftarlar ezilerek ölenlerin Yukarı Tekke'de bulunan mezarlığının başına gelerek dua ederek taraftarları andı. O dönemde Sivasspor'un formasını giyen 'Çolak Selo' lakaplı 73 yaşındaki Selahattin Elbay, Türk futbol tarihinin en 'kara günü' olarak tarihe geçen o günü anlattı.
'Böyle olayların tekrardan yaşanmaması en büyük dileğimiz'
Elbay, söz konusu sezonda Kayserispor ile ligin 5. maçına çıktıklarını belirterek, 'Maçtan bir gün önce Kayseri'ye gittik, orada bir müessesenin tesislerinde kalıyorduk. Bizimle beraber Sivas'tan çok sayıda taraftar geldi. 20. dakikada auta giden top korner oldu. Kornerden gelen topu Oktay kafayla filelere gönderince 1-0 yenik duruma düştük. Birinci devreyi 1-0 yenik bitirdik. İkinci devre oynanmadı. Biz de soyunma odasında hiçbir şeyden habersiz bekliyorduk. Antrenör, futbolcumuz Hilmi Kiremitçi dışarı gidip olayları öğrenip bize bilgi aktarıyordu. 6 saat soyunma odasında bekledik. Ondan sonra bir müessesenin resmi elbiselerini giyerek kaldığımız tesislere geldik. Oradan minibüslere binip Sivas'a geldik. Olayları sonradan öğrendik. Bu istenmeyen olaylarda ölen Yiğido kardeşlerimizin ruhuna okumaya geldik. Mekanları cennet olsun. Böyle olayların tekrardan yaşanmaması en büyük dileğimizdir. Bizim amacımız bu olayları tekrar ateşlemek değil sporun dostluk, kardeşlik, barış olduğunu ifade etmek' dedi.
'Ağlayarak, üzülerek memleketimize döndük'
Olaylar sırasında tribünde bulunan taraftarlardan Hikmet Keser ise, 'Maçı izlemek için Sivas'tan Kayseri'ye gittim. Maçta bir takım olaylar oldu. Kendini bilmez seyirciler taşkınlık yaptı. Maçta gayet güzel bir atmosferimiz vardı. Gücümüz yettiği kadar tezahürat yaptık. Fakat onlar bir hazırlık içerisindelerdi. Gol yedikten sonra taraftarlarımız taşkınlar yaptı. Kayseri seyircisi daha fazla taşkınlığa girdi. Gelen taşlardan kendimizi koruyabilmek için çıkış kapısına yöneldik. Kapı içeriye açılıyordu. Dışarıya açamadık. Sıkışmadan maalesef 43 tane kazazede verdik. Ağlayarak, üzülerek memleketimize döndük. Unutamıyoruz, unutamayız' diye konuştu.
17 Eylül 1967'da Kayseri'de oynanan Kayserispor - Sivasspor maçına Sivas'tan 40 otobüs, 20 minibüs ve trenle çok sayıda taraftar gitti. Maçın 20. dakikasında Küçük Oktay'ın golü sonrası karşılaşmada olaylar çıktı. Taşlı, bıçaklı ve sopalı kavgada taşlardan korunmak isteyen Sivasspor taraftarları tribünlerden çıkmak istedi. Çıkış kapısının içeriye doğru açılması nedeniyle çıkan izdihamda 38'u havasızlıktan olmak üzere 43 kişi hayatını kaybetti.
Olayın yıl dönümü nedeniyle Sivasspor'da o dönem forma giyen eski futbolcular ve taraftarlar ezilerek ölenlerin Yukarı Tekke'de bulunan mezarlığının başına gelerek dua ederek taraftarları andı. O dönemde Sivasspor'un formasını giyen 'Çolak Selo' lakaplı 73 yaşındaki Selahattin Elbay, Türk futbol tarihinin en 'kara günü' olarak tarihe geçen o günü anlattı.
'Böyle olayların tekrardan yaşanmaması en büyük dileğimiz'
Elbay, söz konusu sezonda Kayserispor ile ligin 5. maçına çıktıklarını belirterek, 'Maçtan bir gün önce Kayseri'ye gittik, orada bir müessesenin tesislerinde kalıyorduk. Bizimle beraber Sivas'tan çok sayıda taraftar geldi. 20. dakikada auta giden top korner oldu. Kornerden gelen topu Oktay kafayla filelere gönderince 1-0 yenik duruma düştük. Birinci devreyi 1-0 yenik bitirdik. İkinci devre oynanmadı. Biz de soyunma odasında hiçbir şeyden habersiz bekliyorduk. Antrenör, futbolcumuz Hilmi Kiremitçi dışarı gidip olayları öğrenip bize bilgi aktarıyordu. 6 saat soyunma odasında bekledik. Ondan sonra bir müessesenin resmi elbiselerini giyerek kaldığımız tesislere geldik. Oradan minibüslere binip Sivas'a geldik. Olayları sonradan öğrendik. Bu istenmeyen olaylarda ölen Yiğido kardeşlerimizin ruhuna okumaya geldik. Mekanları cennet olsun. Böyle olayların tekrardan yaşanmaması en büyük dileğimizdir. Bizim amacımız bu olayları tekrar ateşlemek değil sporun dostluk, kardeşlik, barış olduğunu ifade etmek' dedi.
'Ağlayarak, üzülerek memleketimize döndük'
Olaylar sırasında tribünde bulunan taraftarlardan Hikmet Keser ise, 'Maçı izlemek için Sivas'tan Kayseri'ye gittim. Maçta bir takım olaylar oldu. Kendini bilmez seyirciler taşkınlık yaptı. Maçta gayet güzel bir atmosferimiz vardı. Gücümüz yettiği kadar tezahürat yaptık. Fakat onlar bir hazırlık içerisindelerdi. Gol yedikten sonra taraftarlarımız taşkınlar yaptı. Kayseri seyircisi daha fazla taşkınlığa girdi. Gelen taşlardan kendimizi koruyabilmek için çıkış kapısına yöneldik. Kapı içeriye açılıyordu. Dışarıya açamadık. Sıkışmadan maalesef 43 tane kazazede verdik. Ağlayarak, üzülerek memleketimize döndük. Unutamıyoruz, unutamayız' diye konuştu.