700 yıllık konakta tarihle iç içe yaşıyorlar
Elazığ'da yaşayan Bayoğlu ailesi 700 yıllık olduğu belirtilen Beyzade Efendi Konağı'nı 4 kuşaktır aslına uygun olarak ayakta tutmaya çalışıyor.
Merkeze bağlı Altunkuşak köyünde bulunan, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen konağın son sakinleri, farklı dönemlere ait çanak-çömlek ve küpler, saklama kapları ve silolar, taş oyma eşyası, gaz lambaları, sandıklar, karyola, ocaklar, şömineler gibi çeşitli ev eşyalarını günlük yaşamda kullanarak hem muhafaza ediyor hem de tarihle iç içe yaşıyor.
Konağın dördüncü kuşak sakinlerinden Bülent Bayoğlu, Osmanlı dönemi alimlerinden Beyzade Efendi olarak tanınan büyükdedesi Hacı Ali Rıza Efendi'den kalan konağın mimarisi, süslemeleri, aksesuarları ve eşyasıyla Osmanlı dönemi konaklarının en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti.
Bayoğlu, yaklaşık bin 800 metrekare alana inşa edilen konağın yapım tarihinin tam olarak bilinmediğini ancak yetkililer tarafından yapılan incelemede 7 asır öncesine ait izler barındırdığının söylendiğini ifade etti.
Konakta, Beyzade Efendi'nin bazı özel eşyaları, el yazması kitapları, Sultan 2. Abdülhamid tarafından Beyzade Efendi'ye yazılmış tarihi bir belgenin de bulunduğunu dile getiren Bayoğlu, şöyle konuştu:
"Beyzade Efendi konağı kemerler üstüne kurulan bir konak. Özel suyuyla hicri 1312'de yapılmış şadırvanı var. Haremlik ve selamlık tarafında aynı havuz başları bulunmakta. Günlük hayatta kullandığımız ev ve mutfak eşyaları var. Günümüze kadar bunları koruma altına alıp muhafaza ettik. Bunun dışında konakta şömine, özel karyola, aynalar var. Özellikle vurgulamak istiyorum görmeye değer farklı motifleriyle şaheser bir karyola var. Karyolanın üstünde hangi dönemden kaldığını bilmediğimiz taç var. Günümüzden çok farklı aynaları, ocakları, küpleri, çanakları, petekleriyle hepsini kollayıp koruduk ve bugüne kadar getirdik."
"BU KONAĞI GELECEK NESİLLERE KAZANDIRMAK İSTİYORUZ"
Bayoğlu, konağın Osmanlı ve Bizans döneminin kültür ve sanatından izler barındırdığını, bu nedenle yeniden ayağa kalkması ve gelecek nesillere miras kalması için restore edilerek turizme kazandırılmasını istediklerini belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde yapılan başvurunun neticesinde konağın restorasyon projesi için kullanılmak üzere 60 bin lira ödenek sağlandığını ifade eden Bayoğlu, şunları kaydetti:
"Rahmetli babamdan bana kalan dedem Beyzade'nin konağını dört kuşak 150 yıldır ayakta tutmaktayız. Ama artık gücümüz yetmediğinden bu konağa devletin bir an önce el atıp bu kültür mirasını ayağa kaldırmalarını, o eski şaşalı günlerine kavuşturulmasını istiyoruz. Konağın şahsım ya da ailem için değil gelecek nesillere bir miras bırakmak kaydıyla bir an önce turizme kazandırılmasını ve geçmişe ışık tutmasını istiyoruz."
"HEM İNANÇ HEM DE KÜLTÜR TURİZMİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KONAK"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Demirdağ, kentin öne çıkan şahsiyetlerinden Beyzade Efendi'nin yaşadığı ve hatıralarıyla süslü konağın hem inanç hem de kültür turizmi açısından önemli olduğunu belirtti.
Bu konağın turizme kazandırılması için müdürlük olarak kendilerine düşeni yapacaklarını aktaran Demirbağ, şu ifadeleri kullandı:
"Osmanlı ve Bizans medeniyetlerinden izler barındıran konağın restorasyonu için gerekli yazışmaları yaptık, bunun için bir kısım ödenek çıktı. İnşallah ilerleyen süreçte geçmiş kültürlere ışık tutan bu güzide konağın turizme kazandırılarak gelecek nesillere tanıtılmasını sağlayacağız. Beyzade Efendi Konağı'nın restorasyonuyla birlikte yeniden ayağa kaldırılmasıyla bölgenin önemli turizm merkezlerinden biri olacağına inancımız tamdır."