Adnan Oktar'ın 150 yıldan 1365 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi

Adnan Oktar organize suç örgütü davasına ilişkin mütalaada, Adnan Oktar'ın 150 yıldan 1365 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

TAKİP ET

Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik açılan davada aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 78'i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davada duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını hazırladı.

LÜKSÜ VE EĞLENCEYİ MERKEZE ALAN İSLAMİYET YORUMU

Savcı mütalaasında, Adnan Oktar suç örgütünü tanımladı. Mütalaada, Adnan Oktar silahlı suç örgütünün (AOSSÖ), Adnan Oktar'ın mehdiyeti inancı etrafında, lüks ve eğlenceyi merkezine alan modern bir İslamiyet yorumu iddiasında bulunan ve mehdiyet inancının gereği olarak küresel bir güç olmayı amaçlayan, amaçlarını gerçekleştirmek, maddi, manevi ve beşeri güç elde etmek için ahlaki ve hukuki normları hiçe sayan, kırk yıla yakın süredir her dönem ve şarta göre amaçları doğrultusunda şekil alan kendine özgü yapıda bir örgüt olduğu anlaşılmıştır" denildi.

"ELİTLERİN STATÜ VE SOSYAL AĞLARINDAN YARARLANIYORLAR"

Örgütün, tasavvur ettiği aşırı lüks ve hazza dayalı din anlayışı ve yaşam tarzını bir yandan üyelerine temin ettiği belirtilen mütalaada, diğer yandan da temin ettiği bu koşulları kendi medya kuruluşları ve sosyal medya üzerinden örgüte üye ve nüfuz temin etmek için kullanıldığı belirtildi. Mütalaada, "Böylece örgüt bir yandan maddi varlığa sahip kent elitlerine, ılımlı bir İslam tasavvurunda bulunarak onların hayatlarında hiçbir değişikliğe gerek kalmadan inanç ihtiyaçlarını karşılayacağı ve dünyayı kurtaracak "mehdi"nin elit cemaati olma vaadinde bulunup devşirmekte, örgüte mali katkı sağlamakta, ayrıca bu elitlerin statüleri ve sosyal ağlarından yararlanılmaktadır" cümleleri yer aldı.

CİNSEL TATMİNİ AMACIYLA KULLANILDILAR

Mütalaada, sanıkların mağdurları, örgütten çıkma imkânı bırakmayacak ölçüde teslimiyetini sağlamak amacıyla "turnike" sistemine sokmak, tüm psikolojik sınırları kaldıracak şekilde cinsel saldırıya maruz bıraktıktan ve örgütten ayrılma imkanını mental olarak yitirdikten sonra Adnan Oktar'a cinsel tatmini amacıyla sunulmak için kullanıldıkları belirtildi.

KESKİN BİR ALT ÜST İLİŞKİSİ VAR

Örgütün FETÖ silahlı terör örgütü benzeri biçimde, imam, bacılar, imam erkek kardeşler ve düz bacılar, kız kardeşler şeklinde birbirleri içerisinde keskin bir astlık-üstlük ilişkisinin ve örgüt lideri Adnan Oktar'a mutlak itaatin bulunduğu hiyerarşik yapılanmaya sahip olduğu belirtilen mütalaada, "Bu hiyerarşik yapılanma içerisinde bulunan yönetici ve üyeler, örgütün amaçlarına, emir ve talimatlarına tam bir teslimiyet içerisindedir" denildi.

"MEHDİ" OLDUĞUNA İNANIYORLAR

Adnan Oktar'ın karşılıksız ve tartışmasız lider, örgüt içerisinde sözde "Mehdi" olduğuna inanıldığı belirtilen mütalaada, "emirleri sorgulanmadan yerine getirilen, sözde sahip olduğu "Ledun İlmi" sayesinde, yaptığı her işte anlaşılamayan bir hikmet olduğuna inanılan, tüm peygamberlerin niteliklerini şahsında topladığı düşünülen örgüt lider olduğu anlaşılmıştır" denildi.

FETÖ İLE BENZETİLDİ

Mütalaada şu ifadelere yer verildi; "AOSSÖ'nün tüm bu dini telkin içerikli temel hedefleri, sık dokulu örgüt yapısı, amaçları uğruna her türlü hukuka aykırılığı gerçekleştirmesi, üyelerinin lider Adnan Oktar'a koşulsuz teslimiyet ve sadakati, örgütün amaçları ve buna yönelik emirlerine kendini tamamıyla hazır hale getirmesi, gerçekleştirdikleri istihbarat toplama ve casusluk faaliyetleri, esasen yapının nicelik açısından daha dar bir yapıda olsa da nitelik bakımından gizliliğe önem veren ve buna yönelik her türlü imkanı kullanan FETÖ yapılanmasıyla çok benzer yapıda olduğunu göstermektedir"

BİRDEN FAZLA SUÇTAN YARGILANIYOR

Adnan Oktar'ın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek", "Birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı", "Birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı", "Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak silahla tehdide azmettirme", "Örgüt amaç ve faaliyetleri doğrultusunda kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kendisini savunmayacak durumda birine karşı silahla cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma", "Cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma", "Örgütün korkutucu gücünden yararlanarak eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi", "Eziyet", "Siyasal ve askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Özel belgede sahtecilik", "Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek", "Nitelikli dolandırıcılık", "Kaçakçılık" suçlarından 150 yıldan Bin 365 yıla kadar hapsi talep etti.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme