Ağbaba'dan Şeker İş sendikasına ziyaret
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Şeker-İş Sendikası Malatya Şubesini ziyaret etti. Ağbaba burada CHP'nin yaptığı Kıdem Tazminatı Çalıştayı'nı da değerlendirerek Kıdem tazminatı işçinin her şeyi, iş güvencesi, sigortasıdır dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Şeker-İş Sendikası Malatya Şubesini ziyaret etti. Ağbaba burada CHP'nin yaptığı Kıdem Tazminatı Çalıştayı'nı da değerlendirerek 'Kıdem tazminatı işçinin her şeyi, iş güvencesi, sigortasıdır' dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte Şeker-İş Sendikası Başkanı Nuri Murat ve Şeker fabrikası işçilerini ziyaret etti. Burada konuşan Ağababa, CHP Genel Merkezi tarafından düzenlenen 'Kıdem Tazminatı Çalıştayı' hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de ilk kez 3 sendika konfederasyon başkanının katıldığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) temsilcilerinin de yer aldığı 'Kıdem Tazminatı Çalıştayı' düzenlediklerini belirten Ağbaba, 'Bunun amacı direkt muhatapların görüşlerini almak, bu konudaki talepleri işveren görüşü nedir diye bir çalıştay yaptık. Çok başarılı bir çalışma oldu. Kıdem tazminatı işçinin her şeyi, iş güvencesi, sigortasıdır. Eğer kıdem tazminat olmazsa işçinin hiçbir güvencesi kalmayacak. 1936'da Mustafa Kemal Atatürk'ün işçilere hediyesi olan kıdem tazminatının geriye götürülmesinin kabul edilemeyeceğini hem sendika başkanları hem de biz ifade ettik. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının da açıklaması bizim açımızdan memnuniyet verici. 'Eğer tarafların hiçbiri 'evet' demiyorsa biz de değiştirmeyiz' dediler. Öncelikle fona devredilmesi, geçmişteki fon uygulamalarından dolayı çok sıkıntılı. Türkiye'de iyi işleyen bir fon uygulaması yok. Deprem, işsizlik fonunu hatırlayın nereye kullanıldığını biliyorsunuz. Hiçbir zaman amacında kullanılmadı. Bu nedenle bunu kabul edemeyeceğimiz söyledik. Sayın bakanın açıklaması olumludur. 'Tarafların onayı olmadan, taraflar ikna edilmeden buna geçmeyiz' diyorlar. Keşke başında bu tartışmayla Türkiye meşgul edilmeseydi. Türkiye'de çok daha kötü, kanser olmuş problemler varken, kıdem tazminatının tartışılmasının doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Bu iş mutlaka muhataplarıyla görüşülerek karar verilmeli. Muhatabı işverendir, onunda görüşü alınmalıdır' ifadelerini kullandı.
Malatya Şeker Fabrikasının taşınmasının gündeme gelmesine de tepki gösteren Ağbaba, 'Malatya'nın tek kalmış devlet fabrikasıdır. Tekel ve Sümer fabrikaları yıkıldı gitti. Oralar Türkiye'nin ve Malatya'nın en kıymetli yerleriydi, hiçbirimizin gıkı, sesi çıkmadı. Sümerbank, Tekel satıldı yerine alış veriş mağazası yapıldı. Malatya'nın hafızası yok edilerek, oralar birilerine verildi. Şimdi aynı şeyi Şeker Fabrikasıyla ilgili görüyoruz. Maalesef Malatya'daki sadece işçiler değil kamuoyu da buraya ses çıkarmıyor. Burası sadece Nuri Murat'ın ya da çalışan işçilerin değil ki bu fabrika kentin hafızası. Şehrin içinde kalıyor diye 'burayı taşıyalım' diye hele de Malatyalı bir siyasetçinin bu tartışmayı açması kabul edilebilir bir şey değil. Siyasetçinin görevi bir çivi çakmak gerekirken, hele de iktidarın görevi birkaç çivi çakmak gerekirken o çivileri sökmek hiç olmamalı' şeklinde konuştu.
Şeker-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat ise Malatya Şeker Fabrikasının bu yıl 62'nci kampanyasını yapacağını belirterek, 'Bu yıl yaklaşık 520 bin ton pancar kotamız vardı ve kotamızın tamamını doldurduk. Yağışın ve mevsim dolayısıyla bu yıl pancar yılı oldu. Bu sene kotamızı doldurduk, rekoltenin fazla çıkacağını ümit ediyoruz' dedi.
Malatya Şeker Fabrikasının taşınmasının gündeme gelmesini de değerlendiren Nuri Murat, 'Son günlerde bizi rahatsız eden 'fabrika şehrin içerisinde kaldı' söylentisi, bu ister istemez bizi üzüyor, rahatsız ediyor. Türk şeker fabrikaları ve kamuya ait 25 fabrikamız var. Bunların 15 tanesi kurulduğu yıllar itibariyle şehrin içerisinde kalmışlar. Kaldı ki Malatya'nın 345 dönüm kendine ait arsası var. Kayseri'ye baktığımızda şehrin içerisinde 4 bin dönüm arsası, Ankara başkent olmasına rağmen 4 bin arsası var. Maliye Bakanımız Eskişehir fabrikasını gezmişti, bin 800 dönüm arsası var. Bizim yetkililerimizin ikide bir bu konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeleri hoş değil. Bu fabrikaya ve memlekete zarar verir. Sadece Malatya Şeker Fabrikası şehrin içinde değil, Türkiye'de hemen hemen kamuya ait 15 fabrika şehrin içerisinde kalmış. Malatya Şeker Fabrikasının bir diğer özelliği de ürettiği ürününü tamamını pazarlayabiliyor. Biz bu sene yaklaşık 46 bin ton şeker ürettik. Türk şekerin birçok fabrikası şeker satamazken, biz tamamına yakınını peşin parayla sattık. Hemen hemen 7 bin ton şekerimiz kalmıştı. Bölgede birde Malatya şekeri çok tutuluyor. Bu bir markadır. Ondan dolayı atılacak ya da kokacak hiçbir şeyimiz yok. Yeter ki bu fabrikaya karışmasınlar' ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İl Başkanı Enver Kiraz ile birlikte Şeker-İş Sendikası Başkanı Nuri Murat ve Şeker fabrikası işçilerini ziyaret etti. Burada konuşan Ağababa, CHP Genel Merkezi tarafından düzenlenen 'Kıdem Tazminatı Çalıştayı' hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de ilk kez 3 sendika konfederasyon başkanının katıldığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) temsilcilerinin de yer aldığı 'Kıdem Tazminatı Çalıştayı' düzenlediklerini belirten Ağbaba, 'Bunun amacı direkt muhatapların görüşlerini almak, bu konudaki talepleri işveren görüşü nedir diye bir çalıştay yaptık. Çok başarılı bir çalışma oldu. Kıdem tazminatı işçinin her şeyi, iş güvencesi, sigortasıdır. Eğer kıdem tazminat olmazsa işçinin hiçbir güvencesi kalmayacak. 1936'da Mustafa Kemal Atatürk'ün işçilere hediyesi olan kıdem tazminatının geriye götürülmesinin kabul edilemeyeceğini hem sendika başkanları hem de biz ifade ettik. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının da açıklaması bizim açımızdan memnuniyet verici. 'Eğer tarafların hiçbiri 'evet' demiyorsa biz de değiştirmeyiz' dediler. Öncelikle fona devredilmesi, geçmişteki fon uygulamalarından dolayı çok sıkıntılı. Türkiye'de iyi işleyen bir fon uygulaması yok. Deprem, işsizlik fonunu hatırlayın nereye kullanıldığını biliyorsunuz. Hiçbir zaman amacında kullanılmadı. Bu nedenle bunu kabul edemeyeceğimiz söyledik. Sayın bakanın açıklaması olumludur. 'Tarafların onayı olmadan, taraflar ikna edilmeden buna geçmeyiz' diyorlar. Keşke başında bu tartışmayla Türkiye meşgul edilmeseydi. Türkiye'de çok daha kötü, kanser olmuş problemler varken, kıdem tazminatının tartışılmasının doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Bu iş mutlaka muhataplarıyla görüşülerek karar verilmeli. Muhatabı işverendir, onunda görüşü alınmalıdır' ifadelerini kullandı.
Malatya Şeker Fabrikasının taşınmasının gündeme gelmesine de tepki gösteren Ağbaba, 'Malatya'nın tek kalmış devlet fabrikasıdır. Tekel ve Sümer fabrikaları yıkıldı gitti. Oralar Türkiye'nin ve Malatya'nın en kıymetli yerleriydi, hiçbirimizin gıkı, sesi çıkmadı. Sümerbank, Tekel satıldı yerine alış veriş mağazası yapıldı. Malatya'nın hafızası yok edilerek, oralar birilerine verildi. Şimdi aynı şeyi Şeker Fabrikasıyla ilgili görüyoruz. Maalesef Malatya'daki sadece işçiler değil kamuoyu da buraya ses çıkarmıyor. Burası sadece Nuri Murat'ın ya da çalışan işçilerin değil ki bu fabrika kentin hafızası. Şehrin içinde kalıyor diye 'burayı taşıyalım' diye hele de Malatyalı bir siyasetçinin bu tartışmayı açması kabul edilebilir bir şey değil. Siyasetçinin görevi bir çivi çakmak gerekirken, hele de iktidarın görevi birkaç çivi çakmak gerekirken o çivileri sökmek hiç olmamalı' şeklinde konuştu.
Şeker-İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat ise Malatya Şeker Fabrikasının bu yıl 62'nci kampanyasını yapacağını belirterek, 'Bu yıl yaklaşık 520 bin ton pancar kotamız vardı ve kotamızın tamamını doldurduk. Yağışın ve mevsim dolayısıyla bu yıl pancar yılı oldu. Bu sene kotamızı doldurduk, rekoltenin fazla çıkacağını ümit ediyoruz' dedi.
Malatya Şeker Fabrikasının taşınmasının gündeme gelmesini de değerlendiren Nuri Murat, 'Son günlerde bizi rahatsız eden 'fabrika şehrin içerisinde kaldı' söylentisi, bu ister istemez bizi üzüyor, rahatsız ediyor. Türk şeker fabrikaları ve kamuya ait 25 fabrikamız var. Bunların 15 tanesi kurulduğu yıllar itibariyle şehrin içerisinde kalmışlar. Kaldı ki Malatya'nın 345 dönüm kendine ait arsası var. Kayseri'ye baktığımızda şehrin içerisinde 4 bin dönüm arsası, Ankara başkent olmasına rağmen 4 bin arsası var. Maliye Bakanımız Eskişehir fabrikasını gezmişti, bin 800 dönüm arsası var. Bizim yetkililerimizin ikide bir bu konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeleri hoş değil. Bu fabrikaya ve memlekete zarar verir. Sadece Malatya Şeker Fabrikası şehrin içinde değil, Türkiye'de hemen hemen kamuya ait 15 fabrika şehrin içerisinde kalmış. Malatya Şeker Fabrikasının bir diğer özelliği de ürettiği ürününü tamamını pazarlayabiliyor. Biz bu sene yaklaşık 46 bin ton şeker ürettik. Türk şekerin birçok fabrikası şeker satamazken, biz tamamına yakınını peşin parayla sattık. Hemen hemen 7 bin ton şekerimiz kalmıştı. Bölgede birde Malatya şekeri çok tutuluyor. Bu bir markadır. Ondan dolayı atılacak ya da kokacak hiçbir şeyimiz yok. Yeter ki bu fabrikaya karışmasınlar' ifadelerini kullandı.