AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin:
Referandum çalışmaları kapsamında, Yeşilyurt ilçesine bağlı mahalleleri ziyaret ederek vatandaşlara seslenen AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Sandıklara giderek hem içte hem de dıştaki hain işbirlikçilere iyi bir Osmanlı tokadı atın dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında, Yeşilyurt ilçesine bağlı mahalleleri ziyaret ederek vatandaşlara seslenen AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, 'Sandıklara giderek hem içte hem de dıştaki hain işbirlikçilere iyi bir Osmanlı tokadı atın' dedi.
AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları Haydar Şahin, Murat Türksoy ve partililerle birlikte Yeşilyurt ilçesine bağlı Tepeköy, Topraktepe, Sütlüce, Duranlar, Göktarla, Kırkpınar ve Tohma mahallerini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Mustafa Şahin, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasında neden 'evet' denmesi gerektiğini aktararak, 'Beş yılda bir yerel seçim çalışmaları yapılıyordu. Başta muhtarlarımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, küçük şehirlerde İl Genel Meclis üyelerimiz seçiliyor ve milletimize biz hesap veriyorduk. Beş yılın sonuna bilançonun hesabını vatandaşımız sandıkta soruyordu. Bugüne kadar ülkeye birçok güzellikler sunduk. İktidara geldiğimiz 2002 yılından bu güne kadar yaptığımız birçok maddeyi sıralayabiliriz fakat bir örnek verecek olursak muhtarlarımızı başımıza taç ettik, bu durumu bile göz önünde bulundursak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin makus talihini nasıl değiştirdiğini görebiliriz' şeklinde konuştu. Şahin, 'Biz bu toprakları Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden aldığımız Anayasayla yönetmeye çalışıyoruz. 1923'te kurulan rejimin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bugüne gelmiş, bu işleyişin içindeki kanunlar zaman içinde ihtiyacı karşılamadığı için değişikliğe uğramış, yeri geldiğinde darbeler yapmışlar, halk tarafından seçilen üç güzel insanımızı 1960 yılında idam etmişler. Onların tek suçu milletiyle aynı düşünceye sahip olmaktı. 10 yıl gibi kısa bir sürede halkın hak ettiklerini sunmaya çalışıp, ülkeyi dışa açmışlar, tarımda, ekonomide, insan haklarında, özgürlüklerde devasa yenilikler yapmışlardı. O gün o düzenlemeyi yapanları yok etmek isteyen zihniyet, kendilerini her şeyin sahibi olarak gören vazgeçilmez olduklarını düşünen CHP zihniyetine mensup o gün ki yönetim askeri yönetimi ön plana alarak darbeyi gerçekleştirmişler ve o üç güzel insanı idam edip, o dönem siyaset yapan herkesi siyasetten men etmişler. Yine cuntacı alçakların girişimleriyle birlikte sistemi yeni baştan şekillendirmişler, milletin dahil olmadığı bir yapıyı oturtmuşlar, demokrasi kılıcı gibi insanları yeniden dizayn etmişler. Bu vesayetçi anlayışının hali bu. 1960'dan sonra her on yılda darbelere başvurmuş, milletin sandıktaki iradelerine alçakça dahil olanların dönemleri yaşandı. 27 Şubat 1997 yılını hepiniz çok iyi bilirsiniz ancak biz anlatmaya devam edeceğiz' ifadelerini kullandı. Sivil bir anayasanın önemine dikkat çeken Şahin, 'Turgut Özal dönemi dahil bugüne kadar sivil bir yasa istedik. 1982 darbesi sonrasındaki anayasaya bizi istediğimiz hedeflere götürmüyordu. Biz de hadi hodri meydan dedik ama karşımızdakiler kaçak dövüştü. Çünkü sivil bir anayasanın yapılması bu ülkede darbecilerin, zorbaların, alçakların bir daha hükümran olamayacağı anlamına geliyor. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteğiyle sivil bir anayasa gerçekleştirme düşüncemizi hayata geçirdik ama bunu halkın iradesine de sunmak istedik. 16 Nisan'da milletimizin hasretle beklediği anayasayı oylamış olacağız. Şu anda görülen tablo yüzde ellinin üzerinde ancak bizim için yüzde elli asla yetmez, yüzde altmışın üzerinde referandum sonucu almak isteğimizdir. Vesayetçi sistemin devam etmesini isteyen Ana Muhalefet Partisi yanında HDP'si var ancak onlarda millette kendine yakışanı yapacak. Avrupa'da buna destek olacak ancak 'Allah var gam yok.' Ortada çok açık bir 18 madde var ancak bu maddelerin en anlama geldiğini anlamayacak basiret gözleri kapanmış bir Kılıçdaroğlu var. Günlerdir anlatmamıza rağmen Cumhurbaşkanıyla, Başbakanın aynı kişi olacağını anlatmamıza rağmen bunu bilemeyecek kadar feraseti kapanmış biri' diye konuştu.
Şahin, 'Avrupa üyesi ülkelerin, Siyonistlerin ülkemiz üzerindeki egemenlik hakları kayboldu' diyen Şahin, 'Bunu 'Dünya beşten büyüktür' diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sağladı. Ecnebilerin bu ülkedeki hegemonyasını yok etti. O nedenle 16 Nisan'daki referandum hayati bir önem taşıyor. Bu seçim tamamen yarınlarımızı teslim edeceğimiz bir seçim. Bir 'evet' cephesinde birde 'hayır' cephesinde olanlara bir bakın. Gördüğünüz tablo size her şeyi gösterecektir. Bir oy bile bu oyunu bozacak niteliktedir. Zaten kazanıyoruz düşüncesiyle sandıklara gitmeme gibi bir durum yaşansın istemiyoruz. Yüzde 51 ile de geçsek yasalaşmış olacak ancak başta Ana Muhalefet Partisi, siz yüzde 51 oy aldınız ama yüzde 49'da karşınıza çıktı diyecekler. Sizin sandıklara giderek vuracağınız Osmanlı tokadı hem içte hem de dışta hain işbirlikçilere iyi bir ders olacak. Nasıl 15 Temmuz'da tanklara, toplara, helikopterlere milli iradeye sahip çıktıysak, bugün de 18 Mart Çanakkale ruhuyla 16 Nisan'a sahip çıkacağız' şeklinde konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları Haydar Şahin, Murat Türksoy ve partililerle birlikte Yeşilyurt ilçesine bağlı Tepeköy, Topraktepe, Sütlüce, Duranlar, Göktarla, Kırkpınar ve Tohma mahallerini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Mustafa Şahin, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasında neden 'evet' denmesi gerektiğini aktararak, 'Beş yılda bir yerel seçim çalışmaları yapılıyordu. Başta muhtarlarımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, küçük şehirlerde İl Genel Meclis üyelerimiz seçiliyor ve milletimize biz hesap veriyorduk. Beş yılın sonuna bilançonun hesabını vatandaşımız sandıkta soruyordu. Bugüne kadar ülkeye birçok güzellikler sunduk. İktidara geldiğimiz 2002 yılından bu güne kadar yaptığımız birçok maddeyi sıralayabiliriz fakat bir örnek verecek olursak muhtarlarımızı başımıza taç ettik, bu durumu bile göz önünde bulundursak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkenin makus talihini nasıl değiştirdiğini görebiliriz' şeklinde konuştu. Şahin, 'Biz bu toprakları Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden aldığımız Anayasayla yönetmeye çalışıyoruz. 1923'te kurulan rejimin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bugüne gelmiş, bu işleyişin içindeki kanunlar zaman içinde ihtiyacı karşılamadığı için değişikliğe uğramış, yeri geldiğinde darbeler yapmışlar, halk tarafından seçilen üç güzel insanımızı 1960 yılında idam etmişler. Onların tek suçu milletiyle aynı düşünceye sahip olmaktı. 10 yıl gibi kısa bir sürede halkın hak ettiklerini sunmaya çalışıp, ülkeyi dışa açmışlar, tarımda, ekonomide, insan haklarında, özgürlüklerde devasa yenilikler yapmışlardı. O gün o düzenlemeyi yapanları yok etmek isteyen zihniyet, kendilerini her şeyin sahibi olarak gören vazgeçilmez olduklarını düşünen CHP zihniyetine mensup o gün ki yönetim askeri yönetimi ön plana alarak darbeyi gerçekleştirmişler ve o üç güzel insanı idam edip, o dönem siyaset yapan herkesi siyasetten men etmişler. Yine cuntacı alçakların girişimleriyle birlikte sistemi yeni baştan şekillendirmişler, milletin dahil olmadığı bir yapıyı oturtmuşlar, demokrasi kılıcı gibi insanları yeniden dizayn etmişler. Bu vesayetçi anlayışının hali bu. 1960'dan sonra her on yılda darbelere başvurmuş, milletin sandıktaki iradelerine alçakça dahil olanların dönemleri yaşandı. 27 Şubat 1997 yılını hepiniz çok iyi bilirsiniz ancak biz anlatmaya devam edeceğiz' ifadelerini kullandı. Sivil bir anayasanın önemine dikkat çeken Şahin, 'Turgut Özal dönemi dahil bugüne kadar sivil bir yasa istedik. 1982 darbesi sonrasındaki anayasaya bizi istediğimiz hedeflere götürmüyordu. Biz de hadi hodri meydan dedik ama karşımızdakiler kaçak dövüştü. Çünkü sivil bir anayasanın yapılması bu ülkede darbecilerin, zorbaların, alçakların bir daha hükümran olamayacağı anlamına geliyor. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteğiyle sivil bir anayasa gerçekleştirme düşüncemizi hayata geçirdik ama bunu halkın iradesine de sunmak istedik. 16 Nisan'da milletimizin hasretle beklediği anayasayı oylamış olacağız. Şu anda görülen tablo yüzde ellinin üzerinde ancak bizim için yüzde elli asla yetmez, yüzde altmışın üzerinde referandum sonucu almak isteğimizdir. Vesayetçi sistemin devam etmesini isteyen Ana Muhalefet Partisi yanında HDP'si var ancak onlarda millette kendine yakışanı yapacak. Avrupa'da buna destek olacak ancak 'Allah var gam yok.' Ortada çok açık bir 18 madde var ancak bu maddelerin en anlama geldiğini anlamayacak basiret gözleri kapanmış bir Kılıçdaroğlu var. Günlerdir anlatmamıza rağmen Cumhurbaşkanıyla, Başbakanın aynı kişi olacağını anlatmamıza rağmen bunu bilemeyecek kadar feraseti kapanmış biri' diye konuştu.
Şahin, 'Avrupa üyesi ülkelerin, Siyonistlerin ülkemiz üzerindeki egemenlik hakları kayboldu' diyen Şahin, 'Bunu 'Dünya beşten büyüktür' diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sağladı. Ecnebilerin bu ülkedeki hegemonyasını yok etti. O nedenle 16 Nisan'daki referandum hayati bir önem taşıyor. Bu seçim tamamen yarınlarımızı teslim edeceğimiz bir seçim. Bir 'evet' cephesinde birde 'hayır' cephesinde olanlara bir bakın. Gördüğünüz tablo size her şeyi gösterecektir. Bir oy bile bu oyunu bozacak niteliktedir. Zaten kazanıyoruz düşüncesiyle sandıklara gitmeme gibi bir durum yaşansın istemiyoruz. Yüzde 51 ile de geçsek yasalaşmış olacak ancak başta Ana Muhalefet Partisi, siz yüzde 51 oy aldınız ama yüzde 49'da karşınıza çıktı diyecekler. Sizin sandıklara giderek vuracağınız Osmanlı tokadı hem içte hem de dışta hain işbirlikçilere iyi bir ders olacak. Nasıl 15 Temmuz'da tanklara, toplara, helikopterlere milli iradeye sahip çıktıysak, bugün de 18 Mart Çanakkale ruhuyla 16 Nisan'a sahip çıkacağız' şeklinde konuştu.