Anadolu EVET platformu Bismil'de panel düzenledi

Anadalu EVET Platformu Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde panel düzenlendi.

TAKİP ET
Anadalu EVET Platformu Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde panel düzenlendi.

Kaymakamlık Konferans Salonu'nda düzenlenen ve moderatörlüğünü Avukat Aydın Ak'ın yaptığı panele çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaş katıldı. Platformda ilk konuşmayı yapan siyasetçi Alaattin Parlak, 'Bölgede yaşayan bizler olarak 1980 darbe ürünü 1982 anayasasında en fazla bölge insanı olarak bizler çektik. İşkenceler, mağduriyetler gördük köylerin yakılmasına şahit olduk, faili meçhul cinayetlerin işlenirken hangi temel dayanağına dayadılar. Hangi mantıkla bugün biz mevcut darbe anayasasını, yani o askerlerin postalarıyla hazırlanmış olan bu anayasa hayır diyeceğiz. Askeri darbe ana yasasından çıkarılacak her bir medde ne olursa olsun evet demek bizim üzerimizde vaciptir bu yeni çıkarılacak olan anayasa siviller tarafından çıkarılıyor meclisten çıkan maddeler neticesinde halk oylamasına gelecek halk buna karar verecek evet ya da hayır halkın iradesi önemli' dedi.



'Türkiye büyüyor'

Türkiye'nin her geçen gün güçlenerek büyüdüğünü belirten Parlak, Avrupa'nın bu büyümeyi hazmedemediği için sürekli iç işlerimize karıştığını dile getirdi. Parlak, 'Bu Avrupa ülkelerine ne olmuşta referandum süreci başladığı tarihten itibaren, sürekli bizim iç meselelerimize ilgilenmeye başladılar. Şuana kadar Türkiye'yi yöneten kesim artık bu değişim ile birlikte Türkiye'yi yönetemeyecekleri kanaatine vardılar. Türkiye büyüyor, Türkiye güçlü bir ülke olma yolunda ciddi bir şekilde ilerliyor bunun farkındalar. Bunun farkında oldukları için de bu sistemin geçmemesi adına ellerinden gelen bütün mücadeleyi sarf etmeye çalışıyorlar. HDP bu referanduma niye hayır diyor? Yıllardır sisteme karşı mücadele ettiğini, yıllardır sistemin kendisini ezdiğini, yıllardır bu sistemin Kürtleri yok saydığını ve asilime ettiğini mevcut Diyarbakır cezaevinde yaşanan hadiseleri sürekli miting alanlarında gündeme getiren HDP'nin bu mevcut sistemin devamına yönelik hayır oyunu kullanmasını izahı bir tarafı yok. Şunu tutunmuşlar tek adamlığa doğru gidiyoruz, 40 yıldır bu örgütün tek adamı var, ikinci adamı çıkaramamışlar çıkaramıyorlar. Mesele tek adamlık meselesiyse 40 yıldır önder olarak kabul ettikleri kişiye karşı ikinci bir adam çıkarsınlar, mesele bu değil. Mesele örgütün kuruluş aşamasında kendisini hangi zihniyet hangi amaçla proglamanın kime niye, nasıl hizmet ettiklerinin sonucunu ortaya çıkartıyor. Avrupa, Amerika ve istihbari örgütlerinin bu sürece nasıl müdahil olduklarını kendi içimizde ki insanlar üzerinden nasıl müdahale edilmesi gerektiğini bariz bir şekilde ortaya çıkartıyor' diye konuştu.

Programa konuşmacı olarak katılan Diyarbakır Diyanet-Sen İl Başkanı Ömer Seven, bu ülkede rejimin 1923 yılında değiştirildiğini ve hilafetin kaldırıldığını söyledi. Evsen, 'Yerine cumhuriyet getirilmiştir o günden sonra yeni bir cumhuriyet değişimi söz konusu olmamıştır 16 Nisan'da ise sadece bir sistem değişiminden bahsediyoruz. Başbakanlık hükümet sisteminden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş yönünde referanduma gidiyoruz. Ne oldu da biz bu sistemi değiştirmek yoluna gittik. Bu ülkede 4 tane temel darbe oldu 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat bu 4 tane temel darbe ile bizim kodlarımızla oynandı. 27 Mayıs darbesi Türkiye'nin başına bir askeri vesayeti bela etti, yetmedi 12 Eylül'de bürokasi vesayeti bu ülkenin başına bela etti. İnsanlar bir adım atmak istediler demokratikleşmek istediler bunu engellemek için önce asker ortaya çıktı, sonra askerden ziyade bürokratlar ortaya çıktı. Adım atmak isleyenlerin önüne çıktılar. 28 Şubat darbesiyle sürekli insanların karşısına çıktılar, adım atılmasını engellediler. Zümrüt filminde bir şahsın önce bir siyasi makamına gelmesi daha sonra kendini pazarlayarak film içinde kendisini kaçırtarak bir şekilde bakan yaparak kendisi makamına kadar getirmesini anlatıyor. Bunu biz Türkiye siyasetinde makamlarda çok yaşadık ya gözümüze batırarak yaptılar ve yahut gizli kapılar arkasında yaptılar' dedi.

Avukat M. Şerif Aydın ise 16 Nisan'da Türkiye'de yapılacak referandumun bir devrim olacağını söyledi. Aydın, 'Bir devrim olacak Türkiye'de, koalisyon dönemleri kapanıyor. Biz halk olarak seçime gidiyoruz, oyumuzu kullanıyoruz ve ülkeyi yönetecek olan parti ve lider belirlemiş oluyoruz. Tek başına güçlü bir iktidar gerçekleşmiş olacak. Bölgemizde yaşayan insanlar olarak hepimiz şahidiz özelikle 1990- 1998 yılları arasında bu bölgedeki bütün faili meçhuller, köy yakma olayları bütün bu sıkıntılar antik demokratik olaylardır. Öncelikle ve özelikle zayıf iktidarlardan kaynaklanan bir durumdu. Çünkü o dönemlerde sürekli olarak ülke koalisyonlarla yönetiliyordu. Hükümetlerin devamlığı yoktu, bu devamlılığın olmaması haliyle bölgemizde büyük sıkıntılara sebep oluyordu. Bu referandum geçerse eğer ülkemizde öncelikle Kürtlerin ilk kazanımı güçlü istikrarlı yıllara kavuşmasına neden olacaktır. Sıkıyönetim uygulaması artık Türkiye'nin dünyasından çıkmış olacak, yargı bağımsız ve aynı anda tarafsız olacak' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme