ATSO Başkanı Uslu, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde yüzde 11,1 büyüyerek son altı yılın en yüksek çeyreklik büyümesini gerçekleştirdiğini söyledi.
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde yüzde 11,1 büyüyerek son altı yılın en yüksek çeyreklik büyümesini gerçekleştirdiğini söyledi.
ATSO Başkanı Mustafa Uslu, İş dünyasını ve bütün Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren ekonomiyle ilgili bugün üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının iş dünyasını sevindirdiğini kaydetti.
Mustafa Uslu, ' Yüzde 11.1 civarında üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının açıklanması sanırım bütün iş dünyasını memnun etmiştir. Tabi bizi mutlu ederken birilerinin de mutlaka üzmüştür diye düşünüyoruz, Çünkü Türkiye'nin üzerine oynanan oyunlara rağmen bugün Suriye ve Irak'ta fiilen askerimizin bulunmuş olması, kendi içimizde PKK ile yoğun bir mücadele ederken bütün bunlarla beraber yine şu anda belki de dünyanın rekorunu kırmış olduk. Toplamda 2017 yılı inşallah yılsonunda bu rakamları da beraber göreceğiz' dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının tutumlarına rağmen böyle bir büyüme rakamlarının ders niteliğinde olduğuna dikkat çeken ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, 'Hükümetin öngörüsü yüzde 5 büyüme ama bugün hesaplarla düşünüldüğü zaman yüzde 6 üzerinde bir büyümeyi yakalayacağız. Bu ülkemiz için son derece olumlu bir gelişme. Özellikle burada dünyaya da bir mesaj verilmiş oluyor. Tüm dünyadaki o sözü geçen sözde kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye üzerindeki olumsuz beyanatlarına rağmen böyle bir büyümenin yakalanmış olması onlara bir ders niteliğinde oldu. Bir diğer önemli nokta tabi küresel yatırımcıların Türkiye'nin hala yatırım limanı olduğunu kanıtladı. Bu açıdan da önemsiyoruz. Türkiye üzerinde çok çeşitli algılar oluşturuluyor ve küresel yatırımcının Türkiye'de yatırım yapmaması açısından elinden geleni yapıyorlar ama bütün bunlara rağmen biz inanıyoruz ki Türkiye ekonomisinin dimdik ayakta durduğunu görüyoruz. Bunun bütün kesimlerde böyle algılar olduğunu söyleyemeyiz. Aslında bunun birkaç önemli nedeni var. Türkiye'de işsizlik rakamlarının arttığını veya çok fazla düşmediğini ekonominin de büyümesini görüyoruz. Aslında bu bize şunu gösteriyor. Normalde bakarsak bunun ters orantılı işlemesi lazım. Ekonomi ne kadar büyüyorsa işsizlik oranlarının da o ölçüde düşmesi lazım. Ama düşüyorsa da yükseliş niteliğinde bir düşme görmüyoruz. Bu şunu gösteriyor. Türkiye'nin artık stratejik yatırımlara yöneldiğinin bir bariz bir işaretidir. Yani emek-yoğun sektörler değilde bu açıklamaların detayına indiğimiz zaman sanayi kesiminde yüzde 15 büyüme olmuş. İnşaatta yüzde 6-7 civarında olmuş hatta tarımda da yüzde 2 bir büyüme olmuş. Bunların toplamı yükselmeyi gösteriyor. Buda bize şunu gösteriyor. Türkiye sanayileşmede daha önemli adımlar atıyor. Bunun aslında sürdürülebilir bir kalkınma hamlesi olarak devam etmesinin de çok önem arz ettiğini söylememiz gerekiyor. Yükseliş trendini sürdürülebilir bir şekle getirmenin temelinde de hükümetin yatırımcı için bir takım reformların gerçekleşmesine bağlı. İnşallah bununla beraber hem iktidar kanadı hem de bu kalkınmayı sürekli hale getirmek için yatırımcının önünü açması noktasında da bir takım reformları yapması gerekiyor ki biz 2018 yılı içerisinde bu trendi devam ettirelim. Cazibe Merkezlerinin yeni baştan başka bir yöntemle Ekonomi Bakanlığının üzerinde çalışıyor olması 2018 yılı içerisinde de bu trendi devam ettireceğiz. Hep birlikte ülkenin ekonomisinin canlanması için hükümet üzerine düşeni yapacak. Bu engellerin kaldırılması için bir takım reformlar yapacak yatırımcı da elini taşın altına koyarak dış devletlere karşı mesaj olarak bunu devam ettirmemiz lazım diye düşünüyoruz. Ülkemizin önü açık. Türkiye'nin yer altı ve yer üstü zenginlikleri var. Biz bunu her vesileyle dile getiriyoruz. Bir ülkenin kalkınması ancak ve ancak üretimden geçer. Ne kadar çok üretim yaparsak ürettiğimiz de dünya pazarıyla buluşturursak ülkenin refah seviyesini yükseltiriz. Biz bundan umutluyuz. Moral ve motivasyonumuzu bozmak istemiyoruz. Sanayici için, tüccar tacir için moral motivasyon çok önemli diyoruz. Biz dimdik ayaktayız. Ne kadar sıkıntı yaşarsak yaşayalım bütün bu olup bitenlere rağmen Türkiye bu büyümeyi yakalıyorsa belki istenilen düzeyde değil ama olumsuzluklara rağmen bu büyümenin küçümsenmemesi lazım. Onun için biz bunu önemsiyoruz. Bunun daha da yükselmesi için daha çok çalışıyor olmamız lazım' ifadelerini kullandı.
ATSO Başkanı Mustafa Uslu, İş dünyasını ve bütün Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren ekonomiyle ilgili bugün üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının iş dünyasını sevindirdiğini kaydetti.
Mustafa Uslu, ' Yüzde 11.1 civarında üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının açıklanması sanırım bütün iş dünyasını memnun etmiştir. Tabi bizi mutlu ederken birilerinin de mutlaka üzmüştür diye düşünüyoruz, Çünkü Türkiye'nin üzerine oynanan oyunlara rağmen bugün Suriye ve Irak'ta fiilen askerimizin bulunmuş olması, kendi içimizde PKK ile yoğun bir mücadele ederken bütün bunlarla beraber yine şu anda belki de dünyanın rekorunu kırmış olduk. Toplamda 2017 yılı inşallah yılsonunda bu rakamları da beraber göreceğiz' dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının tutumlarına rağmen böyle bir büyüme rakamlarının ders niteliğinde olduğuna dikkat çeken ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Uslu, 'Hükümetin öngörüsü yüzde 5 büyüme ama bugün hesaplarla düşünüldüğü zaman yüzde 6 üzerinde bir büyümeyi yakalayacağız. Bu ülkemiz için son derece olumlu bir gelişme. Özellikle burada dünyaya da bir mesaj verilmiş oluyor. Tüm dünyadaki o sözü geçen sözde kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye üzerindeki olumsuz beyanatlarına rağmen böyle bir büyümenin yakalanmış olması onlara bir ders niteliğinde oldu. Bir diğer önemli nokta tabi küresel yatırımcıların Türkiye'nin hala yatırım limanı olduğunu kanıtladı. Bu açıdan da önemsiyoruz. Türkiye üzerinde çok çeşitli algılar oluşturuluyor ve küresel yatırımcının Türkiye'de yatırım yapmaması açısından elinden geleni yapıyorlar ama bütün bunlara rağmen biz inanıyoruz ki Türkiye ekonomisinin dimdik ayakta durduğunu görüyoruz. Bunun bütün kesimlerde böyle algılar olduğunu söyleyemeyiz. Aslında bunun birkaç önemli nedeni var. Türkiye'de işsizlik rakamlarının arttığını veya çok fazla düşmediğini ekonominin de büyümesini görüyoruz. Aslında bu bize şunu gösteriyor. Normalde bakarsak bunun ters orantılı işlemesi lazım. Ekonomi ne kadar büyüyorsa işsizlik oranlarının da o ölçüde düşmesi lazım. Ama düşüyorsa da yükseliş niteliğinde bir düşme görmüyoruz. Bu şunu gösteriyor. Türkiye'nin artık stratejik yatırımlara yöneldiğinin bir bariz bir işaretidir. Yani emek-yoğun sektörler değilde bu açıklamaların detayına indiğimiz zaman sanayi kesiminde yüzde 15 büyüme olmuş. İnşaatta yüzde 6-7 civarında olmuş hatta tarımda da yüzde 2 bir büyüme olmuş. Bunların toplamı yükselmeyi gösteriyor. Buda bize şunu gösteriyor. Türkiye sanayileşmede daha önemli adımlar atıyor. Bunun aslında sürdürülebilir bir kalkınma hamlesi olarak devam etmesinin de çok önem arz ettiğini söylememiz gerekiyor. Yükseliş trendini sürdürülebilir bir şekle getirmenin temelinde de hükümetin yatırımcı için bir takım reformların gerçekleşmesine bağlı. İnşallah bununla beraber hem iktidar kanadı hem de bu kalkınmayı sürekli hale getirmek için yatırımcının önünü açması noktasında da bir takım reformları yapması gerekiyor ki biz 2018 yılı içerisinde bu trendi devam ettirelim. Cazibe Merkezlerinin yeni baştan başka bir yöntemle Ekonomi Bakanlığının üzerinde çalışıyor olması 2018 yılı içerisinde de bu trendi devam ettireceğiz. Hep birlikte ülkenin ekonomisinin canlanması için hükümet üzerine düşeni yapacak. Bu engellerin kaldırılması için bir takım reformlar yapacak yatırımcı da elini taşın altına koyarak dış devletlere karşı mesaj olarak bunu devam ettirmemiz lazım diye düşünüyoruz. Ülkemizin önü açık. Türkiye'nin yer altı ve yer üstü zenginlikleri var. Biz bunu her vesileyle dile getiriyoruz. Bir ülkenin kalkınması ancak ve ancak üretimden geçer. Ne kadar çok üretim yaparsak ürettiğimiz de dünya pazarıyla buluşturursak ülkenin refah seviyesini yükseltiriz. Biz bundan umutluyuz. Moral ve motivasyonumuzu bozmak istemiyoruz. Sanayici için, tüccar tacir için moral motivasyon çok önemli diyoruz. Biz dimdik ayaktayız. Ne kadar sıkıntı yaşarsak yaşayalım bütün bu olup bitenlere rağmen Türkiye bu büyümeyi yakalıyorsa belki istenilen düzeyde değil ama olumsuzluklara rağmen bu büyümenin küçümsenmemesi lazım. Onun için biz bunu önemsiyoruz. Bunun daha da yükselmesi için daha çok çalışıyor olmamız lazım' ifadelerini kullandı.