Aydemir, 'Değişikliklerin merkezinde millet var'
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ESAV Ankara Erzurumlular Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın düzenlediği Anayasa Değişikliği Üzerine Bilgilendirme toplantısına katılarak, değişen maddelere ilişkin açıklayıcı bilgi verdi.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ESAV Ankara Erzurumlular Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nın düzenlediği 'Anayasa Değişikliği Üzerine Bilgilendirme' toplantısına katılarak, değişen maddelere ilişkin açıklayıcı bilgi verdi.
Parlamenter Sistemin doğasında istikrarsızlık var!
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminin ülkeyi milletler camiası içerisinde hak ettiği yere kavuşturacağına, her açıdan gelişip kalkınmada ihtiyacımız olan istikrar kavramını yerleştireceğine vurgu yapan Aydemir, 'Kısa bir hafıza turu yaptığımızda, parlamenter sistemin kendi içinde istikrarsızlık ürettiğini hepimiz biliyoruz. Dikkatle baktığınızda göreceksiniz ki, en munis en edilgen diye düşündüğünüz Cumhurbaşkanları dahi, yürütmenin başı durumundaki Başbakan'a, dolayısıyla hükümete karşı zamanla tavır geliştiriyorlar. Dolayısıyla da devletin başında bir çatışma bir çekişme görüntüsü oluşuyor, bu da bütünüyle devletin her kademesine sirayet ediyor.' Değerlendirmesinde bulundu.
İki başlı hal hep zarar verdi
Cevdet Sunay'dan Fahri Korutürk'e, Özal'dan Demirel ve Necdet Sezer'e kadar hangi dönem incelenirse incelensin hepsinde, hükümetle bir çatışmanın varlığına değinen Aydemir, 'Ak Parti'nin ilk dönemine projekte olduğunuzda göreceğiniz şey, Ahmet Necdet Sezer'in sürekli uyguladığı yıldırma bezdirme yaklaşımıdır. Yıllarca bürokrat atamalarında amansız bir defans uygulandı. Allah'tan Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dirayetli lider vardı da, bu dönemi hasarsız atlatabildik. Sonrası bu kavgalar bitse de, yarın aynı halin yaşanma ihtimalini asla akıldan çıkarmayalım. Bunun bir daha yaşanmaması için devleti iki başlı yapıdan kurtarmamız şarttır' dedi.
İstikrar ve itimat kurumsallaşacaktır!
Koalisyon dönemlerinde ülkenin her sahada irtifa kaybettiğini, kalkınma değerlerinin yerlerde süründüğünü de söyleyen Ak Parti Erzurum Milletvekili Aydemir, 'Son 14 yıl, tek başına iktidarların ne büyük bir nimet olduğunu bütün bir millete net bir şekilde göstermiştir. Kalkınmanın, gelişmenin sihirli kavramı istikrar ve itimattır. İşte Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi, bunu sağlayacak, her hal ve şart altında ülkeyi beş yıllığına yönetecek bir iktidarın teminini sağlanacaktır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şahsında var olan istikrar ve güven ortamı artık kurumsallaşacaktır. ' Notunu düştü.
Millet değişiklikleri benimsedi
Ülke nüfusunun büyük kısmının gençlerden oluştuğuna ve nüfusun 80 milyona ulaştığına da dikkat çeken Aydemir daha sonra şunları söyledi; 'Gençlerimizin seçme hakkı olduğu gibi seçilme noktasında da hak ettikleri pozisyonu vermemiz gerekiyordu. Yaş sınırının 18'e indirilmesi, bu sınırdaki nüfus oranını dikkate aldığınızda indirim değil artırım sayılmalıdır. Yine aynı şekilde nüfusumuz 80 milyona ulaştı. Buna eşdeğer milletvekili sayısında artış kaçınılmazdır, olması gerekendir. Milletimizi temsil noktasında olanların vatandaşlara çok daha rahat ulaşması, hizmetleri çok daha etkin ve verimli ulaştırması bakımından sayı artışı elzemdir. Yine HSK üyeleri sayısının fazla olduğu da bir vakıadır. Öyleyse sayıda indirim yapılması ve seçim usullerinin tespiti de yeniden ele alınmalıydı. Bunları da bihakkın yaptığımıza vatandaşlarımızın inancı tamdır. Özellikle, HSK üyelerinin 7'sinin TBMM tarafından seçilmesi de, anayasa değişiklik maddelerinin millet merkezli olduğuna ayrı bir işarettir.'
Parlamenter Sistemin doğasında istikrarsızlık var!
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminin ülkeyi milletler camiası içerisinde hak ettiği yere kavuşturacağına, her açıdan gelişip kalkınmada ihtiyacımız olan istikrar kavramını yerleştireceğine vurgu yapan Aydemir, 'Kısa bir hafıza turu yaptığımızda, parlamenter sistemin kendi içinde istikrarsızlık ürettiğini hepimiz biliyoruz. Dikkatle baktığınızda göreceksiniz ki, en munis en edilgen diye düşündüğünüz Cumhurbaşkanları dahi, yürütmenin başı durumundaki Başbakan'a, dolayısıyla hükümete karşı zamanla tavır geliştiriyorlar. Dolayısıyla da devletin başında bir çatışma bir çekişme görüntüsü oluşuyor, bu da bütünüyle devletin her kademesine sirayet ediyor.' Değerlendirmesinde bulundu.
İki başlı hal hep zarar verdi
Cevdet Sunay'dan Fahri Korutürk'e, Özal'dan Demirel ve Necdet Sezer'e kadar hangi dönem incelenirse incelensin hepsinde, hükümetle bir çatışmanın varlığına değinen Aydemir, 'Ak Parti'nin ilk dönemine projekte olduğunuzda göreceğiniz şey, Ahmet Necdet Sezer'in sürekli uyguladığı yıldırma bezdirme yaklaşımıdır. Yıllarca bürokrat atamalarında amansız bir defans uygulandı. Allah'tan Recep Tayyip Erdoğan gibi bir dirayetli lider vardı da, bu dönemi hasarsız atlatabildik. Sonrası bu kavgalar bitse de, yarın aynı halin yaşanma ihtimalini asla akıldan çıkarmayalım. Bunun bir daha yaşanmaması için devleti iki başlı yapıdan kurtarmamız şarttır' dedi.
İstikrar ve itimat kurumsallaşacaktır!
Koalisyon dönemlerinde ülkenin her sahada irtifa kaybettiğini, kalkınma değerlerinin yerlerde süründüğünü de söyleyen Ak Parti Erzurum Milletvekili Aydemir, 'Son 14 yıl, tek başına iktidarların ne büyük bir nimet olduğunu bütün bir millete net bir şekilde göstermiştir. Kalkınmanın, gelişmenin sihirli kavramı istikrar ve itimattır. İşte Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi, bunu sağlayacak, her hal ve şart altında ülkeyi beş yıllığına yönetecek bir iktidarın teminini sağlanacaktır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şahsında var olan istikrar ve güven ortamı artık kurumsallaşacaktır. ' Notunu düştü.
Millet değişiklikleri benimsedi
Ülke nüfusunun büyük kısmının gençlerden oluştuğuna ve nüfusun 80 milyona ulaştığına da dikkat çeken Aydemir daha sonra şunları söyledi; 'Gençlerimizin seçme hakkı olduğu gibi seçilme noktasında da hak ettikleri pozisyonu vermemiz gerekiyordu. Yaş sınırının 18'e indirilmesi, bu sınırdaki nüfus oranını dikkate aldığınızda indirim değil artırım sayılmalıdır. Yine aynı şekilde nüfusumuz 80 milyona ulaştı. Buna eşdeğer milletvekili sayısında artış kaçınılmazdır, olması gerekendir. Milletimizi temsil noktasında olanların vatandaşlara çok daha rahat ulaşması, hizmetleri çok daha etkin ve verimli ulaştırması bakımından sayı artışı elzemdir. Yine HSK üyeleri sayısının fazla olduğu da bir vakıadır. Öyleyse sayıda indirim yapılması ve seçim usullerinin tespiti de yeniden ele alınmalıydı. Bunları da bihakkın yaptığımıza vatandaşlarımızın inancı tamdır. Özellikle, HSK üyelerinin 7'sinin TBMM tarafından seçilmesi de, anayasa değişiklik maddelerinin millet merkezli olduğuna ayrı bir işarettir.'