Aynı evde hem annesine, hem kayınvalidesine gözü gibi bakıyor
Elazığ'ın Keban ilçesinde kocasının desteği ile hem görme engelli annesine hemde yatalak durumdaki kayınvalidesine bakan 4 çocuk annesi Emine Can, herkese örnek oluyor.
Keban ilçesinde ikamet eden 4 çocuk annesi Emine Can(52), aynı çatı altında hem annesine hem kaynanasına bakıyor. 35 yıl önce evlenen ve yüzde 99 görme engelli annesini de yanına alarak İstanbul'a giden Can, 10 yıl önce kalçasını kıran ve yatalak kalan kayınvalidesi için tekrar memleketi Keban'a geldi. 10 yıldır büyük bir fedakarlıkla 84 yaşındaki görme engelli annesi Nahide Ertürk ve yatalak olan 85 yaşındaki kayınvalidesi Seher Can'a bakan gelin çevresindeki herkese örnek oluyor. En büyük gayesinin kendilerinden sonraki nesillerin anne ve babalarına sahip çıkmaları olduğunu dile getiren Can, iki annesine de baktığı için kendisini daha çok mutlu hissettiğini söyledi.
Kızının ve damadının kendine baktığını belirten Nahide Ertürk, “Damadımdan ve kızımdan Allah razı olsun. Bana bakıyorlar. Çok güzel de bakıyorlar. İkisinin haklarını inkar edemem” dedi.
35 yıldır evli olduğunu ve normalde İstanbul'da oturduğunu ifade eden Emine Can, “Kayınvalideme bakıyorum. Kayınvalidem 10 yıldır felçli. Daha sonrasında kalça kırıklığı oldu. Annemin ise gözü görmüyor. Doktor ile görüştük ve İstanbul'dan Elazığ'a götürmemizde herhangi bir sıkıntı yokmuş. Biz de yazları annemizi buraya getiriyoruz. Akrabaları gördüğü zaman kendisi için büyük bir huzur aldığını hissettik. Daha çok mutlu olduğunu hissediyoruz. O yüzden yazları buraya getiriyoruz. Benim için anneler büyük bir melektir. Onların hakkını asla ödeyemeyiz. Sırtımıza alıp hacca götürsek bile onların hakkını ödeyemeyiz. Benim gayem bizden sonraki nesillerin anne ve babaya sahip çıkmaları. Saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde onlara güler yüzle, hoşgörüyle sevmeleri öpmeleri bizlerin beklentisidir. Yeni gelecek nesilden bunları bekliyoruz. Bizim için en önemlisi o” şeklinde konuştu.
Huzurlu ve mutlu olduğunu belirten Can, “Benim herhangi bir sıkıntım yok. İki anneye baktığım zaman kendimi daha çok mutlu hissediyorum. Onların dualarının bizi daha çok mutlu edeceğine inanıyorum. Çok büyük sıkıntılarla bizleri büyüttüler. Biz de anne ve babalarımıza sahip çıkmak istiyoruz. Mal ve mülk bir yere kadar önemli olan onlara daha çok değer vermek, benim gözümde bu önemli”ifadelerini kullandı.
Gayesinin yeni neslin anne ve babalarına iyi bakmaları olduğunu aktaran Can, “Annemin yüzde 99 gözlerinde görmemezlik var. Bu şartlar altında annemin de bir desteğe ihtiyacı var. Ayrıca dizlerinde rahatsız. Bundan yaklaşık 16 yıl önce dizlerine platin takıldı. Dizlerindeki ağrılar şuanda kendisine bayağı rahatsızlık veriyor. Bizler de sabaha kadar yatmıyoruz. Gece kalkıp ilaçlarını verip, kremlerini sürüyoruz. Bu konuda eşimin desteği çok yüksek. Eşim olmadığı zaman ben bir hiçim. Eşimden Allah razı olsun, anneme bayağı bir değer veriyor. Saygı ve sevgiyle hürmet ederek kendilerinin ihtiyaçlarını soruyor. Anneme gelince yani kayınvalidem felçli. Onunla da ilgilenmek güzel bir şey. O da mutlu oluyor. Biz onunla ilgilendiğimiz zaman o da kendisini huzurlu hissediyor. Elini ve yüzünü öpüyoruz o da güler güzle bizlere tebessüm ediyor. Sadece yeni yetişecek nesillerimizin, yeni güzel gençlerimizin anne ve babalarına çok değer vermelerini istiyorum. Saygı ve sevgi ile severek öperek bakmalarını istiyorum. Benim hiçbir beklentim yok. Devletimizden Allah razı olsun her ihtiyacımızı dört dörtlük yapıyor"diye konuştu.
Eşinin annesine ve kaynanasına yıllarca baktığını belirten Sezai Can, "Eşimden Allah razı olsun anneme çok iyi bakıyor. Çoğu kimse bunu yapmaz. Allah tarafından bir vergi midir bilemem. Eskilerimiz, ‘Helal süt emmiş' derlerdi, Allah da herkese helal süt emmiş ve böyle gelin nasip eylesin. Tabii eşim olmasa ben de bir hiçim . Çünkü bu işler para, dövme ve zoraki ile olmaz. Bu iş insanın içinde olacak. Allah kendisinden razı olsun. Gençlere bir örnek olsun. Bizim sosyal hayatımızda bazı aksaklıklar veya değişiklikler oluyor. Evden çıkamıyoruz. İki kişiyiz, birimiz bir yere gittiği zaman birimiz gidemiyor. Ailecek bir yere gitmemiz gerektiğinde gidemiyoruz. Gücenenler de oluyor ama durumuzu bilenler hoşgörü ile karşılıyorlar. Yaşlılar ağlıyor biz de ağlıyoruz. Ha eşimin annesi ha benim annem hiçbir farkı yok” şeklinde konuştu.