Baro Başkanı Han Kadın Hakları Gününü kutladı
Malatya Baro Başkanı Avukat Enver Han, 5 Aralık Kadın Hakları Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.
Malatya Baro Başkanı Avukat Enver Han, 5 Aralık Kadın Hakları Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.
Baro Başkanı Enver Han, kadının onuru, asaleti, bilgisi, düşüncesi, kalbi duyguları ve gücü ile toplumun vazgeçilmez bir ferdi olduğunu kaydederek, 'Birleşmiş Milletlerin 1952 yılında Uluslararası bir sözleşme ile getirebildiği, kadınlara seçme ve seçilme hakkını, Mustafa Kemal Atatürk, bütün dünya ülkelerinden önce 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, nihayetinde 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde Türk Kadınına tanımıştır. Türk Kadını da tarihin her döneminde çok büyük roller üstlenmiştir. Kurtuluş savaşımızda kurtuluş mücadelesi verirken Cumhuriyetimizin temelleri atılırken zor şartlarda yokluk içerisinde düşman işgali altında emek emek güzel Anadolumuzu güzel vatanımızı dokumuştur. 1935 yılında yapılan genel seçimde 18 kadın milletvekilinin seçildiği ve 'kadın milletvekili sayısı ile' dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye'den 84 Yıl sonraki Türkiye tablosuna baktığımızda ise Türk kadını maalesef temsiliyet oranı bakımından istenilen noktada değildir. Her ne kadar 2018 seçimlerinde mecliste kadın temsil oranı bir önceki seçimlere göre artarak yüzde 14'den yüzde 17'ye çıkmış olsa da bu artış son derece düşüktür. Nitekim Dünya Ekonomik Forumu kadın-erkek eşitliği raporunda, ülkemizde cinsiyet eşitliğinin en kötü olduğu alanlar, siyaset ve kadın istihdamı olarak belirtilmiştir' ifadelerini kullandı.
Başkan Han mesajının devamında, 'Geleneksel cinsiyet rolleri, kadınların toplumsal fırsatlardan eşit yararlanamaması, kadınların siyasal/sivil örgütlere katılımında yaşanan zorluklar, siyasette egemen erkek modeli gibi birçok etken kadınların siyasete katılımında engel olmaya devam etmektedir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma süreçlerine katılamaması, siyasette eşit oranda temsil edilememesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesidir. Kadınların karar verici konumlarda ve siyasette yeterli sayıda temsil edilmemesi, yaşamın her alanında giderek cinsiyet ayrımcılığının kökleşmesine, kısır döngü halinde devam etmesine ve gerçek demokrasinin yaşama geçirilememesine yol açmaktadır. 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada 'Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur' diyen Mustafa Kemal Atatürk kadın-erkek eşitliği ilkesinin önemini daha o yıllarda ortaya koymuştur. 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın'. diyerek Türk kadınına dünyanın bir çok ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve o dönem ki meclis üyelerini saygı ve rahmetle anıyor, tüm kadınların Kadın Hakları Günü ve seçme ve seçilme haklarını edinmelerinin 84. yıl dönümünü kutluyoruz' diye konuştu.
Baro Başkanı Enver Han, kadının onuru, asaleti, bilgisi, düşüncesi, kalbi duyguları ve gücü ile toplumun vazgeçilmez bir ferdi olduğunu kaydederek, 'Birleşmiş Milletlerin 1952 yılında Uluslararası bir sözleşme ile getirebildiği, kadınlara seçme ve seçilme hakkını, Mustafa Kemal Atatürk, bütün dünya ülkelerinden önce 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, nihayetinde 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde Türk Kadınına tanımıştır. Türk Kadını da tarihin her döneminde çok büyük roller üstlenmiştir. Kurtuluş savaşımızda kurtuluş mücadelesi verirken Cumhuriyetimizin temelleri atılırken zor şartlarda yokluk içerisinde düşman işgali altında emek emek güzel Anadolumuzu güzel vatanımızı dokumuştur. 1935 yılında yapılan genel seçimde 18 kadın milletvekilinin seçildiği ve 'kadın milletvekili sayısı ile' dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye'den 84 Yıl sonraki Türkiye tablosuna baktığımızda ise Türk kadını maalesef temsiliyet oranı bakımından istenilen noktada değildir. Her ne kadar 2018 seçimlerinde mecliste kadın temsil oranı bir önceki seçimlere göre artarak yüzde 14'den yüzde 17'ye çıkmış olsa da bu artış son derece düşüktür. Nitekim Dünya Ekonomik Forumu kadın-erkek eşitliği raporunda, ülkemizde cinsiyet eşitliğinin en kötü olduğu alanlar, siyaset ve kadın istihdamı olarak belirtilmiştir' ifadelerini kullandı.
Başkan Han mesajının devamında, 'Geleneksel cinsiyet rolleri, kadınların toplumsal fırsatlardan eşit yararlanamaması, kadınların siyasal/sivil örgütlere katılımında yaşanan zorluklar, siyasette egemen erkek modeli gibi birçok etken kadınların siyasete katılımında engel olmaya devam etmektedir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma süreçlerine katılamaması, siyasette eşit oranda temsil edilememesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesidir. Kadınların karar verici konumlarda ve siyasette yeterli sayıda temsil edilmemesi, yaşamın her alanında giderek cinsiyet ayrımcılığının kökleşmesine, kısır döngü halinde devam etmesine ve gerçek demokrasinin yaşama geçirilememesine yol açmaktadır. 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada 'Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur' diyen Mustafa Kemal Atatürk kadın-erkek eşitliği ilkesinin önemini daha o yıllarda ortaya koymuştur. 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın'. diyerek Türk kadınına dünyanın bir çok ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve o dönem ki meclis üyelerini saygı ve rahmetle anıyor, tüm kadınların Kadın Hakları Günü ve seçme ve seçilme haklarını edinmelerinin 84. yıl dönümünü kutluyoruz' diye konuştu.