Başkan Deniz'den İlksan üyeliği açıklaması
Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, Anayasa Mahkemesinin zorunlu İlksan üyeliği kararlarıyla çok tartışılacak bir karara imza attığını söyledi.
Eğitim Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, Anayasa Mahkemesinin zorunlu İlksan üyeliği kararlarıyla çok tartışılacak bir karara imza attığını söyledi.
İlksan üyeliği hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ali Deniz, ' Zorunlu ilksan üyeliğinden ayrılmak isteyen bir üyemiz adına Afyonkarahisar İdare Mahkemesinde açılmış olan davada, mahkeme, zorunlu sandık üyeliğinin anayasaya aykırı olduğu itirazımızı haklı ve yerinde bulmuş, bu suretle zorunlu üyelik maddesini Anayasa Mahkemesine taşımıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, zorunlu sandık üyeliğinin irade ve sözleşme özgürlüğünün ihlali olduğu gerçeğini görmezden gelerek sandığın kamu kurumu olduğu şeklinde son derece zorlama gerekçelere sığınarak zorunlu üyeliği anayasaya aykırı görmemiştir.
Oy çokluğuyla alınan karara muhalif kalan üyelerin, anayasa aykırılık iddialarımızı kabul ederek geliştirdikleri görüşlerinden de anlaşılacağı üzere, anayasa mahkemesi, kamu görevlileri söz konusu olduğunda kanunla bu kişilerin sözleşme ve irade özgürlüklerine müdahale edilebileceği gibi son derece olumsuz sonuçlara gebe bir içtihat oluşturma yoluna gitmiştir.
Batık Kurum İlksan'ın iflasından doğacak ve devlete yüklenecek faturayı ödetmemek adına bir süre daha yaşaması için nefes olmuştur. Bu zarar, sebep olanların önüne eninde sonunda gelecek, eğitim emekçilerinin sırtında daha fazla kambur olmayacaktır' dedi.
Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarıyla çelişen çok tartışılacak bir karara imza atmıştır
'İlksan, mahkemenin ifade ettiği gibi, bir kamu kurumu niteliğinde ise o halde kanunla bağlandığı Milli Eğitim Bakanlığına düşen, sandığın yönetimini bütünüyle ele alıp sürekli büyüyen zararı gidermek suretiyle üyelerin çıkarını korumak, sandığın birilerinin arpalığı olmasına artık bir son vermektir' diyen Deniz, 'Bakanlık, zorunlu üyeliği kaldırarak üyeliği isteğe bağlı olarak tüm bakanlık çalışanlarına açık hale getirmelidir. İlksan'da, karı yönetenlere, zararı üyeye ve kamuya yıkan mevcut anlayış artık son bulmalıdır. Mahkeme kararının doğal sonucu, Milli Eğitim Bakanlığının kendisine bağlı kılınan bu kamu kurumunu kamu yararı ve hizmet gerekleri ölçüsünde üyenin çıkarını koruyacak şekilde yönetme, mali yönden batık olan sandığı ayağa kaldırma görevinin doğmuş olmasıdır.
Bir yardımlaşma sandığına üyeliği zorunlu tutmanın çok çeşitli meşru amaçları olabilir ve bu kişiler için birtakım yararlar da sağlayabilir. Bazı insanlar bu yararları kısa dönemli çıkarlarını düşünerek veya bazı nedenlerle öngöremeyebilirler. Bu durumda devletin yapması gereken özgürlüğe ve bireysel tercihlere saygı duymaya en az zararı verecek uygulamalara gitmek olmalıdır. İnsanları belirli bir yönde seçimler ve tercihler yapmaya yönlendirmek için teşvik edici, seçimi kolaylaştırıcı düzenlemelere gitmek, zorlamalardan kaçınmak gerekmektedir.
Tercih ve seçim özgürlüğünü kısıtlamadan bir seçim mimarisi şeklinde politikalar tasarlayarak kişileri dürtmek hem özgürlüğü korumak kem de kamusal amaçları sağlamak açısından en doğru çözüm gibi görünmektedir. Eğitim Bir-Sen olarak, kanunla dayatılan zorunlu Sandık üyeliğinin kaldırılması için mücadele etmeye devam edecek, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyarak talebimizin takipçisi olacağız' diye konuştu.
İlksan üyeliği hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Ali Deniz, ' Zorunlu ilksan üyeliğinden ayrılmak isteyen bir üyemiz adına Afyonkarahisar İdare Mahkemesinde açılmış olan davada, mahkeme, zorunlu sandık üyeliğinin anayasaya aykırı olduğu itirazımızı haklı ve yerinde bulmuş, bu suretle zorunlu üyelik maddesini Anayasa Mahkemesine taşımıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, zorunlu sandık üyeliğinin irade ve sözleşme özgürlüğünün ihlali olduğu gerçeğini görmezden gelerek sandığın kamu kurumu olduğu şeklinde son derece zorlama gerekçelere sığınarak zorunlu üyeliği anayasaya aykırı görmemiştir.
Oy çokluğuyla alınan karara muhalif kalan üyelerin, anayasa aykırılık iddialarımızı kabul ederek geliştirdikleri görüşlerinden de anlaşılacağı üzere, anayasa mahkemesi, kamu görevlileri söz konusu olduğunda kanunla bu kişilerin sözleşme ve irade özgürlüklerine müdahale edilebileceği gibi son derece olumsuz sonuçlara gebe bir içtihat oluşturma yoluna gitmiştir.
Batık Kurum İlksan'ın iflasından doğacak ve devlete yüklenecek faturayı ödetmemek adına bir süre daha yaşaması için nefes olmuştur. Bu zarar, sebep olanların önüne eninde sonunda gelecek, eğitim emekçilerinin sırtında daha fazla kambur olmayacaktır' dedi.
Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarıyla çelişen çok tartışılacak bir karara imza atmıştır
'İlksan, mahkemenin ifade ettiği gibi, bir kamu kurumu niteliğinde ise o halde kanunla bağlandığı Milli Eğitim Bakanlığına düşen, sandığın yönetimini bütünüyle ele alıp sürekli büyüyen zararı gidermek suretiyle üyelerin çıkarını korumak, sandığın birilerinin arpalığı olmasına artık bir son vermektir' diyen Deniz, 'Bakanlık, zorunlu üyeliği kaldırarak üyeliği isteğe bağlı olarak tüm bakanlık çalışanlarına açık hale getirmelidir. İlksan'da, karı yönetenlere, zararı üyeye ve kamuya yıkan mevcut anlayış artık son bulmalıdır. Mahkeme kararının doğal sonucu, Milli Eğitim Bakanlığının kendisine bağlı kılınan bu kamu kurumunu kamu yararı ve hizmet gerekleri ölçüsünde üyenin çıkarını koruyacak şekilde yönetme, mali yönden batık olan sandığı ayağa kaldırma görevinin doğmuş olmasıdır.
Bir yardımlaşma sandığına üyeliği zorunlu tutmanın çok çeşitli meşru amaçları olabilir ve bu kişiler için birtakım yararlar da sağlayabilir. Bazı insanlar bu yararları kısa dönemli çıkarlarını düşünerek veya bazı nedenlerle öngöremeyebilirler. Bu durumda devletin yapması gereken özgürlüğe ve bireysel tercihlere saygı duymaya en az zararı verecek uygulamalara gitmek olmalıdır. İnsanları belirli bir yönde seçimler ve tercihler yapmaya yönlendirmek için teşvik edici, seçimi kolaylaştırıcı düzenlemelere gitmek, zorlamalardan kaçınmak gerekmektedir.
Tercih ve seçim özgürlüğünü kısıtlamadan bir seçim mimarisi şeklinde politikalar tasarlayarak kişileri dürtmek hem özgürlüğü korumak kem de kamusal amaçları sağlamak açısından en doğru çözüm gibi görünmektedir. Eğitim Bir-Sen olarak, kanunla dayatılan zorunlu Sandık üyeliğinin kaldırılması için mücadele etmeye devam edecek, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyarak talebimizin takipçisi olacağız' diye konuştu.