Bileziklerini satıp, organik solucan gübresi üretimine başladılar

Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 2 ev hanımı, bileziklerini satarak kurdukları solucan çiftliğinde 4 milyondan fazla solucanla ayda 4 ton organik solucan gübresi üretmeye başladı.

TAKİP ET
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 2 ev hanımı, bileziklerini satarak kurdukları solucan çiftliğinde 4 milyondan fazla solucanla ayda 4 ton organik solucan gübresi üretmeye başladı.

Tesisteki solucanlar için tıpkı birer çocuk büyütür gibi özenle mama hazırladıklarını kaydeden girişimci kadınlar, eşlerinin de büyük desteği sayesinde kendilerine 'Elinizin hamuruyla bu işe karışmayın' diyenleri de utandırdı.

Elbistan'da Aslı Nur Emiroğlu ve Emine Korelioğlu isimli 2 ev hanımı, yaklaşık 18 ay önce bileziklerini satarak organik solucan gübresi çiftliği kurmak için kolları sıvadı. İlçeye bağlı Çatova Mahallesi'nde bir besi ahırı kiralayan Emiroğlu ve Korelioğlu, eşlerinin de desteğini alarak 100 bin solucanla 700 metrekarelik alanda Martil Organik Solucan Gübresi adıyla bir üretim tesisi kurdu. Aradan geçen 1,5 yıl içerisinde tesisteki solucan sayısı sürekli artarak 4 milyonu aştı. 4 milyondan fazla solucanın aylık olarak ürettiği 4 ton organik gübre ise, bölge çiftçisinin tarlasında ve bahçesinde kullanması için paketlenerek satılıyor.

Eşlerine destek olmak ve ev ekonomilerine katkı sunmak için bileziklerini satarak yola çıktıklarını kaydeden Aslı Nur Emiroğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:

'Yaklaşık 18 ay önce arkadaşım Emine Korelioğlu ile bir araya gelerek eşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi konuştuk. Yaptığımız araştırma sonucunda solucan çiftliği kurmaya karar verdik. Bu konuda yaptığımız araştırmada solucan gübresi uygulamasının hiç yapılmadığını fark ettik. Ardından bu işi yapmaya karar verdik. Eşlerimizin de desteğiyle bu işe başladık. Biz bu işe başlarken kolumuzdaki bilezikleri sattık. Kendi çabalarımız ve eşlerimizin desteğiyle bu işe girdik. Başlangıçta 100 bin olan solucan sayımız şuanda 4 milyonu artmış durumda. Sürekli de artıyor.'

Solucanların yetiştirilmesi ve organik gübre üretiminin aşamalarını da anlatan Emiroğlu, 'Solucanlar çok verimli canlılardır. Uygun ortamda, uygun nem ve sıcaklıkta yemi de düzenli verildiğinde yılda 16 kata kadar çoğalabilmektedir. Solucanların beslenmesini ise, yüzde 70'i hayvan gübresi yüzde 30'u da bitkisel atıklardan elde ettiğimiz bu karışımla yapıyoruz. Bu karışımı, 2 ay fermante ettikten sonra solucanlara vereceğimiz yemi elde ediyoruz. Verdiğimiz bu doğal yemi yiyen solucanlar daha kaliteli bir atık sunuyor. Ve bu atık organik solucan gübresinin ta kendisi. Solucanlar yataklarda besleniyor. 2 tane yer yatağımız var. 8 tane de kasamızda 4 milyonu aşkın solucan var. Solucanlar, bu yatakların 20 santim altında bulunuyor. Solucanların mamasını hazırlıyoruz. Onlar birer çocuk gibi. Acıktıkça gidip mamalarını, yataklarının üzerine yerleştiriyoruz. Tesisimizde aylık 4 ton gübre elde ediyoruz. Tamamen organik olan solucan gübresi, uygulandığı bitkilerde ciddi oranda verim artışı sağlar' ifadelerini kullandı.

Emine Korelioğlu ise bu işe başlarken çevrelerinden 'Elinizin hamuru ile bu işe karışmayın' diyenlerin olduğunu hatırlattı.

Kadınların her işi başaracağını en güzel şekilde ispatladıklarını vurgulayan Korelioğlu, 'Türkiye'nin 4. büyük ovası olan Elbistan bölgesinde yaşıyoruz. Bölgemizdeki arazilerde yoğun olarak kimyasal gübre kullanılıyor. Kimyasal gübrenin, hem ürüne hem de sağlımıza olan zararlarını saymakla bitiremeyiz. Bizim amacımız, daha verimli, daha ucuz ve sağlıklı gübre kullanılmasını tüm çiftçilerimize aşılamak ve ülke genelinde kimyasal gübre kullanımına son vermektir. Bu sayede daha çok ve daha sağlıklı ürün elde ederek en başta bölgemiz ve daha sonra da tüm Türkiye'de sağlıklı bir yaşama kavuşabiliriz. Solucan gübresi, geçtiğimiz şubat ayında yayımlanan yönetmelikle organik gübre olarak kabul edildi. Ülke olarak geç kalmış sayılabiliriz ama bu bizim için sorun değil. Zararın neresinden dönersek kardır. Tüm çiftçilerimizin, organik tarımın faydalarını görmeleri için de elimizden geleni yapacağız. Başlarda çevremizden yoğun tepkiler aldık. 'Siz yapamazsınız', 'Elinizin hamuruyla bu işe karışmayın' dediler. Onlara buradan sesleniyoruz: Biz kadınız. Her işi başarırız ve başaracağız' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme