Bipolar bozukluk problemine dikkat
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozukluk problemine dikkat çekti.
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozukluk problemine dikkat çekti.
Bipolar bozukluğun eski ismiyle manik-depresif bozukluk, iki uçlu bozukluk olarak bilinen bir duygu durum bozukluğu olduğunu anlatan Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, 'Duygu durum; kişinin yaygın ve sürekli olarak, belli bir zaman diliminde (genellikle birkaç hafta boyunca) hissettiği baskın duygu halidir. Bipolar bozukluk tanısı alan kişi yaşamı boyunca mani, depresyon, hipomani ve karma dönem gibi çeşitli dönemler geçirir. Aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, kendine güveni artmış 'manik' dönem sonrasında; üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, mutsuzluk şeklinde 'depresif' dönem ortaya çıkabilir. Bipolar bozukluğu olan kişinin bu duygu durum değişiklikleri arasında tamamen normal ruh halinde olduğu dönemler olabilir. Riskli davranışlar nedeniyle kişinin sosyal ilişkilerine, iş ve okul yaşamına zarar veren, tedavi edilmediği takdirde intihara yol açabilen ciddi ruhsal bozukluktur' diye konuştu.
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozukluğun her yaşta başlayabilmekle birlikte, sıklıkla genç erişkinlikte 15-35 yaş aralığında ortaya çıktığını ifade ederek, 'Toplumda her 100 kişiden 2'sinde; kadın ve erkekte eşit oranda görülmektedir. Bipolar bozukluk, diyabet ya da hipertansiyon gibi yaşam boyu süren bir ruhsal bozukluktur. Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak araştırmalar, beyindeki 'nörotransmitter' adı verilen kimyasalların düşünce, duygu durum, hafıza, öğrenme kapasitesini ve dengesini etkilediğini göstermektedir. Aile içi sorunlar, travmalar, ekonomik sebepler gibi stresli yaşam olayları, genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalık dönemlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Uyarıcı maddelerin (marihuana, kokain, amfetamin gibi), aşırı miktar kahve ve enerji içecekleri tüketimi ve uykusuzluk hastalık dönemlerinin başlamasında etkili olabilir' dedi.
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozuklukta belirtiler konusunda ise şunları söyledi;
'Mani Dönemi: Mani dönemi belirtileri genellikle ani başlar ve süresi 2 hafta ile 4-5 ay arasında değişir. Coşku, enerji artması, aşırı hareketlilik, saldırganlık, Çok konuşma, Uyku süresinde azalma, cinsel istekte artış, Dikkatin azalması ve dikkat dağınıklığı, Özgüven artışı , özel yetenek ve güçlerinin olduğu şeklinde düşünceler, Para harcamada artış.
Hipomani Dönemi: Hipomani belirtileri, hastane yatışı gerektirmemesi, kişinin sosyal ilişkilerini ve iş ya da eğitim yaşamını mani kadar bozmaması açısından, maniye göre daha hafif şiddette bir durumdur. Kişinin öz güveninde aşırı artma, Uyku ihtiyacında azalma, Dikkatin kolay dağılması, Fiziksel ve zihinsel aktivitede aşırı artma.
Depresyon Dönemi: Depresif nöbetler genellikle sinsi başlar ve manik nöbetlere göre daha uzun sürelidir; ortalama süresi 6 aydır. Dikkat eksikliği ve dikkatini toplayamama, Özgüven azalması, suçluluk ve değersizlik düşünceleri, Karamsarlık, Bedensel halsizlik, cinsel istekte azalma, Uyku bozuklukları (uykuya dalamama, erken uyanma, sık sık uyanma, kabuslar görme), İştah azalması veya artması, İç sıkıntısı, Eskiden severek yapılan etkinliklere karşı ilgi azalması, sosyal ilişkilerde azalma, Kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve girişimleri.'
Bipolar bozukluğun eski ismiyle manik-depresif bozukluk, iki uçlu bozukluk olarak bilinen bir duygu durum bozukluğu olduğunu anlatan Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, 'Duygu durum; kişinin yaygın ve sürekli olarak, belli bir zaman diliminde (genellikle birkaç hafta boyunca) hissettiği baskın duygu halidir. Bipolar bozukluk tanısı alan kişi yaşamı boyunca mani, depresyon, hipomani ve karma dönem gibi çeşitli dönemler geçirir. Aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, kendine güveni artmış 'manik' dönem sonrasında; üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, mutsuzluk şeklinde 'depresif' dönem ortaya çıkabilir. Bipolar bozukluğu olan kişinin bu duygu durum değişiklikleri arasında tamamen normal ruh halinde olduğu dönemler olabilir. Riskli davranışlar nedeniyle kişinin sosyal ilişkilerine, iş ve okul yaşamına zarar veren, tedavi edilmediği takdirde intihara yol açabilen ciddi ruhsal bozukluktur' diye konuştu.
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozukluğun her yaşta başlayabilmekle birlikte, sıklıkla genç erişkinlikte 15-35 yaş aralığında ortaya çıktığını ifade ederek, 'Toplumda her 100 kişiden 2'sinde; kadın ve erkekte eşit oranda görülmektedir. Bipolar bozukluk, diyabet ya da hipertansiyon gibi yaşam boyu süren bir ruhsal bozukluktur. Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak araştırmalar, beyindeki 'nörotransmitter' adı verilen kimyasalların düşünce, duygu durum, hafıza, öğrenme kapasitesini ve dengesini etkilediğini göstermektedir. Aile içi sorunlar, travmalar, ekonomik sebepler gibi stresli yaşam olayları, genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalık dönemlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Uyarıcı maddelerin (marihuana, kokain, amfetamin gibi), aşırı miktar kahve ve enerji içecekleri tüketimi ve uykusuzluk hastalık dönemlerinin başlamasında etkili olabilir' dedi.
Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bipolar bozuklukta belirtiler konusunda ise şunları söyledi;
'Mani Dönemi: Mani dönemi belirtileri genellikle ani başlar ve süresi 2 hafta ile 4-5 ay arasında değişir. Coşku, enerji artması, aşırı hareketlilik, saldırganlık, Çok konuşma, Uyku süresinde azalma, cinsel istekte artış, Dikkatin azalması ve dikkat dağınıklığı, Özgüven artışı , özel yetenek ve güçlerinin olduğu şeklinde düşünceler, Para harcamada artış.
Hipomani Dönemi: Hipomani belirtileri, hastane yatışı gerektirmemesi, kişinin sosyal ilişkilerini ve iş ya da eğitim yaşamını mani kadar bozmaması açısından, maniye göre daha hafif şiddette bir durumdur. Kişinin öz güveninde aşırı artma, Uyku ihtiyacında azalma, Dikkatin kolay dağılması, Fiziksel ve zihinsel aktivitede aşırı artma.
Depresyon Dönemi: Depresif nöbetler genellikle sinsi başlar ve manik nöbetlere göre daha uzun sürelidir; ortalama süresi 6 aydır. Dikkat eksikliği ve dikkatini toplayamama, Özgüven azalması, suçluluk ve değersizlik düşünceleri, Karamsarlık, Bedensel halsizlik, cinsel istekte azalma, Uyku bozuklukları (uykuya dalamama, erken uyanma, sık sık uyanma, kabuslar görme), İştah azalması veya artması, İç sıkıntısı, Eskiden severek yapılan etkinliklere karşı ilgi azalması, sosyal ilişkilerde azalma, Kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve girişimleri.'