Cilt lekelerine dikkat
Dr. Belda Yurtseven Tüner, cilt lekeleri hakkında uyarılarda bulundu.
Dr. Belda Yurtseven Tüner, cilt lekeleri hakkında uyarılarda bulundu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Belda Yurtseven Tüner, 'Güneşin ve tatilin tadını çıkarttığımız yaz mevsiminin sonuna gelirken, büyük ölçüde güneşe bilinçsiz ve yanlış maruz kalmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve belirginleşen cilt lekeleri birçok kişinin aynaya baktığında görmekten hoşlanmadığı bir görüntüye sebep oluyor' dedi.
'Tek sebep güneş değil'
Melanin pigmentinin cilt üzerinde bazı bölgelerde yüksek ve yoğun miktarlarda toplanması sonucu oluşan cilt lekelerinin ya da tıptaki adıyla melazmanın en yaygın sebebi güneşin zararlı ışınlarına korunma sağlanmadan maruz kalmanın olduğunu ifade eden Dr. Tüner, 'Diğer taraftan leke oluşumuna yatkınlık, gebelik ve doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormon değişiklikleri ve yaşlılığa bağlı pigment aktivitelerinin yavaşlaması da cilt lekelerinin oluşumunda etkili faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Son dönemde teknolojinin gelişmesine bağlı olarak yeni uygulamalar sunan medikal estetik alanının cilt lekesi sorunu yaşayan kişilere sunduğu en etkili çözümler ise karbon peeling ve lazer sistemleri ile tedavi yöntemi. Ciltteki lekelerinin incelenmesine bağlı olarak belirlenen seans sayısı doğrultusunda tedavi, cilt yüzeyinden altına doğru yayılan blok lekelerin parçalanması ile başlıyor ve ciltteki ton farklılıkların azalması ile adım adım ilerliyor' diye konuştu.
Leke tedavisinde sabırlı olmak gerektiğini kaydeden Dr. Tüner, 'Yaşa ve güneşe bağlı, sınırları düzgün oluşan koyu renkli lekeler çok daha hızlı tedavi edilebilirken, hamilelik sonrası hormonal etkilere bağlı oluşan, özellikle elmacık kemikleri üzerinde, alın bölgesinde yani sert bir kemik dokunun üstünde olan ve güneş ışığının vurmasıyla belirginleşen bölgelerdeki melazma denilen lekeler daha uzun soluklu tedavileri gerektiriyor. Son dönemde dalga boyu, çapı, çıkış gücü ve tarama boyutu gibi özellikleriyle ön plana çıkan gelişmiş lazer sistemleri derine nüfuz etme yeteneği ile lekelere neden olan melanositlerin yoğun olduğu epidermis ve dermiş arasındaki bölgeye doğrudan etki edebiliyor ve tedavinin ilk 3 seans içerisinde olumlu sonuçlar verebilmesini sağlıyor. Ortalama 3 - 4 ay süren leke tedavisi için bronz olmayan ten üzerinde işlemi gerçekleştirebilmek üzere özellikle yaz öncesi dönemlerin tedavi için en doğru zaman olduğu belirtiliyor' ifadelerini kullandı.
'Yeni leke oluşumunun önüne geçmek önemli'
Tedavi sonrası cilt lekelerinin giderilmesinin, yeni leke oluşumunun önüne geçmek anlamına gelmediğini belirten Dr. Tüner, 'Var olan lekelerin yeniden ortaya çıkmasını önlemek ve yeni leke oluşumunun önüne geçmek için güneşten korunma konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesi şart. Leke oluşumunun önüne geçebilmenin en önemli faktörü cildin sağlıklı olması. Sağlıklı bir cildin sırrı ise, iyi şekilde temizlenmiş, yeterli şekilde nemlendirilmiş ve doğru şekilde güneşten korunmuş olması. Yaz - kış fark etmeksizin mutlaka güneş koruyucusu kullanılmalı. Kullanılan güneş koruyucusunun fiziki koruma yapıyor olması da çok önemli. Bu açıdan çinko, alüminyum, titanyum gibi eser element içeren güneş koruyucularının tercih edilmesi ve güneş ışığına maruz kalınan süre boyunca 3 saatte bir güneş koruyucusunun tekrar uygulanması gerekli' açıklamalarında bulundu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Belda Yurtseven Tüner, 'Güneşin ve tatilin tadını çıkarttığımız yaz mevsiminin sonuna gelirken, büyük ölçüde güneşe bilinçsiz ve yanlış maruz kalmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve belirginleşen cilt lekeleri birçok kişinin aynaya baktığında görmekten hoşlanmadığı bir görüntüye sebep oluyor' dedi.
'Tek sebep güneş değil'
Melanin pigmentinin cilt üzerinde bazı bölgelerde yüksek ve yoğun miktarlarda toplanması sonucu oluşan cilt lekelerinin ya da tıptaki adıyla melazmanın en yaygın sebebi güneşin zararlı ışınlarına korunma sağlanmadan maruz kalmanın olduğunu ifade eden Dr. Tüner, 'Diğer taraftan leke oluşumuna yatkınlık, gebelik ve doğum kontrol hapı kullanımı gibi hormon değişiklikleri ve yaşlılığa bağlı pigment aktivitelerinin yavaşlaması da cilt lekelerinin oluşumunda etkili faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Son dönemde teknolojinin gelişmesine bağlı olarak yeni uygulamalar sunan medikal estetik alanının cilt lekesi sorunu yaşayan kişilere sunduğu en etkili çözümler ise karbon peeling ve lazer sistemleri ile tedavi yöntemi. Ciltteki lekelerinin incelenmesine bağlı olarak belirlenen seans sayısı doğrultusunda tedavi, cilt yüzeyinden altına doğru yayılan blok lekelerin parçalanması ile başlıyor ve ciltteki ton farklılıkların azalması ile adım adım ilerliyor' diye konuştu.
Leke tedavisinde sabırlı olmak gerektiğini kaydeden Dr. Tüner, 'Yaşa ve güneşe bağlı, sınırları düzgün oluşan koyu renkli lekeler çok daha hızlı tedavi edilebilirken, hamilelik sonrası hormonal etkilere bağlı oluşan, özellikle elmacık kemikleri üzerinde, alın bölgesinde yani sert bir kemik dokunun üstünde olan ve güneş ışığının vurmasıyla belirginleşen bölgelerdeki melazma denilen lekeler daha uzun soluklu tedavileri gerektiriyor. Son dönemde dalga boyu, çapı, çıkış gücü ve tarama boyutu gibi özellikleriyle ön plana çıkan gelişmiş lazer sistemleri derine nüfuz etme yeteneği ile lekelere neden olan melanositlerin yoğun olduğu epidermis ve dermiş arasındaki bölgeye doğrudan etki edebiliyor ve tedavinin ilk 3 seans içerisinde olumlu sonuçlar verebilmesini sağlıyor. Ortalama 3 - 4 ay süren leke tedavisi için bronz olmayan ten üzerinde işlemi gerçekleştirebilmek üzere özellikle yaz öncesi dönemlerin tedavi için en doğru zaman olduğu belirtiliyor' ifadelerini kullandı.
'Yeni leke oluşumunun önüne geçmek önemli'
Tedavi sonrası cilt lekelerinin giderilmesinin, yeni leke oluşumunun önüne geçmek anlamına gelmediğini belirten Dr. Tüner, 'Var olan lekelerin yeniden ortaya çıkmasını önlemek ve yeni leke oluşumunun önüne geçmek için güneşten korunma konusunda gereken hassasiyetin gösterilmesi şart. Leke oluşumunun önüne geçebilmenin en önemli faktörü cildin sağlıklı olması. Sağlıklı bir cildin sırrı ise, iyi şekilde temizlenmiş, yeterli şekilde nemlendirilmiş ve doğru şekilde güneşten korunmuş olması. Yaz - kış fark etmeksizin mutlaka güneş koruyucusu kullanılmalı. Kullanılan güneş koruyucusunun fiziki koruma yapıyor olması da çok önemli. Bu açıdan çinko, alüminyum, titanyum gibi eser element içeren güneş koruyucularının tercih edilmesi ve güneş ışığına maruz kalınan süre boyunca 3 saatte bir güneş koruyucusunun tekrar uygulanması gerekli' açıklamalarında bulundu.