Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerle buluştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden Senegal'e giderken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.
20 Şubat'ta başlayan Afrika turuna ilişkin genel bir değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk gün Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde değerli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Felix Tshisekedi ile gerçekten verimli istişarelerimiz oldu. Böylece son altı aydaki üçüncü ikili görüşmemizi gerçekleştirmiş olduk. Farklı alanlarda imzaladığımız üç yeni anlaşmayla ilişkilerimizin ahdi zeminini de tahkim ettik. Ayrıca özel sektörlerimiz arasında iş birliklerini geliştirecek dört anlaşma imzalandı. Toplamda yedi anlaşma imzalanmış oldu. Beraberimizde getirdiğimiz 1 milyon 730 bin doz aşıyı Kongo Demokratik Cumhuriyeti makamlarına salgınla mücadelelerine destek amacıyla teslim ettik. Bunların 130 bin dozunun yerli aşımız TURKOVAC olmasından ayrıca iftihar ediyoruz. Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesinde söz verdiğimiz üzere aşı hibemizi ileride 15 milyona tamamlayacağız” diye konuştu.
Ziyaretin ikinci durağı Senegal'de de açılışlar ve görüşmelerle dolu yoğun bir program olduğunun altını çizen Erdoğan, “Bu, Senegal'e beşinci gelişim. En son iki sene önce Dakar'ı ziyaret etmiştim. Senegal'de ilk olarak iş adamlarımızın katılımıyla Türkiye-Senegal İş Forumu'nu düzenledik. Ardından Cumhurbaşkanı Sayın Macky Sall ile ikili ve heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Burada da çeşitli alanlarda toplam altı anlaşma imzaladık. Bugün de önce Dakar Büyükelçiliğimizin yeni kançılarya binalarını hizmete açacağız. Ardından Türk firmalarınca inşa edilen 50 bin kişilik Dakar Olimpik Stadyumu'nun açılış törenine iştirak edeceğiz. Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier de dahil olmak üzere Dakar'da bulunan konuk devlet başkanlarıyla görüşmeler yapacağız” şeklinde konuştu.
''KITA ÇAPINDAKİ YATIRIMLARIMIZIN TUTARI 6 MİLYAR DOLARI AŞTI''
Afrika ile güçlenen ilişkilerin olumlu yansımalarının özellikle ticaret ve yatırım rakamlarında görüldüğünün altını çizen Erdoğan, "Senegal ile ticaretimiz, salgına rağmen 2021 senesinde yüzde 42 artışla 540 milyon dolara çıktı. Aynı şekilde Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile ticaretimizi salgın öncesine göre ikiye katladık. Müteahhitlik şirketlerimiz Afrika genelinde toplam değeri 78 milyar dolara varan bin 700 projeye imza attı. Kıta çapındaki yatırımlarımızın tutarı 6 milyar doları aştı. Kıtayla toplam ticaretimiz 2003 yılında 5,4 milyar dolar seviyesindeyken, 2021 yılında 35 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın önümüzdeki dönemde önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara çıkacağına inanıyorum. Ziyaretler sırasında belirlenen ortak hedefler ışığında başta ekonomik ilişkilerimiz olmak üzere üç ülkeyle de iş birliğimizin ivme kazanmasını temenni ediyorum. Ziyaretlerimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.
''BİZ RUSYA'NIN BU KARARINI KABUL EDİLMEZ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna-Rusya krizine ilişkin sorulan, “Şimdiye kadar uluslararası diplomaside bir başarı kazanılamadı. Kriz yumuşatılamadı, giderek de geriliyor. Amerika'dan gelen açıklamalarda da sanki 'yarın sabah ya da öbür gün saldıracak' tarzında provokatif ifadeler var. Avrupalı liderlerin girişimlerinden de bir sonuç çıkmadı. Türkiye'nin, sizin başlattığınız bir süreç var. O ne aşamada? Buradan diplomasinin hala bir şansı var mı?” şeklindeki soruya şu ifadelerle cevap verdi:
“Şu an itibarıyla Amerika'nın açıklamaları ve özellikle bu Münih Konferansındaki gariplikler, hepsi nereye çalıştı, nereye çalışıyor belli değil. Bana göre Münih Konferansı da zaten sadece bir NATO Zirvesi olmaktan öteye geçmedi. Biz bu krizde en başından beri tansiyonun düşürülmesi için samimi bir gayret sergiledik. Krizin çözümüne ilişkin mesajlarımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Son gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamada da Rusya'nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararının Minsk Anlaşmaları'na aykırı olduğu belirtildi. Bu kararın Ukrayna'nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiği vurgulandı. Biz Rusya'nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrımızı yineliyoruz.”
''BİZ DE BU TEDBİRLERİMİZİ ZATEN ALIYORUZ, ALDIK''
Erdoğan, “Ukrayna'da bir savaş çıkarsa bunu bir şekilde Karadeniz'in istikrarsızlaşması olarak görebiliriz. Batı daha çok Karadeniz'e yoğunlaşacak. Türkiye için yeni tür tehditler endişesi taşıyor muyuz? Karadeniz'e bu kadar krizin yoğunlaşması bizim için ne tür yeni tehditler oluşturur?” şeklindeki soruya ise, “Biz aynı zamanda Karadeniz ülkesiyiz. Karadeniz ülkesi olmamız nedeniyle birçok tedbir paketinin oluşturulması şart. Biz de bu tedbirlerimizi zaten alıyoruz, aldık. Bu şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Karadeniz ülkesi olmanın bize yüklediği sorumlulukları bir kenara bırakamayız. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz” diye cevap verdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, artı Türkiye ve Almanya ile bir ortak zirve yapılabileceğini söylemesine ilişkin Erdoğan, “Böyle bir teklif eğer uygulama alanı bulursa biz tabi ki böyle bir teklifin içerisinde de yer alırız. Bunu zaten daha önce de ifade ettim. Bana göre olması gereken de budur. Sayın Zelenskiy'nin bu teklifi, olumlu bir yaklaşımdır. Bu olumlu yaklaşımı eğer gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, gerekse diğer ülkeler kabul ederse biz de bu buluşmada yerimizi alırız” dedi.
''SUUDİ ARABİSTAN'LA İLİŞKİLERİMİZİN GELİŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ''
Körfez ülkeleriyle atılan yeni adımlar çerçevesinde Suudi Arabistan ile nasıl bir aşamada olunduğuna ilişkin Erdoğan, “Biz elbette Suudi Arabistan'la da ilişkilerimizin geliştirilmesini istiyoruz. Dışişleri Bakanımız geçtiğimiz yıl Riyad'ı ziyaret etti. Mevkidaşıyla başka görüşmeler de yaptı. Kardeşim Kral Selman'la telefon görüşmelerimiz olmuştu. Hastalığımız çerçevesinde kendilerinden de geçmiş olsun mesajı aldık. Önümüzdeki dönemde olumlu diyalogumuzu devam ettirme ve ilişkilerimizi somut adımlarla ilerletme arzusundayız” diye konuştu.
''BUNLARIN ÖNCE MASANIN ALTINDA KİMLERİN OLDUĞUNU DA BULMALARI LAZIM''
“Altı muhalefet partisi bir süredir görüşmeler yapıyorlar ve 28 Şubat'ta da kendi ifadeleriyle güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için hazırladıkları mutabakatı kamuoyuna duyuracaklar. Bu 28 Şubat tarihine bir tepki oluşmuştu ama onlar bunu dikkate almıyorlar. Hatta CHP lideri, kendisinin de bir 28 Şubat mağduru olduğunu, Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendiğini ifade etti.
Toplantıyı da Bilkent Otel'de yapıyorlar. Sembolik olarak onun da şöyle bir önemi var. Sizin 2001'de partinin kuruluşunu açıkladığınız yer. Bu benzerlikler size hayatın olağan akışında olağan şeyler gibi mi geliyor? Nasıl yorumlamak lazım? Bir de Kılıçdaroğlu, diğer beş lider tarafından kendisine teklif edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. Değerlendirmeniz nedir?” şeklinde soru sorulması üzerine Erdoğan, "Yeter ki kararı hep birlikte kesinleştirsinler de vatandaş bunlara ‘artık yetti be' demesin. Geldikleri nokta bu. Tabi Ahlatlıbel'den memnun mu kalmadılar da Bilkent'e kaydırdılar bu işi, o da ayrı bir konu. Bizim Cumhur İttifakı olarak bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi yolumuza devam ediyoruz. Bundan sonra Cumhur İttifakı içerisinde güçlendirme noktasında bazı gelişmeler olursa bu da tabi bizim tarafımızdan olumlu bir şekilde değerlendirilir.
Biz herhangi bir sıkıntıya düçar olmadan yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Şimdi bunlarda bir taraftan bakanlıkların vesaire paylaşımı da başladı. Tabi bu paylaşım nereye kadar, nasıl gidecek bir de o var. Onları da tabi vatandaşımız izliyor. Ama bizim bu konuda da bir derdimiz yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak herhangi bir sıkıntı yaşamadan yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ama onlar masanın altında kim var, masanın etrafında kimler var şu anda bunu konuşuyorlar. Bunların önce masanın altında kimlerin olduğunu da bulmaları lazım. Dışarıda bıraktıkları bir siyasi parti var. O siyasi parti nasıl bir tavır koyacak, o da ayrı bir konu. Biz bununla fazla meşgul olmayalım nasıl olsa milletimiz bu işi çözüyor” dedi.
''ÇÜNKÜ ORASI BİR ZİLLET İTTİFAKIDIR, BUNDAN ALP DA BİZ CUMHUR İTTİFAKI'MIZI LEKELEYEMEYİZ''
Bir gazetecinin “Cumhur İttifakı'nın güçlendirilmesi gibi bir ifadeniz oldu. Cumhur İttifakı genişleyecek mi? Sözlerinizi öyle mi anlamalıyız?” şeklinde soru soru sorması üzerine Erdoğan, “Genişlemeye uygun bir durum söz konusu olursa bu değerlendirilir. Ama tabi şu anda Millet İttifakı'nın içerisinden herhangi birini almayız. Şu anda Cumhur İttifakı olarak biz gerek Devlet Bahçeli Bey gerek Mustafa Destici Bey ile gerekli değerlendirmelerimizi yaparız, ona göre atılması gereken adım varsa bu adımı atarız. Ama şu anda AK Parti olarak kendi tasarrufumuz içerisinde Millet İttifakı'nın içerisinden herhangi birisini aramıza katamayız. Çünkü orası bir zillet ittifakıdır. Bundan alıp da biz Cumhur İttifakı'mızı lekeleyemeyiz” diye konuştu.
''BİR DAHA SEN BU MİLLETE BEDEL ÖDETEMEZSİN''
“İki hafta önce Kılıçdaroğlu elektrik faturasını ödemeyeceğini söyledi. CHP zihniyeti zaten bu ülkeye verdiği zararın faturasını ödememişti. Fatura ödememe alışkanlığı buradan mı geliyor? Böyle bir muhalefetten elektrik alabiliyor musunuz?” şeklindeki soruya cevap veren Erdoğan, şunları söyledi:
“Müslüm Baba gibi, tam damardan bir soru oldu. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi, tarih boyunca hep bu millete fatura ödetti, hala ödetmeye devam ediyor. Ama şunu bilmesi lazım ki, artık o dönemler geride kaldı. Şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda. Sen elektrik faturasını ödememe yoluna mı gidiyorsun? Atılacak adım bellidir. Bir daha sen bu millete bedel ödetemezsin. O tarih oldu. Ondan sonra sokaklara çık bağır. Ankara'dan İstanbul'a da bir daha kolay kolay yürüyemezsin. Bir de bu işin bu yönü var.”
''SERBEST PİYASA EKONOMİSİNİN SAĞLADIĞI ALANLARIN SUİSTİMALİNE ASLA MÜSAADE ETMEYİZ''
KDV indirimine gidilmesine rağmen marketlerin önce zam yaptığı, sonra sözde indirimlerin geldiğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, “Vatandaşlarımız müsterih olsun. Gerek Ticaret Bakanlığımız gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığımız KDV indirimlerinin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığıyla ilgili incelemeleri sıkı bir şekilde yapıyor. Burada ciddi bir denetim ve yaptırım mekanizmamız söz konusu. Bunun haricinde bir ürünün fiyatının önce 50 liradan örtülü bir şekilde 100 liraya çıkarılıp sonra da yüzde 40 indirim yapıldığı söylenerek 60 liraya satılması gibi uygulamaların da önünü kestik. Bu yolla enflasyona da aslında önden bir yükleme yapılıyordu.
Yine yüksek fiyatlarla alakalı kurulumuz şikâyet ya da denetimler sonucu herhangi bir tespiti olması durumunda gerekli cezaları kesiyor ve bunların tahsili sağlanıyor. Aynı şekilde stokçuluğa yönelik tespitlerde de gerekli müeyyideler uygulanıyor. Serbest piyasa ekonomisinin sağladığı alanların suiistimaline, vatandaşımızın aldatılmasına ve hakkının yenmesine asla müsaade etmeyiz. Cezalarla ilgili bazı artırımlar söz konusu oldu. Tekrarı halinde bu cezalar daha da artırılarak uygulanır” şeklinde konuştu.
''TÜKETİCİYE YÖNELİK ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞIMIZ DÖRT DÜZENLEMEMİZ VAR''
Bir gazetecinin “Hal yasası vardı gündemde. İstenilen maksada ulaşmaz diye mi düşündünüz de bekliyor yoksa genişletiliyor mu? Neden çıkmadı ” şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, “Tüketiciye yönelik üzerinde çalıştığımız dört düzenlememiz var. Bir tanesi tüketiciyi korumaya yönelik bir düzenleme. O bitmek üzere. İkincisi e-ticaretle alakalı düzenleme. Üçüncüsü perakende ve dördüncüsü de hal kanunu. Bunların hepsi birlikte düşünülebilir. Hal Kanunuyla alakalı bir taslağımız var ama arzu ettiğimiz neticeyi alabilmek için sıralı bazı adımların gerçekleşmesi gerekiyor. Bu arada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız büyük illerin büyük hallerinin çıkışlarında kontrol noktaları oluşturdu.
Burada hem Hazine ve Maliye Bakanlığımızın hem de Ticaret Bakanlığımızın denetim elemanları var. Ürünlerin halden çıkışından markete ulaştığı fiyata, kamyonların taşıdıkları miktara kadar bir denetim söz konusu. Halleri tam anlamıyla kayıt altına almak istiyoruz. Çıkacak olan düzenlemeyle hem hal içerisindeki yönetimin regüle edilmesini hem oraya üreticilerin girmesini sağlayacağız. Yani orada belli bir kotada üretici birliklerine bir kontenjan vereceğiz ve onların hallere girmesini sağlayacağız ki fiyatların dengelenmesinde bir rol oynayabilsinler. Tabi taslağımız var ama bu düzenlemeleri yapıp akabinde onu geçireceğiz. Bir sıralaması ve bir mantığı var kendi içerisinde” ifadelerini kullandı.