Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kandil'de 35 kritik terörist öldürüldü' (2)
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kandil'i 20 uçakla 10 önemli noktayı ve bunların liderler toplantısını yakaladık. O liderler toplantısında 35 tane önemli isimi orada bitirdik. Biz sizin gibi Amerika'dan gelecek telefonları beklemiyoruz. Kararımızı verdiğimiz zaman adımımızı atarız dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Kandil'i 20 uçakla 10 önemli noktayı ve bunların liderler toplantısını yakaladık. O liderler toplantısında 35 tane önemli isimi orada bitirdik. Biz sizin gibi Amerika'dan gelecek telefonları beklemiyoruz. Kararımızı verdiğimiz zaman adımımızı atarız' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ta Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitingde siyasetin sevda işi, aşk işi olduğunu ifade ederek, 'Siyaset belli ilkelerle, değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Değeri ve omurgası olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası yoktur. Rüzgar gülü gibi esintiye bakarak yön değiştiren bir siyasi anlayışın varacağı yer ilkesizlik bataklığıdır. Tarih boyunca Türk siyasetinin seviyesini düşürenler politikayı ikbal kapısı olarak gören haramzadeler olmuştur. Ülkemizde siyasete irtifa kaybettirenler, 3-5 oy uğruna haysiyetlerini dahi pazara çıkaran muhterislerdir. Türkiye'de milletimizin umut kapısı olan Siyaset mekanizmasına en büyük darbe gerektiğinde yılanla bile çuvala girecek kadar gözünü hırs, kin ve nefret bürüyen kifayetsizler tarafından vurulmuştur. Türkiye'de AK Parti olarak 16 yıl boyunca sadece ülkemizi büyütmedik. Bu kokuşmuş anlayışla da mücadele etti. Bir taraftar vatandaşlarımızın hayat standardını yükseltirken aynı zamanda da ülkemizde siyasetin kalitesini ve kalibresini arttırdık. Ancak onca çabamıza rağmen Türkiye'de muhalefetin kalitesini arttıramadık. Türkiye'de muhalefet açığını bir türlü kapatamadık. Maalesef ülkemizde her seçimde çıtayı seviyeyi biraz daha aşağı çeken bir muhalefet anlayışı var' diye konuştu.
'Bugüne kadar muhalefetten, terörle mücadele adına bir şey duydunuz mu?' diye soran Erdoğan, 'Bay Muharrem aday oluyor ilk ziyaret ettiği yer, Edirne'de terör örgütünün arkasında olduğu kişi ziyaret ediyor. Allah aşkına CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, bu terör örgütü ile el ele yürüyen kişiye oy verirken nasıl eliniz gidecek. Ankara'dan İstanbul'a sözde adalet yürüyüşü yapan Bay Kemal'la yanındaki terör destekçilerini nasıl bir kefeye koyacaksınız. Benim Kahramanmaraş'ta CHP'ye gönül veren kardeşlerimin de bunlardan farklı olduğunu düşünüyorum. Ve onların da yine bu seçimde gereken dersi vereceğine inanıyorum. Aynı şekilde SP, İYİ Parti ve HDP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Gelin bu yanlışa düşmeyin, ülkenin birliğine, beraberliğine kardeşliğine oyunuzu verin' şeklinde konuştu.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23 milyar dolar borcunu ödediklerini hatırlatan Erdoğan, '23 milyar dolar Merkez Bankası'nın rezervi vardı, şimdi Merkez Bankası'nda 123 milyar dolar rezervimiz var. Nereden nereye. Bu nasıl bir çalışma yaptığımızın göstergesidir. Hakaret, bühtan, yalan dışında, bunların bir açıklamasını duydunuz mu? FETÖ ile ilgili, PKK ile ilgili bir açıklamasını duydunuz mu? Bize ne diyor, Afrin'e girmeyin, Cerablus'a girmeyin. Hatta daha ileri gitti Bay Muharrem 'Kandil'e gidemez' dedi. Ya biz Kandil'i vurduk. 20 uçakla 10 tane önemli noktasını vurduk. İkinci operasyonda bunların liderler toplantısını yakaladık ve 35 tane önemli isminin işini bitirdik. Sizin gibi Amerika'dan gelecek telefonu beklemeyiz. Kararımızı verdiğimiz zaman adımımızı atarız. Afrin'de işi bitirdik, Membiç'te bitirdik. Şimdi Membiç terör örgütünden boşaltılıyor orada bizim zırhlı taşıyıcılarımız var. Oraya şimdi asıl sahipleri giriyor. Yahu biz buyuz. Ya Bay Muharrem, Bay Kemal siz bu işlerden anlamazsınız. Bu iş sizin işiniz değil. Bunlar yıkım ekibi Türkiye'yi kalkındırmak gibi bir derdi yok. Bunlar günü kurtarmanın, birilerine şirin görünme derdindeler' dedi.
CHP'nin adayı Muharrem İnce'nin projelerini kötülemekten başta bir şey söylemediğini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:
'Bolca iftira attı, yalan söyledi, haysiyet cellatlığı yaptı. Kimi zaman ben, kimi zaman bakanlarımız Bay Muharrem'in yalanlarını yüzüne vurduk. Bay Muharrem bizim kendisine sorduğumuz soruların hiçbirini cevaplamaya cesaret edemedi. Buradan tekrar soruyorum. Bölücü terör örgütüne dair bir laf etmedin. Konu terör olunca ya topu taca attın ya da örgütün dili ile konuştu. Bak biz terörün belini nasıl kırdığımızı örnekleri ile anlatıyor ve Afrin'den Kandil'e kadar sahada bizzat örnekleri ile gösteriyoruz. Sizin itirazlarınıza rağmen güvenli hale getirdiğimiz bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimiz dönüyor. Senin yok dediğin Kandil'de bir gece 35 teröristi geçen hafta toplantı halinde bulduk çoğu üst düzey 35'ini etkisiz hale getirdik. Sen terör sorununu kapısından ayrılmadığın Edirne'deki terör destekçisini yargıdan kaçırarak mı çözeceksin. Suriye'nin kuzeyini tamamen terör örgütüne bırakarak çözeceksin, Afrin kahramanlarına dil uzatarak mı çözeceksin, Benim paşama apoletlerini sökerim diyerek mi çözeceksin. Beyefendinin morali bozuluyormuş. Senin moralin bozulsa ne yazar, bozulmasa ne yazar. Sen askerimin moralini bozuyorsun. Sen terörü pazarlık yaptığın bölücü örgütün temsilcilerine koltuk vererek mi çözeceksin? Açıklama geldi, beyefendi ile hanımefendiyi yardımcı alacakmış. Sen FETÖ'yü sokaklara salarak mı bitireceksin. Yaptığımız yolları, köprüleri, fabrikaları kapatarak mı ülkeyi büyüteceksin, Kamuda başörtüsünü yeniden getirerek mi mücadele edeceksin. İsraf dediğin imam hatiplerin kapısına kilit vurarak mı eğitim kalitesini artıracaksın. Katsayı zulmünü geri getirerek mi üniversiteye girişte adaleti getireceksin. Başörtü sorununu ben çözdüm diyor. Bay Kemal yalan söyleme, dürüst ol dürüst. Benim kızlarım yeğenlerim İmam Hatip kapısında başörtüsünden dolayı tacize uğradı, ülkemde üniversite okuyamadı, yurt dışında okumak zorunda kaldı. Yabancı devlet başkanları bana bunu sordular, sebebini söyleyince şaşırdılar. Biz bugün hepsini çözdük, başörtülü kardeşlerim hem okuyor, hem işini yapıyor. Emniyette, yargıda, milli eğitimde her yerde var. Ne oldu ülke mi yıkıldı mı, irtica mı geldi. Biz bu işi elhamdülillah yoluna koyduk. Ülkeyi faiz lobisine peşkeş çekerek mi bu ülkeyi büyüteceksiniz. İHA'ları, SİHA'ları yapıyoruz. Bunları çöpe atarak mı ülkeyi büyüteceksiniz.'
Muharrem İnce'nin sorulara cevap vermek yerine laf cambazlığı yaptığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Projelerini açıkla, varsa bir vizyonun onu açıkla. Devlet yönetmek basiret, feraset, sabır, kararlılık, irade ister, milletinin emanetini yere düşürmemek, gerektiğinde kefenini giyip milletinin önüne düşecek cesaret ister. Bay Muharrem 15 Temmuz gecesi Bay Kemal saat 20.17 Atatürk Havalimanı'na geliyor. Tankların arasından belediye başkanının evine gitti. Bay Kemal isterdim ki sende de zerre kadar yürek olsaydı oraya gelirdin. Radyo programında darbe olduğu zaman tankların önüne ilk ben çıkarım demişti, nerede hani. Çıkabildi mi, çıkamadı. Bu yürek işi yürek, kürek değil. Benim milletim tankların karşısına çıktı, altına yattı. 16 saatte biz bu işi bitirdik. Darbe şakşakçılarından, tankların arasından sıvışanlardan devlet adamı olmaz., Bölücü örgüte şirinlik yapanlardan devlet adamı olmaz. FETÖ'cülere 40 takla atanlardan devlet adamı olmaz. Emekçilerin hakkına el uzatan haramzadelere bırakın devleti, dükkan bile emanet edilmez.'
Türkiye'yi 16 yılda nereden nereye getirdiklerinin ortada olduğunu söyleyen Erdoğan şunları dile getirdi:
'Sizlerin iradenizi terör örgütüne peşkeş çekmedik, makam mevki uğruna zalimin önünde eğilmedik. Darbeciler karşısında sinmedik, bir adım geri durmadık. Bölgemizi emperyalistlerin kanlı kirli senaryolarına kurban etmedik. Dünyada bize bel bağlamış umut bağlamış kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. BM'de 5 ten büyüktür diyerek tavrımızı ortaya koyduk, Davos'ta İsrail'e Siyonistlere one minute diyerek tavrımızı ortaya koyduk. Allah'ın izni ile önümüzdeki 5 yıl daha çok hizmet için daha fazla koşturan bir Erdoğan göreceksiniz. Birlik beraberlik için daha çok mücadele eden bir Erdoğan göreceksiniz. 2023, 2071 vizyonu için daha çok koşturan bir Erdoğan göreceksiniz. Tüm dünyada barış ve adaletin hakim olması için sesini daha çok yükselten bir Erdoğan göreceksiniz. 40 yıldır olduğu gibi bundan sonra da kavline ahdine sadık bir Erdoğan göreceksiniz. Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada tecrübesi, deneyimi ile ülkemizi layıkıyla temsil eden, milletinin hakkını cesaretle savunan bir Erdoğan göreceksiniz. Bu aziz milletin hakkını ve hukukunu cesaretle savunan bir Erdoğan göreceksiniz. İşte bunun için sizlerden destek istiyorum. Yurt dışındaki kardeşlerim onca engele, baskıya, tehdide rağmen gittiler sandığa vazifelerini yapıp oylarını kullandılar. Böyle bir milletin evladı olduğum için sizlerle gurur duyuyorum. Pazar günü gidip mutlaka oyumuzu kullanıyoruz. Genç kardeşlerimden özellikle olağanüstü çaba bekliyorum.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş'ta Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitingde siyasetin sevda işi, aşk işi olduğunu ifade ederek, 'Siyaset belli ilkelerle, değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Değeri ve omurgası olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası yoktur. Rüzgar gülü gibi esintiye bakarak yön değiştiren bir siyasi anlayışın varacağı yer ilkesizlik bataklığıdır. Tarih boyunca Türk siyasetinin seviyesini düşürenler politikayı ikbal kapısı olarak gören haramzadeler olmuştur. Ülkemizde siyasete irtifa kaybettirenler, 3-5 oy uğruna haysiyetlerini dahi pazara çıkaran muhterislerdir. Türkiye'de milletimizin umut kapısı olan Siyaset mekanizmasına en büyük darbe gerektiğinde yılanla bile çuvala girecek kadar gözünü hırs, kin ve nefret bürüyen kifayetsizler tarafından vurulmuştur. Türkiye'de AK Parti olarak 16 yıl boyunca sadece ülkemizi büyütmedik. Bu kokuşmuş anlayışla da mücadele etti. Bir taraftar vatandaşlarımızın hayat standardını yükseltirken aynı zamanda da ülkemizde siyasetin kalitesini ve kalibresini arttırdık. Ancak onca çabamıza rağmen Türkiye'de muhalefetin kalitesini arttıramadık. Türkiye'de muhalefet açığını bir türlü kapatamadık. Maalesef ülkemizde her seçimde çıtayı seviyeyi biraz daha aşağı çeken bir muhalefet anlayışı var' diye konuştu.
'Bugüne kadar muhalefetten, terörle mücadele adına bir şey duydunuz mu?' diye soran Erdoğan, 'Bay Muharrem aday oluyor ilk ziyaret ettiği yer, Edirne'de terör örgütünün arkasında olduğu kişi ziyaret ediyor. Allah aşkına CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, bu terör örgütü ile el ele yürüyen kişiye oy verirken nasıl eliniz gidecek. Ankara'dan İstanbul'a sözde adalet yürüyüşü yapan Bay Kemal'la yanındaki terör destekçilerini nasıl bir kefeye koyacaksınız. Benim Kahramanmaraş'ta CHP'ye gönül veren kardeşlerimin de bunlardan farklı olduğunu düşünüyorum. Ve onların da yine bu seçimde gereken dersi vereceğine inanıyorum. Aynı şekilde SP, İYİ Parti ve HDP'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum. Gelin bu yanlışa düşmeyin, ülkenin birliğine, beraberliğine kardeşliğine oyunuzu verin' şeklinde konuştu.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23 milyar dolar borcunu ödediklerini hatırlatan Erdoğan, '23 milyar dolar Merkez Bankası'nın rezervi vardı, şimdi Merkez Bankası'nda 123 milyar dolar rezervimiz var. Nereden nereye. Bu nasıl bir çalışma yaptığımızın göstergesidir. Hakaret, bühtan, yalan dışında, bunların bir açıklamasını duydunuz mu? FETÖ ile ilgili, PKK ile ilgili bir açıklamasını duydunuz mu? Bize ne diyor, Afrin'e girmeyin, Cerablus'a girmeyin. Hatta daha ileri gitti Bay Muharrem 'Kandil'e gidemez' dedi. Ya biz Kandil'i vurduk. 20 uçakla 10 tane önemli noktasını vurduk. İkinci operasyonda bunların liderler toplantısını yakaladık ve 35 tane önemli isminin işini bitirdik. Sizin gibi Amerika'dan gelecek telefonu beklemeyiz. Kararımızı verdiğimiz zaman adımımızı atarız. Afrin'de işi bitirdik, Membiç'te bitirdik. Şimdi Membiç terör örgütünden boşaltılıyor orada bizim zırhlı taşıyıcılarımız var. Oraya şimdi asıl sahipleri giriyor. Yahu biz buyuz. Ya Bay Muharrem, Bay Kemal siz bu işlerden anlamazsınız. Bu iş sizin işiniz değil. Bunlar yıkım ekibi Türkiye'yi kalkındırmak gibi bir derdi yok. Bunlar günü kurtarmanın, birilerine şirin görünme derdindeler' dedi.
CHP'nin adayı Muharrem İnce'nin projelerini kötülemekten başta bir şey söylemediğini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:
'Bolca iftira attı, yalan söyledi, haysiyet cellatlığı yaptı. Kimi zaman ben, kimi zaman bakanlarımız Bay Muharrem'in yalanlarını yüzüne vurduk. Bay Muharrem bizim kendisine sorduğumuz soruların hiçbirini cevaplamaya cesaret edemedi. Buradan tekrar soruyorum. Bölücü terör örgütüne dair bir laf etmedin. Konu terör olunca ya topu taca attın ya da örgütün dili ile konuştu. Bak biz terörün belini nasıl kırdığımızı örnekleri ile anlatıyor ve Afrin'den Kandil'e kadar sahada bizzat örnekleri ile gösteriyoruz. Sizin itirazlarınıza rağmen güvenli hale getirdiğimiz bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimiz dönüyor. Senin yok dediğin Kandil'de bir gece 35 teröristi geçen hafta toplantı halinde bulduk çoğu üst düzey 35'ini etkisiz hale getirdik. Sen terör sorununu kapısından ayrılmadığın Edirne'deki terör destekçisini yargıdan kaçırarak mı çözeceksin. Suriye'nin kuzeyini tamamen terör örgütüne bırakarak çözeceksin, Afrin kahramanlarına dil uzatarak mı çözeceksin, Benim paşama apoletlerini sökerim diyerek mi çözeceksin. Beyefendinin morali bozuluyormuş. Senin moralin bozulsa ne yazar, bozulmasa ne yazar. Sen askerimin moralini bozuyorsun. Sen terörü pazarlık yaptığın bölücü örgütün temsilcilerine koltuk vererek mi çözeceksin? Açıklama geldi, beyefendi ile hanımefendiyi yardımcı alacakmış. Sen FETÖ'yü sokaklara salarak mı bitireceksin. Yaptığımız yolları, köprüleri, fabrikaları kapatarak mı ülkeyi büyüteceksin, Kamuda başörtüsünü yeniden getirerek mi mücadele edeceksin. İsraf dediğin imam hatiplerin kapısına kilit vurarak mı eğitim kalitesini artıracaksın. Katsayı zulmünü geri getirerek mi üniversiteye girişte adaleti getireceksin. Başörtü sorununu ben çözdüm diyor. Bay Kemal yalan söyleme, dürüst ol dürüst. Benim kızlarım yeğenlerim İmam Hatip kapısında başörtüsünden dolayı tacize uğradı, ülkemde üniversite okuyamadı, yurt dışında okumak zorunda kaldı. Yabancı devlet başkanları bana bunu sordular, sebebini söyleyince şaşırdılar. Biz bugün hepsini çözdük, başörtülü kardeşlerim hem okuyor, hem işini yapıyor. Emniyette, yargıda, milli eğitimde her yerde var. Ne oldu ülke mi yıkıldı mı, irtica mı geldi. Biz bu işi elhamdülillah yoluna koyduk. Ülkeyi faiz lobisine peşkeş çekerek mi bu ülkeyi büyüteceksiniz. İHA'ları, SİHA'ları yapıyoruz. Bunları çöpe atarak mı ülkeyi büyüteceksiniz.'
Muharrem İnce'nin sorulara cevap vermek yerine laf cambazlığı yaptığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Projelerini açıkla, varsa bir vizyonun onu açıkla. Devlet yönetmek basiret, feraset, sabır, kararlılık, irade ister, milletinin emanetini yere düşürmemek, gerektiğinde kefenini giyip milletinin önüne düşecek cesaret ister. Bay Muharrem 15 Temmuz gecesi Bay Kemal saat 20.17 Atatürk Havalimanı'na geliyor. Tankların arasından belediye başkanının evine gitti. Bay Kemal isterdim ki sende de zerre kadar yürek olsaydı oraya gelirdin. Radyo programında darbe olduğu zaman tankların önüne ilk ben çıkarım demişti, nerede hani. Çıkabildi mi, çıkamadı. Bu yürek işi yürek, kürek değil. Benim milletim tankların karşısına çıktı, altına yattı. 16 saatte biz bu işi bitirdik. Darbe şakşakçılarından, tankların arasından sıvışanlardan devlet adamı olmaz., Bölücü örgüte şirinlik yapanlardan devlet adamı olmaz. FETÖ'cülere 40 takla atanlardan devlet adamı olmaz. Emekçilerin hakkına el uzatan haramzadelere bırakın devleti, dükkan bile emanet edilmez.'
Türkiye'yi 16 yılda nereden nereye getirdiklerinin ortada olduğunu söyleyen Erdoğan şunları dile getirdi:
'Sizlerin iradenizi terör örgütüne peşkeş çekmedik, makam mevki uğruna zalimin önünde eğilmedik. Darbeciler karşısında sinmedik, bir adım geri durmadık. Bölgemizi emperyalistlerin kanlı kirli senaryolarına kurban etmedik. Dünyada bize bel bağlamış umut bağlamış kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. BM'de 5 ten büyüktür diyerek tavrımızı ortaya koyduk, Davos'ta İsrail'e Siyonistlere one minute diyerek tavrımızı ortaya koyduk. Allah'ın izni ile önümüzdeki 5 yıl daha çok hizmet için daha fazla koşturan bir Erdoğan göreceksiniz. Birlik beraberlik için daha çok mücadele eden bir Erdoğan göreceksiniz. 2023, 2071 vizyonu için daha çok koşturan bir Erdoğan göreceksiniz. Tüm dünyada barış ve adaletin hakim olması için sesini daha çok yükselten bir Erdoğan göreceksiniz. 40 yıldır olduğu gibi bundan sonra da kavline ahdine sadık bir Erdoğan göreceksiniz. Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada tecrübesi, deneyimi ile ülkemizi layıkıyla temsil eden, milletinin hakkını cesaretle savunan bir Erdoğan göreceksiniz. Bu aziz milletin hakkını ve hukukunu cesaretle savunan bir Erdoğan göreceksiniz. İşte bunun için sizlerden destek istiyorum. Yurt dışındaki kardeşlerim onca engele, baskıya, tehdide rağmen gittiler sandığa vazifelerini yapıp oylarını kullandılar. Böyle bir milletin evladı olduğum için sizlerle gurur duyuyorum. Pazar günü gidip mutlaka oyumuzu kullanıyoruz. Genç kardeşlerimden özellikle olağanüstü çaba bekliyorum.'