Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Trump'un açıklaması bizim için yok hükmündedir'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs kararının kendileri için yok hükmünde olduğunu ve İsrail'in işgalci bir terör devleti olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs kararının kendileri için yok hükmünde olduğunu ve İsrail'in işgalci bir terör devleti olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Cumhurbaşkanlığı uçağı ile geldiği Sivas Nuri Demirağ Havalimanı'ndan AK Parti Sivas İl Başkanlığı 6. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Yeni Kapalı Spor Salonu'na geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona giderken otobüsü durdurup yol üzerinde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Kongrede partililere hitap eden Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden yana yüzde 71.3 oranında oy kullanan Sivaslılara teşekkür ederek, 2019 seçimlerinde de aynı başarıyı göstereceklerinden şüphesi olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, barış için çabaladıkça birilerinin de İslam coğrafyasını gözyaşına boğmak istediğini belirterek, 'Son yıllarda bölgemizde meydana gelen hadiseler millet ve ümit olarak ne kadar ağır bir imtihandan geçtiğimizi ortaya koyuyor. Ülkemizin bulunduğu coğrafya gerçekten kasvetli günler yaşıyor. Bir sorunu çözmeden yenisi ile bir badireyi atlatmadan daha büyüğü ile karşılaşıyoruz. Irak'ta mesafe aldığımıza sevinirken Körfez'den sıkıntılı haberler geliyor. Afganistan'da başarı kazandığımız bir anda Pakistan'da sıkıntılar yükseliyor. Somali'de açlığa sorun bulduk derken bu kez Yemen'deki, Arakan'daki mazlum feryadı ile yüreklerimiz dağlanıyor. 1 milyon kardeşimizin canına mal olan Suriye meselesini hal yoluna koymak isterken bir bakıyorsunuz ki Kudüs'te yeni bir provokasyon önümüze çıkıyor. Türkiye barış, istikrar ve güvenlik için çalıştıkça birileri de çatışma ve savaş için gayret gösteriyor. Biz akan kanları durdurmak için imkanlarımızı seferber ederken, birileri de İslam dünyasını gözyaşına boğmak için uğraşıyor. Bu amaçla etnik ve mezhebi farklılıkları kışkırtıyorlar. Bu amaçla terör örgütlerini en modern silahlar ile donatıyorlar. Sahte duvarlar üzerinden ülkemize ekonomik ve siyasi saldırılar düzenliyorlar. Kirli planlarını gerçekleştirmek için altında kendi imzaları olan BM kararlarını dahi ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar. Son 7 yılda gözlerimizin önünde işlenmeyen vahşet kaldı mı? Paçavraya çevrilmeyen ilke, değer kaldı mı? Kardeşi kardeşe düşürmek için yapılmayan provokasyon kaldı mı? Maalesef hepsi yapıldı' dedi.
'Yahudilere ecdadımız kapılarını açtı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zor zamanlarında Yahudilere ecdadımızın yardım ettiğini dile getirerek, 'Biz kim var diye seslenince sağına ve soluna bakmadan, fert fert ben varım diye haykırmayı hayatının merkezine yerleştirmiş insanlarız. Bizim için zalimin de, mazlumun da kim olduğunun önemi yoktur. Tavrımızı muhataplarımızın kimliğine, dinine, diline, gücüne göre değil, haklı mı haksız mı olduğuna bakarak belirleriz. Zalim öz kardeşimiz de olsa karşısına dikilmekten çekinmeyiz. Tarihimizde bunun sayısız örneği vardır. 1492 yılında ey İsrail, Yahudiler İspanya'dan göçe zorlandığında onlara kapılarını açan bizim ecdadımız oldu. Osmanlı'ya Yahudi göçleri bu göçle sınırlı değildir. 19. yüzyılda Yahudiler Rusya'da yaşadıkları baskılar karşısında yine kurtuluşu Osmanlı'ya sığınmakta buldular. 2. Dünya Savaşı'nda zulümden kaçanlara kucağını açan yine biz olduk. Anadolu asırlardır zulüm gören her millet için bir aman yurdu, bir güven kapısı olmuştur. Bu topraklar adına ve şanına yakışır bir şekilde tüm ihtiyaç sahiplerinin sığındığı yegane bir sığınaktır. Bu milletin geçmişinde ey İsrail asla holokors yoktur, soykırım yoktur. Bunu öyle biliniz. Bu milletin tarihinde etnik temizlik, katliam, zulüm, işkence yoktur, sömürgecilik, işgal ve talan yoktur. Çok şükür çiğ süt içmedik ki karnımız ağrısın. Biz bugün haksızlık karşısında tepkimizi en net şekilde koyabiliyorsak bunu şanlı tarihimizden aldığımız kuvvetle yapıyoruz. Zalimler karşısında sesimizi yükseltirken gücümüzü ecdadımızın bize bıraktığı tertemiz sicilden alıyoruz' diye konuştu.
'Kudüs için tüm imkanlar seferber edilecek'
Erdoğan, Kudüs için tüm imkanların seferber edildiğinin altını çizerek, 'İlk kıblemiz, göz bebeğimiz Kudüs konusunda tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız. ABD'nin kararını ilan edeceğini duyduğumuzda çok yoğun bir telefon diplomasisi yürüttük. Şimdiye kadar Papa dahil birçok devlet ve hükümet başkanı ile görüşmeler yaptım. Muhataplarımıza bu meselenin sadece Müslümanları ilgilendiren bir konu olmadığını, bunun yanında Hristiyanlar'ın da haklarının gasp edildiğini anlattık. Hatta bir kısım Yahudiler'in de burada söz konusu olduğunu da anlattık. ABD'nin bu adımının tamamen evanjelist bir yaklaşım olduğunu da çok açık ve seçik ortaya koyduk. ABD'nin bu adımının ne uluslararası hukuk ile ne insan hakları ile bağdaşmadığını tüm muhataplarımıza dile getirdik' dedi.
'Trump'un açıklaması yok hükmündedir'
Erdoğan, Trump'un açıklamalarının yok hükmünde olduğuna vurgu yaparak, 'Ülkemizin çağrısı ile Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak İstanbul'da İslam ülkelerinin liderlerini olağanüstü bir zirvede bir araya getiriyoruz. Burada belirleyeceğimiz yol haritası ile bu kararın hayata geçirilmesinin hiçte öyle kolay olmayacağını göstereceğiz. Kaldı ki Trump'un açıklaması bizim için bir yok hükmündedir. Bunun bir kıymeti harbiyesi yoktur. Orayı başkent olarak ilan etmeniz ve büyükelçiliğinizi oraya taşımanın bizim nezdimizde bir kıymeti harbiyesi yoktur. Yok hükmündedir. Biz isterdik ki büyük ülkelerin liderleri çatışmayı değil, barışmayı, barıştırmayı sağlasınlar. Yarın akşam ülkemizi ziyaret edecek olan Rusya Devlet Bakanı Sayın Putin ile de hem bu meseleyi hem de Suriye meselesini etraflıca değerlendireceğiz. Bu gayretlerimizin Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Buradan günlük siyasetteki farklılıklarını bir yana bırakarak tek vücut olarak Kudüs'e sahip çıkan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Böyle bir milletin evladı olmaktan da iftihar ediyorum' şeklinde konuştu.
'Bu İsrail terör devletidir, terör'
Erdoğan, İsrail'in işgalci bir terör devleti olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
'Bu İsrail terör devletidir, terör. 14 yaşındaki çocuğu gözleri bağlı olarak bu teröristler ne halde sürüklüyor. Ondan sonra görüştüğümüz bazı İsrailliler 'böyle demeseydiniz' diyor. Ne diyecektik. Ne papacağız. Ya elimizle müdahale edeceğiz ya dilimizle müdahale edeceğiz ya da kalbimiz ile buğz edeceğiz. Bu da imanın en zayıf derecesidir. Kudüs Müslümanlar'ın halimi ismetidir. Kudüs İstanbul'un, Konya'nın, Sivas'ın, Diyarbakır'ın kardeşi, dostudur. Kudüs bizim gözümüzün nurudur. Kudüs'ü çocuk katili bir ülkenin insafına terk etmeyeceğiz. Kudüs'ü işgal ve yağmadan başka hiçbir değeri olmayan bir devletin vicdanına bırakmayacağız. Hukuk ve demokrasi içerisinde mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde Cumhurbaşkanlığı uçağı ile geldiği Sivas Nuri Demirağ Havalimanı'ndan AK Parti Sivas İl Başkanlığı 6. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Yeni Kapalı Spor Salonu'na geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona giderken otobüsü durdurup yol üzerinde kendisini bekleyen vatandaşları selamladı. Kongrede partililere hitap eden Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden yana yüzde 71.3 oranında oy kullanan Sivaslılara teşekkür ederek, 2019 seçimlerinde de aynı başarıyı göstereceklerinden şüphesi olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, barış için çabaladıkça birilerinin de İslam coğrafyasını gözyaşına boğmak istediğini belirterek, 'Son yıllarda bölgemizde meydana gelen hadiseler millet ve ümit olarak ne kadar ağır bir imtihandan geçtiğimizi ortaya koyuyor. Ülkemizin bulunduğu coğrafya gerçekten kasvetli günler yaşıyor. Bir sorunu çözmeden yenisi ile bir badireyi atlatmadan daha büyüğü ile karşılaşıyoruz. Irak'ta mesafe aldığımıza sevinirken Körfez'den sıkıntılı haberler geliyor. Afganistan'da başarı kazandığımız bir anda Pakistan'da sıkıntılar yükseliyor. Somali'de açlığa sorun bulduk derken bu kez Yemen'deki, Arakan'daki mazlum feryadı ile yüreklerimiz dağlanıyor. 1 milyon kardeşimizin canına mal olan Suriye meselesini hal yoluna koymak isterken bir bakıyorsunuz ki Kudüs'te yeni bir provokasyon önümüze çıkıyor. Türkiye barış, istikrar ve güvenlik için çalıştıkça birileri de çatışma ve savaş için gayret gösteriyor. Biz akan kanları durdurmak için imkanlarımızı seferber ederken, birileri de İslam dünyasını gözyaşına boğmak için uğraşıyor. Bu amaçla etnik ve mezhebi farklılıkları kışkırtıyorlar. Bu amaçla terör örgütlerini en modern silahlar ile donatıyorlar. Sahte duvarlar üzerinden ülkemize ekonomik ve siyasi saldırılar düzenliyorlar. Kirli planlarını gerçekleştirmek için altında kendi imzaları olan BM kararlarını dahi ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar. Son 7 yılda gözlerimizin önünde işlenmeyen vahşet kaldı mı? Paçavraya çevrilmeyen ilke, değer kaldı mı? Kardeşi kardeşe düşürmek için yapılmayan provokasyon kaldı mı? Maalesef hepsi yapıldı' dedi.
'Yahudilere ecdadımız kapılarını açtı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zor zamanlarında Yahudilere ecdadımızın yardım ettiğini dile getirerek, 'Biz kim var diye seslenince sağına ve soluna bakmadan, fert fert ben varım diye haykırmayı hayatının merkezine yerleştirmiş insanlarız. Bizim için zalimin de, mazlumun da kim olduğunun önemi yoktur. Tavrımızı muhataplarımızın kimliğine, dinine, diline, gücüne göre değil, haklı mı haksız mı olduğuna bakarak belirleriz. Zalim öz kardeşimiz de olsa karşısına dikilmekten çekinmeyiz. Tarihimizde bunun sayısız örneği vardır. 1492 yılında ey İsrail, Yahudiler İspanya'dan göçe zorlandığında onlara kapılarını açan bizim ecdadımız oldu. Osmanlı'ya Yahudi göçleri bu göçle sınırlı değildir. 19. yüzyılda Yahudiler Rusya'da yaşadıkları baskılar karşısında yine kurtuluşu Osmanlı'ya sığınmakta buldular. 2. Dünya Savaşı'nda zulümden kaçanlara kucağını açan yine biz olduk. Anadolu asırlardır zulüm gören her millet için bir aman yurdu, bir güven kapısı olmuştur. Bu topraklar adına ve şanına yakışır bir şekilde tüm ihtiyaç sahiplerinin sığındığı yegane bir sığınaktır. Bu milletin geçmişinde ey İsrail asla holokors yoktur, soykırım yoktur. Bunu öyle biliniz. Bu milletin tarihinde etnik temizlik, katliam, zulüm, işkence yoktur, sömürgecilik, işgal ve talan yoktur. Çok şükür çiğ süt içmedik ki karnımız ağrısın. Biz bugün haksızlık karşısında tepkimizi en net şekilde koyabiliyorsak bunu şanlı tarihimizden aldığımız kuvvetle yapıyoruz. Zalimler karşısında sesimizi yükseltirken gücümüzü ecdadımızın bize bıraktığı tertemiz sicilden alıyoruz' diye konuştu.
'Kudüs için tüm imkanlar seferber edilecek'
Erdoğan, Kudüs için tüm imkanların seferber edildiğinin altını çizerek, 'İlk kıblemiz, göz bebeğimiz Kudüs konusunda tüm imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız. ABD'nin kararını ilan edeceğini duyduğumuzda çok yoğun bir telefon diplomasisi yürüttük. Şimdiye kadar Papa dahil birçok devlet ve hükümet başkanı ile görüşmeler yaptım. Muhataplarımıza bu meselenin sadece Müslümanları ilgilendiren bir konu olmadığını, bunun yanında Hristiyanlar'ın da haklarının gasp edildiğini anlattık. Hatta bir kısım Yahudiler'in de burada söz konusu olduğunu da anlattık. ABD'nin bu adımının tamamen evanjelist bir yaklaşım olduğunu da çok açık ve seçik ortaya koyduk. ABD'nin bu adımının ne uluslararası hukuk ile ne insan hakları ile bağdaşmadığını tüm muhataplarımıza dile getirdik' dedi.
'Trump'un açıklaması yok hükmündedir'
Erdoğan, Trump'un açıklamalarının yok hükmünde olduğuna vurgu yaparak, 'Ülkemizin çağrısı ile Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak İstanbul'da İslam ülkelerinin liderlerini olağanüstü bir zirvede bir araya getiriyoruz. Burada belirleyeceğimiz yol haritası ile bu kararın hayata geçirilmesinin hiçte öyle kolay olmayacağını göstereceğiz. Kaldı ki Trump'un açıklaması bizim için bir yok hükmündedir. Bunun bir kıymeti harbiyesi yoktur. Orayı başkent olarak ilan etmeniz ve büyükelçiliğinizi oraya taşımanın bizim nezdimizde bir kıymeti harbiyesi yoktur. Yok hükmündedir. Biz isterdik ki büyük ülkelerin liderleri çatışmayı değil, barışmayı, barıştırmayı sağlasınlar. Yarın akşam ülkemizi ziyaret edecek olan Rusya Devlet Bakanı Sayın Putin ile de hem bu meseleyi hem de Suriye meselesini etraflıca değerlendireceğiz. Bu gayretlerimizin Filistin için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Buradan günlük siyasetteki farklılıklarını bir yana bırakarak tek vücut olarak Kudüs'e sahip çıkan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Böyle bir milletin evladı olmaktan da iftihar ediyorum' şeklinde konuştu.
'Bu İsrail terör devletidir, terör'
Erdoğan, İsrail'in işgalci bir terör devleti olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
'Bu İsrail terör devletidir, terör. 14 yaşındaki çocuğu gözleri bağlı olarak bu teröristler ne halde sürüklüyor. Ondan sonra görüştüğümüz bazı İsrailliler 'böyle demeseydiniz' diyor. Ne diyecektik. Ne papacağız. Ya elimizle müdahale edeceğiz ya dilimizle müdahale edeceğiz ya da kalbimiz ile buğz edeceğiz. Bu da imanın en zayıf derecesidir. Kudüs Müslümanlar'ın halimi ismetidir. Kudüs İstanbul'un, Konya'nın, Sivas'ın, Diyarbakır'ın kardeşi, dostudur. Kudüs bizim gözümüzün nurudur. Kudüs'ü çocuk katili bir ülkenin insafına terk etmeyeceğiz. Kudüs'ü işgal ve yağmadan başka hiçbir değeri olmayan bir devletin vicdanına bırakmayacağız. Hukuk ve demokrasi içerisinde mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.'