Dededen toruna horoz şekeri geleneği
Sivas'ta Ramazan ayının vazgeçilmezleri arasında bulunan horoz şekerleri seyyar satıcılar tarafından kentin farklı yerlerinde satışa sunuluyor. 150 yıl önce Rusya'da esir düşen dedelerinden öğrendiği horoz şekeri geleneğini yaşatan Kemal Öznalbant, rengarenk horoz şekerlerini satmaya devam ediyor.
Sivas'ta Ramazan ayının vazgeçilmezleri arasında bulunan horoz şekerleri seyyar satıcılar tarafından kentin farklı yerlerinde satışa sunuluyor. 150 yıl önce Rusya'da esir düşen dedelerinden öğrendiği horoz şekeri geleneğini yaşatan Kemal Öznalbant, rengarenk horoz şekerlerini satmaya devam ediyor.
Nalbantlarbaşı Caddesi üzerinde, Ziyabey Yazma Eserler Kütüphanesi önünde 40 senedir horoz şekerinin öncülüğünü yapan Kemal Öznalbant, 150 senedir horoz şekeri yapıldığını belirterek, 'Büyük dedem seferberlik zamanında Rusya'ya esir düşüyor, orada bir kadının yanına hizmetçi olarak veriyorlar. Orada bu şekeri öğreniyor ve Sivas'a geliyor. Sivas'ta dedemlere öğretiyor, dedem torunlarına öğretiyor derken, en son bize geliyor ben de bir kaç kişiye öğrettim' dedi.
Horoz şekerinin içerisinde hiçbir katkı maddesi olmadığını söyleyen Öznalbant, 'Normal toz şekerden yapıyorum, renklensin diye gıda boyası alıyorum. Bu evde kadayıf şiresi gibi kaynatırlar bunun kıvamı var ona göre de kalıpları var. Doğal şeker içinde hiçbir katkı maddesi yok glikoz gibi katkı maddesi yok' diye konuştu.
'Çocuklar oruç tutsun diye horoz şekeri alınır'
Çocukları oruç tutmaya teşvik etmek için bu horoz şekerlerinin alındığını söyleyen Öznalbant, 'Şimdi ki marketlere bir baksan her çeşit, çikolatasından tut fındığına fıstığına kadar her çeşit var. Önceden bu kadar yoktu. Önceden çocuklar oruç tutarken çöreğin üstüne alıp götürürler çocuklara oruç tuttuğu için hediye olarak sunarlardı. Yani çocuğu sevindirirlerdi' ifadelerini kullandı.
Eskisi gibi rağbet kalmadığını da aktaran Öznalbant, 'Şimdi yeni yetişenlerin hiç biri bilmiyor. Adını duymuşlar horoz şekeri diye kendini bilmiyorlar. Mesela Antep'ten getirtmişler adamlar hep onların içinde katkı maddesi var. Bizim şekerimizi bilen biliyor zaten, gelip alıyor. Bilmeyenler de o da şeker diyor alıyor. Bunlara rağbet kalmadı. Bu gidişle de seneye yapar mıyız yapamaz mıyız bilemiyorum, bu kültür de böyle kaybolup gidecek herhalde' şeklinde konuştu.
Nalbantlarbaşı Caddesi üzerinde, Ziyabey Yazma Eserler Kütüphanesi önünde 40 senedir horoz şekerinin öncülüğünü yapan Kemal Öznalbant, 150 senedir horoz şekeri yapıldığını belirterek, 'Büyük dedem seferberlik zamanında Rusya'ya esir düşüyor, orada bir kadının yanına hizmetçi olarak veriyorlar. Orada bu şekeri öğreniyor ve Sivas'a geliyor. Sivas'ta dedemlere öğretiyor, dedem torunlarına öğretiyor derken, en son bize geliyor ben de bir kaç kişiye öğrettim' dedi.
Horoz şekerinin içerisinde hiçbir katkı maddesi olmadığını söyleyen Öznalbant, 'Normal toz şekerden yapıyorum, renklensin diye gıda boyası alıyorum. Bu evde kadayıf şiresi gibi kaynatırlar bunun kıvamı var ona göre de kalıpları var. Doğal şeker içinde hiçbir katkı maddesi yok glikoz gibi katkı maddesi yok' diye konuştu.
'Çocuklar oruç tutsun diye horoz şekeri alınır'
Çocukları oruç tutmaya teşvik etmek için bu horoz şekerlerinin alındığını söyleyen Öznalbant, 'Şimdi ki marketlere bir baksan her çeşit, çikolatasından tut fındığına fıstığına kadar her çeşit var. Önceden bu kadar yoktu. Önceden çocuklar oruç tutarken çöreğin üstüne alıp götürürler çocuklara oruç tuttuğu için hediye olarak sunarlardı. Yani çocuğu sevindirirlerdi' ifadelerini kullandı.
Eskisi gibi rağbet kalmadığını da aktaran Öznalbant, 'Şimdi yeni yetişenlerin hiç biri bilmiyor. Adını duymuşlar horoz şekeri diye kendini bilmiyorlar. Mesela Antep'ten getirtmişler adamlar hep onların içinde katkı maddesi var. Bizim şekerimizi bilen biliyor zaten, gelip alıyor. Bilmeyenler de o da şeker diyor alıyor. Bunlara rağbet kalmadı. Bu gidişle de seneye yapar mıyız yapamaz mıyız bilemiyorum, bu kültür de böyle kaybolup gidecek herhalde' şeklinde konuştu.