Depremde yanmıştı, minik Hira Nur tedavi edildi
Elazığ'da meydana gelen depremde sobanın devrilmesiyle üzerine sıcak suyun dökülerek ağır derecede yanık oluşan minik Hira Nur, iki operasyon geçirip hem yapay, hem de kendi derisinden nakil yapılarak tedavi edildi.
Mollakendi beldesine bağlı Güntaşı köyünde ikamet eden Barış ve Elif Bulut çifti, 2 çocuğuyla 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8'lik depreme evlerinde yakalandı. Deprem sırasında sobanın devrilmesi üzerine üstünde bulunan sıcak su 4 yaşındaki Hira Nur'un üzerine döküldü. Hira Nur'da 3'üncü derece, yanık oluştu. Ayaklarında his kaybı bulunan ve 2 ameliyat geçiren Hira Nur'a ise Fırat Üniversitesi Hastanesinde yapay ve kendisinden alınan deri ile tedavi uygulanarak sağlığına kavuştu. 27 gün hastanede tedavi gören Hira Nur, ailesiyle depremzedelerin bulunduğu bir yurda yerleştirildi. Çocuklarının özel bir durumu nedeniyle çadır veya konteyner kentte kalma imkanlarının olmadığını belirten aile, evleri ağır hasarlı olduğu için gidecek başka yerleri bulunmadığını aktardı.
EVLERİ AĞIR HASAR ALINCA YURDA YERLEŞTİRİLDİLER
24 ocak depreminde sobanın üzerindeki sıcak su döküldüğünü ifade eden anne Elif Bulut, “2 ameliyat bir suni deri işlemi gerçekleşmişti. Gecen hafta Cuma günü taburcu olduk. Şu anda kontrollü bir şekilde hastaneye gidiyoruz. 27 gün hastanede tedavi gördük. Bizim evimiz depremden dolayı ağır hasar gördü, eşyalarımızı alamadan çıktık. Şu anda Hilal kentte devlet yurdunda kalıyoruz" dedi.
KENDİ DERİSİ NAKLEDİLDİ
Kızına gerekli müdahalelerin yapıldığını anımsatan anne Bulut, "Bir hafta sonrasında suni deri işlemi yapıldı, vücuduna yapıştırdılar. 5 gün boyunca kaldı. 5 gün sonra çıkarıldı. Sadece kolu ve göbeği tuttu. Bacakta ve ayaklarda tutma olmadı. Bir hafta sonra ise sağ bacağının içerisinde kendi derisinden alınarak sağ ayağına ve kalçasına yapıştırıldı. Hafta da bir gün plastik cerrahi götürüyorum. Şuanda kızım yürüyor. İlk başlarda korktuk. Ayaklarında deri kendini geri çeker yürüyemez falan diye şu anda daha iyi yürüyebiliyor" diye konuştu.
Yurtta kaldıklarını kızının özel durumu nedeniyle enfeksiyon riskine karşı çadırda ne konteynerde kalamayacağını vurgulayan anne Bulut, yurttan çıkınca evleri de olmadığı için ne yapacaklarını bilmediklerini kaydetti.