Devlet Bahçeli: '7 düvel 14 Mayıs'ı bekliyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Seçimlerin hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Bahçeli, “14 Mayıs 2023 tarihi bir dönüm noktasıdır. Türk ve Türkiye yüzyılının cümle kapısı açılmıştır. Lider ülke Türkiye'nin meşalesi yakılmıştır. Bu meşalenin aydınlığı ile yürüyüşümüz hızlanmıştır. Allah'ın izni ile gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye'dir. Bizim ülkümüz Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve insanlığın huzurudur. Bizim anlayışımıza göre toplumsal uzlaşmanın dinamikleri milliyetçilik ve demokrasidir. Sosyal, siyasi, siyasal ve ekonomik uzlaşma hedefimize refakat edecek toplumsal dayanışma ve uzlaşma ile milli birliğimiz çok daha güçlenecektir.
Elbette yapacağız, hep birlikte güçleneceğiz. Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümü, yani 29 Ekim 1923 artık ufukta görülmüştür Bu ufukta milli kucaklamayı dört başı mamur şekilde sağlayabilmek için 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerini Cumhurun zaferi ile pekiştirmek lazımdır. Devlet milletiyle her şeyden önce Türkiye, yeni Türkiye, yeni hayatı hep birlikte kurarız. Milli birlik ve kardeşlikle hep beraber yaşarız. Bugüne istikrar yarına huzur diyorsak hep birlikte başarırız. Engelleri, zorlukları hep birlikte aşarız. Devletin gücü, milletin feraseti ile hep birlikte yaparız. Cumhuriyetin yeni yüzyılında güçlü devleti hep birlikte ihya ederiz” dedi.
"AĞIRLAŞTIRMIŞ SUÇ TEŞKİL EDEN VE DÜŞMANLIK SAÇAN AÇIKLAMALARA KILIÇDAROĞLU SESSİZ, İYİ PARTİ BAŞKANI TEPKİSİZ KALDI"
"Söz sizin, karar sisin, ülke sizin, gelecek sizin, vatan sizin, bayrak sizin, devlet sizin, millet sizsiniz” diyerek sözlerini sürdüren Bahçeli, muhalefet partilerine sert tepki göstererek, “Geleceğinizi karartmak isteyenler var. Zilleti zemzem diye servis edenler var. Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu Türkiye'nin önünü kesmek için çırpınıyor. Kervan yağmacıları istikrarımızı bozmak için uğraşıyor. Bölücü terör örgütü PKK Kılıçdaroğlu ile yol yürüyor. FETÖ Kılıçdaroğlu'na umut bağlıyor.
Terörist Demirtaş, cezaevinden, ‘Kılıçdaroğlu'na oy vereceğim' diyor. Merhum şairimiz Abdürrahim Karakaş, ‘beden ölür, çürük cana bakın siz, kim kiminle yürür ona bakın siz, bırakın dönsün dönme dolapları haktan, hakikatten yana bakın siz' diyor. Biz haktan, hakikatten yana bakıyoruz. Biz halkımız ne diyor ise ona bakıyoruz. Baktığımız yerden zillet ittifakının kumpaslarını görüyoruz, baktığımız yerden ülkemize zincir vurmak isteyenleri görüyoruz, Kılıçdaroğlu'nun Ağrı ve Van mitingleri bir demokrasi şölenine değil, bölücülüğün meydan okumasına, azgınlaşan terör sevenleri intikam çığlıklarına sahne oldu. Kimin kimlerle yürüdüğünü, Çorumlu bir kez daha gördü. İhanet ve rezalet ittifakına yeniden aziz milletimiz şahit oldu. Bir HDP'li diyor ki, ‘Anayasadan Türklüğü çıkartacağız, dokunulmaz maddelere dokunacağız.' Aynı şerefsiz ifadeleri Ali Babacan da paylaşıp, ‘Türklüğü Anayasadan çıkartacağız' demedi mi? Bu ağırlaştırmış suç teşkil eden ve düşmanlık saçan açıklamalara Kılıçdaroğlu sessiz, İYİ Parti başkanı tepkisiz kaldı. Utanmadan üç maymunu oynadılar. İşlerine öyle geldiği için itiraz etmeyi çıkarlarına uygun bulmadılar.
Türklüğün Anayasadan çıkartılması demek Türk'e biçilmiş kefendir. Türklüğün Anayasadan çıkartılması Türkiye'nin temellerine dinamit döşenmesidir. Allah ecelden aman verdiği müddetçe son Türkoğlu Türk yaşadığı müddetçe bu topraklarda Türk ve Türk milletini hiç kimse, hiçbir alçak, hiçbir dış bağlantılı hain sökemez, buna güç yetiremez. Çünkü muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur” diye konuştu.
"NE KADAR TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI VARSA ZALİMLERİN PARAVAN CUMHURBAŞKANI ADAYI KILIÇDAROĞLU'NUN ARKASINDA DURUYOR"
“Bir terörist çıkıp demiş ki, '14 Mayıs'ta sadece Cumhurbaşkanı değil, sistem de değişecek.' Yine bir başka terörist, adeta kin ve nefretini kusarak, ‘Türkiye'nin Suriye ve Irak'tan geri çekilmesini sağlayacağız' demiş. İngiliz menşeli The Ekonomist dergisi, muhalefetin iktidar olması halinde güney sınırlarımız boyunca bir terör koridorunun açılacağını, Türk dış politikasının tamamen değişeceğini, S-400 hava savunma füze sisteminin de depoya alınarak çürümeye bırakılacağını iddia etmiş. Yine aynı ülkeden yayımlanan bir gazeteden Kılıçdaroğlu'nun bir tabuyu yıktığını, dolambaçlı sözlerle Erdoğan'ın kaybedeceğini ileri sürmüş. 7 düvel, 14 Mayıs'ı bekliyor, Haçlı bakiyeleri 14 Mayıs için senaryo geliştirip son kozlarını oynuyor, ne kadar Türk ve İslam düşmanı varsa zalimlerin paravan Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun arkasında duruyor. Terörü aklamaya, arındırmaya ve asıl maksadını saklamaya niyetlenen bu melanet siyaseti ekonomik ve diplomatik amaçlarının içine tıpkı bir mayın gibi yerleştiren ülkeler 14 Mayıs için mual hayal kuruyor. Hakkından vaz geçmiş bir Türkiye'nin özlemini çekiyorlar. İçine kapanmışı, iç meselelere gömülmüş, etnik ve mezhep bölünmesine düşmüş, tarihi ve kültürel müktesebatından kopmuş bir Türkiye için ayin yapıyorlar.
Ancak hevesleri boşuna, çabaları beyhudedir. Çünkü sıra ve söz aziz milletimdedir. Teröristin hükmü Türkiye'den geçmez, bebek katillerinin temkin ve temellileriyle yaprak bile kımıldamaz, küresel emperyalizmin borusu Türk vatanında ötemez. Karşımıza kim gelirse gelsin, nasıl bir güce ve imkana sahip olursa olsun, son neferimize, son damla kanımıza kadar milli şerefimizi, milli varlığımızı, istiklal ve istikbal haklarımızı gözü kapalı şekilde koruyacağız. Biz Türkiye'yi yolda bulmadık, zillete ve destekçilerine bırakmayacağız” şeklinde konuştu.
"ZİLLET İTTİFAKININ TEK YAPTIĞI KOLTUK VE MAKAM TAKSİMİDİR"
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ezberleriyle Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yıllarına geri götürülemeyeceğini ifade eden Devlet Bahçeli, “Cumhurbaşkanı yardımcı sayısının her gün arttığı dokuz başlı zillet korkuluğuna Çorum tahammül etmez, geçit vermez. Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. İşleri güçleri rant takviyesi, ikbal tahkimidir. Tek bir projeleri yoktur. Gündeme ve geleceğe dönük tek bir mesajları, kavrayıcı ve kuşatıcı sözleri, hazırlıkları, üstelik heyecan ve birikimleri yoktur.
Türkiye'de istikrar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle sağlanmıştır. Geride kalan yaklaşık beş yıllık dönemde ülkemizin karşılaştığı ağır sorun ve saldırılar Parlamenter Sistemin egemenliğinde gerçekleşmiş olsaydı hiç birinin altından kalkamaz, üstesinden gelemezdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kazanımları sayesinde, devletin ve hükümetin tesirli mücadelesiyle krizlere zamanında mukavemet edilmiştir. Siyasi ve ekonomik operasyonlara her anlamda direnç gösterilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güvenlik, refah, huzur ve barış iklimini derinleştirmiş; kuvvetler ayrımını netleştirmiştir. Kazanan Türkiye olmuştur.
CHP'sinden İYİ Partisi'ne varıncaya kadar koalisyon dönemlerine övgüler düzen siyasi zihniyetler milletimizin ve ülkemizin munzam ve muntazam gerçekleriyle ters düşen aymazlardır. Bunlar iş bilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez. Akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir. Güneşi balçıkla sıvamaya çalışmak akılsızlıktır” ifadelerini kullandı.