Diyarbakırlı kadınlar erkeklerin tahtına göz dikti
Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA) tarafından Avrupa Birliği'ne sunulan ve kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında açılan aşçılık kursuna kadınlar yoğun ilgi gösterdi. Kursa katılan kadınların ortak düşüncesi, sektördeki erkek egemenliğine son vermek.
Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfı (MEKSA) tarafından Avrupa Birliği'ne sunulan ve kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında açılan aşçılık kursuna kadınlar yoğun ilgi gösterdi. Kursa katılan kadınların ortak düşüncesi, sektördeki erkek egemenliğine son vermek.
Kalkınma Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği tarafından desteklenen ve AB tarafından kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında açılan kurslar başladı. Bölgedeki kadınları iş hayatına yönlendirmeyi amaçlayan proje sayesinde açılan aşçılık kursuna şu ana kadar 20 kadın başvurdu. Çoğu evli olan kadınlar, çocuklarını eşlerinin yanına bırakarak hayallerini süsleyen işi yapabilmek için Türkiye'nin en büyük mesleki eğitim kampüsünün yolunu tutuyor. Aşçılık sektöründe daha çok erkeklerin olduğunu, yemek yapmanın ise kendilerinden sorulduğunu belirten kadınlar, sektörde erkek egemenliğine son vermenin peşinde.
'Boynuz kulağı geçti'
Aşçılık kursu eğitmeni Mürsel Bakır, kursa ilginin yoğun olduğunu söyledi. Kursiyerlerin öğrenmeye yönelik açlığının olduğunu belirten Bakır, 'Bununla ilgili arkadaşları tespit ederken, biliyorsunuz kadınlarımız dezavantajlı bir grup, çalışma olanakları biraz daha az. Bu dezavantajı avantaja çevirmek anlamında arkadaşlarımızı çağırdık ve burada ilk önce temel mutfak kurallarını gösterdik. Teori derslerimizi verdik ve ardından pratiklere geçtik. Şimdiden çalışmak isteyen arkadaşlarımızın hepsinin işi hazır. Kalifiyeli işçiye çok ihtiyaç var. Boynuz kulağı geçiyor, bunu öğrencilerimden birinde gördük. Şu anda bir bayan arkadaş, Diyarbakır'ın en güzel otellerinden birinde mutfak şefliği yapıyor. Dolgun da bir maaş alıyor, hayatını idame ettirebiliyor, ayaklarının üzerinde durabiliyor. Birçok erkek arkadaşımız onun yanında çalışıp onun bilgilerinden faydalanıyor. Bu mesleğin kadını erkeği yoktur, kadın olmanın avantajı vardır, kadınlar biraz daha detaycıdır' dedi.
Hayalindeki kafeyi açacak
Aşçılık kursiyerlerinden 3 çocuk annesi Fatma Aysu, belgesinin olmadığı için birçok yerde işe giremediğini belirtti. Girdiği işlerde hep çıraklık muamelesi gördüğünü belirten Aysu, 'Bu belgeyi almayı çok istedim. Aslında birçok şeyi bildiğimi sanıyordum ama bilmediğimizi gördük burada, hocamız bize birçok konuda yardımcı oluyor. Şu an arkadaşlarımızla bir yer açmayı düşünüyoruz. Alacağımız belgeyle KOSGEB'e başvuracağız ve inşallah kendimize ait iş yerimizi açacağız. 3 çocuk annesiyim, eşimin desteği var. Çocuklar yetişkin, kendilerine bakabiliyorlar. Annelere ve genç kızlara çağrım şu, biz bayanlar istesek yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Bu iş kadınlara daha çok yakışıyor. Restoranların mutfağında bayanları görmek istiyoruz' diye konuştu.
Kalkınma Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği tarafından desteklenen ve AB tarafından kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında açılan kurslar başladı. Bölgedeki kadınları iş hayatına yönlendirmeyi amaçlayan proje sayesinde açılan aşçılık kursuna şu ana kadar 20 kadın başvurdu. Çoğu evli olan kadınlar, çocuklarını eşlerinin yanına bırakarak hayallerini süsleyen işi yapabilmek için Türkiye'nin en büyük mesleki eğitim kampüsünün yolunu tutuyor. Aşçılık sektöründe daha çok erkeklerin olduğunu, yemek yapmanın ise kendilerinden sorulduğunu belirten kadınlar, sektörde erkek egemenliğine son vermenin peşinde.
'Boynuz kulağı geçti'
Aşçılık kursu eğitmeni Mürsel Bakır, kursa ilginin yoğun olduğunu söyledi. Kursiyerlerin öğrenmeye yönelik açlığının olduğunu belirten Bakır, 'Bununla ilgili arkadaşları tespit ederken, biliyorsunuz kadınlarımız dezavantajlı bir grup, çalışma olanakları biraz daha az. Bu dezavantajı avantaja çevirmek anlamında arkadaşlarımızı çağırdık ve burada ilk önce temel mutfak kurallarını gösterdik. Teori derslerimizi verdik ve ardından pratiklere geçtik. Şimdiden çalışmak isteyen arkadaşlarımızın hepsinin işi hazır. Kalifiyeli işçiye çok ihtiyaç var. Boynuz kulağı geçiyor, bunu öğrencilerimden birinde gördük. Şu anda bir bayan arkadaş, Diyarbakır'ın en güzel otellerinden birinde mutfak şefliği yapıyor. Dolgun da bir maaş alıyor, hayatını idame ettirebiliyor, ayaklarının üzerinde durabiliyor. Birçok erkek arkadaşımız onun yanında çalışıp onun bilgilerinden faydalanıyor. Bu mesleğin kadını erkeği yoktur, kadın olmanın avantajı vardır, kadınlar biraz daha detaycıdır' dedi.
Hayalindeki kafeyi açacak
Aşçılık kursiyerlerinden 3 çocuk annesi Fatma Aysu, belgesinin olmadığı için birçok yerde işe giremediğini belirtti. Girdiği işlerde hep çıraklık muamelesi gördüğünü belirten Aysu, 'Bu belgeyi almayı çok istedim. Aslında birçok şeyi bildiğimi sanıyordum ama bilmediğimizi gördük burada, hocamız bize birçok konuda yardımcı oluyor. Şu an arkadaşlarımızla bir yer açmayı düşünüyoruz. Alacağımız belgeyle KOSGEB'e başvuracağız ve inşallah kendimize ait iş yerimizi açacağız. 3 çocuk annesiyim, eşimin desteği var. Çocuklar yetişkin, kendilerine bakabiliyorlar. Annelere ve genç kızlara çağrım şu, biz bayanlar istesek yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Bu iş kadınlara daha çok yakışıyor. Restoranların mutfağında bayanları görmek istiyoruz' diye konuştu.