Erdoğan'dan CNN TÜRK - Kanal D ortak yayınında gündeme dair açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN TÜRK - Kanal D ortak yayınında 'Cumhurbaşkanı Özel' programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP'nin Tutuklu Gazeteciler Raporu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”Şehidimiz Sedat Gezer'e Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı polisimize de rabbimden şifalar temenni ediyorum. Bekçilerimiz polislerimiz orada kahramanca mücadele verdiler. CHP'nin bu teröristlerden birini gazeteci diye geçmişte savunmuş olması, daima bizim önümüze çıkıyor. Şimdi gazetecilerden hapiste olanlar var, bunlara yönelik olumlu yaklaşımımız yok. İçeride dışarıda bunlarla karşılaşıyoruz. Terör örgütü ve siyasi uzantısı malum parti yerine devletin söylediğine kulak verselerdi böyle ibretlik duruma düşmezlerdi. O adı geçenlerin terörist olduğunu biz başından beri söyledik. Böyle ibretlik ve utanılacak hale düşmezlerdi. Ama maalesef açık söyleyeceğim bunlarda utanma yok. Biz bunların gazeteci değil, terörist olduğunu en başta söyledik. Yargı bunları terörist oldukları için mahkum ediyor, tutukluyor. Bunu görmeniz lazım. Resmi internet sitelerinde bu tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hala gezdiriyorlar. Bizde o uydurma raporu da bu teröristten sırt çantasında kamera fotoğraf makinesi taşıdığını yazmışlar. Ana muhalefetin belirli yerlere yerleştirdiği kişiler. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı, sırt çantasında taşıdığı bombayı patlatarak kendini katletti. Bunların yaptığı hükümet eleştirisi değil, devlet düşmanlığı derken bunu kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur” dedi.
Ege'de ABD ve Yunanistan provokasyonu ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”ABD her şeyden önce NATO'da beraber olduğumuz üyeler arasında, ülkeler arasında. Adil davranmıyor. Yunanistan NATO'da beraber olduğumuz bir ülke. Kaldı ki Türkiye'nin NATO'daki durumuyla Yunanistan'ın NATO'daki durumunun mukayese edilir tarafı yok. Biz ilk 5 içerisindeyiz, yaptığımız ödemeler ve kara kuvvetleriyle NATO'da önemli bir konumdayız. Amerika'nın Midilli, Sisam'a bu kadar yüklü silah araç gereç göndermesi kabul edilir bir şey değil. ABD son zamandaki bunlara vermiş olduğu zırhlı araçları da bunları konuşlandırmaları falan İHA'larla tespit edildi. Bunları tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. Bunlara sorunca biz bunları Rusya için kullanacağız diyorlar. Amerika'ya diyoruz ki Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Amerika ve Yunanistan'a gerekli uyarıları yaptık. BM'ye son mektubumuzu da 17 Eylül'de gönderdik. Sonra bize, siz bizi haberdar etmediniz, demesinler. Yunanistan görüşmeden kaçıyor. Buralar hukuki ifadesiyle gayri askeri üsler, adalar. Uluslararası yargı yolunu bunların tıkadığını görüyoruz. Neden görüşme ve mahkemeden kaçıyorsun. Bu adaları silahlardan arındırmaları şart. Lozan'a göre buralar özel bir statüye sahip. Yunanistan'da 9 adet Amerikan üst mevut. Bizim Amerika'dan beklediğimiz Yunanistan'ı yanlış hesaba sürüklememesi. Biz bütün her şeyi adım adım takip ediyoruz” açıklamasında bulundu.
"BU ADIMIYLA, ADADA BİR DE SİLAHLANDIRMA YARIŞINA YOL AÇACAKTIR"
Amerikan'ın Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne içerik, ne zaman açısından izahı olmadığını kaydeden Erdoğan, “Bu adımıyla, adada bir de silahlandırma yarışına yol açacaktır. Biz de KKTC de ne gerekiyorsa, adımları attık, atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Bizim şu anda orada 40 bine yakın askerimiz var. Bizim şu anda orada silah, mühimmat araç gerek ve hem kara, deniz, bütün bunlarla adımları atıyoruz. Bu son adımın cevapsız kalmayacağını ve KKTC halkının güvenliği için her türlü adımı atacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Amerika ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da Türkiye'ye sen ne yaparsan yap diyor. Lozan'da buralar silahtan ari olan adalardır. Ama silahtan ari olması gereken bu adalarda Amerika maalesef ne Lozan'ı, ne Paris'i dinliyor. Bu adımları attı, atıyor” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ESİR TAKASINDA ARABULUCULUK ROLÜYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMEDE BULUNAN ERDOĞAN ŞUNLARI KAYDETTİ:
“Bir taraftan tahıl koridoru diğer taraftan gübre olayı, bir de 200 esirin takası. Bir Ukrayna lehine olan var, bir diğeri de Rusya'nın önem verdiği konu var. Putin'le yaptığım görüşmelerde sayın Putin bunu bana hep hatırlattı. Biz de elimizden gelen gayreti göstererek sayın Zelenskiy ile görüşerek, esirlerin takasını başarıyla gerçekleştirdik Bundan sonraki süreç de var. Bundan sonraki süreci gayet iyi yönetmeliyiz. Ben barış için umutsuz değilim. Ama böyle de hemen bir anda netice alırız dersek bu da hayal olur. Şu anda 4 tane şehirde yapılan referandum olayı, sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik veya çözebilseydiler. 2014'te benzer bir durum Kırım'la ilgili olmuştu. Kırım'la ilgili konu da başarılı olamadık. O zaman Putin'e bizim burada soydaşlarımız var, attığınız adım doğru değil, demiştik ama netice alamadık. Zelenskiy de 4 tane bölgeyle ilgili bizden desteklerimizi istiyor, bu konuda Sayın Putin ile görüşerek ikna etmemizi istiyor.”
Putin ile yarın bir görüşme gerçekleştirmeyi planladığını ifade eden Erdoğan, ”Yarın arkadaşlar bağlantıları kuracaklar, sayın Putin'le yarın bu konuları ele almayı düşünüyorum. Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da şu anda 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla bu konuları görüşüp Gübre konusunu çözersek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri bu konuyla doyurmuş oluruz. Gübre ile beraber oralara bereket getirmiş oluruz. Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız bunun gayreti içinde olduk. Mevcudun olduğu yüzde 80'i daha çok zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin'i rahatsız etti. Son görüşmelerde gerek Özbekistan'da gerekse ondan önceki tahran görüşmesinde bunlar gündeme geldi. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte hedefimiz olan ülkelere bunu göndermekte, bunların ihracatında başarılı olalım. Burada iki şey önem arz ediyor, tahıl ve gübre. Biz daha Rusya'dan bunları çekmiş değiliz. Bugüne kadar Ukrayna tahılını aldık. Artık tahıl ve gübrede Rusya kanalı devreye girecektir. Sorun olmadığını umut ediyorum” diye konuştu.
Nükleer savaşa gitmenin bedelinin felaket olacağını kaydeden Erdoğan,”Ben nükleer savaşı düşünmek istemiyorum. Bu bir felaket. Bunu bırak konuşmayı düşünmemek gerekir. Bunları zaten inşallah hiç gündeme getirmeden diplomasi yoluyla bu işi çözmek işin en isabetli adımı olacaktır. Biz de burada daha çok adım atalım diyoruz. Ukrayna'nın işgal altındaki bazı bölgelerde referandum düzenlenmesi, Rusya'nın seferberlik düzenlemesi endişe vericidir. Ukrayna'nın özellikle işgal edilen bölgelerde yapılan referandum olayı burada ilhak kararı çıkarsa ki, buradan endişeliyim, çıkabilir. Tanıdığım sayın Putin bir şeyi kafasına koyduysa onu yapar. Yarınki görüşmemiz inşallah randevu verilirse çok çok önemsiyorum. Bu işi inşallah geldiği noktada bırakıp, diplomasiyi devreye sokmuş olalım” dedi.
"TERÖRLE MÜCADELE TEK TARAFLI OLMAZ"
Suriye'de terör örgütü varlık gösterdiği sürece oradaki kararlı mücadelenin devam edeceğini bildiren Erdoğan, ”Sahada gerekli çalışmaları yapıyor, her türlü tedbiri alıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden ne varsa, nerede olursa olsun oralara karşı gerekli adımı atarız ve yapmamız gereken neyse onu da yaparız. Çalışmalarımızı, gerekli ve uygun gördüğümüz anda, kapsamlı bir terörle mücadele harekatına dönüştürmekten asla kaçınmayız. Bölgenin huzurunu da burada temin ediyoruz. Terörle mücadele tek taraflı olmaz. Karşı taraf da buna aynı şekilde olumlu yaklaşması lazım ki netice alalım. ABD ve Rusya'nın vardığımız mutabakatlara uyması gerekiyor. ABD koalisyon güçleriyle adım atarken, biz NATO'da nasıl beraber olacağız. Bu duruma da kimse bizden sessiz kalmasını beklemesin. Amerika ve Rusya'nın 2019 ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması gerekiyor. Sınırdan 30 km güneye, burada PKK ve YPG terör örgütü hala tatbikatlar yapıyor, kamışlı ve çevresinde bunlar eğitimi alıyor. Bu gerçekler ortadayken, Amerikan koalisyon güçleriyle bu adımı atarken, biz NATO'da nasıl beraber olacağız? Şam'la ilgili olarak bizim istihbarat örgütümüz oralarla görüşmeleri yürütüyor. Bizler de istihbarat örgütümüzün aldığı neticelerle yol haritamızı belirliyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD ile F-16 görüşmeleriyle ilgili konuşan Erdoğan, ”Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16'ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhatabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. "NATO'daki en önemli müttefikimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dediler. "Türkiye'ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir" dediler. Biz de şu anda sayın Biden'ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO'nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır. Bizi bu konuda NATO bizi yalnız bırakmayıp, gerekli adımları atacağını düşünüyorum” dedi.
"SOSYAL KONUT PROJESİNDE ARSA SAYISI 1 MİLYONA ÇIKARILACAK"
TOKİ sosyal konut projesi hakkındaki konuşan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına yönelik, ”Sayın Kılıçdaroğlu'nun daire ihtiyacı mı var? Garanti istediğine göre demek ki böyle bir ihtiyacı var herhalde. Böyle bir ihtiyacı varsa TOKİ'ye müracaat eder bitmiş konutlardan imkan tanınabilir. 1 milyon 250 bin TOKİ olarak konut yaptık ya. Biz ilk defa bu alana girmiyoruz ki, nice insan buralardan konut aldılar. Hepsi de bu konutlarda mutlu olduğunu ifade ediyor. 1 ay 1,5 ay önce Esenler'de konut dağılımı yaptık. Orada bir eve gittim. Çaylarını içtim. 3+1 bir konut mutluluklarını gördüm. Kemal Bey dürüst ol, siyaset dürüstlüktür. Enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Bu adımla biz yeniden bir tarih yazıyoruz. Gençlerimiz, 1 milyon 715 bin başvuru yaptı. 5 milyona dayanan bir müracaat var. Projelerimizde ilk kazmayı 25 Ekim'de vuruyoruz. Derdimiz, Türkiye'nin dört bir yanında nerelerde TOKİ olarak konut yapımına başlayacaksak, hepsine aynı anda bir defa temelleri atalım. Bu işi başlatalım istiyoruz” dedi.
Proje kapsamında en kısa zamanda kura tarihlerini açıklayarak adımları atacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bir şeyi daha yapma durumumuz var. Konut arsa, gençlere yönelik olan adım. Ben arsamı alır, altyapısı hazırsa evimi yaparım, diyenlere yönelik de mevcut rakamı artırmak suretiyle, belki 1 milyona belki daha fazlaya çıkarmak suretiyle biz vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak böyle bir imkan tanıyalım istiyoruz. Rakam bu sayıya ulaşınca yeni bir zemin hazırlamak adına böyle bir adımı atalım dedik. Biz altyapısını yapacağız, o da evini yapacak. O mimarilere de uygun olmak kaydıyla, bu adımı atacağız. Türkiye'nin dört bir yanında geçerli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ekibiyle araştırmaları yapıp planlamalarla bu çalışmaları yapınca hangi ilde ne kadar arsa olacak, biz takdim edeceğiz. Bunun adımını bu kura çekiminden önceye yerleştireceğiz. Dün akşam ben Murat beye talimatı verdim, suratle çalışmaları başlat. En kısa zamanda bunun duyurusunu yapalım. Arsa alacak olanlar hemen buraya yönelsinler, onlar da arsalara bu kurayla neresi kime çıkarsa o da orada yerini alsın, dedim. 1 milyon arsa, fazla olabilir ama az olmayacak. Biz bu kadara ulaşırız diye düşünmedik, öngörmedik. 250 bin konutla ilgili geçen bir programda açıklamıştık. Kabine toplantısından sonra demiştim ki, biz seçim sonrasında ikinci etabı başlayabiliriz demiştim. Şartlar bizi öyle bir zorluyor ki, bu arsa altyapısını yaparak bu arsaları verelim, bunu da vatandaşımız kendisi yapsın. Bir taraftan arsalara vatandaşımız altyapısı olarak girsin, o da kendi konutunu yapsın” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DE TEKRAR FAİZ ARTIRIMI OLMAYACAĞINA VURGU YAPAN ERDOĞAN ŞUNLARI KAYDETTİ;
“İnşallah bu yıl adını koyuyorum Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada durum nedir görüyorsunuz ama Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada aşağı yönlü güncelleniyor. Buna rağmen Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispatlayacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda 2022 yılında büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyorum, daha iyisi olacak ama daha kötüsü olmayacak. Ocak'tan itibaren bunun emarelerini çok rahat göreceğiz. Enflasyondan önce ben faize bakıyorum. Faiz noktasında biz yüzde 12'ye indirdik bu oranı. Yatırımcılara çağrımı yapıyorum. Eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere şu an faiz yüzde 12'ye bindi. Daha aşağıya inecek. Enflasyonu baskılayıp aşağıya indirecek. Yatırımcı yatırımında düşük faiz arar.”
Asgari ücret ile ilgili çalışmanın Aralık ayında yapılacağını bildiren Erdoğan, ”Şimdi yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamlarında son tespiti Aralık'ta yapacağız. Arkadaşlarımız çalışıyorlar, değerlendirmeleri yapıp yıl sonu itibarıyla adımları atacağız. 2023'e girerken çok daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Bir defa tereddüt etmeden asgari ücreti yükseltirken, yapılan artışın maliyeti işverenin üzerine bırakmadık, onu da biz üzerimize aldık. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için önümüzdeki ay asıl tespiti yapacağız. Rakam konusunda hiç endişe edilmesin” dedi.
EYT'de son durumu değerlendiren Erdoğan, “Son aşamasına geldi çalışma. Bize sunulan çalışmada da değerlendirme yapacağız” diye konuştu.
Doğalgaz tedariki ile ilgili sorun yaşanmayacağının altını çizen Erdoğan,” Karadeniz doğalgazı devreye girerse işimiz çok daha kolay olacak. Rusya ile bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Doğal gazımız Rusya'dan geliyor. Herhangi bir sorunumuz yok. Bize artı değerler katması konusunda Putin ile görüşmelerim var. Akkuyu devam ediyor. Biz Ruslarla beraber çalışıyoruz. Bu konuda da Putin'le görüşmelerim oldu. Doğal gazda olsun, nükleerde olsun, dayanışmamız sürecek. Sinop nükleer için Bakanlar arasında görüşmeler sürüyor. Bugün dünyada sayılı ülkelerde var. 4 tane bizim sondaj gemimiz var. 2 tane sismik araştırma gemimiz var. Bu gemiler bir taraftan sismik araştırma yapacak, bir taraftan sondaj çalışması yapacak. 10 bin metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetine sahip. İnşallah buralardan doğal gaz, petrol çıkartırız. Ağırlıklı olarak bütün yatırımlar doğal gazda. Çünkü artık her evde doğal gaz talebi oldu. Enerji konusunda sabırlı olalım. Şu anda Karadeniz'deki çalışmaların ardından gemilerimiz Akdeniz'de de çalışmalarına devam edecekler“ açıklamasında bulundu.
Erdoğan, ”Bazı mahfiller, merkez bankamız üzerinde spekülasyon meydana getirmeye çalışıyorlar. Merkez bankası çöktüğünde Türkiye'nin finans sektörü kaybedecek. Bizim Merkez bankamızın döviz rezervi onların beklediği yerlerde değil, hamdolsun iyi bir konumdayız. Biz bu döviz rezervini daha güçlendirerek, artırarak merkez bankaları da kamu bankalarını yeri geldiğinde finanse edebilecek. Merkez bankasının gücünü kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar onlar avucunu yalamaya devam edecekler” dedi.
"YERLİ OTOMOBİL NE ZAMAN YOLLARDA OLACAK?"
Erdoğan, "Hedefimiz 29 Ekim'e TOGG'u yetiştirmek. Çok huzurlu ve rahat bir araç. Ürkütücü bir fiyat olmayacak. Arabanın potansiyeli süper.” cevabını verdi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Borsa'ya girenin çok kazanını olduğu gibi kaybedeni de oluyor. Bizim borsamız kazandıran bir borsa. Hazine ve Maliye Bakanımız hazırlıklarını tamamlıyor. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenecek ve bunu da kamuoyu ile paylaşacağız.”
Seçim beyannamemiz üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Erdoğan seçim mottosunun 'Türkiye'nin Yüzyılı' olacağını belirterek, ”Bu çalışmalarla birlikte biz yola çıkarken Türkiye'yi 4 başlıkla yükselteceğiz demiştik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Biz daha sonra ulaşımı, enerjiyi, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Hepsinden öte demokrasiyle tüm insanımızın rahatlıkla yaşayabileceği bir konuma yükseltmeyi, hak ve özgürlüklerle beraber bunu nasıl işleyeceğiz. Bunları anlattık. Şimdi de bunlar üzerinde çalışmalarımızı arkadaşlarımız kurduğumuz ekiplerle çalışıyor” dedi.
Gençlerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Gencim, genç olarak bu işe başladım. 40 yıl siyasetin içerisinde gençlik kollarından başlayarak geldim. Onun için hep genç kaldım. Gittiğim illerde gündüz toplu açılış, miting yapıyorsam, ondan sonra gençlerle bir araya gelerek sorulu cevaplı program yapıyoruz. Bazen şarkılı falan oluyor. Türkiye'nin değişik yerlerinde heyecan ve coşkuyu gençlerle beraber yaşıyoruz” diye konuştu.
Kabine değişikliği ile ilgili de konuşan Erdoğan, ”Şurada 8 ay kaldı, 8 ay içinde bu tür bir şey yapmak işletme, yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerekir. Futboldaki gibi, adam sakatlandı ne yapacaksın? Olabilir, hiç belli olmaz. Fevkalade bir adım olursa öyle bir adım atılabilir. Helalleşme noktasında sıkıntı varsa her zaman açığım. Küskün olan arkadaşlarımızı kapımızı açmak suretiyle onları partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz, buna devam edeceğiz. AK Parti milletin kurduğu bir partidir. AK Parti dava partisidir, dava içerisinde şahıslara kırgınlık küskünlük olabilir, ancak davaya kırgınlık küskünlük olmaz” dedi.
Erdoğan, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soru üzerine ise şu yanıtı verdi:
“Biz onların adayının kim olup olmayacağıyla inanın zerre kadar ilgilenmiyoruz. Bu bizim derdimiz değil. Biz şu anda en ideal şekilde nasıl hazırlanırız, onun gayreti içindeyiz. Şu an için kurduğumuz ekipler bunun çalışmalarını yapıyor. Bu çalışmaları yaparken bir önceki seçimde siyaset belgemiz nedir, şimdi ne olacak. Bu arkadaşlar çalışmayı yaparken, onlarla daha sonra beraberce oturup konuşacağız. Tayyip Erdoğan'ı benim ülkem tanıyor. Kolay değil bu ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış bir insan olarak ben milletimin tanımadığı bir insan değilim. En rahat kime oy verecek diye soracak olursan, benim milletim en rahat oyunu Tayyip Erdoğan'a verir. Ama diğerlerinin bir eseri var mı? yok. Tayyip Erdoğan milletine yabancı bir isim değil. Benim milletim en rahat oyu Tayyip Erdoğan'a verecektir. Yaptıkları ortada. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir endişe taşımıyorum Cumhur İttifakı olarak o da açıklamasını yaptı. Parti teşkilatımın böyle bir endişesi yok. Önümüzde Güneydoğu, Doğu bu iller var. Samsun, Denizli var. Gidilmedik yer bırakmayacağız. Türkiye yüzyılı çok iddialı bir ifade tarihi bir seçime giriyoruz. Her seçimde bir tasfiye olur mu olur. Bu seçimde birileri tasfiye olacak. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı 2023.”