Erzurum Şehit Tiyatrosu'ndan 'Kadına Şiddete hayır'
Erzurum Şehir Tiyatrosu, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla Kadına Şiddete hayır adlı oyunu 22-31 mayıs tarihleri arasında Medya sanat tiyatro salonunda sahneliyor.
Erzurum Şehir Tiyatrosu, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla ' Kadına Şiddete hayır ' adlı oyunu 22-31 mayıs tarihleri arasında Medya sanat tiyatro salonunda sahneliyor.
Yönetmenliğini Semih Yetimoğlu ' nun yaptığı oyun kadın sığınma evinde kalan kadınlarımızın gerçek hikayelerini anlatılıyor.
Erzurum Şehir Tiyatrosu Yönetmeni Semih Yetimoğlu, oyun hakkındayaptığı açıklamada, 'Kadına yönelik şiddetin toplumsal şiddeti, kötülüğü, nefreti yeniden üreten boyutu, toplumsal yansımaları ve insanın gördüğü zarar olarak iki yönlü etkisi bulunmaktadır. Kadının şiddeti yoğun olarak yaşaması, tüm toplumu etkileyen ağır sonuçları da beraberinde getirmektedir. Şiddeti yaşayan kadınların çocukları da ya istismar edilmekte ya da o şiddeti bizzat yaşamaktadırlar. Ya da en azından görgü tanıklarıdırlar. Yapılan araştırmalar sonucunda bu çocukların yüzde 85'in şiddetin potansiyel uygulayıcıları ya da kurbanları olarak yetiştikleri tespit edilmiştir.
Ülkemizde başka nedenlerle yaşadığımız terör olaylarının yaygınlaşmasına, kadına ve çocuğa yapılan şiddetin fazlasıyla destek verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şiddetin ikinci etkisi de, bireysel anlamda kadınlarımızın ve çocuklarımızın ruhsal hastalıklar, kin ve nefret gibi olumsuz davranışlar, kendileri dışında herkesi düşman görmek gibi psikolojik nevrozlar, huzursuzluk, depresyon, bedensel ağrı ve gerginlikler, aile yapısının bozulması ve üretkenliğin azalması gibi sorunlarını çoğaltmaktadır. Aile yapısı güçlü olan milletin devlet yapısı da çok güçlü olacaktır; çünkü aile toplumun özüdür. Manevi değerlerini kaybeden aile yapısı çöken ülkenin manevi çöküşü de hızlı olmuştur. Başlarda yalnızca aile ortamlarında yaşanan dejenerasyon zamanla toplumun tüm kesimlerine yayılır. Sevgi saygı ve sadakat yerine kıskançlık ikiyüzlülük alay gibi kötü davranışlar ortaya çıkar. Tüm sistem çıkar ilişkileri ahlaki dejenerasyon ve maddi beklentiler üzerine kurulu hale gelir. Güven adalet şefkat ve merhamet körelince bireylerin bir arada huzur ve barış içinde yaşamaları da imkansızlaşır.' diye konuştu.
Yönetmenliğini Semih Yetimoğlu ' nun yaptığı oyun kadın sığınma evinde kalan kadınlarımızın gerçek hikayelerini anlatılıyor.
Erzurum Şehir Tiyatrosu Yönetmeni Semih Yetimoğlu, oyun hakkındayaptığı açıklamada, 'Kadına yönelik şiddetin toplumsal şiddeti, kötülüğü, nefreti yeniden üreten boyutu, toplumsal yansımaları ve insanın gördüğü zarar olarak iki yönlü etkisi bulunmaktadır. Kadının şiddeti yoğun olarak yaşaması, tüm toplumu etkileyen ağır sonuçları da beraberinde getirmektedir. Şiddeti yaşayan kadınların çocukları da ya istismar edilmekte ya da o şiddeti bizzat yaşamaktadırlar. Ya da en azından görgü tanıklarıdırlar. Yapılan araştırmalar sonucunda bu çocukların yüzde 85'in şiddetin potansiyel uygulayıcıları ya da kurbanları olarak yetiştikleri tespit edilmiştir.
Ülkemizde başka nedenlerle yaşadığımız terör olaylarının yaygınlaşmasına, kadına ve çocuğa yapılan şiddetin fazlasıyla destek verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şiddetin ikinci etkisi de, bireysel anlamda kadınlarımızın ve çocuklarımızın ruhsal hastalıklar, kin ve nefret gibi olumsuz davranışlar, kendileri dışında herkesi düşman görmek gibi psikolojik nevrozlar, huzursuzluk, depresyon, bedensel ağrı ve gerginlikler, aile yapısının bozulması ve üretkenliğin azalması gibi sorunlarını çoğaltmaktadır. Aile yapısı güçlü olan milletin devlet yapısı da çok güçlü olacaktır; çünkü aile toplumun özüdür. Manevi değerlerini kaybeden aile yapısı çöken ülkenin manevi çöküşü de hızlı olmuştur. Başlarda yalnızca aile ortamlarında yaşanan dejenerasyon zamanla toplumun tüm kesimlerine yayılır. Sevgi saygı ve sadakat yerine kıskançlık ikiyüzlülük alay gibi kötü davranışlar ortaya çıkar. Tüm sistem çıkar ilişkileri ahlaki dejenerasyon ve maddi beklentiler üzerine kurulu hale gelir. Güven adalet şefkat ve merhamet körelince bireylerin bir arada huzur ve barış içinde yaşamaları da imkansızlaşır.' diye konuştu.