'Evin Okula Yakınlaştırılması Projesi' semineri yapıldı
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından Evin Okula Yakınlaştırılması projesi kapsamında Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi okulunda seminer düzenlendi. Seminere İl Müftü Yardımcısı Harun Özkan katıldı.
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından 'Evin Okula Yakınlaştırılması' projesi kapsamında Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi okulunda seminer düzenlendi. Seminere İl Müftü Yardımcısı Harun Özkan katıldı.
Katıldığı seminer vesilesiyle bir konuşma yapan Müftü Yardımcısı Harun Özkan öğrencilerin ahlki gelişimine dair önemli tespitleri dile getirdi. Özkan seminerde 'Çocuklarımızın, okulda aldıkları eğitimin yanısıra, evde ailelerinin kendilerine her zaman lisn-ı hal ile örneklik yapmalarının önemi'ne vurgu yaptı. Peygamberimizin; 'Hiçbir baba evldına güzel edep ve terbiyeden daha değerli ve üstün bir miras bırakamaz.' (Tirmizi) hadisinden hareketle, 'insanın ilesine karşı sorumlu olduğu maddî ihtiyaçlarının yanında bir de mnevî ihtiyaçları vardır. Onlara inanmaları gereken iman esaslarını ve uymaları gereken ahlk esaslarını öğretmek, ebeveylerin sorumluluğu altındadır. Esasen bu mnevî ihtiyaçların temin edilmesi daha mühimdir.
Allah Tel'nın bizlere büyük ihsanı ve lütfü olan çocuklarımızı, gözümüzün nuru, kalbimizin neşesi ve hayatımızın bir süsü olarak biliriz. Ne var ki bu, son derece değerli olan yavrularımız için yeterli değildir. Onları iyi eğitip güzel terbiye etmek, iyi ahlk sahibi bir kişiliğe kavuşturmak gibi yerine getirmemiz gereken önemli pek çok sorumluluklarımız vardır. Zira Allah (c.c), bizi bunlardan sorguya çekecektir. Bu sorumlulukları yerine getirmek, bizim için ebedî mükfat sebebidir.
Kişinin çoluk-çocuk sahibi olması, beraberinde büyük sorumluluklar gerektiren bir durumdur. Nitekim yüce dinimizde anne baba ile çocuk arasındaki münasebetler hem ahlkî hem de hukukî yönden belli esaslara bağlanmıştır. Durum böyle olunca çocuğun varlığı ciddîye alınmalı; iyi, güzel ahlk sahibi bir kişi olarak yetişmesi için her türlü gayret ve fedakrlık gösterilmelidir' dedi.
Programa, müftü yardımcımız ile birlikte katılan Sûriye'li imam Mahmûd Şahvûd ise kendisine verilen söz hakkı üzerine konuşmasında; 'Suriye'nin eğitim imknları açısından kısıtlı bir yaşantıya sahip olduğunu, Türkiye'deki eğitim kurumlarının çok modern ve donanım zenginliğine sahip olduğunu ve bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini' anlattı. 'Allh'ın nimetlerini elimizden almaması için çok çalışıp başarılı olmamız ve dine hizmet etmemiz gerektiğini' söyledi. 'Suriye'nin başına ne geldi ise, israf ve savurganlıkları, ellerindeki nimetlerin kadrini bilemedikleri sebebiyle geldiğini ve israftan sakınmanın zorunluluğunu' anlattı.
Yapılan seminer çalışmalarının sonunda öğrenci velilerine okul yönetimi tarafından katılım sertifikaları verildi.
Katıldığı seminer vesilesiyle bir konuşma yapan Müftü Yardımcısı Harun Özkan öğrencilerin ahlki gelişimine dair önemli tespitleri dile getirdi. Özkan seminerde 'Çocuklarımızın, okulda aldıkları eğitimin yanısıra, evde ailelerinin kendilerine her zaman lisn-ı hal ile örneklik yapmalarının önemi'ne vurgu yaptı. Peygamberimizin; 'Hiçbir baba evldına güzel edep ve terbiyeden daha değerli ve üstün bir miras bırakamaz.' (Tirmizi) hadisinden hareketle, 'insanın ilesine karşı sorumlu olduğu maddî ihtiyaçlarının yanında bir de mnevî ihtiyaçları vardır. Onlara inanmaları gereken iman esaslarını ve uymaları gereken ahlk esaslarını öğretmek, ebeveylerin sorumluluğu altındadır. Esasen bu mnevî ihtiyaçların temin edilmesi daha mühimdir.
Allah Tel'nın bizlere büyük ihsanı ve lütfü olan çocuklarımızı, gözümüzün nuru, kalbimizin neşesi ve hayatımızın bir süsü olarak biliriz. Ne var ki bu, son derece değerli olan yavrularımız için yeterli değildir. Onları iyi eğitip güzel terbiye etmek, iyi ahlk sahibi bir kişiliğe kavuşturmak gibi yerine getirmemiz gereken önemli pek çok sorumluluklarımız vardır. Zira Allah (c.c), bizi bunlardan sorguya çekecektir. Bu sorumlulukları yerine getirmek, bizim için ebedî mükfat sebebidir.
Kişinin çoluk-çocuk sahibi olması, beraberinde büyük sorumluluklar gerektiren bir durumdur. Nitekim yüce dinimizde anne baba ile çocuk arasındaki münasebetler hem ahlkî hem de hukukî yönden belli esaslara bağlanmıştır. Durum böyle olunca çocuğun varlığı ciddîye alınmalı; iyi, güzel ahlk sahibi bir kişi olarak yetişmesi için her türlü gayret ve fedakrlık gösterilmelidir' dedi.
Programa, müftü yardımcımız ile birlikte katılan Sûriye'li imam Mahmûd Şahvûd ise kendisine verilen söz hakkı üzerine konuşmasında; 'Suriye'nin eğitim imknları açısından kısıtlı bir yaşantıya sahip olduğunu, Türkiye'deki eğitim kurumlarının çok modern ve donanım zenginliğine sahip olduğunu ve bunun kıymetinin bilinmesi gerektiğini' anlattı. 'Allh'ın nimetlerini elimizden almaması için çok çalışıp başarılı olmamız ve dine hizmet etmemiz gerektiğini' söyledi. 'Suriye'nin başına ne geldi ise, israf ve savurganlıkları, ellerindeki nimetlerin kadrini bilemedikleri sebebiyle geldiğini ve israftan sakınmanın zorunluluğunu' anlattı.
Yapılan seminer çalışmalarının sonunda öğrenci velilerine okul yönetimi tarafından katılım sertifikaları verildi.