Hamilelik döneminde beslenmeye dikkat
Gebeliğin, bağışıklığın arttırılmasının gerekli olduğu en önemli zamanlardan biri olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, hamilelik döneminde beslenmeye dikkat edilmesi konusun da uyarılar da bulundu.
Gebeliğin, bağışıklığın arttırılmasının gerekli olduğu en önemli zamanlardan biri olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, hamilelik döneminde beslenmeye dikkat edilmesi konusun da uyarılar da bulundu.
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, 'Annenin bağışıklık sisteminin düzenli çalışması bebeğin büyüme ve gelişmesini korur, bu sistem düzenli çalışmaz ise bebek vücutta bir yabancı madde olarak görür, annenin vücudu kendini savunmaya geçer ve yabancı maddeyi uzaklaştırmaya çalışır, bu da bebek için tehlikeli bir durum oluşturur. Ayrıca hamile kadınlar gıda kaynaklı hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır. Neyse ki doğru beslenme, yeterli uyku ve yeterli egzersiz ile gebelik esnasında bir hastalığa yakalanma riski büyük ölçüde azaltılabilmektedir' dedi.
Hastalığın süresini en aza indirmek veya sağlıklı, hastalıksız bir gebeliğin devamı için enerji seviyelerini arttırmak adına 5 önemli beslenme stratejisinin olduğunu ifade eden Yıldırım, 'Bunlar: Çinko ve diğer birkaç vitamin ve mineralleri yeterli düzeyde alın: Optimal bağışıklık sisteminin devamlılığı için çinko başta olmak üzere selenyum, demir, bakır mineralleri ile A, C, E, B6 ve folik asit vitaminleri çok önemlidir. Bu bağışıklığı arttırıcı besin öğelerini günlük prenatal (doğum öncesi) bir vitamin alımı ile birlikte farklı renk ve sebzeler, düşük cıva içeriğine sahip balıklar, tam tahıllar ve düşük yağlı süt ürünlerinden zengin bir diyet ile karşılayabiliriz. Bu önemli bağışıklık sistemini arttırıcı besin öğelerini en yoğun olarak mantar, turunçgiller, deniz ürünleri, pazı, zenginleştirilmiş tahıllar ve ekmekte bulabilirsiniz. Optimal bağışıklık fonksiyonu için bu besinlerden en az birini günlük beslenmenizde mutlaka bulundurun. Pestisit ve toksinlerden kaçının: Pestisit ve toksinler bağışıklık sistem fonksiyonlarını azaltırlar. Besinlerin organik olanları tercih edilebilir. Organik alamıyor olmanız bağışıklık sistemi için çok önemli fonksiyonlara sahip besleyici meyve ve sebze tüketimini bırakmanız anlamına gelmemelidir. Bir sprey şişesine 3 bardak su ve 1 bardak sirke ekleyip meyve ve sebzelerin üzerine yüzeylerini kaplıyacak şekilde 6 kez püskürtün, ardından soğuk suyun altında iyice yıkayıp durulayın. Herhangi bir kontaminasyon (bulaşma) riski kalmayacaktır. Beyaz ton balığı (orkinos), kılıç balığı ya da kral uskumru gibi büyük balıklardaki civa içeriğinden sakının. Düşük civa içeriğine sahip yağlı balıklar somon, uskumru, ringa, alabalık, sardalya gibi hem omega 3 yağ asidinden zengin hem de bağışıklık arttırıcı selenyum, B6 vitamini ve E vitamini içerirler. Bağırsak sağlığı için probiyotiklere yönelin: Bağırsaklar vücuttaki bağışıklık sisteminin yüzde 60'ını oluştururlar bu yüzden bağırsakları sağlıklı tutmak hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Yeterli miktarda A vitamini almak bağırsak yolu duvarlarındaki hücreleri desteklemek açısından gereklidir. Soğuk su balıklarında bulunan yağ asitleri ve zeytinyağ da sağlıklı gastrointestinal hücre zarlarının devamlılığı için önemlidir. Lifte (posa) bağırsak sağlığı için önemli bir besindir. Lif kolondaki dost bakteriler tarafından kısa zincirli yağ asitlerine fermente olur bu da gastrointestinal sistem hücreleri tarafından yakıt olarak kullanılır. Bu olay sağlıklı gastrointestinal sistem devamlılığı için gereklidir. Probiyotikler- kefir ve yoğurt gibi kültürlü süt ürünlerinde bulunan dost bakterilerdir, vücutta zararlı bakterilerin kolonize olmalarını önleyip, B12 ve K vitamini gibi temel vitaminlerin bağırsakta sentezinde rol oynadıklarından oldukça önemlidir. Probiyotik suplemanlar (besin destekleri) irritabl bağırsak sendromu (spastik kolon) ya da Crohn hastalığı gibi rahatsızlığı olan bireylerde gastrointestinal problemleri azaltmada kullanılabilmektedir. Probiyotik besin destekleri süt, yoğurt ve diğer süt ürünleri ile birlikte tüketildiğinde mide asidini baskılayıp bakterilerin bağırsakta hayatta kalma şansını arttırabilmektedirler. Süt ürünlerinin buzdolabında saklanması probiyotik aktivitenin devamlılığını sağlar. Yoğurttaki laktik asit içeriği kültürlerin yaşaması için bir engel oluştursada kısa dönem soğutma işlemi bile kültür devamlılığını sağlayacaktır. Fitonutrientlerden zengin beslenin: Karotenoidler, ellajik asit, flavonoidler ve resveratrol gibi hastalıklarla savaşan antioksidanlar ve fitonutrientlerden zengin bir diyet takibi bağışıklık sisteminin arttırılmasında önemli role sahiptirler. Bu bileşikler bitkisel besinlerde bulunur ve çeşitli ve renkli sebze ve meyve tüketimi ile elde edilebilir. Örneğin 1 bardak pişmiş lahana sadece 36 kalori içerirken günlük A ve K vitamini ihtiyacının %100 ünden fazlasını , günlük C vitamini ihtiyacının da yüzde 89'unu karşılar. Meyve ve sebzeleri herhangi bir işlemden geçirmeden doğal formlarında tüketin ve bol bol besin öğesi kazanın. Elma suyu içmek yerine elmanın kendisini yiyin, tatlı patates cipsi yemek yerine tatlı patates yiyin, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih edin vb. Besin Güvenliği Uygulamalarına dikkat edin: Hamilelik esnasında bağışıklık sistemi zayıf olduğu için gıda kaynaklı hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Gıda zehirlenmesi bebek için ciddi sonuçlar doğurabildiğinden tüketilen besinlerde gıda güvenliğine dikkat etmek önemlidir' açıklamalarında bulundu.
Bir yemeği hazırlamadan önce ellerin ve mutfak yüzeylerinin sıcak ve sabunlu su ile yıkanması gerektiğini belirten Yıldırım, 'Her türlü çiğ veya az pişmiş deniz ürünü ve yumurta tüketiminden kaçının. Ev yapımı mayonez ve Sezar salata sosunda bile çiğ yumurtaya rastlanabilmektedir. Çiğ sebze ve meyveleri bol su ile iyice yıkayın, sirkeli su da bekletilebilir, çiğ filizlerden kaçının. Listeriozisi önlemek için sıcak buharda pişirilmediği sürece tütsülenmiş ya da salamura balık, soğuk etler, işlenmiş et ürünleri vb. tüketmeyin' şeklinde konuştu.
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, 'Annenin bağışıklık sisteminin düzenli çalışması bebeğin büyüme ve gelişmesini korur, bu sistem düzenli çalışmaz ise bebek vücutta bir yabancı madde olarak görür, annenin vücudu kendini savunmaya geçer ve yabancı maddeyi uzaklaştırmaya çalışır, bu da bebek için tehlikeli bir durum oluşturur. Ayrıca hamile kadınlar gıda kaynaklı hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır. Neyse ki doğru beslenme, yeterli uyku ve yeterli egzersiz ile gebelik esnasında bir hastalığa yakalanma riski büyük ölçüde azaltılabilmektedir' dedi.
Hastalığın süresini en aza indirmek veya sağlıklı, hastalıksız bir gebeliğin devamı için enerji seviyelerini arttırmak adına 5 önemli beslenme stratejisinin olduğunu ifade eden Yıldırım, 'Bunlar: Çinko ve diğer birkaç vitamin ve mineralleri yeterli düzeyde alın: Optimal bağışıklık sisteminin devamlılığı için çinko başta olmak üzere selenyum, demir, bakır mineralleri ile A, C, E, B6 ve folik asit vitaminleri çok önemlidir. Bu bağışıklığı arttırıcı besin öğelerini günlük prenatal (doğum öncesi) bir vitamin alımı ile birlikte farklı renk ve sebzeler, düşük cıva içeriğine sahip balıklar, tam tahıllar ve düşük yağlı süt ürünlerinden zengin bir diyet ile karşılayabiliriz. Bu önemli bağışıklık sistemini arttırıcı besin öğelerini en yoğun olarak mantar, turunçgiller, deniz ürünleri, pazı, zenginleştirilmiş tahıllar ve ekmekte bulabilirsiniz. Optimal bağışıklık fonksiyonu için bu besinlerden en az birini günlük beslenmenizde mutlaka bulundurun. Pestisit ve toksinlerden kaçının: Pestisit ve toksinler bağışıklık sistem fonksiyonlarını azaltırlar. Besinlerin organik olanları tercih edilebilir. Organik alamıyor olmanız bağışıklık sistemi için çok önemli fonksiyonlara sahip besleyici meyve ve sebze tüketimini bırakmanız anlamına gelmemelidir. Bir sprey şişesine 3 bardak su ve 1 bardak sirke ekleyip meyve ve sebzelerin üzerine yüzeylerini kaplıyacak şekilde 6 kez püskürtün, ardından soğuk suyun altında iyice yıkayıp durulayın. Herhangi bir kontaminasyon (bulaşma) riski kalmayacaktır. Beyaz ton balığı (orkinos), kılıç balığı ya da kral uskumru gibi büyük balıklardaki civa içeriğinden sakının. Düşük civa içeriğine sahip yağlı balıklar somon, uskumru, ringa, alabalık, sardalya gibi hem omega 3 yağ asidinden zengin hem de bağışıklık arttırıcı selenyum, B6 vitamini ve E vitamini içerirler. Bağırsak sağlığı için probiyotiklere yönelin: Bağırsaklar vücuttaki bağışıklık sisteminin yüzde 60'ını oluştururlar bu yüzden bağırsakları sağlıklı tutmak hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Yeterli miktarda A vitamini almak bağırsak yolu duvarlarındaki hücreleri desteklemek açısından gereklidir. Soğuk su balıklarında bulunan yağ asitleri ve zeytinyağ da sağlıklı gastrointestinal hücre zarlarının devamlılığı için önemlidir. Lifte (posa) bağırsak sağlığı için önemli bir besindir. Lif kolondaki dost bakteriler tarafından kısa zincirli yağ asitlerine fermente olur bu da gastrointestinal sistem hücreleri tarafından yakıt olarak kullanılır. Bu olay sağlıklı gastrointestinal sistem devamlılığı için gereklidir. Probiyotikler- kefir ve yoğurt gibi kültürlü süt ürünlerinde bulunan dost bakterilerdir, vücutta zararlı bakterilerin kolonize olmalarını önleyip, B12 ve K vitamini gibi temel vitaminlerin bağırsakta sentezinde rol oynadıklarından oldukça önemlidir. Probiyotik suplemanlar (besin destekleri) irritabl bağırsak sendromu (spastik kolon) ya da Crohn hastalığı gibi rahatsızlığı olan bireylerde gastrointestinal problemleri azaltmada kullanılabilmektedir. Probiyotik besin destekleri süt, yoğurt ve diğer süt ürünleri ile birlikte tüketildiğinde mide asidini baskılayıp bakterilerin bağırsakta hayatta kalma şansını arttırabilmektedirler. Süt ürünlerinin buzdolabında saklanması probiyotik aktivitenin devamlılığını sağlar. Yoğurttaki laktik asit içeriği kültürlerin yaşaması için bir engel oluştursada kısa dönem soğutma işlemi bile kültür devamlılığını sağlayacaktır. Fitonutrientlerden zengin beslenin: Karotenoidler, ellajik asit, flavonoidler ve resveratrol gibi hastalıklarla savaşan antioksidanlar ve fitonutrientlerden zengin bir diyet takibi bağışıklık sisteminin arttırılmasında önemli role sahiptirler. Bu bileşikler bitkisel besinlerde bulunur ve çeşitli ve renkli sebze ve meyve tüketimi ile elde edilebilir. Örneğin 1 bardak pişmiş lahana sadece 36 kalori içerirken günlük A ve K vitamini ihtiyacının %100 ünden fazlasını , günlük C vitamini ihtiyacının da yüzde 89'unu karşılar. Meyve ve sebzeleri herhangi bir işlemden geçirmeden doğal formlarında tüketin ve bol bol besin öğesi kazanın. Elma suyu içmek yerine elmanın kendisini yiyin, tatlı patates cipsi yemek yerine tatlı patates yiyin, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih edin vb. Besin Güvenliği Uygulamalarına dikkat edin: Hamilelik esnasında bağışıklık sistemi zayıf olduğu için gıda kaynaklı hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Gıda zehirlenmesi bebek için ciddi sonuçlar doğurabildiğinden tüketilen besinlerde gıda güvenliğine dikkat etmek önemlidir' açıklamalarında bulundu.
Bir yemeği hazırlamadan önce ellerin ve mutfak yüzeylerinin sıcak ve sabunlu su ile yıkanması gerektiğini belirten Yıldırım, 'Her türlü çiğ veya az pişmiş deniz ürünü ve yumurta tüketiminden kaçının. Ev yapımı mayonez ve Sezar salata sosunda bile çiğ yumurtaya rastlanabilmektedir. Çiğ sebze ve meyveleri bol su ile iyice yıkayın, sirkeli su da bekletilebilir, çiğ filizlerden kaçının. Listeriozisi önlemek için sıcak buharda pişirilmediği sürece tütsülenmiş ya da salamura balık, soğuk etler, işlenmiş et ürünleri vb. tüketmeyin' şeklinde konuştu.