HTS kayıtlarına göre FETÖ imamı ile 15 kez görüşülmüş
Malatya'daki FETÖ/PDY davasında, darbe girişiminde etkin rol oynamakla suçlanan dönemin 2'nci Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş'ın telefonuyla, darbe girişimi gecesi Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Kurmay Albay Bilal Akyüz ile 12 defa görüşüldüğü ortaya çıktı.
Malatya'daki FETÖ/PDY davasında, darbe girişiminde etkin rol oynamakla suçlanan dönemin 2'nci Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş'ın telefonuyla, darbe girişimi gecesi Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Kurmay Albay Bilal Akyüz ile 12 defa görüşüldüğü ortaya çıktı.
15 Temmuz'da darbe kalkışması sırasında önemli noktalardan biri olan Malatya'daki 2. Ordu Komutanlığında görevli askerlerin yargılandığı 28'i tutuklu 76 sanıklı davada savunmaların alınmasına devam ediliyor. Yakınca Spor Salonu'nda görülen yedinci duruşmada öğleden sonraki celsede dönemin 2'nci Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş savunma yaptı.
İddianamede Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan 'Harekat Yıldırım' öncelik dereceli gizli mesaj formunda 2. Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı olarak görevlendirilen ve Sıkıyönetim Emrinin gereği olarak askerin kışla dışına çıkılması emrini verdiği suçlamaları ile darbe girişiminde etkin rol oynadığı belirtilen Zeki Karataş, tam olarak hazırlayamadığını söylediği savunmasını 4 aşamalı olarak gerçekleştirdi.
'Bankada deste deste param olurdu'
'Bir örgüt tarafından destekleniyor olsam bankada deste deste paralarım olurdu' diyerek savunmasına başlayan Karataş, 15 Temmuz günü akşam saatlerinde lojmana gitmek için Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte karargahtan çıktıklarını ifade ederek, 'Mustafa Serdar Sevgili ile Kara Havacılık Alayına hayırlı olsun demek için gittik. Ziyaret sonrasında mesaj emrinin geldiğini öğrendik. Ordu hareket merkezine gittik, 3 emre baktık kısaca, bu konuda kimseye emir vermedik. Kurmay Başkan vekili Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin talebi üzerine beraber ordu komutanına konuta arza gittik' ifadesini kullandı.
'Can güvenliği için uzun namlulu silahı aldım'
Darbe girişimini önceden haber aldığı yönündeki suçlamaların asılsız olduğunu ileri süren Karataş, olay gecesi uzun namlulu silahla dolaşmasını da şu sözlerle savundu:
'Odamdayken nizamiyeden silah sesleri geldi. Ben de can güvenliğini sağlamak adına Güneydoğu'da çalışmamın da refleksi ile yakın korumama tahsis edilen silahımı yanıma aldım. Belimde tabanca olsaydı, makineli tüfeği almazdım. Silahla dışarı asla çıkmadım. Çatışma esnasında silah kullandığım iddiasını kabul etmiyorum.'
Olay gecesi nizamiye bölgesine sadece bir kere gittiğini savunan Karataş, bunun da Kurmay Başkanının emri ile Yüzbaşı Kemal Keskin ile konuşmak için olduğunu ileri sürdü. Kurmay Başkanı Avni Angun tarafından yazıldığı belirtilen 'Darbeye iştirak edenlerin isimleri' listesinde adının olmasının haksızlık olduğunu kaydeden Karataş, 'Ordu komutanımız ve kurmay başkanımızın emirlerini yerine getirmediğim herhangi bir an olmamıştır' iddiasında bulundu.
'Telefon hatlarını kesmekten vazgeçtim'
İddianamede karargahtaki 4 adet telefon hattının kesilmesi emrini verdiği iddiası üzerine konuşan Karataş, 'Televizyondan Genelkurmay Başkanlığının darbeciler tarafından ele geçirildiğini izleyince, karargahtaki hatların kesilmesi emrini verdim ancak Ordu Komutanımız buna karşı çıkınca bundan vazgeçtim' diye konuştu.
Savunmasında diğer sanıkların hakkında söylediği iddialara da değinen Karataş, 'Sonuç olarak FETÖ/PDY üyesi olarak suç teşkil edecek bir husus yoktur. Yurtta Sulh konseyi tarafıma özel bir görev verilmediğinden, kışla dışına çıkılması emri vermediğimden, kişisel emniyetim dışından asla silah taşıma düşüncesi olmadığından tahliyemi talep ediyorum' dedi.
FETÖ üyesi olmayı şahsına yapılmış bir hakaret kabul ettiğini ifade eden Karataş, 'Asla tasvip etmediğim darbe girişiminden önceden haberdar olmadım' iddiasında bulundu.
Karataş'ın savunmasının ardından soru cevap kısmına geçildi. Odasında bulunan bazı evrakların sorulması üzerine bir çoğunu hatırlamadığını ifade eden Karataş, 'Hareket Yıldırım mesajını okuyunca ne yaptınız' sorusuna ise 'Ne yapacağımızı kestiremedik, heyecanlandık. Emir komuta Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'de olduğu için kararı ona bıraktım' diyerek cevapladı.
'Konuta gitmek için Serdar Paşa ısrar etti'
Mahkeme Başkanının 'Neden Ordu Komutanın konutuna Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte gittin' sorusunu, 'Ben kalayım dedim ama buna rağmen Serdar Paşa önemli bir evrak diye ısrar etti' diyerek cevaplayan Karataş, konuta Bahadır Albayın neden geldiğinin sorulmasına 'Bilmiyorum' cevabını verdi.
Yurtta Sulh Konseyindeki isimlerin kimler olduğunu bilmediğini savunan Karataş, 'İmzası bulunan komutanı herkes ne kadar tanıyorsa o kadar tanıyorum' diye konuştu.
'Binbaşı Bülent Kuzucu, Yarbay Suat Özocak ve Kurmay Başkanı Avni Angun'un kelepçelendiği bir ortamda senin orada rahatça dolaşmanın bir açıklaması var mıdır' sorusuna Karataş, 'Ortam karışıktı kimin ne yaptığı tam net değildi' cevabı verdi. Yine Ordu Komutanı Huduti'nin darbe yanlısı mı yoksa karşıtı mı olduğunun sorulması üzerine sanık Karataş, 'Darbe karşıtı yönünde olduğunu düşünüyorum' dedi.
'Fetullah Gülen ile görüşmedim'
'Hiç yurt dışına eğitime gittim mi' sorusuna, 'Evet 2011 yılında 7 günlüğüne ABD'ye gittim' cevabını veren sanık Karataş'a Mahkeme Başkanı 'Hiç Fetullah Gülen ile görüştün mü' diye sordu. Karataş soruya, 'Hayır görüşmedim' cevabını verdi. FETÖ'nün ilgi alanına hiçbir zaman girmediğini ileri süren Karataş, odasında ele geçirilen dokümanlar arasında bulunan 'Fetullah Gülen Cemaati' konulu belgenin sorulması üzerine ise 'O yapıyı tanımak için olduğunu düşünüyorum. Nasıl teşkilatlandıklarını anlatan bir doküman' dedi.
Kara Kuvvetleri imamı ile darbe gecesi sır görüşmeler
Daha sonra söz alan Savcı İsmail Gökhan Orman ise Zeki Karataş'a 'Sanki hiç o ortamda olmamışsınız gibi sorulara cevaplar veriyorsunuz' dedi. Savcının 'Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Bilal Akyüz ile hiç görüştünüz mü?' sorusuna 'Hayır hiç görüşmem olmadı' diyen Karataş'a savcı HTS kayıtlarını çıkardı. Dava savcısı, sanık Zeki Karataş'ın telefonundan HTS kayıtlarına göre Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Albay Bilal Akyüz ile darbe girişimi gecesi 12 kez görüşüldüğünü ve aynı şekilde Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile de 3 kez görüşüldüğünü söyledi.
Karataş görüşmeyi kabul etmezken, söz verilen sanık Mustafa Serdar Sevgili bahse konu telefonun makam telefonu olduğunu ve böyle bir konuşma yapmadığını savundu.
Yine savcı Orman'ın 'Bilal Akyüz'ün Ankara'da darbeden bir gün önce bir toplantı tertiplediği ve burada kararlar aldığının bilindiğini belirterek 'bu toplantılara katıldınız mı' sorusu üzerine sanık Karataş, 'Hayır' cevabı verdi.
Savcı İsmail Gökhan Orman'ın, 15 Temmuz günü saat 23.52'de 'Mehmet Yılmaz' adına kayıtlı biriyle görüşüp görüşmediğini sorması üzerine sanık Karataş 'Hayır konuşmadım, tanımıyorum böyle birini' diye cevap verdi. Aynı şekilde sanık Mustafa Serdar Sevgili de böyle bir kişi ile görüşmediğini belirtince savcı, ''HTS kayıtlarına göre bu numarayla her iki sanığın da telefonla görüştüğü görülüyor' dedi.
15 Temmuz'da darbe kalkışması sırasında önemli noktalardan biri olan Malatya'daki 2. Ordu Komutanlığında görevli askerlerin yargılandığı 28'i tutuklu 76 sanıklı davada savunmaların alınmasına devam ediliyor. Yakınca Spor Salonu'nda görülen yedinci duruşmada öğleden sonraki celsede dönemin 2'nci Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş savunma yaptı.
İddianamede Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan 'Harekat Yıldırım' öncelik dereceli gizli mesaj formunda 2. Ordu Komutanlığı Harekat Destek Yarbaşkanı olarak görevlendirilen ve Sıkıyönetim Emrinin gereği olarak askerin kışla dışına çıkılması emrini verdiği suçlamaları ile darbe girişiminde etkin rol oynadığı belirtilen Zeki Karataş, tam olarak hazırlayamadığını söylediği savunmasını 4 aşamalı olarak gerçekleştirdi.
'Bankada deste deste param olurdu'
'Bir örgüt tarafından destekleniyor olsam bankada deste deste paralarım olurdu' diyerek savunmasına başlayan Karataş, 15 Temmuz günü akşam saatlerinde lojmana gitmek için Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte karargahtan çıktıklarını ifade ederek, 'Mustafa Serdar Sevgili ile Kara Havacılık Alayına hayırlı olsun demek için gittik. Ziyaret sonrasında mesaj emrinin geldiğini öğrendik. Ordu hareket merkezine gittik, 3 emre baktık kısaca, bu konuda kimseye emir vermedik. Kurmay Başkan vekili Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin talebi üzerine beraber ordu komutanına konuta arza gittik' ifadesini kullandı.
'Can güvenliği için uzun namlulu silahı aldım'
Darbe girişimini önceden haber aldığı yönündeki suçlamaların asılsız olduğunu ileri süren Karataş, olay gecesi uzun namlulu silahla dolaşmasını da şu sözlerle savundu:
'Odamdayken nizamiyeden silah sesleri geldi. Ben de can güvenliğini sağlamak adına Güneydoğu'da çalışmamın da refleksi ile yakın korumama tahsis edilen silahımı yanıma aldım. Belimde tabanca olsaydı, makineli tüfeği almazdım. Silahla dışarı asla çıkmadım. Çatışma esnasında silah kullandığım iddiasını kabul etmiyorum.'
Olay gecesi nizamiye bölgesine sadece bir kere gittiğini savunan Karataş, bunun da Kurmay Başkanının emri ile Yüzbaşı Kemal Keskin ile konuşmak için olduğunu ileri sürdü. Kurmay Başkanı Avni Angun tarafından yazıldığı belirtilen 'Darbeye iştirak edenlerin isimleri' listesinde adının olmasının haksızlık olduğunu kaydeden Karataş, 'Ordu komutanımız ve kurmay başkanımızın emirlerini yerine getirmediğim herhangi bir an olmamıştır' iddiasında bulundu.
'Telefon hatlarını kesmekten vazgeçtim'
İddianamede karargahtaki 4 adet telefon hattının kesilmesi emrini verdiği iddiası üzerine konuşan Karataş, 'Televizyondan Genelkurmay Başkanlığının darbeciler tarafından ele geçirildiğini izleyince, karargahtaki hatların kesilmesi emrini verdim ancak Ordu Komutanımız buna karşı çıkınca bundan vazgeçtim' diye konuştu.
Savunmasında diğer sanıkların hakkında söylediği iddialara da değinen Karataş, 'Sonuç olarak FETÖ/PDY üyesi olarak suç teşkil edecek bir husus yoktur. Yurtta Sulh konseyi tarafıma özel bir görev verilmediğinden, kışla dışına çıkılması emri vermediğimden, kişisel emniyetim dışından asla silah taşıma düşüncesi olmadığından tahliyemi talep ediyorum' dedi.
FETÖ üyesi olmayı şahsına yapılmış bir hakaret kabul ettiğini ifade eden Karataş, 'Asla tasvip etmediğim darbe girişiminden önceden haberdar olmadım' iddiasında bulundu.
Karataş'ın savunmasının ardından soru cevap kısmına geçildi. Odasında bulunan bazı evrakların sorulması üzerine bir çoğunu hatırlamadığını ifade eden Karataş, 'Hareket Yıldırım mesajını okuyunca ne yaptınız' sorusuna ise 'Ne yapacağımızı kestiremedik, heyecanlandık. Emir komuta Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'de olduğu için kararı ona bıraktım' diyerek cevapladı.
'Konuta gitmek için Serdar Paşa ısrar etti'
Mahkeme Başkanının 'Neden Ordu Komutanın konutuna Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte gittin' sorusunu, 'Ben kalayım dedim ama buna rağmen Serdar Paşa önemli bir evrak diye ısrar etti' diyerek cevaplayan Karataş, konuta Bahadır Albayın neden geldiğinin sorulmasına 'Bilmiyorum' cevabını verdi.
Yurtta Sulh Konseyindeki isimlerin kimler olduğunu bilmediğini savunan Karataş, 'İmzası bulunan komutanı herkes ne kadar tanıyorsa o kadar tanıyorum' diye konuştu.
'Binbaşı Bülent Kuzucu, Yarbay Suat Özocak ve Kurmay Başkanı Avni Angun'un kelepçelendiği bir ortamda senin orada rahatça dolaşmanın bir açıklaması var mıdır' sorusuna Karataş, 'Ortam karışıktı kimin ne yaptığı tam net değildi' cevabı verdi. Yine Ordu Komutanı Huduti'nin darbe yanlısı mı yoksa karşıtı mı olduğunun sorulması üzerine sanık Karataş, 'Darbe karşıtı yönünde olduğunu düşünüyorum' dedi.
'Fetullah Gülen ile görüşmedim'
'Hiç yurt dışına eğitime gittim mi' sorusuna, 'Evet 2011 yılında 7 günlüğüne ABD'ye gittim' cevabını veren sanık Karataş'a Mahkeme Başkanı 'Hiç Fetullah Gülen ile görüştün mü' diye sordu. Karataş soruya, 'Hayır görüşmedim' cevabını verdi. FETÖ'nün ilgi alanına hiçbir zaman girmediğini ileri süren Karataş, odasında ele geçirilen dokümanlar arasında bulunan 'Fetullah Gülen Cemaati' konulu belgenin sorulması üzerine ise 'O yapıyı tanımak için olduğunu düşünüyorum. Nasıl teşkilatlandıklarını anlatan bir doküman' dedi.
Kara Kuvvetleri imamı ile darbe gecesi sır görüşmeler
Daha sonra söz alan Savcı İsmail Gökhan Orman ise Zeki Karataş'a 'Sanki hiç o ortamda olmamışsınız gibi sorulara cevaplar veriyorsunuz' dedi. Savcının 'Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Bilal Akyüz ile hiç görüştünüz mü?' sorusuna 'Hayır hiç görüşmem olmadı' diyen Karataş'a savcı HTS kayıtlarını çıkardı. Dava savcısı, sanık Zeki Karataş'ın telefonundan HTS kayıtlarına göre Kara Kuvvetleri Komutanlığının imamı olan Albay Bilal Akyüz ile darbe girişimi gecesi 12 kez görüşüldüğünü ve aynı şekilde Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile de 3 kez görüşüldüğünü söyledi.
Karataş görüşmeyi kabul etmezken, söz verilen sanık Mustafa Serdar Sevgili bahse konu telefonun makam telefonu olduğunu ve böyle bir konuşma yapmadığını savundu.
Yine savcı Orman'ın 'Bilal Akyüz'ün Ankara'da darbeden bir gün önce bir toplantı tertiplediği ve burada kararlar aldığının bilindiğini belirterek 'bu toplantılara katıldınız mı' sorusu üzerine sanık Karataş, 'Hayır' cevabı verdi.
Savcı İsmail Gökhan Orman'ın, 15 Temmuz günü saat 23.52'de 'Mehmet Yılmaz' adına kayıtlı biriyle görüşüp görüşmediğini sorması üzerine sanık Karataş 'Hayır konuşmadım, tanımıyorum böyle birini' diye cevap verdi. Aynı şekilde sanık Mustafa Serdar Sevgili de böyle bir kişi ile görüşmediğini belirtince savcı, ''HTS kayıtlarına göre bu numarayla her iki sanığın da telefonla görüştüğü görülüyor' dedi.