İmam babanın evlat sevgisi
Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla yurdun dört bir yanında olduğu gibi Erzurum'da da çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Tortum'un Pehlivanlı Mahallesi'nde imamlık yapan Musa Kaplan ise, bu anlamlı haftada bile evinden bir an olsun ayrılamıyor. Doğuştan engelli 21 yaşındaki oğlu Mustafa Kaplan'ın yıllardır eli, ayağı, gözü, dili ve kulağı olan fedakar imam, ikinci katta bulunan cami lojmanına yavrusunu her gün binbir güçlükle indirip çıkarıyor. Engelli evladı için imam evine engelli asansörü yaptırmak isteyen, ancak buna gücü de yetmeyen Kaplan, Erzurumlu hayırseverlerden yardım bekliyor.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla yurdun dört bir yanında olduğu gibi Erzurum'da da çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Tortum'un Pehlivanlı Mahallesi'nde imamlık yapan Musa Kaplan ise, bu anlamlı haftada bile evinden bir an olsun ayrılamıyor. Doğuştan engelli 21 yaşındaki oğlu Mustafa Kaplan'ın yıllardır eli, ayağı, gözü, dili ve kulağı olan fedakar imam, ikinci katta bulunan cami lojmanına yavrusunu her gün binbir güçlükle indirip çıkarıyor. Engelli evladı için imam evine engelli asansörü yaptırmak isteyen, ancak buna gücü de yetmeyen Kaplan, Erzurumlu hayırseverlerden yardım bekliyor.
Erzurum'un Tortum ilçesine bağlı Pehlivanlı Mahallesi'ndeki Dikyar Camii'nin İmamı Musa Kaplan, baba sevgisi ve fedakarlığının belki de en güzel örneğini sergiliyor. 21 yaşındaki engelli oğlu için adeta el ayak olan 10 yıllık imam Kaplan, görevinin dışında kalan zamanını bakıma muhtaç evladının yanında geçiriyor. Üç çocuğunun en büyüğü olan Mustafa Kaplan'ın erken doğumla dünyaya geldiğini ve doğuştan engelli olduğunu söyleyen gözüyaşlı imam, 'Mustafa yürüyemiyor, konuşamıyor, ellerini bile bizim yardımımız olmadan kullanamıyor. 21 yıldır ona el, ayak, göz, dil ve kulak olduk. Mustafa'nın gözlerindeki yaşam parıltısına karşın içinde bulunduğumuz çaresizlik, bizi daha da çok üzüyor' dedi.
BİZ MUSTAFA'YA, MUSTAFA BİZE ÜZÜLÜYOR
Dikyar Camii'ne ait imam evinin ikinci katta olduğunu ve Mustafa'yı her gün merdivenlerden eşiyle birlikte güçlükle indirip çıkartabildiklerini dile getiren Musa Kaplan, 'Mustafa evin içerisinde duramıyor, dışarı çıkmak istiyor. Biz de mecburen her gün onu ikinci kattan aşağıya indirmek zorunda kalıyoruz. İlaveten gün içerisindeki ihtiyaçlarını gidermek için Mustafa'yı günde birkaç kez ikinci kata çıkartıp indiriyoruz. Küçük yaşta iken bu hiç problem olmuyordu, ama artık yaşı ilerledi. Tek başıma benim gücüm yetmiyor, annesi ile birlikte kollarına girerek taşıyoruz. Bu durum Mustafa'nın canını yakarken, bizim de yüreğimizi dağlıyor. Çünkü o merdivenleri her iniş çıkışımızda evladımızın canı yanıyor, kolları ağrıyor. Bizim de elimizden ne yazık ki hiçbir şey gelmiyor' diye konuştu.
Bir ara camiye ait imam evine engelli asansörü yaptırmayı düşündüğünü, ancak kendisi için astronomik sayılabilecek rakamlarla karşılaştığını vurgulayan İmam Musa Kaplan, 'Benim bu halimle imam evine engelli asansörü yaptırmam mümkün değil, çünkü buna gücüm yetmez. Mustafa da, ilerleyen yaşıyla birlikte doğal olarak sürekli ağırlaşıyor. Onu eve kapatarak yaşam sevincini de köreltmek istemiyoruz. Çünkü farkındayız, bize yük olduğunu düşünüyor, üstelik bu duruma kendisi de üzülüyor. Bize yük olmamak adına bazen merdivenlere hiç mümkün olmamasına rağmen kendisi tırmanmaya çalışıyor ama bacağını bile çekemiyor, bir kez daha üzülüyor. Kısacası anne ve babası olarak biz yavrumuzun bu haline, o da bize yaşattığını düşündüğü sıkıntıyı düşünerek kendi haline üzülüyor' ifadelerini kullandı.
TEK HAYALİ BİR ENGELLİ ASANSÖRÜ...
Erzurum'da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen başta olmak üzere yetkililere seslenen fedakar baba Musa Kaplan, 'Sağdan soldan, eşten dosttan duyuyoruz, işitiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız köylere imam evleri yapıyor, taziye evleri yaptırıyor. Benim çaresiz bir baba olarak başkanımızdan ricam, ikinci katta bulunan imam evine bir engelli asansörü yaptırmasıdır. Gayri bundan başka bir arzum ve hayalim yoktur. Mustafa benim evladım, durumu her ne olursa olsun onun yeri başımın üstünedir. Kaldı ki, bu da Mevla'nın bize bir imtihanıdır. Eğer ekonomik olarak gücüm yetseydi, o asansörü kendim yaptıracaktım, ama olmadı. Bu yüzden başta belediye başkanımız olmak üzere hayırseverler Dadaşların bu hususta elimden tutmalarını arzu ediyorum' diye konuştu.
Öte yandan Pehlivanlı Mahallesi sakinleri de, Dikyar Camii İmamı Musa Kaplan'ın, sadece yaşantısı değil, baba sevgisi ve fedakarlığını ortaya koyma adına da kendileri için emsalsiz bir örnek olduğunu söyleyerek, 'Musa hocamızın bu müşkülü karşısında bizler de üzülüyoruz. Çoğu kez Mustafa'yı taşımak için bizden yardım istediği de oluyor. Ama bizlerin yardımıyla bu nereye kadar devam edebilir ki? Bu yüzden hocamız ve evladı Mustafa için yardım eli uzatılmasını biz de çok istiyoruz' dediler.
Erzurum'un Tortum ilçesine bağlı Pehlivanlı Mahallesi'ndeki Dikyar Camii'nin İmamı Musa Kaplan, baba sevgisi ve fedakarlığının belki de en güzel örneğini sergiliyor. 21 yaşındaki engelli oğlu için adeta el ayak olan 10 yıllık imam Kaplan, görevinin dışında kalan zamanını bakıma muhtaç evladının yanında geçiriyor. Üç çocuğunun en büyüğü olan Mustafa Kaplan'ın erken doğumla dünyaya geldiğini ve doğuştan engelli olduğunu söyleyen gözüyaşlı imam, 'Mustafa yürüyemiyor, konuşamıyor, ellerini bile bizim yardımımız olmadan kullanamıyor. 21 yıldır ona el, ayak, göz, dil ve kulak olduk. Mustafa'nın gözlerindeki yaşam parıltısına karşın içinde bulunduğumuz çaresizlik, bizi daha da çok üzüyor' dedi.
BİZ MUSTAFA'YA, MUSTAFA BİZE ÜZÜLÜYOR
Dikyar Camii'ne ait imam evinin ikinci katta olduğunu ve Mustafa'yı her gün merdivenlerden eşiyle birlikte güçlükle indirip çıkartabildiklerini dile getiren Musa Kaplan, 'Mustafa evin içerisinde duramıyor, dışarı çıkmak istiyor. Biz de mecburen her gün onu ikinci kattan aşağıya indirmek zorunda kalıyoruz. İlaveten gün içerisindeki ihtiyaçlarını gidermek için Mustafa'yı günde birkaç kez ikinci kata çıkartıp indiriyoruz. Küçük yaşta iken bu hiç problem olmuyordu, ama artık yaşı ilerledi. Tek başıma benim gücüm yetmiyor, annesi ile birlikte kollarına girerek taşıyoruz. Bu durum Mustafa'nın canını yakarken, bizim de yüreğimizi dağlıyor. Çünkü o merdivenleri her iniş çıkışımızda evladımızın canı yanıyor, kolları ağrıyor. Bizim de elimizden ne yazık ki hiçbir şey gelmiyor' diye konuştu.
Bir ara camiye ait imam evine engelli asansörü yaptırmayı düşündüğünü, ancak kendisi için astronomik sayılabilecek rakamlarla karşılaştığını vurgulayan İmam Musa Kaplan, 'Benim bu halimle imam evine engelli asansörü yaptırmam mümkün değil, çünkü buna gücüm yetmez. Mustafa da, ilerleyen yaşıyla birlikte doğal olarak sürekli ağırlaşıyor. Onu eve kapatarak yaşam sevincini de köreltmek istemiyoruz. Çünkü farkındayız, bize yük olduğunu düşünüyor, üstelik bu duruma kendisi de üzülüyor. Bize yük olmamak adına bazen merdivenlere hiç mümkün olmamasına rağmen kendisi tırmanmaya çalışıyor ama bacağını bile çekemiyor, bir kez daha üzülüyor. Kısacası anne ve babası olarak biz yavrumuzun bu haline, o da bize yaşattığını düşündüğü sıkıntıyı düşünerek kendi haline üzülüyor' ifadelerini kullandı.
TEK HAYALİ BİR ENGELLİ ASANSÖRÜ...
Erzurum'da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen başta olmak üzere yetkililere seslenen fedakar baba Musa Kaplan, 'Sağdan soldan, eşten dosttan duyuyoruz, işitiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız köylere imam evleri yapıyor, taziye evleri yaptırıyor. Benim çaresiz bir baba olarak başkanımızdan ricam, ikinci katta bulunan imam evine bir engelli asansörü yaptırmasıdır. Gayri bundan başka bir arzum ve hayalim yoktur. Mustafa benim evladım, durumu her ne olursa olsun onun yeri başımın üstünedir. Kaldı ki, bu da Mevla'nın bize bir imtihanıdır. Eğer ekonomik olarak gücüm yetseydi, o asansörü kendim yaptıracaktım, ama olmadı. Bu yüzden başta belediye başkanımız olmak üzere hayırseverler Dadaşların bu hususta elimden tutmalarını arzu ediyorum' diye konuştu.
Öte yandan Pehlivanlı Mahallesi sakinleri de, Dikyar Camii İmamı Musa Kaplan'ın, sadece yaşantısı değil, baba sevgisi ve fedakarlığını ortaya koyma adına da kendileri için emsalsiz bir örnek olduğunu söyleyerek, 'Musa hocamızın bu müşkülü karşısında bizler de üzülüyoruz. Çoğu kez Mustafa'yı taşımak için bizden yardım istediği de oluyor. Ama bizlerin yardımıyla bu nereye kadar devam edebilir ki? Bu yüzden hocamız ve evladı Mustafa için yardım eli uzatılmasını biz de çok istiyoruz' dediler.