İş gücü kaybının en büyük sebebi depresyon

Ruh sağlığı hastalıkları arasında bilinen en eski ve en sık görülen depresyonun sadece psikolojik bir rahatsızlık olmadığını ifade eden Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Öztepe Yavaşçı, “Depresyon ne sosyo-psikolojik bir hastalık ne de biyolojik bir hastalıktır. Aslında birçok nedenin bir araya gelmesiyle oluşan bir beyin hastalığıdır. Bir de bazı fiziksel hastalıklarda da depresyon görülebilir. Anemi, tiroit hastalıkları (hipotiroidi), diyabet, vitamin b12 eksikliği gibi. Bunlar da dikkat edilmeli ve gözden kaçırılmamalıdır. Başka bir hastalığın tedavisi için kullanılan ilaçlara bağlı da oluşabilir. Bunun için hastalar kapsamlı bir şekilde değerlendirilmelidir" diye konuştu.

Depresyonun ilgi kaybı, zevk alamama, enerji kaybı, suçluluk duyguları, yetersizlik düşüncesi, karar vermekte zorlanma, dikkat ve konsantrasyonda azalma, unutkanlık, düşüncelerin ve hareketlerin yavaşlaması, uyku ve iştah bozuklukları gibi belirtilerle giden bir tablo olduğunu ifade eden Yavaşçı, “Bu belirtilerin en az 2 hafta ve hemen hemen her gün gün boyu sürmesi gerekir. Psikiyatrik hastalıkların tanısında olmazsa olmaz kriterlerden biri de bu belirtilerin kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde bozmasıdır. Yapılan araştırmaya göre, tüm dünyada 121 milyon insanı etkilemektedir. Tüm dünyada en fazla iş gücü kaybı ve yeti yitimi yapan hastalıklar arasında birinci sırada gelmektedir” dedi.

Depresyonda illa ki ilaç tedavisi kullanılacak diye bir zorunluluk olmadığını belirten Yavaşçı, “Hasta değerlendirilip teşhis konulduğunda depresyonun şiddetine göre tedaviye karar verilir. Eğer şiddetli depresyonda ise genellikle ilk seçenek ilaç tedavisi veya yatış şeklindedir. Bir de gecikmiş başvurular hastalığın direnç kazanmasına sebep oluyor. Bu hastanın tedavi sürecini de uzatıyor” şeklinde konuştu.