Kadınlar, depremin izlerini üreterek siliyor
Elazığ'da konteyner kentte açılan giyim kursuna katılan depremzede kadınlar, yıkımın izlerini üreterek siliyor.
Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, depremin izlerini silmek için canla başla çalışıyor. KYK yurtlarında ve geçici barınma merkezlerinde çalışmalar yürüten müdürlük, depremzede vatandaşların sosyalleşmesi ve meslek öğrenmesi için çeşitli kurslar açıyor. Bu çerçevede Kırklar Mahallesi'nde bulunan konteyner kentte açılan giyim kursu kadınlar tarafından büyük ilgi gördü. Kurslara katılan kadınlar bir yandan meslek öğrenirken diğer yandan da depremin oluşturduğu psikolojiden uzaklaşarak sosyalleşiyor.
"GÜZEL VAKİT GEÇİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ"
Depremzede vatandaşlar için kalıcı olarak tedbirler aldıklarını belirten Halk Eğitim Merkezi Müdürü Kenan Tabar, “Bizler de depremzede vatandaşlarımızın kaldığı KYK yurtlarında ve konteyner kentlerde çalışmalara başladık. Kırklar Mahallesi konteyner kentte de depremzede vatandaşlar ikamet ediyor. Elazığ'da depremden etkilenen 11. il olarak afet bölgesi ilan edilmişti. Evlerini kaybeden vatandaşlarımızı burada yaşıyor. Biz de burada giyim kursu açarak vatandaşlarımızın bu süre zarfında olabilecek dikim ihtiyaçlarını karşılamak, meslek öğretmen ve sosyalleşmelerine katkı sağlamak istedik. Bu kursları açtık. Okul öncesiyle ilgili bir kurs açacağız, bunun da planlamasını yaptık. Diğer ihtiyaçlara yönelik kurs çalışmalarımız sürecek. Burada depremden sonra pisko-sosyal olarak yanlarında olduğumuzu göstermek üzere kurs açtık. Hem sosyalleşme hem de terapi amacı sağlıyor" dedi.
Usta öğretici Dilek Demir de ''Burada kursiyerler depremzede. Vakitlerini geçirmek için geliyorlar. Kafaları dağılıyor. Güzel vakit geçirmek için çabalıyoruz. Bayağı sıkıntılı dönemlerden geçildi” diye konuştu.
"KAFAMIZI DAĞITIYOR, DEPREMİ UNUTUYORUZ"
Devlete teşekkür eden Depremzede Halide Taş, "Bize her türlü ortam sağlanıyor. Bizler burada üreterek kafamızı dağıtıyor, depremi unutuyoruz. Sonuçta giden evlerimiz ve eşyalarımız oldu. Maddi ve manevi bir çöküntüye neden oldu. Böyle kurslar kafamızı dağıtmamızı sağlıyor. En azından düşünmüyoruz, oyalanıyoruz. Ürettiklerimizi maddi olarak da satarsak daha iyi üretiriz. Aynı zamanda iş öğreniyoruz. Dikiş ve örgü öğreniyoruz. Dağarcığımızı genişletiyoruz" şeklinde konuştu.