Kansızlık guatr'a neden olabiliyor
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, Türkiye'de görülme sıklığı yüzde 50'den fazla olan guatr hastalığı iyot eksikliğinden veya bir çok faktörden kaynaklanabildiğini söyledi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, Türkiye'de görülme sıklığı yüzde 50'den fazla olan guatr hastalığı iyot eksikliğinden veya bir çok faktörden kaynaklanabildiğini söyledi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bilgehan Sonbahar guatr hastalığı ve tedavileri konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Tiroit bezinin, vücut metabolizmasını düzenleyici rolü olan, boyun bölgesinde nefes borusunun hemen önünde yer alan bir organ olduğunu anlatan Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, 'Tiroit bezi hastalıkları yapısal ve işlevsel biçimde ortaya çıkabilir. İşlevsel bozuklukları için öncelikle hormon düzenleyici tedaviler uygulanır. Tiroit bezinin genel olarak büyümesi; guatr, içinde oluşan yumrular ise nodül olarak adlandırılır. İki tip guatr vardır.Biri Nodülsüz guatr diğeri ise Nodüler guatr'dır. Nodülsüz guatrda her iki tiroit bezi simetrik olarak büyümüştür ve tiroit bezinin kendi dokusu düz ve yumuşaktır. Nodüler guatrda ise tiroit bezi büyümekle beraber içinde bir ya da daha fazla nodül mevcuttur. Dokusu ise boğum ve tümseklerden meydana gelmektedir' dedi.
Op.Dr.Bilgehan Sonbahar sözlerine şöyle devam etti; 'Tiroit glandının vücut için yeterli miktarda tiroit hormonu üretmemesi sonucu noldülsüz guatr oluşur. Nodüler guatr ise şöyle meydana gelir ;Beyinden gelen uyarılar bazen tiroit içindeki bir kısım hücreler tarafından daha fazla algılanır ve bunun sonucu olarak diğer hücrelere göre daha fazla çoğalır. Çoğalan bu hücreler nodül denilen tiroit içindeki yumruların oluşmasına neden olur. Guartır'ın oluşmasındaki diğer nedenler ise; Sigara tüketmek, Gebelik, Selenyum Yetmezliği, Demir yetmezliğine bağlı kansızlık, Hipertiroidi, Hipotiroidi, Tiroit Kanseri ve Tiroit bezi iltihabıdır.
Genelde basit guatr, herhangi bir şikyet belirtisi göstermez. Büyük ve nodüllü guatrlar, soluk veya yemek borusu üzerine baskı uygulayarak nefes darlığına ya da yutma güçlüğüne; boyun toplardamarları üzerine baskı yaparak da bu damarların genişlemesine sebep olabilir. Nodül tedaviye rağmen hızla büyümeye devam ediyorsa, Boyundaki lenf bezlerinde şişme mevcutsa, Seste kalınlaşma oluşuyorsa ve Nodül, soğuk ve tek ise o zaman tiroit kanserinden şüphelenmek gerekir.
Guatr, 50 yaş üzeri kadınlarda,ailesinde tiroid hastalığı öyküsü olanlarda, Önceden tiroid hastalığı veya tiroid ameliyatı geçirenlerde,Sigara içenlerde,Menopoz dönemindeki kadınlarda,Şeker hastalarında,Kan yağları (Kolesterol veya trigliserit) yüksek olan kişilerde,kansızlığı olanlarda gibi...kişilerde görülür'
Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, guatr tedavisi konusunda ise şunları söyledi; 'Basit guatrda tedavi eksik olanı yerine koymaktır. İyot eksikliği varsa iyot verilir, otoimmün hastalık varsa, tablet olarak sentetik tiroit hormonu verilir. Böylece kandaki tiroit hormon seviyesi yükselir, vücudun da TSH salgısını artırmasına ve tiroit bezini büyütmesine gerek kalmaz.
Nodüler guatr hastasının yapılan biyopsilerinde nodüller iyi huylu çıkarsa, takip ya da perkütan ablasyon uygulanabilir. Klasik olarak nodül küçükse, büyüme göstermiyorsa, nodül ultrasonografik olarak normal tiroit dokusundan sert değilse ve yine ultrasonografik olarak normal tiroit dokusundan daha çok kanlanmıyorsa takip yeterlidir ancak büyüyen, normal tiroit dokusundan daha sert olan yada normal tiroit dokusundan daha çok kanlanan nodüllere mutlaka biyopsi yapılmalı ve gerekiyorsa cerrahi tedavi uygulanmalıdır.'
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Bilgehan Sonbahar guatr hastalığı ve tedavileri konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Tiroit bezinin, vücut metabolizmasını düzenleyici rolü olan, boyun bölgesinde nefes borusunun hemen önünde yer alan bir organ olduğunu anlatan Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, 'Tiroit bezi hastalıkları yapısal ve işlevsel biçimde ortaya çıkabilir. İşlevsel bozuklukları için öncelikle hormon düzenleyici tedaviler uygulanır. Tiroit bezinin genel olarak büyümesi; guatr, içinde oluşan yumrular ise nodül olarak adlandırılır. İki tip guatr vardır.Biri Nodülsüz guatr diğeri ise Nodüler guatr'dır. Nodülsüz guatrda her iki tiroit bezi simetrik olarak büyümüştür ve tiroit bezinin kendi dokusu düz ve yumuşaktır. Nodüler guatrda ise tiroit bezi büyümekle beraber içinde bir ya da daha fazla nodül mevcuttur. Dokusu ise boğum ve tümseklerden meydana gelmektedir' dedi.
Op.Dr.Bilgehan Sonbahar sözlerine şöyle devam etti; 'Tiroit glandının vücut için yeterli miktarda tiroit hormonu üretmemesi sonucu noldülsüz guatr oluşur. Nodüler guatr ise şöyle meydana gelir ;Beyinden gelen uyarılar bazen tiroit içindeki bir kısım hücreler tarafından daha fazla algılanır ve bunun sonucu olarak diğer hücrelere göre daha fazla çoğalır. Çoğalan bu hücreler nodül denilen tiroit içindeki yumruların oluşmasına neden olur. Guartır'ın oluşmasındaki diğer nedenler ise; Sigara tüketmek, Gebelik, Selenyum Yetmezliği, Demir yetmezliğine bağlı kansızlık, Hipertiroidi, Hipotiroidi, Tiroit Kanseri ve Tiroit bezi iltihabıdır.
Genelde basit guatr, herhangi bir şikyet belirtisi göstermez. Büyük ve nodüllü guatrlar, soluk veya yemek borusu üzerine baskı uygulayarak nefes darlığına ya da yutma güçlüğüne; boyun toplardamarları üzerine baskı yaparak da bu damarların genişlemesine sebep olabilir. Nodül tedaviye rağmen hızla büyümeye devam ediyorsa, Boyundaki lenf bezlerinde şişme mevcutsa, Seste kalınlaşma oluşuyorsa ve Nodül, soğuk ve tek ise o zaman tiroit kanserinden şüphelenmek gerekir.
Guatr, 50 yaş üzeri kadınlarda,ailesinde tiroid hastalığı öyküsü olanlarda, Önceden tiroid hastalığı veya tiroid ameliyatı geçirenlerde,Sigara içenlerde,Menopoz dönemindeki kadınlarda,Şeker hastalarında,Kan yağları (Kolesterol veya trigliserit) yüksek olan kişilerde,kansızlığı olanlarda gibi...kişilerde görülür'
Op.Dr.Bilgehan Sonbahar, guatr tedavisi konusunda ise şunları söyledi; 'Basit guatrda tedavi eksik olanı yerine koymaktır. İyot eksikliği varsa iyot verilir, otoimmün hastalık varsa, tablet olarak sentetik tiroit hormonu verilir. Böylece kandaki tiroit hormon seviyesi yükselir, vücudun da TSH salgısını artırmasına ve tiroit bezini büyütmesine gerek kalmaz.
Nodüler guatr hastasının yapılan biyopsilerinde nodüller iyi huylu çıkarsa, takip ya da perkütan ablasyon uygulanabilir. Klasik olarak nodül küçükse, büyüme göstermiyorsa, nodül ultrasonografik olarak normal tiroit dokusundan sert değilse ve yine ultrasonografik olarak normal tiroit dokusundan daha çok kanlanmıyorsa takip yeterlidir ancak büyüyen, normal tiroit dokusundan daha sert olan yada normal tiroit dokusundan daha çok kanlanan nodüllere mutlaka biyopsi yapılmalı ve gerekiyorsa cerrahi tedavi uygulanmalıdır.'