Karakoçan'ın nüfusu yazın gurbetçilerle 3 katı aşıyor
Elazığ'ın Karakoçan ilçesinin nüfusu, yaz tatilinde gelen gurbetçilerle 3 kattan fazla artıyor.
Karakoçan'dan çok sayıda kişi, 1960'lı yıllardan itibaren çalışmak için Almanya, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa ülkelerine gitti. Yıllar içerisinde bu ülkelerde yaşayan Karakoçanlıların sayısı büyük oranda arttı.
Tatillerini memleketleri Karakoçan'da geçiren gurbetçiler, ilçe merkezinin yaklaşık 14 bin olan nüfusunu, yaz aylarında 3 katı aşıyor. Yerel yönetimlerin, işletmelerin ve esnafın her yıl adeta turizm sezonuna hazırlandığı ilçede yaz boyunca sılaya dönen gurbetçilerle ekonomik ve sosyal yaşam canlanıyor.
Memleket özlemiyle kilometrelerce yol katederek Karakoçan'a gelen gurbetçiler, eş, dost, akrabalarıyla hasret gideriyor, park ve bahçelerde dinleniyor, spor yapıyor, yüzme havuzlarında serinliyor. Alışveriş yapan gurbetçiler, sinemaya gidip çocuklarıyla lunaparkta eğleniyor.
Hollanda'nın Lahey şehrinden gelen Mehmet Demirel, yurt dışına giden büyüklerinden etkilenerek 1996 yılında gittiği Hollanda'da uzun yıllar tarım sektöründe çalıştığını söyledi.
Geçmişte küçük bir kasaba görüntüsüne sahip Karakoçan'ın bugün gurbetçilerin de etkisiyle daha büyük ve modern bir ilçe görünüme kavuştuğunu anlatan Demirel, "İnsanlarımız genellikle memleketlerine gelip yatırım yapmak istiyor. Karakoçan bayağı gelişmiş. Cennet bir ülkeye sahibiz. Sürekli memleket özlemi çekiyoruz. Bir kez gurbete yerleştiğin zaman geri dönmek zor oluyor ama her gurbetçinin gönlünde, 'Bir gün geri dönerim, memleketimde güzel bir şekilde yaşarım.' hayali vardır." dedi.
Belçika'nın Anvers (Antwerpen) kentinden gelen Yaşar Gürbüz, 1992 yılında ekonomik nedenlerle gittiği bu ülkede 10 yıl çeşitli sektörlerde işçi olarak çalıştığını belirtti. Gürbüz, kazancıyla kendi iş yerlerini açtığını anlatarak, "Karakoçan'a her sene geliyorum. Bizde Karakoçan sevdası var. Memleketimiz olduğu için çok seviyoruz." ifadelerini kullandı.
Almanya'nın Hamburg kentinde yaşayan 67 yaşındaki Ali Demir ise 1969 yılında işçi olarak gittiği gurbette yıllarca memleket hasretiyle çalıştığını anlattı. Avusturya'ya 1968 yılında giden babasına duyduğu özlem ile yurt dışına gitmeye karar verdiğini ifade eden Demir, büyük zorluklar yaşadığını söyledi.
Demir, ülkelerine özlem duyduklarını belirterek, "Ülkemizin hiçbir yerde benzeri yok. Avrupa'nın göbeğinde yaşıyorum, Fransa, İngiltere, İtalya'yı gezdim. Ülkemiz çok güzel, cennet gibi." diye konuştu.
Hamburg'da yaşayan Sıraç Yıldız da liseyi bitirdikten sonra 1997'de bir hevesle gittiği gurbette işçi olarak çalıştığını, memleket özlemiyle her yıl ailesiyle birlikte Karakoçan'a geldiğini ifade etti. Yıldız, "İnsan kendi memleketine geldiğinde her şey çok daha güzel oluyor. Toprağıyla, suyuyla, caddesiyle, havasıyla, insanlarıyla her şey çok daha güzel." dedi.
İlçede esnaflık yapan Cihat Usta, yaz aylarında gurbetçilerin gelişiyle iş yoğunluğunda büyük artış olduğunu belirterek, memleket özlemiyle ilçeye gelen Karakoçanlılara en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını söyledi. Usta, işlerin haziran, temmuz ve ağustos aylarında diğer aylara göre yaklaşık 3 kattan fazla arttığını dile getirerek, yaz aylarında yaşanan bu hareketlilikten memnun olduklarını ifade etti.
Karakoçan Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hayrettin Bal, tatil için memleketlerine gelen gurbetçilerin ilçe ekonomisine ve esnafa büyük katkı sunduğunu belirtti.
Caddelerde dolaşan yabancı plakalı otomobiller, mağazalardan alışveriş yapanlar, sosyal tesislerden faydalananlar ve çeşitli aktivitelerde bulunan gurbetçilerle ilçede hareketlik yaşandığını anlatan Bal, "Normalde 14 bin olan nüfusumuz 45 bin civarında oluyor. Bu sayı geçen yıl 60 bine ulaştı. Pandemiden dolayı gurbetçilerimiz 1 yıl tatillerini ertelediği için geçen yıl sayı daha yüksekti. Yaz aylarında düğün, inşaat, hayvancılık sektöründe canlanma oluyor." diye konuştu.
Bal, gurbetçileri en iyi şekilde ağırlamak için ilgili tüm kurumlarla çalışma yürüttüklerini dile getirerek, Karakoçan'ın da memleketlerinde tatil yapmak isteyen gurbetçiler için her türlü imkana sahip olduğunu vurguladı.
30 dönüm alana kurulu Peri Vadisi'nin mesire alanları, spor salonları, saunası, kapalı yüzme havuzu, kafeteryalarıyla gurbetçilere yönelik yapılan bir yatırım olduğunu anlatan Bal, Kalecik Sosyal Tesisleri'nde ise kır düğün salonları, kafeteryalar, restoranlar, sinema salonlarının olduğunu söyledi.