Karataş: 'İyi bir gençliğe sahip milletin bugünü zafer, yarını bayramdır'
Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Karataş, 19 Mayıs'ın emperyalist devletlerin ve onlarla birlikte iş tutanların topraklarımızı işgal etme girişimlerine karşılık, millet olarak İstiklal mücadelesini başlattığımız gün olduğunu söyledi.
Eğitim-Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Karataş, 19 Mayıs'ın emperyalist devletlerin ve onlarla birlikte iş tutanların topraklarımızı işgal etme girişimlerine karşılık, millet olarak İstiklal mücadelesini başlattığımız gün olduğunu söyledi.
Karataş yaptığı yazılı açıklamada, 'Egemenlik ve bağımsızlık mücadelemizin bu sembol gününün Gazi Mustafa Kemal tarafından gençliğe armağan edilmesi, taşıdığı anlamlar bakımından önemlidir. Kimliğini bulma ve bilme olgunluğundaki gençliğin her türlü kötü şartta bile düşmana boyun eğmeme özelliği ile millî iradenin egemenlik ruhu bütünleştirilmiştir. Bu şuurla millî ruh canlanacak, millî ruhu canlı tutarak genç olunacaktır. Vatan savunması söz konusu olduğunda mücadele azmiyle milletimiz her daim genç kalmıştır' dedi.
Gençlerini iyi yetiştiren milletlerin geçmişinin başarılarla dolu olduğunu ve geleceğinin daima aydınlık olduğunu kaydeden Mustafa Karataş, 'Çünkü bir toplumun idealleri, bilgili, ahlklı, çalışkan, heyecanlı gençleriyle canlı kalır, gerçekleşir. Gençlik, yarınlar demektir, gelecek demektir, umut demektir. Umutlar, hayaller şuurlu, sağlam karakterli gençlikle gerçeğe dönüşür.
Gençlik, dünle yarını bağlayan bugün, geçmişle gelecek arasında köprüdür; taze heyecanı ile toplumun kuvvet kaynağı, sınırsız hayalidir. Gençlik, baharla birlikte karların erimesiyle kabararak akan ırmaklar gibidir. Kontrol edilmezse zahmet veren taşkınlık, yararlanmayı bilince rahmet getiren aşkınlıktır.
Topluma hareket kazandıran dinamik yapı ne kadar yaygın ve sağlamsa, toplum o kadar gençtir. Gençlik duygudadır, kavrayıştadır. Gençlik azimle, usanmadan çalışmaktır. Bu haslet ve hassasiyetlerini yitirmiş hayat yorgunu toplumlar genç sayılamazlar. Onların ruhu tembelleşmiş, duyguları ağırlaşmıştır. Yine bir toplum hayata bağlılık noktasında isteğini, heyecanını kaybetmişse yaş ortalamasına bakmaksızın o toplum gençliğini yitirmiş demektir. Zamanı aşan bir davanın yolcuları olduğumuz için tarih bizi eskitemedi. Eskimez yeninin sahipleri olarak yaşlanmadık, yorulmadık' diye konuştu.
'Tarihle canlanan, tarihi canlandıracak ideallerimiz, bilgiyi, başarıyı çoğaltacak heyecanlarımız, insanlığı içine düştüğü sefaletten kurtaracak umutlarımız, bütün mazlum, müdafaasız, vicdanlı, iyi kalpli, çalışkan insanlar için amaçlarımız var' diyen Mustafa Karataş, açıklamasını şöyle sürdürdü; 'Tıpkı 19 Mayıs 1919'da olduğu gibi, 15 Temmuz'daki milletin destansı direnişi zalimlere korku, mazlumlara umut, bazı milletlere de örnek olmuştur. O gece alanlara çıkanlar arasında Abdullah Tayyip Olçoklar, Halil İbrahim Yıldırımlar, Engin Tilbeçler, Vedat Bağceğciler, Erhan Dündarlar, Mahir Ayabaklar gibi gençlerimizin olması ve vatan uğruna şehit olması, milletimizin uzak ufuklara yönelen bakışlarındaki parıltılarla aydınlık sabahların müjdecisidir. Onlar, en alçakça ihanetlerin 15 Temmuz'da yok etmek istediği hayatımızı ölümüne kararlı bir müdafaayla anlamlandırmış; bu savaşı yüzyıllardır veren muzaffer ruhun asla diz çökmeyeceğini, asla ihanete boyun eğmeyeceğini, teslim olmayacağını bütün dünyaya ilan etmiştir. İşte bu, bir milletin imanla bütünleşmiş varoluş azminin, aşkının genç heyecanlarla yenilenmesidir. Yenilenerek var olanlar her zaman genç kalacaklardır. Kendini irfan ve medeniyet değerlerimizle yenilemeyen bezgin ruhlar genç olamazlar.
Millî ve evrensel değerleri ince bir denge ve hassasiyetle mezceden, zeki, çalışkan, okuyan, düşünen, duygulu, araştırıcı, üretken, bölüşen, başarılı, basiretli, ferasetli, ileri hedefleri olan, bir gençlik yetiştirmek bütün bir toplumun, devletin, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı'nın asli görevi olmalıdır. Uygulanmak üzere hazırlanan yeni müfredatta bu amaçlar mutlaka gözetilmelidir. Çünkü eğitimli bir nesil varlığımızın teminatıdır. Unutmayalım ki, gelecekte hem de çok yakın bir gelecekte her şeyiyle ülke yönetimini şimdi genç olan kuşaklar devralacaktır. Nesillerin ruhu nasıl eğitimle imar edilirse, eğitimsizliğin köreltici, öldürücü kollarında varlığı tükenen gençlikle birlikte bütün toplum da harap olur.
Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitimsiz var olmanın ve ilerlemenin mümkün olmadığı bilinciyle, gençliğe ve elbette insanımıza yatırımın, geleceğimiz ve kurtuluşumuz için en önemli yatırım olduğuna inanıyor, bu amaçla atılacak her adımın, yapılacak her çalışmanın destekçisi olduğumuzu, olacağımızı ifade ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik ediyor, iyi bir gençliğe sahip olan milletin geleceğinin bayram olacağını düşünüyoruz.'
Karataş yaptığı yazılı açıklamada, 'Egemenlik ve bağımsızlık mücadelemizin bu sembol gününün Gazi Mustafa Kemal tarafından gençliğe armağan edilmesi, taşıdığı anlamlar bakımından önemlidir. Kimliğini bulma ve bilme olgunluğundaki gençliğin her türlü kötü şartta bile düşmana boyun eğmeme özelliği ile millî iradenin egemenlik ruhu bütünleştirilmiştir. Bu şuurla millî ruh canlanacak, millî ruhu canlı tutarak genç olunacaktır. Vatan savunması söz konusu olduğunda mücadele azmiyle milletimiz her daim genç kalmıştır' dedi.
Gençlerini iyi yetiştiren milletlerin geçmişinin başarılarla dolu olduğunu ve geleceğinin daima aydınlık olduğunu kaydeden Mustafa Karataş, 'Çünkü bir toplumun idealleri, bilgili, ahlklı, çalışkan, heyecanlı gençleriyle canlı kalır, gerçekleşir. Gençlik, yarınlar demektir, gelecek demektir, umut demektir. Umutlar, hayaller şuurlu, sağlam karakterli gençlikle gerçeğe dönüşür.
Gençlik, dünle yarını bağlayan bugün, geçmişle gelecek arasında köprüdür; taze heyecanı ile toplumun kuvvet kaynağı, sınırsız hayalidir. Gençlik, baharla birlikte karların erimesiyle kabararak akan ırmaklar gibidir. Kontrol edilmezse zahmet veren taşkınlık, yararlanmayı bilince rahmet getiren aşkınlıktır.
Topluma hareket kazandıran dinamik yapı ne kadar yaygın ve sağlamsa, toplum o kadar gençtir. Gençlik duygudadır, kavrayıştadır. Gençlik azimle, usanmadan çalışmaktır. Bu haslet ve hassasiyetlerini yitirmiş hayat yorgunu toplumlar genç sayılamazlar. Onların ruhu tembelleşmiş, duyguları ağırlaşmıştır. Yine bir toplum hayata bağlılık noktasında isteğini, heyecanını kaybetmişse yaş ortalamasına bakmaksızın o toplum gençliğini yitirmiş demektir. Zamanı aşan bir davanın yolcuları olduğumuz için tarih bizi eskitemedi. Eskimez yeninin sahipleri olarak yaşlanmadık, yorulmadık' diye konuştu.
'Tarihle canlanan, tarihi canlandıracak ideallerimiz, bilgiyi, başarıyı çoğaltacak heyecanlarımız, insanlığı içine düştüğü sefaletten kurtaracak umutlarımız, bütün mazlum, müdafaasız, vicdanlı, iyi kalpli, çalışkan insanlar için amaçlarımız var' diyen Mustafa Karataş, açıklamasını şöyle sürdürdü; 'Tıpkı 19 Mayıs 1919'da olduğu gibi, 15 Temmuz'daki milletin destansı direnişi zalimlere korku, mazlumlara umut, bazı milletlere de örnek olmuştur. O gece alanlara çıkanlar arasında Abdullah Tayyip Olçoklar, Halil İbrahim Yıldırımlar, Engin Tilbeçler, Vedat Bağceğciler, Erhan Dündarlar, Mahir Ayabaklar gibi gençlerimizin olması ve vatan uğruna şehit olması, milletimizin uzak ufuklara yönelen bakışlarındaki parıltılarla aydınlık sabahların müjdecisidir. Onlar, en alçakça ihanetlerin 15 Temmuz'da yok etmek istediği hayatımızı ölümüne kararlı bir müdafaayla anlamlandırmış; bu savaşı yüzyıllardır veren muzaffer ruhun asla diz çökmeyeceğini, asla ihanete boyun eğmeyeceğini, teslim olmayacağını bütün dünyaya ilan etmiştir. İşte bu, bir milletin imanla bütünleşmiş varoluş azminin, aşkının genç heyecanlarla yenilenmesidir. Yenilenerek var olanlar her zaman genç kalacaklardır. Kendini irfan ve medeniyet değerlerimizle yenilemeyen bezgin ruhlar genç olamazlar.
Millî ve evrensel değerleri ince bir denge ve hassasiyetle mezceden, zeki, çalışkan, okuyan, düşünen, duygulu, araştırıcı, üretken, bölüşen, başarılı, basiretli, ferasetli, ileri hedefleri olan, bir gençlik yetiştirmek bütün bir toplumun, devletin, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı'nın asli görevi olmalıdır. Uygulanmak üzere hazırlanan yeni müfredatta bu amaçlar mutlaka gözetilmelidir. Çünkü eğitimli bir nesil varlığımızın teminatıdır. Unutmayalım ki, gelecekte hem de çok yakın bir gelecekte her şeyiyle ülke yönetimini şimdi genç olan kuşaklar devralacaktır. Nesillerin ruhu nasıl eğitimle imar edilirse, eğitimsizliğin köreltici, öldürücü kollarında varlığı tükenen gençlikle birlikte bütün toplum da harap olur.
Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitimsiz var olmanın ve ilerlemenin mümkün olmadığı bilinciyle, gençliğe ve elbette insanımıza yatırımın, geleceğimiz ve kurtuluşumuz için en önemli yatırım olduğuna inanıyor, bu amaçla atılacak her adımın, yapılacak her çalışmanın destekçisi olduğumuzu, olacağımızı ifade ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik ediyor, iyi bir gençliğe sahip olan milletin geleceğinin bayram olacağını düşünüyoruz.'