Katarak hastalığı ve tedavi yolları
Gölbaşı Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Ceren Yeşilkaya, katarakt hastalığının belirtilerini, oluşum nedenlerini ve tedavi yollarını açıkladı.
Gölbaşı Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Ceren Yeşilkaya, katarakt hastalığının belirtilerini, oluşum nedenlerini ve tedavi yollarını açıkladı.
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Ceren Yeşilkaya, gözümüzün renkli kısmının arkasında şeffaf bir mercek bulunduğunu, bu merceğin göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağladığını kaydetti.
Elif Ceren Yeşilkaya, , ışığın merceği geçip sinir tabakasına ulaşabilmesi için merceğin berrak olması gerektiğini ve bu saydam merceğin çeşitli nedenlerle bulanıklaşmasına katarakt denildiğini söyledi.
Elif Ceren Yeşilkaya, 'Bebeklerde dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50-59 yaş arasında olanların yüzde 65'i, 80 yaş üzerinde olanların hepsinde kesiflik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde bozmayabilir.
Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni lensin içinde yaşlanması ile birlikte meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, enfeksiyöz durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit) böbrek hastalığı, glokom, yüksek kan basıncı ( hiper tansiyon) ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir. Kataraktın cerrahi dışında herhangi bir tedavi şekli yoktur' dedi.
Yeşilkaya açıklamasında, 'Bulanık nokta, ağrısız giderek artan görme azalması, gözde kamaşma veya ışığa hassasiyetin azalması, sık gözlük numarası değişimi, gözlüğü sık silme ihtiyacı, araba sürerken zorlanma, gece görme azalması, okumak için kuvvetli ışığa ihtiyaç duyma, bir gözle çift görme, renklerde soluklaşma veya sarılaşma düzenlenerek kataraktın az bir kısmı engellenebilir.
Katarakt tedavisinde uygulanabilecek en iyi yöntem lensin kendi zarlarının içine yerleştirildiği dikişsiz ameliyat Fako yöntemidir. Hastanın durumu veya cerrahinin gidişine göre diğer yöntemlere de ihtiyaç duyulabilmektedir.
Ameliyat öncesi gerekli gördüğümüz bazı vakalarda çeşitli tetkikler yapılabilir. Ameliyathaneye aldığımızda bazı ilaçlar ağızdan, koldan veya kalçadan uygulanabilir. Daha sonra göz uyuşturulur. Cerrahi 15-20 dakika sürer ve özel bir mikroskopla yapılır. Bu esnada hastalar herhangi bir şey hissetmezler. Günümüzde katarakt ameliyatı, operasyon olduktan sonra hastanın evine gönderildiği ayaktan tedavi şeklidir.
Halk arasında yaygın olarak lazerli katarakt ameliyatı yapılıyor diye bilinir. Fakat bu operasyon aslında bahsetmiş olduğumuz FAKO yöntemidir. Lazerle katarakt ameliyatı yapılabilir. Ancak ameliyat tekniği olarak FAKO ile bir farkının olmaması nedeni ile yaygın olarak tercih edilmemektedir. Bizimde yakından takip ettiğimiz üzere lazerle katarakt ameliyatı henüz deneysel aşamada ve bazı teknik problemler söz konusu. Bunlar giderildikten sonra yaygın olarak kullanıma geçebilir. Yine de ameliyat olmaksızın sadece lazerle kataraktın düzeltilmesi mümkün değildir' diye konuştu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Ceren Yeşilkaya, gözümüzün renkli kısmının arkasında şeffaf bir mercek bulunduğunu, bu merceğin göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağladığını kaydetti.
Elif Ceren Yeşilkaya, , ışığın merceği geçip sinir tabakasına ulaşabilmesi için merceğin berrak olması gerektiğini ve bu saydam merceğin çeşitli nedenlerle bulanıklaşmasına katarakt denildiğini söyledi.
Elif Ceren Yeşilkaya, 'Bebeklerde dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50-59 yaş arasında olanların yüzde 65'i, 80 yaş üzerinde olanların hepsinde kesiflik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde bozmayabilir.
Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni lensin içinde yaşlanması ile birlikte meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, enfeksiyöz durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit) böbrek hastalığı, glokom, yüksek kan basıncı ( hiper tansiyon) ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir. Kataraktın cerrahi dışında herhangi bir tedavi şekli yoktur' dedi.
Yeşilkaya açıklamasında, 'Bulanık nokta, ağrısız giderek artan görme azalması, gözde kamaşma veya ışığa hassasiyetin azalması, sık gözlük numarası değişimi, gözlüğü sık silme ihtiyacı, araba sürerken zorlanma, gece görme azalması, okumak için kuvvetli ışığa ihtiyaç duyma, bir gözle çift görme, renklerde soluklaşma veya sarılaşma düzenlenerek kataraktın az bir kısmı engellenebilir.
Katarakt tedavisinde uygulanabilecek en iyi yöntem lensin kendi zarlarının içine yerleştirildiği dikişsiz ameliyat Fako yöntemidir. Hastanın durumu veya cerrahinin gidişine göre diğer yöntemlere de ihtiyaç duyulabilmektedir.
Ameliyat öncesi gerekli gördüğümüz bazı vakalarda çeşitli tetkikler yapılabilir. Ameliyathaneye aldığımızda bazı ilaçlar ağızdan, koldan veya kalçadan uygulanabilir. Daha sonra göz uyuşturulur. Cerrahi 15-20 dakika sürer ve özel bir mikroskopla yapılır. Bu esnada hastalar herhangi bir şey hissetmezler. Günümüzde katarakt ameliyatı, operasyon olduktan sonra hastanın evine gönderildiği ayaktan tedavi şeklidir.
Halk arasında yaygın olarak lazerli katarakt ameliyatı yapılıyor diye bilinir. Fakat bu operasyon aslında bahsetmiş olduğumuz FAKO yöntemidir. Lazerle katarakt ameliyatı yapılabilir. Ancak ameliyat tekniği olarak FAKO ile bir farkının olmaması nedeni ile yaygın olarak tercih edilmemektedir. Bizimde yakından takip ettiğimiz üzere lazerle katarakt ameliyatı henüz deneysel aşamada ve bazı teknik problemler söz konusu. Bunlar giderildikten sonra yaygın olarak kullanıma geçebilir. Yine de ameliyat olmaksızın sadece lazerle kataraktın düzeltilmesi mümkün değildir' diye konuştu.