Kaya: 'Tarımda ithalat rakamları hızla artıyor'

Diyarbakır'da 5'inci Tarım Zirvesi yapıldı. Zirvede konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Genel anlamda tarım ve hayvancılıkta hangi kalemi ele alırsak alalım, ithalatın rakamlarının hızla artığını görebiliyoruz. Dört iklimi aynı anda topraklarında yaşayan ülkemiz için bu durum bir şeyleri yanlış yaptığımızı bize gösteriyor dedi.

TAKİP ET
Diyarbakır'da '5'inci Tarım Zirvesi' yapıldı. Zirvede konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 'Genel anlamda tarım ve hayvancılıkta hangi kalemi ele alırsak alalım, ithalatın rakamlarının hızla artığını görebiliyoruz. Dört iklimi aynı anda topraklarında yaşayan ülkemiz için bu durum bir şeyleri yanlış yaptığımızı bize gösteriyor' dedi.

Aydın, Kars, Antalya ve Edirne'den sonra 'Tarım Zirveleri'nin beşincisi yoğun bir katılımla Diyarbakır'da gerçekleştirildi. Zirveye, Vali Hasan Basri Güzeloğlu, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve çiftçiler katıldı. Zirvede konuşan DTSO Başkanı Kaya, tarımsal üretimin sadece gıda ve giyim olmadığını belirterek, aynı zamanda istihdam, sanayiyi hammadde, iç ve dış ticaretin dinamiği olduğunu ifade etti. Tarımın, toplumun bütün kesimlerini doğrudan ilgilendiren bir sektör olduğunu anlatan Kaya, ancak ne yazık ki bu sektörün her geçen gün kan kaybettiğine dikkat çekti. Türkiye'nin daha düne kadar tarımda kendi kendine yeten ilk 7 ülkeden biri olarak övündüğünü anımsatan Kaya, bugün samanı bile ithal eden bir ülke haline geldiğine işaret etti.



'5 milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatı yapıldı'

Türkiye'nin 2017 yılında gerçekleştirdiği toplam ithalat değerinin yaklaşık 234 milyar doları bulduğunu ve bunun yaklaşık 5 milyar dolarlık kısmını tarım ürünlerinin oluşturduğunu vurgulayan Kaya, '2016'da ise Türkiye toplamda 199 milyar dolara varan bir ithalat kapasitesine sahipken, tarım ürünlerinin bu kapasite içindeki değeri 4 milyar dolar seviyesindeydi. 2018 ilk 3 aylık dönemde tarımda ithalat patlaması olmuş. 2018 Ocak-Şubat-Mart döneminde kırmızı et ithalatında yüzde 675, canlı hayvanda yüzde 142, buğdayda yüzde 148 artış olmuş. Koyun ithalatında aynı durumdayız. 2018 Mart ayı itibarıyla 125 bin baş koyun ithal edilirken, geçen yılın ilk 3 ayında 4 bin 466 baş koyun ithalatı yapılmış. Tamı tamına 28 kat artış olmuş. Geçen yıl toplamda 18 bin 879 ton büyükbaş hayvan eti ithalatı yapılırken, 2018 Mart ayı itibarıyla 12 bin 714 ton büyük baş hayvan eti ithal edilmiş. Geçen yılın ilk üç ayında 801 bin ton buğday ithal eden Türkiye, 2018'in ilk 3 aylık döneminde 1 milyon 987 bin ton buğday ithal etmiş. Buğday ithalatındaki artış ilk 3 ayda yüzde 148 olmuş. 2017 yılında toplamda 5 milyon ton buğday ithalatı yapılmış. Buğday alanlarındaki daralma saman üretimine de yansıyınca saman ithalatı da artmış. Saman ithalatı 2013 yılında miktar olarak 64 bin ton değer olarak 14,2 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2017 yılında 25 bin ton saman ithalatı için 3.8 milyon dolar ödenmiş. Türkiye, 2018'in ilk 3 aylık döneminde 230 bin ton pamuk ithalatı karşılığında 412,1 milyon dolar öderken, geçen yılın aynı döneminde 187 bin ton pamuk ithalatı için 322,8 milyon dolar ödenmişti. Pamuk ithalatı geçen yılın ilk 3 ayına göre yüzde 23 arttı. Yani genel anlamda tarım ve hayvancılıkta hangi kalemi ele alırsak alalım, ithalatın rakamlarının hızla artığını görebiliyoruz. Dört iklimi aynı anda topraklarında yaşayan ülkemiz için bu durum bir şeyleri yanlış yaptığımızı bize gösteriyor' dedi.



'Diyarbakır bazı ürünlerinde üretim üssü'

Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğünün 2013 yılı verilerine göre ise kentin toplam tarım arazisinin 625 bin hektar olduğuna vurgu yapan Kaya, 'Bunun da ancak 166 bin hektarı sulanıyor. Ve tabi en büyük pay da halk sulaması, yani çiftçinin kendi imkanları ile yaptığı sulamadır. Devlet sulaması sadece 37 bin hektar. Vatandaş kendi göbeğini kendisi kesiyor.

Oysaki Diyarbakır sahip olduğu kimi ürünlerde Türkiye'nin üretim üssü.

Kırmızı mercimek üretiminde 1'incisi sıradayız. Buğdayda 3'üncü, kütlü pamukta 4'üncü sıradayız. Ve en önemli bir sanayi ham maddesi olan ipek böcekçiliğinde ülkenin en büyük üreticisiyiz. Bunun öncülüğünü de odamız ve borsamız yaptı. Ama nedense bu başarımızı ekonomik anlamda bir kazanıma dönüştüremiyoruz. Kırmızı mercimek ve unu bile ithal eder durumdayız. Hayvancılığımızın durumu daha vahim. Bu konuda, kente en önemli beklenti 240 bin hektar alan sulayacak olan Silvan Barajı ve bağlı sulama barajlarının bir an önce bitirilerek Diyarbakır toprağının suyla buluşturulmalıdır. Dicle, Kral Kızı ve Silvan Baraj ve sulama kanallarının bitirilmesi ile 400 bin hektar alan sulamaya açılacaktır. Bu rakam bu kent için çok önemli bir dönüşümün başlangıcıdır. Sanırım bu alanda bütüncül bir politikanın oluşturulması için hep beraber yeni bir çalışma başlatmak zorunluluğumuz var' diye konuştu.



'GAP tamamlanmasıyla ekonomik hasıla 4,5 kat artacak'

GAP'ın sulama projeleri tamamlandığında, şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen sulama alanına eşit bir alan daha sulu tarıma açılmış olacaktır

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) alanın Türkiye'nin yüzde 9,4'üne tekabül ettiğini anlatan DTSO Başkanı Kaya, şunları kaydetti:

'Bu alan büyüklüğü İngiltere'nin yüzde 30'una, Hollanda'nın yüzde 76'sına tekabül ediyor. Ve biz ülke olarak Hollanda'dan tarımsal ürünün yanı sıra canlı hayvan ithal ediyoruz. Türkiye'de yaklaşık 28 milyon hektar alan işlenmekte olup, bu alanın yüzde 11,4'ü ile ülkenin su potansiyelinin 1/4'ü GAP Bölgesi'nde yer almaktadır. GAP Projesinin tamamlanmasıyla ortaya çıkacak yüksek tarım ve sanayi potansiyeli ile bölgede ekonomik hasılanın 4,5 kat artması ve yaklaşık 3,8 milyon kişiye istihdam olanağı sağlanacağı öngörülmüştü. Ancak sulama projelerinin gerçekleştirilememiş olması, aşırı ve bilinçsiz sulamalar, öngörülen ürün deseninin gerçekleştirilememesi ve etkin pazarlama kanallarının oluşmaması gibi nedenlerle bu beklenti maalesef gerçekleşememiştir. Bölgede 7,5 milyon ha alanının 3,2 milyon hektarlık kısmı tarımsal faaliyetlere elverişlidir. Bilindiği gibi sulama GAP'ın en önemli altyapı yatırımlarından biridir. Yaklaşık 2,1 milyon hektarlık brüt alan sulama potansiyeline sahiptir, bu da Türkiye'nin ekonomik olarak sulanabilir arazisinin yüzde 20'sine karşılık gelmektedir. Bölge'de, 2017 yılı sonu itibariyle Fırat-Dicle Havzası'nda toplam 547 bin 333 hektar alan sulamaya açılmıştır. 197 bin 969 hektar alan da halen sulama şebeke inşaatı devam etmekte olup, 1 milyon 54 bin 699 hektar alan proje ve planlama aşamasındadır. DSİ tarafından yürütülen sulama projelerinin yüzde 30,3'ü işletmededir. Türkiye'nin bölgesel kalkınmaya yönelik en büyük yatırımı olarak tanımlanan GAP'ın sulama projeleri tamamlandığında, şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen sulama alanına eşit bir alan daha sulu tarıma açılmış olacaktır. Böylece projenin tamamlanmasıyla ortaya çıkacak yüksek tarım ve sanayi potansiyeli ile bölgede ekonomik hasıla 4,5 kat artacak ve bununda istihdama önemli katkısı olacaktır. GAP kapsamındaki sulama projelerinin tamamlanması ile ,birçok tarımsal üründe yüzde 100'lere varan bir üretim artışı yaşanacağı bekleniyor. Buna bağlı olarak da tarıma dayalı sanayiler ile GAP Bölgesi endüstriyel üretimde de büyük öneme sahip olacaktır.'



'ÖTV ve KDV bir an önce düşürülmeli'

Bu veriler ve bilgiler çerçevesinde bazı önerilerde de bulunmak istediğine vurgu yapan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Tarımsal üretimi arttırmak amacıyla çiftçilere yönelik devlet destekleri üretim endeksli artırılmalı. Girdi maliyetlerini arttıran ana unsurlardan olan gübre ve akaryakıt fiyatları ve bunlara bağlı ÖTV ve KDV bir an önce düşürülmeli. Çiftçilere yönelik krediler uzun vadeli ve düşük faizle verilmeli. Kırsal kalkınmayı teşvik edecek hibe programlarına daha fazla kaynak aktarılmalı ve bu konuda çeşitlenmeye gidilmeli. GAP kapsamında yapımı devam eden sulama amaçlı projelere yeterli kaynak aktarılarak ivedilikle tamamlanmalı. Hayvancılığın geliştirilmesi için mera ıslah çalışmaları arttırılmalı ve köye dönüş ile birlikte bu değerlendirilmeli. Su ve toprağın doğru kullanımı konusunda eğitim, modern üretim teknikleri ve kooperatif tipi örgütlenmeler olmazsa olmaz olarak yapacağımız işlerin başında geliyor.'

Bakmadan Geçme