Kilo problemizin sebebi bu olabilir
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, çözülemeyen kilo probleminin en büyük sebeplerinden bir tanesinin kişinin kilo vermeye fazla anlam yüklemesi olduğunu söyledi.
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, çözülemeyen kilo probleminin en büyük sebeplerinden bir tanesinin kişinin kilo vermeye fazla anlam yüklemesi olduğunu söyledi.
'Kilo vermek, çoğu kişi için; 'başarı', 'değer görme', 'onaylanma, kabul görme' ile özdeşleşir' diyen Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, 'Kiloya yüklenen anlam arttıkça, kilo veme sürecine başlamak daha da zorlaşır, kişi sürece başlamayı sürekli erteler. Her hafta başı diyete başlar, diyeti bozduğu an; 'Nasıl olsa bozuldu' diyerek, normalde yediğinden çok daha fazlasını yer, yedikten sonra suçluluk duyar, motivasyonu düşer ve daha fazla yer, taa ki diyete başlayacağı diğer güne kadar Böylece, kilosu giderek artar. Vereceği kilo arttıkça, kilo vermeye başlama süreci de ertelenir; çünkü kişi diyeti bir noktada bozacağına inanır' diye konuştu.
Her ne kadar kilo vermek, kişiyi toplumsal 'ideal beden şekli'ne yakınlaştıracak olup kişinin görüntüsü üzerinden beğenilme olasılığını arttırsa bile, görüntü üzerinden beğenilmek ve takdir edilmenin kalıcı olmadığını anlatan Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, 'Kilo vermek, kişiye; 'Onaylanma, kabul görme, takdir edilme' yi sağlamaz; çünkü kilo vermenin bir kişiye tüm bunları sağlayacak kadar bir gücü yoktur. Yalnız, kişi, kiloya fazla anlam yüklemiş olduğu için bu gerçekliğin çoğu zaman farkına varamaz.
Kişi, çoğu zaman, yeni bir işe başlamak, sosyalleşmek, bir ilişkiye adım atmak için bile kilo vermeyi bekleyebilir. Hayatı ertelemek, daha büyük strese sebep olur, stress kilo verme motivasyonunu olumsuz yönde etkiler ve bir döngü içine girilir. Hayat, kilo verme baskısı ile başlanan diyetler ve aşırı yeme atakları arasında devam eder. Bu kısır döngüden çıkmak için problemi basitleştirmek gerekir. 'Kilo' yerine 'ağırlık' , 'kalori' yerine de 'enerji' kavramlarını kullanmakla başlayın. Problem; beden ağırlığındaki yağ miktarının olması gerektiğinden fazla olması. Çözüm; dengeli biçimde, günlük harcanan enerji miktarını arttırıp alınan enerji miktarını düşürmek. Eğer bir diyet listesini takip etmeye hazır değilseniz, ilk adım olarak; ' zarar azaltma' yöntemi ile başlayın. Zarar azaltma sürecinde, 'porsiyon küçültmek' ya da kalori değeri yüksek yiyecekleri 'haftanın her günü yemek yerine, haftada iki gün yemek' en sık uygulanan yöntemlerdir. Kendinizi diyet yapmaya hazır hissettiğinizde, bir beslenme uzmanı desteği alın.' Şeklinde konuştu.
'Kilo vermek, çoğu kişi için; 'başarı', 'değer görme', 'onaylanma, kabul görme' ile özdeşleşir' diyen Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, 'Kiloya yüklenen anlam arttıkça, kilo veme sürecine başlamak daha da zorlaşır, kişi sürece başlamayı sürekli erteler. Her hafta başı diyete başlar, diyeti bozduğu an; 'Nasıl olsa bozuldu' diyerek, normalde yediğinden çok daha fazlasını yer, yedikten sonra suçluluk duyar, motivasyonu düşer ve daha fazla yer, taa ki diyete başlayacağı diğer güne kadar Böylece, kilosu giderek artar. Vereceği kilo arttıkça, kilo vermeye başlama süreci de ertelenir; çünkü kişi diyeti bir noktada bozacağına inanır' diye konuştu.
Her ne kadar kilo vermek, kişiyi toplumsal 'ideal beden şekli'ne yakınlaştıracak olup kişinin görüntüsü üzerinden beğenilme olasılığını arttırsa bile, görüntü üzerinden beğenilmek ve takdir edilmenin kalıcı olmadığını anlatan Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, 'Kilo vermek, kişiye; 'Onaylanma, kabul görme, takdir edilme' yi sağlamaz; çünkü kilo vermenin bir kişiye tüm bunları sağlayacak kadar bir gücü yoktur. Yalnız, kişi, kiloya fazla anlam yüklemiş olduğu için bu gerçekliğin çoğu zaman farkına varamaz.
Kişi, çoğu zaman, yeni bir işe başlamak, sosyalleşmek, bir ilişkiye adım atmak için bile kilo vermeyi bekleyebilir. Hayatı ertelemek, daha büyük strese sebep olur, stress kilo verme motivasyonunu olumsuz yönde etkiler ve bir döngü içine girilir. Hayat, kilo verme baskısı ile başlanan diyetler ve aşırı yeme atakları arasında devam eder. Bu kısır döngüden çıkmak için problemi basitleştirmek gerekir. 'Kilo' yerine 'ağırlık' , 'kalori' yerine de 'enerji' kavramlarını kullanmakla başlayın. Problem; beden ağırlığındaki yağ miktarının olması gerektiğinden fazla olması. Çözüm; dengeli biçimde, günlük harcanan enerji miktarını arttırıp alınan enerji miktarını düşürmek. Eğer bir diyet listesini takip etmeye hazır değilseniz, ilk adım olarak; ' zarar azaltma' yöntemi ile başlayın. Zarar azaltma sürecinde, 'porsiyon küçültmek' ya da kalori değeri yüksek yiyecekleri 'haftanın her günü yemek yerine, haftada iki gün yemek' en sık uygulanan yöntemlerdir. Kendinizi diyet yapmaya hazır hissettiğinizde, bir beslenme uzmanı desteği alın.' Şeklinde konuştu.